Futboldan al haberi!

in N ııiııısi
KURTHAN rişıı( ` t

18 Mayıs 1994
_ 1 ÇARŞAMBA

:tı ş
,%5
umartesinin

uıımıııaıı

aı haberi!

rabük’le Zeytinburnu

ilerleyen saat- ‘ Nğşgg/AÄLHARHCET takımlarının düşmelerinde gözler T0540_ _V _ o › kalma maçında..

birinci Türkiye liginin zirvesindeydi.
Benden yazı istedi
dostlar…

Yazdım, “Fenerbahçe mi, Galatasaray mı?”

Biri 1905, öbürü
1907’de kurulan iki
kulübün İkina” Meşrûtiyet kadar tarihi ı
var. Türkiye’nin bü- ‘- tün siyasî dalgalanmalarını yaşadılar.
Gün geldi’, değişen siyasî iktidarlara göre
kendi başkanlarını değiştirdiler. Gün geldi, elleri para tuttu, bir yıl biri, öbür yıl
öbürü şampiyon oldu.

“Fenerbahçe mi, Galatasaray mı?”
diye başlık attığıma bakmayın… Sonucu
umursamaz bir başlıktı benimki… Galatasaray’ın kazanacağını söyledim, ama,
kim kazansa, “Fenerli” olmama rağmen,
umurumda değildi.

Ligin dibine bakıyordum.

Kim okka altına gidecek?

Zeytinburnu mu, D.Ç. Karabük mü?

Usttekiler beni ilgi lendimıiyor: Demirel’Ie Çiller, Çağlafla Cindoruk, Murat’la Ecevit, Deniz’le Ali… Onların tuzları kuru… Hepsicumhuriyet kadar eski…
Kendi meselelerini kendi aralarında hâlIederler. .

Benim gözüm ölmüş Türkiye ekon
misinin iki sembolündeydi. – ‘

Ekonomik hayatları felce uğramış Ka

*f*

Zincirlerinden (ve
birinci ligde kalmış
takımlarından) başka
kaybedecek şeyleri
olmayan iki beldenin
çatışmasından sonra

olanlara bakıyorum.
Karabükspor-Zeytinburnu maçından
sonra, Zeytinburnuspor/u futbolcular/a
taraftarlar zor anlar yaşadı. Yenişehir Stadı ‘nın tribün sıra/arı sökü/dü, pankart/ar
ateşe verildi. Bitiş düdüğü ile Karabükspor/u taraftarlar, 250 kişi/ik Zeytinburnu
taraftar/arma taş, bozuk para ve su şisesi
atmaya başladı. Sahaya atlayanlar Zeytinburnulu futbolculara saldırdı. Bu arada
Zeytinburnulu Soner başına isabet eden

‘taşla yaralanırken, Karabükspor Teknik

Direktörü Ilyas Tüfekçi ‘nin yan hakem
Ali Rıza Çakmak’ı hırpaladığı görüldü.

‘ Olaylar stad dışında da devam ederken,

güvenlik güç/eri taraftarlar arasındaki
kavgayı daha da büyümeden ön/edi.
ı *i* i
Futbol toplumun aynasıdır. Yoksulluk

. depreştikçe, umut ll kişinin başarısına

endekslenir. Onlar kaybederse, şiddet
başlar.

Bunu söylemeye getirdim.

Top gitti, tek umut ekmekte kaldı.

Karabük topunu kaybetti. “Ozelleştirme” olursa ne olur, korkuyorum.

vaIıa-I Mercümek bina-i Hatalı

ç ay önceydi. Millı^ Nizam, Millî SelaUmet ve Refah partilerinin “müdebbir”

olduklarını, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmaları ve mallarının hazineye
devredilmesi tehlikesine karşı, gayrımenkûl
satın almadıklarını, çok güvendikleri kişilerin
dairelerinde, apartmanlarında icra-i faaliyette
bulunduklarını yazmıştım.

Meselâ, RP’nin AnkaraBalgaftaki genel
merkez binasının şahıs malı olduğunu söylemiştim. ‘ .

“Beşir Darçın” adını bilmiyordum 0 sıralarda… Hani, Mercümek olayından sonra adı
ortaya çıkan, 6.500 hacı adayından RP adını
kullanarak 12 milyon dolar toplayan, ne
Haclca götüren, ne paralarını iadeeden
muhterem zat var ya?

RP genel merkezinin mal sahibi oymuş
işte…
Ne diyeyim? Darısı Türkiye genelindeki
öbür RP il-ilçe merkezlerinin başına…

benziyor,”
(Ennius, M.O. 174)

amma da çok insana _..__._
“–.,ş.

ERCAN KARAKAŞ
Hürriyet’te küçük bir haber vardı.

“Demokratikleşme paketi için ‘

hükümet bünyesinde oluşturulan alt
komisyon, Çiller ve Karayalçın başkanlığında çalışmalarını sürdürdü.
Toplantıya DYP’den Bekir Sami Daçe, Ali Şevki Erek ve Ekrem Ceyhun
katıldı. Alt komisyonun diğer üyeleri
Mustafa Timisi ve Ercan Karakaş
yoktu…”
Irkildim. Başka irkilenler de oldu.
“Nöbetçi Alamancı’mız demokratik haklar için esip gürlüyor, Karayalçın’a alev-ateş püskürüyordu. Anlaşılan, tünelin ucunda ‘bakanlık’
gördü, veryansın ettiği Karayalçın’a
Türkiye’deki demokratik hakların
sözcülüğünü emanet etti…”
Türkiye’deki 42 demokratik sol
(ve sosyal demokrat) platformdan
herhangi birinin panelinde olduğunu
söyleme…
Hem gülerler, hem yıpratırlar,
hem siyaseten gebertirler.
Hele o “demokratikleşme paketi”
tez zamanda açılmazsa…

“Buiğrenç maymun ‘ ‘ ş ` _