Evren Gata’da Niye Ameliyat Olmadı?

tatürk “Beni Türk doktorlarına
emanet ediniz!” demiş, hemen arkasından Fransız doktoru Fissinger duruma el koymuştu. Sirozun
tedavisi yoktu o tarihlerde… Şimdiki AIDS gibi alıp götürüyordu. Ne bizimkilerin elinden şey geldi, ne Fissinger’in…

Rahmetli Ozal by-passînı da, prostatını da Amerika’da yaptırdı. Allah uzun
ömür versin, yedi numaramız da, prostatını kestirip biçtirınek için Amerika’ya gitti.

Şimdi aklima bir şey geliyor.

Gülhane Askerî Tıp Akademisi var
‘I`ı”ırlciye’de,.. Ellerindeki teknolojik imkân
ve teçhizatla, International Hospitala (Istanbul), Methodist’e (Houston), Johns
Hopkins’e vs., beş-on basmaları gerekir.

Niye basmıyorlar?

Büyük ‘Pürk büyükleri niye dışarıya gidiyor?

“Doktorlar bu konuda ürkek…” diye
yazmıştım, “Devletin en üst katmdaki insanlara hiçbir yerli
doktor bıçak atmaya cesaret edemez… Elinden
kazâra kazâ çıkarsa,
hem kendi istikbali,
hem çalıştığı yerin
itibarı güme gider…”

Türkiye’de 12
Eylül’den bu yana
hem “özerk üniversite” statüsü edinen,
hem tıp teknolojisinin şaheserlerine boğulan GATA’mn çok basit, başarısızlık ihtimali
yüzde 2 bile olmayan kalp
ameliyatlarını, prostat kanseri
ameliyatlannı niye yapmadığını hep merak etnıişimdir.

Merakımı bir süre ertelesem iyi olacak… “Flash-back” (tarihten bir yaprak)
yapmak istiyorum…

__ o o o _

YÖK’ün henüz oluşmadığı, ‘Türkan Aky0l’un Ankara Universitesi rektörü olduğu
tarihlerde, ben de, Siyasal Bilgiler
tesi`ni temsilen, üniversite senatosunun
toplantılarma katılıyorum.

12 Eylül günleriydi onlar…

Emir-komuta içinde ferman geldi. Gülhane Hastanesi fakülte, hastane komutanı dekan yapılmıştı, çalışan kim varsa akademik unvan (doktor, doçent, profesör vs.) sahibi yapılacaktı.

Hassaslaştım. Doçentliğim 12 Mart’a,
profesörlüğüm 12 Eylül’e isabet edip hep
aksiliğe uğrayınca, süngülerin gölgesinde,
?Euro ıoo

EVREN_ GATATIA NİYE’
AMELIYAT OLMADI?

postalların walk-man’inde dağıtılacak
mansıplara karşı sesimi yükselttim. “Dört
daktilo satırlık idrar tahlili raporuyla doçent moçent olunmaz!” dedim, toplantıyı
terk ettim…

Birkaç gün sonra da “1402’lik” edildim.
‘ o o o

Fakülteleşenaskerî hastaneyi yıllardır izlerim… “Ben mi yanıldım acaba?” diye özeleştiri yaptım, çünkü, devletin,
versitenin hastanelerinde görülmeyen,
görülmesi mümkün olmayan bir yeniden
yapılanma, modernleşme vardı. Mezun
edilen doktorlarîçok iyiydi.

Ama, onca yénileşmeye rağmen, devlet
büyüklerinin dışarıda, Sivas’ta yakılan insanların içeride tedavi görmelerine anlam
veremiyordum. Yukarıda sözünü ettiğim
yazıyı yazdım, kısa bir mektup geldi.

“GATA hakkında yazdığınız yazıyı
okurken ne kadar duygulandığımı, etkilendiğimi anlatamam… Ben GATA’da doktorum… Ama, GATA dişandan görüldüğü gibi değil… Işleri ilim

ve insan hayatı olan
doktorlar sudan sebeplerle askerî cezaevlerine hapsediliyor. Yolsuzluklar
çok fazla… Ufacık
bir örnek verece Kardiyoloji kliniğine bir yıl önce
Hewlett Peckard Sonar
1500 elektrokardiyografi
cilıazı alındı. Tam 270.000 dolar, bizim paramızla 3 milyar lira
ödendi. Makineyi henüz görmedik. Okul
komutamyla bölüm şefi bir odaya kapattılar, kilit altında tutuyorlar. Türkiye’nin
hiçbir üniversitesinde, hiçbir hastanesinde
yok bu makine… Yazık!”
` o o o

Kendi kişisel sağlığımı gözettiğimi pek
söyleyemem, ama, insan sağhğı benim için
çok önemlidir. Babamdan, kardeşimden aldim bu terbiyeyi, bu telkini… Her yıl ölen 4
insandan birisinin 0-1 yaş grubunda bebek
olduğu bir ortamda, sağlığa duyarsızlık,
sağırlıktır, körlüktür.

GATA’dan gelen mektup doğru mu, değil mi, bilmiyorum…

Ama, 12 Eylül sonrası imkânlarınm yığıldığı bir yerde, iki cumhurbaşkanma entipülten ameliyatlar yapılaımyorsa,
ihtimal, donarum kilit altında, vergi mükellefleri kerizdedir.

IFIRCI HQCANIN g

-‘rl^ııı

DEFTEI ‘
W’ .

ülkenizeııe bileoeğinlzi soruır diyerek, intihal yoluyla,
maki etnik… ……… ..n
msurvlukzlcaııé’ ” ‘ arslan ıesııım evde sü
i’ ………. -._….–.n

ram ömekleri vererek
tatsız çayışııılar yaptığı İçin). .’_.-……………….._-……,.._.1J
SÜLEYMAN Dama (Nm, nişan, düğün ve sünnetlerde,
‘İst’ sıfatıyla ama vekalet ettiği için) ……………………………… ..ß

lîfATsEkbAkoĞultKapıkımıayıpêzellahakkıraralcdevlet

ERDAL gg aşama: için) -mmonw

MATlLD Hdmyşçnipén Ünlü Kadını’ şaşı…
ÇİIW!! `

bağladığı anıl; .

BİR isiıvı nin İŞLEM

(Haftalık Anagram Analizîniz)
MESUT BARZAN!
MATRUŞ ZEBANI
CELAL TAl_ABANl

AL, ACELECİ NALBANn
(WECİ Joker)

ABDULLAHÖCALAN . ._ ‘ .
ERAT: “ALLAHINDAN BUL ocu!”
(‘ÜNI’TER’J0ker)
77’

cm
PF*

COŞKUN KıRcA `
KORKAK CUNTACI
f ‘TA K’ Jake!)

FjKRi DURMUŞ sAğLAR
FILMDIR, KUŞU SAGAR
TÜRKAN AKYOL

TU! NANKOR AYOL!
(‘N0’Joker)

MEHMET KAHRAMAN *î

HIMMEr Er, KAHRAMAN KENE
(‘I’EEİ’J0ker)

ABDÜLKADİR ATEŞ

DIKKAT, LEŞ DÜBARA
( ‘K’ Joker)

( ‘Dİ ‘ Jake!)

NECDEJ” MENZİR
NızAMı canımı:

(‘Aİ’ Joker)

_ BASBAĞLAITDA TAM
NE OLDU?

‘ , Erzincan’a bağlı Başbağlafı karalar bağla, dı. Katışıksız ‘Türk köyü (etnik olarak) du
rumundaki Başbağlar’ı basanlarm 33 ma- 19

sum insanı, çoluk çocuğu önce kurşurıladığı, â

sonra kesip biçtiği, daha sonra ateşe verdiği

söylendi.

Şaşırdım vallaaa…

gündüzleri külahlı olarak…

*atı-nıxarßaûßrßıévmııéşwareweıwwıwéaßawsı-ı_ ; :._ ~ .

Bedir Seferoğlu arkadaşımız güneydoğudaydı. Askerle
konuştu, halkla konuştu. Asker netti: “Silah kullanarak
bu iş halledilemez…” Halk
dertliydi: “Işsiz adarrıın eli ya
silah, ya ekmek tutar… Biri ni vermezsen öbürü…”

ğ; Istanbul’a döndüğünde,
` işsiz bir lise mezununun fer
yadını aktardı: “Günde 10
:î bin lira yevrniyeye, bir tas sıcak çorbaya her işi yap
rım…” .
Türkiye’nin do- 175.5):
ğu ve güneydoğusundaki manzara
böyle oladursun,
DPT (neyi planladı

â

fa›

Derken, 15 gün geçti aradan, Ankara kulisleri
dalgalandı: “PKK meselesi değil, arazi arılaşmazlığı… Komşu
köylüleri toplanmış, katliamı gerçekleştirmiş…”

Uç gürı geçti, haber geldi: “Erzincan DGM’si tutuklanan- «
lari delil yetersizliğinden serbest bıraktı…”

‘l`ı”ırkiye’nirı derdi “dezenformasy0n”dur. Yani, dolduruşa
getirme… Ona inan, buna inan, ona inanma, buna inanma…

Şimdi de önümde bir açıklama var. Olağanüstü hâlin altıncı yıldönümünün kutlandığı 19 Temmuz 1993 gününe kadar, doğu ve güneydoğudaki şiddet olaylarında 2.526 militan
ölü olarak ele geçirilmiş. 1.127 güvenlik görevlisiyle 1.495
vatandaş hayatım kaybetmiş… ‘

Terörün çözümü siyasi nıi olur, askeri mi, ona ben karışmam, ama, bildiğim tek şey var. Yok PKK’ydı, yok özel timlerdi ayağına, eski hesapları gören, eski defterleri kapatan
bir sürü kurnaz da dolaşıyor ortahklarda… Geceleri silahlı,

DERDİMİZ İSSİZLİK

u Arızî işsizlik… Bugün kovulsan, yarın bir yerde
nasıl olsa iş bulursun hikâye
sı…
u Yapısal işsizlik… Kronikler…
u Teknolojik işsizlik… Beş
tane muhasebecinin işini
bilgisayara gördürmekten
doğan işsizlik…
n Geçici işsizlik… Çalıştığı
yerden sıkıhp döndüğünde iş bulacaklarım bilenlerin
atil işsizliği…
u Tabiî işsizlik… Pek
net bir tarifi yok,
ama, çevre şartları sebebiyle çalışamayanların iş sizliği galiba…

` ğı pek anlaşıla- u Doğal
mayan planlama z ‘ afet işsiz’ teşkilâtı) işsizlik liği… Yağmur
:î türlerini dokuza t.” yağdı, işyerini sel
ayımıış… aldı götürdü, yer
Mev-_ yarıldı, fabrika

sim iş- içine düştü işsizliği…
sizliği… Yani, tarı Tarih saatinin zembe~ işçilerinin derdi… reği ekonomidir. Zemberek

Gizli işsizlik… Ya
ni, marjinal sek
Müzmin işsizlik…
_ Yani, uğraşsa da, uği-aşmasa da bir baltay ı
‘şap Olamayanlar…

boşaldı mı, siyasetin silahlı

olam bildiğim’ okur. Işsiz nü
fusun 8 milyona yaklaştığı

bir yerde, 3 kişiden 2’si 25
yaşından küçükse, şu olup

bitenlerden başka daha
ne bekliyordunuz?

BİR BASKMJIB BENİM MEMLEKETİM!

o Yozgat-hhamızın haberine göre, Doğankent kasabasında av tüfekli vaziyette fotoğraf
çektirmek isteyen Adnan Aslan
isimli bir genç, fotoğrafçı Izzet
Çetin’in deklanşöre bastığı anda tetiği çektiği için, fotoğrafçıyııağır yaraladı. Emniyet yetkilileri filmlerin banyodan çıkmasını beklerken, deklanşöre basan hastaneye kaldırıldı, tetiği
çeken tutuklandı.

O Sakarya-hhamızın haberine göre, İzmir’den çaldığı iki
traktörü Adapazarı’nda satmaya çalışan Selver Balcı, peruğunun kayıp yere düşmesi üzerine
yakalandı. Daha sonra peruksuz başıyla nüfus kâğıdındaki
fotoğrafı mukayese edilince
şüpheler yoğunlaştı, sorgular
derinleştirildi, traktör hırsızlığı
ortaya çıktı. Karakoldaki sorgusu sırasında peruğımu başından çıkartıp şeffaflaşan Balcı,
“Saçsız başınıla çok daha kolay
tanınacağımdan peruk `_-._
kullanıyor- 4.”
dum, peruklu halimle
karım bile tanımıyordu!” dedi. x, l I

o Eskişe-_`
hir-hha’nuzın
haberine göre, /
Mihalıççık
DSP ilçe örgütünde ikinci başkanken CHP’ye geçen

.yazılmıy0r), sigarası bitip para

(partisinden istifa etme

den), daha sonra
DYP’ye üye yazılıp (yine eski
partilerinden
istifa etrne- Os* _
den) delege ”
seçimlerinde

oy kullanan

lokantacı Ahmet Tanerin
üç partiye
üyeliği, ilçe
seçim kurulu tarafından düşürüldü. Niye
böyle yaptığı
soruları Taner, “Çok tanıdığım
var, mesleğim icabı hiç kimseyi
kıramıyorum, hepsine faydalı
olacağımı düşünerek, kaydımı
yaptırdım!” dedi. ‘

_ o Erzurum-lıhanıızın haberine göre, sigara tiryakisi 16
yaşındaki H.T. (mâlûm, rüştünü ispat etmemişlerin isimleri

sı kalmayınca, 6 ya, şmdaki bir kızın ko’ lundaki altın bileziği
kapıp kaçmaya çalıştı. Yakalanan gaspçı, “Pişmanım, inşallah öğreni
mim yarım kalmaz!”

dedi. Parmak kadar çocuğa 3 milyon liralık altın bilezik takan gerçek aile “no comment”
dedi.

ı

ı . .I
.I ı
~r .2 şmırışsayadım .hem kendısineğjlıemÄbabaşına aldıktan

s0iirğı’,”1dw`-‘profıle”‘(arazi olma) ‘l
vaziyetlerine giren Ozer Uçu

Iiillîiri

955953 e
‘ servisi şöyleydi: ”Hemýteşkılât

yönetiminde; hem”, kabinede

› hamfendiye büyüklfaydaları
‘ .9luré.bêxl

ç bir örgütü çok

.. ı ıîâdır-vrğdir-yakî-‘l

.;_.,.

?ERİIM İNÖNÜ;

_ (Akutsjyaseııeırcekiigeýğ’
y: v ,n , r _` .j – , Yatkın Görünen Lideri’
,’ . ‘ . _ . __ ‘ ` Sosyal demokrasinin;
g v ‘ e __ -, g t _ . . _ bir kesiminin Eylül Ku-‘

v nıltayfna fazla kalmadı* 7
‘ Erdal bey ilgisiz görünu
Ü yor, karışmıyor. “Ilısas-ı”
reyde bulunmam…” di- ”
yor, “Ben bir şeyler söy .ı . lersem tersini yapabilir ş_ _
‘r ‘ « [ arkadaşlar…” ‘ ‘ ‘

. Matematik olimpiyatlarıyla, jeoloji, biyoloji, fizyoloji olimpiyatlarına katılanlarla ilgileniyor. Türkiye’nin sıcak gündemindeki en önemli konu hakkında
_ _ _ ._ . giderayak görüş bildiriyor: “Matematik bilimlerin kra
İSMETUĞİM. KQKSAl-‘İŞŞÜYLESEN DE, jiçesidirnş” Dokuzaşkadar sayıp;’i’bn’-‘ dediktenisonra

TANSU HANIM GEURKEN OYLE SIRITMASA… sürmenaj olduğum için bilmem ‘dediği doğ
rudur herhalde; ‘- ;_

‘ -‘ Hakkari’ıı~in__dort mevsiminden b nde ze iş
kence yapiyor ‘devlet küvvetleriié.? Eşek sudan gelene

– _ 5 `. kadar dövüşüyorlarj..” diyenleri teskin ediyorzfHalini
v _ı , _ 4 z t ” ._ , v “ze şükredin… Devlet değil, PKK’ “gelseydi, ‘Inaazallah,
Ve?? _ .- o ~ ş o * _ r ‘ öldürürlerdi…” * ‘

t_ . ‘ – – i ş ş o Başbakanana sizlanıyor: “Erdaldlıvoçamyl bira:i . s . ‘ i i ` kıp gitme… Once ‘şakaiyaptığıni sanıyordukjciddiye

~ ‘ ‘ . almamıştık, «ciddi oldu n` anlaşılıyor. ‘Sen gidersen
– biz yetim kahrız…”a – ~ . › î ; ‘
. _. « . Replikleri alt alta ben dizdim, tarih sapması ol~’
1,. 4 ‘ – H› ~ rmuştur.’ İ . _ ‘e ,x fr::: ., :a:
Ü ‘ ~ _’ Ama, sapmayan bir tek şey var. Sosyal demokrasi-T
‘ A .~ nin dayamlmaz hafıfliği… John Major da o yüzden gü `

-şaka foto-şaika

î x venoyıi aldı ” ‘v ~

_ “=’.”‘âflîıı>jêixıiğç’ n:gzagğqriıısgııajı” x

_._: ,J,
ı İ”

foto-şaka fcýîıtq

‘-39 İ
._._ İ”

– x,

AMAN EFENDİİMMMM. KİMLER GELMİİİŞŞS?
HOŞGELDİNİZ, şener VERDİNİZ… AZİMET NEREYE?

RÖPORTAJ YAPMANIN
DAYANILMAZ IZIJIRABI

Dünyanın en zor zenaati röportaj yapmakiır. Arayıp randevu almak bir derttir, konuyu/anları banttan çözmek
ikinci derttir, “Vallaaa öyle demerniştırn!” diye patron
katına kadar sızlananlarla uğraşmak üçüncü derttir.
Rahmetli Abdi İpekçi icat etmişti “sorucevap ”
Ahmet Kahraman çağ atlattı, Emin Çölaşan bugünkü durumuna getirdi. Gençler ayni yolda devam ediyor.

Yüksel Şengül ‘ün “RöporTAŞlar” kitabını gecikmeli
okudum. Kilorkıkır başladı, kahkaha ya dönüştü gülmelerim… Roportaj yapmaya giden bütün dostlara
tavsıyemdır. Teyplerini yanlarında götürsünler, bantları da ‘evlâdiye ‘ “olarak saklasınlar… Belgeleri, delillerı’ yoksa, sorduklan sorulara verilen cevaplara
kımse-inanma..

t

SORU 2. “Okuma-yazma
. bile bilmiyorum abicim… No” tayı nereden bileyim?” Kim
buyurdu? `
a. Emel Sayın
_ b. Ludwig van Beethoven

d. Kibariye

SORU 3′. “Bir akşam sarho

SORU l. “Popomun heyke- ama, edildiği zaman güzel lâf’ lini yaptınp müsait bir meyda- tı. Kim etti?
‘ na diktireceğim… Herkes sey- a.Mı’1jdat Gezen
retsin…” Kim dedi? b. Zeki Alasya
a. Marilyn Monroe c. Nejat Uygur
b. Tansu Çiller d. Dümbüllü Ismail
c. Margaret ‘Ihatcher
d. Sevtap Parman SORU 7. “1968’de Demirel

hesabına tiyatromu yaktılar,
Evren döneminde içeri tıktılar…” Tekerrür eden tarihten
bu nasibi kim aldı?

a. Aziz Nesin

b. Nejat Uygur

c. Müjdat Gezen

d. Yıldız Kenter

SORU 8. “Yaptığım işten
çok utanıyorum… Mesleğimi

t_ şun biri tutturdu, Ecevit’in
;_ şarkısım istedi. Allah Allah! Ecevit şarkıcı mı
İ oldu?” Kim böylesine şaşırdı?

a. Huysuz Virjıh

b. Hayko
_ c. Mustafa Sağyaşar
d. Kayahan

Ş c. Ibrahim Tatlıses
l
l
E

SORU 4. “Atatürk sormuştu bana… ‘Ne olacaksın?’ Asker olacağum söylemiştim, ama, sinema oyuncusu olmaya kararlıydım…” Curnhuriyetimizin kunıcusuna bu yalam kim söyledi?

a. Muhsin Ertuğrul

b. Erol Taş

c. Kadir Savım

d. Münir Nurettin Selçuk

î
_r
51′

_, SORU 5. “İşin püf noktası besmele olsaydı,
` Saddam harbi kazamrdı!” Bu özlü gözlemi kime borçluyuz? __

a. Coşkun Ozan

b. Coşkun Erdem

c. Coşkun Kırca

d. Coşkun Sabah i

~. SORU B. “Türk’üm, borçluyum, perişamm!”
.Haklı ml. haksız nu, ona tarih karar verecek,

icra edebilmek için, insanların ortasına çıkarken, mutlaka bir duble viski
içiyorum…” Bilin bakahm kim dedi bunu?
a. Dansöz Melike
b. Maide Erçelebi
c. Süleyman Demirel
d. Ozer Uçuran Çiller

SORU 9. “Hiçbir kadına durup dururken
oropsu demedim… Demişsem, ‘reklâm olsun’ diye demişimdir. Memnun olur, itiraz etmez…”
Kim dedi?

a. Hasan Mezarcı

b. Temel Karamollaoğlu

c. Şevket Kazan

d. Huysuz Virjirı

SORU 10. “Bugüne kadar oylarımın hepsi
ANAP’ındı. Şimdi Kadıköy teşkilatına gidip
‘pardon’ diyeceğim…” Kimin lâfı?

a. Asım Ekren (davulcu)

b. Cevher Ozden (banker)

c. Selim Edes (müflis)

d. Bedrettin Dalan (DYP milletvekili)

“değiL”
.mı

CEVAPLAR
1) d, 2) d, 3) b, 4) c, 5) b, 6) c, 7) c, 8) a, 9) d, 10) a.

Konusunu?

Devletin varlığım hissettirmek için, dört mevsimden hangisi olduğuna
bakmadan Hakkari’de
toplandı bakanlar kurulu… Benden duymuş olmayın, Ankara’da toplanıldığında bakanlara anlatılmayan ş bazı şeyler
orada dile getirildi.

_ __<. .tı Diyarbakır'dan. Şırnak'ta gidiş 90 dakikayrmş... Gitgel, benzin parası 110 milyon› liraya” geliyormuş:: :Yine meselâ, Diyarbakır'a "Şırnak'ta _PKK köyîbastı!" haberi ~ gelince ` havalanan ` Si- i korsky'ler` günde: 18-20 "sorti" yapıyomıuş..; Bomba parasır hariç; kemiksiz *2-3 milyar” liraşl: Daha j meselâ, "Şikorsky kalnıa- . : dı, F-1Q4verelim!" denil-şj idiğindeğ 5 jetli _filo kalkıp Cudi Dağı'na .bombaladı ğüıda, hele' ,GabaıgiTanin- . Tanin, Naiiiaz'a gittiğin- , de, fatura 4-5 milyar lirayı'(KDV'si dahil) buluyormuş... En son meselâ, daha modem savaş uçakları Merzifon'dan kalkarsa, fatura ikiye katlamyorrnuş... , Bakanlar kurulunun resmî toplantısından önce verilen brifıngde, "Bunların hepsijfuzûlî masraf, _ . yılda 54_ trilyon yutuyor. Nakit para... Vadeli senet, .düşük faizli kredi falan ,N .î › ş . ` L f?.. HÂKKÃHİÜENE" , 5 pğeğféelâ; isi-ı: korsky, helikopterleriyle ' "r demiş ,bir gene