DYP Kurultayına doğru doludizgin!

î Kasım l9Q3,’Paıaı1esi › ‘

..;…..A

etmeye çalışan DYP’nin kurultayına iki hafta kaldı. Kamplar belli olmuş durumda… Bir tarafta babacımcılar, öbür tarafta anacımcılar var.
“Babacımcı” kesimin ideolojik
tavrı net… “Kadın kısmısıyla iş yürümez… Baksana, -r
130 gündür elin
nereye attıysa
züne özüne bulaştır ı, hiç bir
meseleyi hâlledemedi…”
“Anacımcı”
grup biraz daha
utangaç… Ne de
olsa, fazla politik
mazileri yok… Politik mazisi olmayan diplomatik
olur. “Biraz sabır
lütfen!” diyorlar, ‘
“Babanın 550 günde yapamadığını
kadıncağız 130 günde mi yapsın? Olmaz…”
Ondan sonra da “cinsellik” karışıyor işin içine…
“Erk ‘in işi 3-4 dakikalıktır. Kadın
279 gün klenir…”
iz**

__ DYP kurultayına iki hafta kaldı.
Uslûp pisleşmeye başladı.

Bursa Osmangazi’de geçen hafta
bir barışma-uzlaşma yemeği, vardı.
Kadehler DYP’ye kalktı. Bursahha’mızın haberine göre, en coşkulu
kaldıranlar, “babacımcı” Cavit ÇağIar’la “anacımcı” Mehmet GazioğIu’ydu.

Rakı kadehlerinin başında muhabbet koyulaştı, derken,, gözler ışıldadı.

B abasını kaybedip anasıyla idare

M.

mir kurultayına du

Kurthcın FIŞEK

Gece kıyafetleri sunan Yasemin K0şal, Ozer, Nilgün H__an, Gülay Ertok, Ozlem Dinçer, Oykü Osma,
Hülya Arık, Sevcan Sabit, Nazlı Oztan çıkmıştı podyuma… Mankenleri
kaçamak bakışlarla izleyen Gazioğlu,
resmigeçit bittikten sonra yemekten

. ayrıldı. Cavit Çağlar’sa sabaha kadar Muazzez Ersoy’un Rumeli
şarkılarına eşlik
etti.

*t*

Doğruyol Partisi olanca babalığıyla, maçoluğuyla kurultaya gidiyor.

“Babacımcılar” ağırlıkta…
Hepsi geyik muhabbetinde…
‘ yapanlar azınlıkta… Onlar da “anacımcılar”…

Osmangazi ilçesinde, sıkı babacıyla sıkı anacının, Çağlafla Gazioğlu’nun, mankenlerin geçiş sırasında
neler fısıldaştıklarını merak ediyorum…

Yassıada duruşmalarında avukat
cübbesini yere atarak demokrasiye
adım atan Hüsamettin Cindoruk da,
yangına körükle gidiyor, anacımcılarin güvensizliğine tuz-biber ekiyor,
tüy clikiyor. “Kızcağıza söyleyin, müsterih olsun, aday değilim…”

Kompleksli bir parti DYP…

Aşırı ana sevgisine “Oedipus
Kompleksi”, aşırı baba sevgisine
“Elektra Kompleksi” denir.

Saçmalamaya başladılar.

POL

E

.S

İTİKAYA GİRİYOR…

i l PARTİ l

Din sûrasınuaki
ilginc tartışma

nkara’da toplanan Birinci Din Şû
Arâsfnda bağlayıcı karar alınmadı,
ı tavsiye kararları alındı.

Iki karar çok dikkatimi çekti.
û Diyanet İşleri Başkanlığı’nın baş
bakanlıktan ayrılarak cumhurbaş
kanlığına bağlanması,

Diyanet İşleri Başkanı’na ”kırmızı
plakalı araba” verilmesi…

“Lâiklik” tartışmalarından bugüne
kadar uzak durdum. Herkesin inancı
kendisinedir. Ama, 0 tartışmaları çok
yakından izledim…

Diyanet Işleri Başkanlığı’nın “anayasal kurum” olması çok sert eleştirilerin
konusuydu. Ozellikle de Refah Panisi
bunu eleştiriyor, “Devlet hiyerarşisine
girmek, devletin din üstüne baskı kurması, sulta kumıasıdır!” diyordu.

“Kırmızı plaka”, bizim hukukta,
devletin ve hükümetin temsilciliğîdir,
onun emrinde olmaktır. Başbakanlık
hükümettir, cumhurbaşkanlığı hem hükümet, hem devlettir.

Anlamadım “tavsiye kararı”nı… Ce
haletime bağışlayın…

H_ÜSAMETI`İN
CINDORUK

lki hafta sonra DYP’nin kurultayı
var. Kedinin fareyle oynadığı gibi (benzetmek olmasın), Tansu Çiller’le oynuyorsun… Cumhurbaşkanıyla yaptığın
bir buçuk saatlik görüşmeden hemen
sonra, başbakananamıza mesaj yollamışsın… “Kızımız müsterih -olsun,
aday falan değilim, yüz kere söyledim,
rahatına baksın, çalışmasına baksın…”

Demokrasi şakaya gelmez… Çok
genç, tecrübesiz ve heyecanlı bir avukat olarak, Yassıada duruşmalarında
yere cübbe atmaya benzemez… Vehbi
Koç’un yazdığı “şahsa Özel” mektubu
basına dağıtarak ucuz reklâm yapmaya, sonra da “Mektupta başka meseleler vardı!” diye yan çizmeye hiç benzemez…

Biliyor musun, ön plana çıkmaya
korkuyorsun galiba… Kendini ya emanetçi sultan, ya alternatif olarak saklamayı tercih ediyorsun…

Biraz ağır olduysa bağışla, ya cidcf
aday ol, herkes kime oy vereceğini iki
hafta düşünsün, ya sus, başkanlığını
yaptığın oturumlarda 450 kişiye (“milletin sesi”) söz vermekle siyasi” ömrünü
devam ettir…