Ecevit de epey haklı! Kiminle uzlaşacaksın?

cevit de epey haklı!
Kiminle uzlaşacaksın?

CEVİT çıkış yaptı. “Beraberliğe hazırız!”

‘ Baykal teheyyüce kapıldı. “Her türlü bir.’ _J likteliğe hazınz!”

Ecevit, o güzelim çıkışının gazını kaçırdı.
“Sizi kastetmemiştim…”

. _ ıl- i’ i’ b
Erdal Kesebir isimli bir DSPli Edirne milletvekili
var. İyi konuşuyor, ama, çok konuşuyor. “1970’ler
‘ de Ecevit, Şilî’de sosyalist devrim yapan Al
lende ile özdeşleştirildiydi. Şimdi Şilî’de diktatörlük kuran Pinochşefye benzetiliyor. Ecevit,
Erbakan, Türkeş ve hatta Demirel kenara çe
_ kilsin…”

‘ Köktenantidemokratik bir partinin, DSP’nin, eleş
İ i’ ş tirisi elbette yapılacak… Parti meclisi elbette aile
İ meclisine karşı çıkacak…

Ama, o partiden oy alıp meclise girmiş bir millet
.İ vekili, bütün başkanları sıraladıktan sonra, “…Ve
i hatta Demirel…” diyemez… `

Ya ayıp eder, ya aslına rücû eder.

. Bülent bey kiminle uzlaşsın? Süleyman Demi»
rel’le mi?

`Ne zaman başım derde girse, elimi attığım “Po
püler Siyasi Deyimler Sözlüğü” kitabına baka.’ nm. “Allende-Büllende” bölümünü hızla okudum.

*i*

Ecevit’i Allende ‘ye benzeten Demirel ‘dir,

Bülent Ecevit ile, 1970 yılında seçimle 991.
diği iktidardan 1973’te askeri darbeyle devrilen ve öldürülen Şilili sosyalist lider Salvador
Allende arasında AP önderi Demirel tarafından yapılan benzetmedir.

1973 seçimlerine, genel af, toprak reformu, madenlerin ve petrolün devletleştirilmesi
vaadleriyle giren CHP, 1969’da yüzde 27.4

olan oylarını yüzde 33.3’e çıkanrken, Ecevit’- ‘

in popülaritesi de hızla yükseliyordu. Halkla
bütünleşmekten, düzenin de “işmesi gerektiğinden söz eden Ecevit’ten, Bedii Faik’in yakıştırmasıyla , “Büllende” diye söz eden Demirel, ayrıca, Ecevit’e Allende’nin sonunu da hatırlatıyordu. AP Demirel de, 1975 yılında Ecevit’i “Allende taklitçisi” ilan etti. Ecevit ise,

Allende-Büllende benzetmesine tepkisini, bir’

Allende olmak istemediğini,”Dı’izeni, çarkı
durdurarak değil, çark dönerken değiştireceğini” söyledi. .

Allende benzetmesi Ecevit’in.1978 ‘de başbakan oluşuyla birlikte sıklaştı. Bu dönemde,
Demirel’in hükümet uygulamalarını “Allende
gidişi” gibi, ardında Amerika’nın olduğu bir

askeri darbenin beklediğini ,mi söy iste”iliği ‘ğoirusuha, Deiiiiîél’”“Tiirk“*Sil` . , &beri

len’ ‘nin Amerikalılara falan`ale’t”5lâ’câ’g’i’iia ihtimal vermem. Yalnız bunların icra ettikleri
program Allende programıdır. sonları aynı mı
olur onu da bilmem” diyerek,”ı4llende gidişi”
imasmda ısrar etti. Demirel’in, “Bu millet artık yumuşak söz istemiyor. Sert söz istiyor”
tesbiti uyarınca sarfettiği bu ürkütücü sözler,

aralarında eski koalisyon ortakları Milli Sela- `

met Partisi’nin ve Cumhuriyetçi Güven Parti
si ‘nin de bulunduğu pek çok örgüt tarafından ‘
sertçe eleştirildi. CHP, “Türkiye Şili değildir. ‘

Türk ulusu demokrasiye bağlıdır. Onun de
Vmokrasiye bağlı ordusu da ne Demirel’e ne de

başkasına Pinochet olmaimkanı vermeyecektir” derken, sol basında, Allendeye benzeme
nin onur olduğu, Ecevit’in Demirel gibi, “Şap-j
kasım alıp kaçmak yerine Allende gibi faşizme.
w direnece

v

i” öne süriildü. Bu arada, Otomobilciler ve Şoförler Federasyonu ‘nun AP yandaşı
yöneticilerinin, akaryakıta yapılan zamları
protesto amacıyla Şili ‘deki ünlü kamyoncular
grevini andmr biçimde “kontak, kapama” eylemine karar vermeleri siyasi gerilimi ‘daha da
tırmandırdıysa da, daha. sonra bu ‘eylemden
vazgeçildi. _ ‘
, * ç* İ*

Benzetmede elbette hata olmaz, ama, “teşbih” hatanın bizatihi kendisidir. Benzetmeyin…
Benzetiverirler. . . ‘ ~ .
Her yerde kamyon var. Ya_ kamyon, ya tank…