frenchdeath

okulum uzakta diye (beytepe) gitmeye üşenirdim. ya da derslere, yalanın ve dolanın dört döndüğü kitap sayfalarının ezbere zikredildiği sınıflara giresim gelmiyordu. muhalif kişiliğimi bilen bir arkadaşım; “bizim okulda (mülkiye) bir hoca var, gir derslerine çok seveceksin.” dedi. biraz da zaten içimde bir ukte olan mülkiye mevzusu yüzünden “tamam,” dedim “gidelim.”. arkadaşımın bahsettiği ders, merhum kurthan fişek’in dersiydi. öyle akıcı, öyle güzel bir dersti ki, en zevk aldığım ders sıralamasında birincilik için lisedeki beden derslerinde oynadığım maçlarla çekişirdi. gerçi hakkında her ne denirse densin, mülkiye’nin öğrenci profili ve derse katılımı da hoca’nın dersini daha zevkli hale getiriyordu. sonraları birkaç kez daha girebildim fişek hoca’nın dersine, benim başka okuldan olduğumu anladıkları güne kadar. yakın-uzak gelmiş geçmiş tüm tarihimizi alternatif anlatımıyla dünyaya farklı açıdan bakmamı sağlayan insanlardan biriydi. hoca’nn öyle bir anlatımı vardı ki; bildiğinizi sandığınız şeyleri tekrar gözden geçirmeniz gerekirdi. ne yazık ki birebir sohbet imkanı yakalayamadım hocayla, başka okuldan olmanın ürkekliği yüzünden. onu daha yakından tanıma fırsatına erişemediğim ve artık erişemeyeceğim için ayrı uktelerdeyim şimdi. üniversite hayatımda devam zorunluluğum olmamasına rağmen dersine girdiğim tek hoca dün hayatını kaybetti. ukdelerim asla dolamayacak şimdi. insanı ve hayatı seven herkesin başı sağolsun…

kaynak