Erzincan’ı onarsam yeniden…

Önce ortağını eleştirdi.
“Vallaaa, sosyal demokrata çok
or…”

Bemstein’in Marx-Engels ikilisini inkâr edişinden bu yana, sosyal demokrasinin en büyük ayıbıdır.

Arkasından babasına posta attı.

“Seni Özer’e veririm, ama, çocuğa
söyle, bizim soyadımızı alsın!” diyen özbabasına değil, onu karşı komşu yapan
manevi babasına…

.lqnsu Çiller bayramda formdaydı.

‘oturdu, gelip gideni pek olmadı. O da,
gelip gitmeleri teşvik etmedi zâten… Deniz bey torun hoplattı, Murat bey An
, italya sıcağında duş almakla yetindi.

“Seçim işbirliği” konusunda sıfırı tü
ketti “sosyal-asosyal” takımı…

t**

Cumbaba selefinin mesken edindiği
tatil köyündeydi. l

“Erzincan’ı Yeniden Kalkındırma
Projesi’nin hazırlıklarını yapı ordu. Ankara büromuzdan Turan Yı maz özlü
özetini yaptı.

“İlk müteahhitliğini Demirel’in yaptığı ve depremde yerle bir olan Erzincan
SSK Hastanesi de yeniden inşa edilecek.

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut
Özal’ın, Devlet Denetleme Kurulu’na
hazır/attığı raporda, SSK Hastanesi ‘yle ilgili olarak, ihalesini 26 Haziran 1964 ‘de
aldığı ve işlerini Turgut Arıkan aracılığıyla yürüttüğü belirtilen Demirel’in, politikaya atılınca, 26 Mart 7965’de inşaatı,
Ticaret İnşaat Mühendislik firmasına
devrettiği bilgisine yer verildi. Raporda,

“Muhafız ve mü- inşaatın tümüyle Dedahil ala n komu- *fiş mirel’in başlangıçta
tanlarını ntâ in et- hazırladığı projeye
tim, görevden ben göre ge ekleştiği de
alınm…” ima edi mi ti. Erzin
Mânevf babası alt- can Projesi mınta kalır mı, kalmaz da, SSK hastanesinin,
mı, kestiremiyorum, hasar görmesine karbayram sonrasını şın ayakta kalan bölübekliyoruz… münün onarılarak,

gr** hemen yanına yapıla
. sosyal demokrat_ cak yeni hastanenin
‘a, bayram boyu din_ ek binası olarak kullaıencedeydî_ nılacağı bildirildi. Yegüıem bey evinde nı’ hastanenin temeli
ni de Demirel atacak…”
*t*
Rahmetli Nihat Erim, “Küçük Amerika olaca z!” demişti. Yıl 1948’di. Rahmetli Ce Bayar, aynı lâfı tekrarladı. Eî
senhower Bursu’yla Amerika’ya.gidildi, .

“Amerika lklncl vatanımdırl” denildi,
“Kardeşim Bush”la konuşmalar yüzünden telefon faturaları ayyüka çıktı.

,Sözün özü, Amerika’yı yeniden keş- l

fediyoruz.
Sözün daha da özü, bu kadar komik
bayram geçiımedim. .

kılı-Anı, aim
Bu cALıeMAvA
l BA$LADM

diziyi:: i

i etkilibirsilahverdin…
w Çok konuşurken iyi-doğru

.~ı
“Ic

TANSU ÇlLLER

eclisi tatile sokmayı

başardın… Koalisyon

ortağının gıkı bile
çıkmadı. “Demokrasi paketi”
cakturcaktır ertelendi.

Ama, SHP’yi birbirine .
katmayı başaıdın…

Muharrem Sankaya’ya
verdiğin demeçte, Murat
Karayalçınü aklınca özetledin…
“Çok iyi sosyal demokrata
benziyor…”

insanoğlu tuhaftır, her lâfı
kaldırmaz, sosyal demokrata
benzetrneye kalkışırsın kızar,
ortak icraate aldırmaz…

Karaya|çın’ın (ve mevcut
koalisyonun) muhaliflerine çok

Çok konuşmak mazhariyettir.

konuşmak tanrının Iütfudur.

“Amma da benzi orsun…”
diyor muhalifler, ” aynaya
baktın mı?”

Bayram tartışmasız
yıldızı ßlllardı!

ayram boyunca Ankara’yı

mesken tutanlar arasında küçük

bir anket yaptım. Başanamız
uzak ara “süperstar” seçildi.

Kerkük-Yumurtalık boru
hattındaki petrolden söz ederken,
“Petrol benim değil mi? Ister
çekerim, isteğine dinamit koyup
patlatırım” d i, yedi düvelin
amba osunu tek başına deldi.

Mu terem eşini Amerika’ya tatile
gönderdi, “Sen çok yoruldun, azıcık
tatil yap, gözün arkada kalmasın,
tâyinlerl ben hâllederim” dedi. Der
demez de, genelkurmay başkanı
bombasını patlattı: “Ben etirdim,
sadece ben götürürüm, k mse
karışamaz… ‘ ._

Koalis on ortağını da
kahkaha an kırıp geçirdi bu arada…
Enfes bir “Karayalçın tarifi” yaptı.

“Çoksosyal demokrat birisi…”

Bayram biterken SHP-DSP-CHP
üçgeninde kahkahalar devam
ediyordu. 4

“Yeteri kadar yaşayan
poiltikacınınl başına her şey
ir İİ

ge
(George Bernard Shaw, 1944)