Eylül ayından ben bıktım, siz bıkmadınız mı?

– 3,10 Eyıüı 2000

Eylül ayından
n bıktım, siz
ıkmadınız mı?

YLÜLtayının bitmesine yirmi gün kaldı,
ŞO Eylulu 1 Ekim’e bağlayan geceyarısını
ıple çekiyorum.

; “Eylül ayı”, yakın tarihimizin en sıkıntılı,
« ş problemli ayıdır.

6-7 bu aydadır. 4 ı
CHP kurultaylan (ne hikmetse) buraya denk dü
Askeıi ayranlar bu sıralarda kabanr.
Cezaevlerındeki toplu katliamlar ay bitimine teg: üf eder.

Ş Vesaire vesaire_vesaire. ..

*iz*

” Yakub Cemil’in hatıra defteri, ailesiyle yazışJ – geçti elime…

A Seksen dört sene önce, yarınki bu vakitler, ölıı ‘ ” düydü.

. lsim yabancı gelmedi.

‘ Ansiklopediye baktım.

ı YAKlJB CEMİL (ö. 11 Eylül 1916, İstanbul), lttıhat ve Terakki Cemiyeti’nin militan üyesi,
Osmanlı askeri… 1901’de Mekteb-i Harbiyeyi
[bugün Kara Harp Okulu) bitirdi. Bir süre Ru-melı de gorev yaptı. ll. Meşrutiyet’in ilanından
(1908) sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti için çaılıştı. Trablusgarp Savaşı’na (1911-1912) katıldı.
23 Ocak 1913 te, İttihat ve Terakki Fırkasıiıın ikttidara doğrudan el koyınasıyla sonuçlanan Bâbıâli
* Baskınıha katıldı. Bu olay sırasında Harbiye Na

Terakkihin_ oluşturduğu Teşkilat-ı Mahsusa’ya
(şimdiki MIT) girdi. Birinci Dünya Savaşı’nda bu
örgütün Kafkas Cephesi ‘ndekı’ gönüllü birliğine koş muta ettı. Ama disiplinsiz davranışları nedeniyle
. önce Bitlis’e, ardından Bağdat’a sürüldü. Daha
i sonra Enver Paşa ya karşı suikast hazırladığı gerekçesıyle ölüme mahkûm edildi.
‘ û + 4.

V V_ rlarıyla Trablusgarpta, Deme’de, Bingazi’de
“ş İtalyan ‘lara karşı savaştı.

zın Nâzım Paşa’yı öldürdü. Daha sonra İttihat

n K

Yarın, yani 11 Eylül 2000, Yakub Cemil’in
kurşuna dizilişinin seksen dördüncü yıldönümü…
Obür gün, yani 12 Eylül 2000, değerli ressam
ve devlet adamlarımızdan Ahmet Kenan Evren’in
duruma vaziyet edişinin yirminci yıldönümü…
i Nedense, Yakub Cemil’e takıldı aklım…

Ailesiyle yazışmalarını, biyografisini, bir bakıma
Türkiye tarihini, tek solukta okuyup özetledim.
‘ i’ i( ‘k

Yakup Cemil 1880 yılında İstanbul Yenibahçe’de dünyaya geldi. Baba tarafı Karamürsel-Akçat bölgesinden Feyzioğullarıhdandır. 1901 yılında Mekteb-i Harbiye’den
mezun oldu. Mezuniyetiyle birlikte Mülazım
rütbesiyle Rumeli ‘ye gönderildi. Bu bölgede
1908 Meşrutiyeti ilan edilmeden ewel Ittihat ve Terakki’ye girdi. Genç subaylar arasındaki cesareti, yurtseverliği ve daha ilk
girdiği Sırp eşkiyalann takiplerindeki başağrısı atak önünü ön plana çıkardı. Hayatı
boyunca llltilıat ve Terakkfnin Hürriyet-Müsavat-Kardeşlik ilkelerine bağlı kaldı. Ozgürlüğüne düşkün, mazlumlann yanındaydı.
Haksızlıklara gelemezdi.

Karakteri böyle olunca, en olmadık işlere
atıldı. Gaınmazlann ve saray mensuplarının
en çok korktukları “Ittihatçı Fedai “lerin başına geçti. 15 Ekim 191 ‘de Teşkilat-ı
Mahsusa görevlisi olarak Omer Naci, Sapancalı Hakkı, Silahçı Tahsin gibi arkadaş
Derken, hayatının dönüm noktası geldi.
23 Ocak 1913’teki “Babıali Baskını” sırasında Enver Paşa’nın karşısına dikilen
Harbiye Nazırı Nazıın Paşa’yı vurup öldürdü.
Bu olay İttihat ve Terakkfye iktidar yollannı, kapılanm açtı.
Nazım Paşa’yı vurduktan sonra toplantı
hâlindeki öbür nazırları da temizlemeyi
önerdi Yakub Cemil…
“İkisi üçüyle hazır başlamışken bir-ikisini
daha hâlledeyim!” dedi.
Enver engelledi.
“Bu kadarı yeter!” dedi.

*ik*

Eylül ayı gün saymakla geçmez…
Yarın 11 Eylül… Obür gün 12 Eylül…
Yakub Cemil’le devam edeceğim… Salıya…