Erken seçime doğru mu ?

27 Haziran 1994

PAZARTESİ

nin aüNüııiııÂıııssi
KURTHAN FIŞEK

Erken seçime doğru mu?

ertelendi. Zâten çıkacağı yoktu,
ama, bazı insanların hâlâ
umudu vardı.

Uzülmedim. Bütün
anayasalarımız “sivil mimari”
eseridir. Emir-komuta zinciri içinde
sivillerce hazırlanmış, onlar
tarafından kahramanca
savunulmuştur.

Neyse! 1982 anayasası aynı kaldı,
devam ediyor.

i***

Mehmet Kahraman bakanlıktan
istifa etti. Benim şu satırları yazdığım
sıralarda istifasını geri almış olabilir,
ama, hiç zannetmiyorum.

Mehmet _KahramaNa bir görev
verdilerdi. “Insan Haklarından
Sorumlu Devlet Bakanlığı?..

Nasıl bakanlık ama?

Bir odacı, bir sekreter, bir kırmızı
plaka, bir makam şoförü…

Uğraştı, didindi, kendisine verilen
bakanlığın teşkilât yasasını
çıkartmaya çalıştı, beceremedi,
“Ayıptırl” dedi, istifasını sundu.

Kendi partisinin genel başkanı
“çok üzgün olduğunu”, ama,

Sivil anayasanın çıkması

“arkadaşının kişisel takdirine
karışamayacağını” söyledi.

Kendi partisinden, özellikle de
demokratikleşmeye teşne görünen
bir partiden bu kadar “ilgi, sevgi ve
şefkat”_ gören bir bakan tek şey
yapar. istifa eder.

Mehmet Kahraman da onu yaptı.

i***

Bu koalisyonun devamını gerekli
görenlerden biri oldum.

DYP iktisad” kalkınmayı
gerçekleştirecekti. SHP
demokratikleşmeyi… Ne iktisad”
kalkınma oldu, ne demokrasi…
Devletin maaşlı memuru, kedinin
fareyle, kendisinin köpeğiyle oynadığı
gibi, milletin bir bölümünün seçilmiş
temsilcileriyle oynayabiliyorsa, bu
koalisyon bitmiştir.

Peki, dengeler yeniden kurulur
mu? Erken seçim olur mu.?

Bence olmaz… Bu yasalarla yeni
seçime gidilmez, gidilirse gidenler
geri dönmez…

Kim alacak bu kararı?

Şimdikiler…

Zor alırlar.

1996’ya bekleriz efendim…

Ne mutlu “Türkiye’de
yaşıyorum!” diyene…

ünyaya yeniden gelsem,
D Türkiye’den başka hiç bir yerde

yaşamak istemezdim. Dünyayı
hareket ettiren, insanı canlandıran,
teknolojiyi geliştiren tek şey vardır.
Çelişki…

Günlük hayatımızdan üç kesit

aktarıyorum.

O Bütün fabrikalarını satışa çıkartan
Halil Bezmen, giderayak
imzaladığı toplu sözleşmeyle,
işçilerine yüzde 45 zam yaptı.

O Ailesinden aldığı 50 milyon lirayla
Tunceli’den Bursa’ya iş kurmaya
gelen 20 yaşındaki C.K., bu parayı
pavyonlarda yiyip bitirdikten
sonra bunalıma girdi, otel
odasında kendisini astı.

Daha komedisi…

O Tokat Sigara Fabrikasında çalışan
827 işçi ve 35 yönetici, 1994 yılı
fazla mesai alacaklarından feragat
ettiler. Tokat’a gelerek işçilere
teşekkür eden ve birer şiltle
ödüllendiren Tekel Genel
Müdürü Mehmet Akbay,
”Mesailer sayesinde 53 bin 729
kilofazla Tekel 2000 sigarası
üretildi. Bu da 80 milyar lira eder.
Örnek davranışınız
unutulmayacak” dedi.

TÜRK › o
TABİPLERI BlRLlĞl

ün (pazar) seçimleriniz
D vardı. Ben bu satırları

yazarken, kimin, hangi
grubun kazandığı henüz bel i
olmamı tı.

Ken i nazik üslûbumla, hafta
boyunca, bazı sorunları dile `
getirmeye çalıştım. Meselâ,
“ötanazi” (merhamet ölümü)
konusunda bundan iki yıl önce
yayınladığınız zehir-zemberek
mesajı hatırlattım. Aynen
şöyleydi. _ i

“İsteyene, tedavısı mümkün
olmayan bir hastalığa yakalanana
veya bitkisel hayata girene” ölme
hakkı verilecekse, anılan o hasta,
bir zahmet, gidip intihar etsin…
ls/tâyen ö/;b/:I/ir, arza, doktorun
ö ürme a ı yo tur, y tlığı
yere kadar yaşatma meıîzriyeti
vardır. Aksı olursa, TC K ‘ya göıe,
doktor değil, katil sayılır/ar.

Niye suskun kaldığınızı
anlayabilmiş değilim…

* “Özgürlükleri

üretmek yetmez,

»almak

gerekir…”

(Elbert Hubbard, 1903)