Erbakan’ın yaptığı provokasyondur!

15 Nisan 1994
CUMA

KURTHAN FİŞEK

ECMETTIN Erbakan’ın salı günkü
NRefah Partisi grubunda söyledikleri,
açık, seçik, net ve sarih şekilde, provokasyondur.
Dediklerini bilerek
mi dedi? Yoksa, kendi
lâfının şehvetine kapılıp
ağzından mı kaçırdı?
Bilmiyorum.

,Eraanin yaptığı ıırovokasvonılur!

ten başka hiç bir şey vaadetmiyorum!”
dediğinde de Ingiliz halkı çok şaşırmıştı.
Tarihin en kanlı savaşını yaşadılar.
“ i’ i’ ‘A’

‘ Gruptaki şaşkın sessizliği ânında (ve doğru)
yorumladı Erbakan…
Çevir kadayıfı yanma
sın…

Bildiğim tek şey, “İktidara geliyoruz,
provokasyon olduğu- Igâleccfiz muhterem
dur. rdeş erim… Kanlı mı,

Şu lâfı başka ne türlü . tatlı mı eleceğimizi,
^yorumlarsınız? biz değil, rşı taraf ta
“Refah iktidara gele- , yin edecektir…” ne kadar Türkiye istik- r ,May Lâf biraz döner gibi
rara kavuşamaz… Adil oldu, ama, “provokatif”
düzene eçiş dönemi kanlı mı olur, tatlı karakteri aynı kaldı.
mı olur, una 60 milyon halk karar vere- i’ i’ ‘k

cek…”
Seçimde kazandıklarının coşkusunu

hâlâ üstünden atamayan, lO Nisan Ankara
lstanbul gösterilerini “sosyal atlama”,
“halk ayaklanması”, “halkınşhaîlı galeyanı”, “Refahün coşkulu güven tazelemesi”
olarak yorumlayan parti grubuna ölüm
sessizliği çöktü. ‘

Erbakan’ın ağzından her çıkanı “kelârn-i ilah” kabul edenler bile birbirlerine
şaşkın bakıştılar.

Ingiltere Ikinci Dünya Savaşı’na giderken, başbakan Churchill, “Bizi zor “nler
bekliyor. Size kan, ter, gözyaşı ve

met
Miting kalabalıklarının psikolojisini iyi
bilirim. .

Diyelim, Türkiye’nin dört bir yanında
cuma namazı dağılırken, “bazı güçler” fısıldadı: ”Duydunuz mu? Sultanahmet Camii’ne tam namaz sırasında atom bombası atılmış…”

Türkiye’nin dört bir yanında oluşacak
öfkeli kalabalıkları lO Nisan’daki gibi “kibarlıkla” durduramazsın… Yeni giysili polislerimiz durduramaz…

Bilerek, bilmeyerek provokasyon yaptı
Erbakan…

isteyerek, istemeyerek “yol gösterdi”.

YÂH Ll 6

AULADNIZ. MuHTezaA… î l

NSIZ İKTİDAR MI,

EIZBAKANL! İKTİDAR Mı HALK
ICAPAR VERECEK”
DEDlM…

İstanbul Bankası

,emeklilerinden özür

İLLER (ve Karayalçın) hükümetinin istikrar paketi, “pamuk eller
cebe” anlamına gelir. Bir küçük

e iği var. Pamuk eller cepte vites der

ğiştirirken, nasırlı eller ne yapacak?
Belli değil…
_ Hükümetin ekonomik beyni olan
Özer Çiller’in, 9 aydır maaş alamayan emeklilerinin de 9 aylık alacaklarını hazineye (ve Özer beyin yardımcısı Unsalh) bağışlamalarını
(inermiştinı…

İstanbul Bankası emeklilerinden
söz ediyorum…

Dolandırıldılar.

Çok dolaylı yollardan söz verildi:
“seçimden sonra hâlledec ‘z…”

Şimdi öğreniyorum… T MM gündeminde l45’inci sıraya yerleştirilmiş
buılnesele…

NECMETTİN ERBAKAN

TÜRKİYE’Yİ çok tehlikeli bir çizgiyeitmeye başladın…

Uslübunu çirkinleştirdin… Tansu
Çiller için ”isterik kadın” tabirini kulIannıamyakışıksızdan öteye, çirkefti.

Arkasından, parti grubunda, “lldidara geliyoruz, ama, eçiş dönemi
kanlı mı olur, tatlı mı o ur, karşı taraf
karar versin!” dedin…

Bunlar az-buz sorumsuzluklar,
patavatsızlıklar tleğildir.

DEP’in girmecligi, SHP’nin sindiği
doğu-güneydoğu seçimlerindeki oyların eklenmesiyle yüzde 19’u (il genel mPdİSlnClCl bulman, seni heyecanlandırnıış olabilir.

Fazla lıeycranlanına!

Seçilmiş belediye başkanlarına da
söyle… Ekmek fiyatlarının 4 bln llradan 7 bin liraya çıkartılmasının
adaleti nerede?

:şýîiğiâ . “Korkaklarda cesaret olsaydı, herkes tarihe ,
İlim ‘kahraman’ olarak geçerdi…” (Cyril Connolly, 1946)