Dünün küçükleri, yarının büyükleri

Kurthcın FISEK

nüNüN Kijciiıtıini.
YABININ BIIYIIKLEHI…

gelenektir. Vatandaşın kafası karıştı

ı, tepesi bir şeye attı mı, madd^

durumuna göre, ya kağıt-kaleme, ya

daktiloya sarılır, meclisteki seçilmiş temsilcisinin ümüğüne basar.

Cevap mı gelmedi?
Kızılca kıyameti
koparır, bir sonraki `
seçimlerde seçilmiş
temsilcisinin tekrar
seçilmemesi için ak
! vrupa’da, Amerika’da demokratik

döndü, lütfen bana yardım edin…

Hasan T. (12)

i***

Sayın Erdal İnönü

Başbakan Vekili

Dar gelirli bir işçi ailesinin çocuğuyum… Sana ailecek yaptığımız iyiliği
annen bile yapmadı. O sadece dokuz
ay taşıdı seni… Babamın dediğine gö
re, partini yetmiş yıltif kampanya yapar. dır taşıyomıuşuzm
Bizde öyle değil… Ahmet M_ (14)
Soru somıayı, sor- *g*

gulayıp sıkıştırmayı
öğretmiyoruz gençlerimize…

Ankara büromuzdan Nazlan Ertan arkadaşımız üşenmemiş, yaşını küçültmüş, aklı siyasete yeni yetmeye başlayan bir çocuğun gözüyle, onun kaleminden, devlet büyüklerimize mektuplar karalamış… Nazlan’ı
dinlerken gülmeye başladım. Bayram
neşemizi sizinle paylaşmak istedim.

***k

Sayın Süleyman Demirel

Isparta Sabık Milletvekili

Anayasanın ilgili maddesini bir an
önce değiştirerek sonsuza kadar cumhurbaşkanı seçilmenizi istiyorum… Yurttaşlık Bilgisi derslerimizde cumhurbaşkanlannın isimlerini ezber/etiyorlar. Aritmetiğim zayıf: dokuza kadar saymayı
yeni öğrendim, kafam iyice çorbaya

Sayın Necmettin
Erbakan

Konya Milletvekili

Paninizin görüşleri beni yakından
ilgilendiriyor. Ama,
karanlıkta kalan, aydınlatmanızı rica ettiğim bazı soru işaretleri var kafamda… İktidara geldiğinizde erkekler dört eş alabilecek/er… O zaman “first lady” kim olacak? Cumhurbaşkanının bütün eşleri ”first lady” mi
sayılacak? Yoksa, “second lady’, “third
lady/Ç “fourth lady’ gibisinden protokol
düzenlemeleri mi olacak.? Kaç yaşında
evlenmemi, kaç numaralı eş olmamı
tavsiye edersiniz?

Ayşe s. (ı ı›

t**

Yerim bitti. Sıkılmadıysanız, milletvekillerine mektup yazmaya yarın devam ederiz…

ıııai uıııAc
nan: HERKESE
ıııııııııısr EBE!

icasso’yu beğenmeyip ressam
lığa soyunan bazı cumhurbaş
kanlarımızın (isimleri lâzım
değil) yağlıboya tablolarını satın alan
holdinglerimize itirazım yok… Ağanın
eli tutulmaz, bediı^ zevkleri tartışılmaz…

Ama, aynı şeyi “devlet parası kullanan” bazı kişi ve kuruluşlar yaparsa, gücüm yettiğince hesap sorarım…

Haberi Ankara büromuzdan Emin
Koç çıkardı.

Milyarlarca liralık batık kredi veren
Halk Bankası, 110 bin dolar trink para
sayıp, Kanadalı bir sanatçının 6 heykelini satın almış, “devletin parası deniz,
dağıtmayan keriz” misali, 2 tanesini lhsan Doğramacvnın o meşhur vakfına
hediye etmiş…

Bankanın 19_91 hesapları zar-zor ibra
edilmiş, ama, KIT komisyonunda iki görüş çıkmış ortaya… __

Biri CHP’li Fuat Ça ‘ınki… “Ozel şahıslann vakıfiarına d et parasıyla alınmış_ bir şeyi nasıl hibe edeısiniz?”

ikincisi Refah Partisi sözcülerinin…
“Müslüman olmayan bir sanatçının
eserlerini nasıl, hangi cüretle satın
alırsınız?”

binmiyorsun… Koruma polislerini
dehşet içinde (ve yaya) bırakıp yürüyüşe çıkıyorsun… Kendi kendinle gırgır geçiyorsun… Birkaç yabancı dil biliyorsun, konuşuyorsun… Boş zamanlarında satranç oynayıp fizik denklemi çözüyorsun… Kitap okuyorsun,
ama, ne okuduğunu söylemiyorsun…
Gevezel ik edip açık vermiyorsun…

Alıştığımız “Böyük Türk Büyükleri” (deyim Bekir Coşkun’undur) değilsin… Bu kafayla gidersen de olamazsın…

Belki olabilirdin, ama, “Türkiye’de durum kritik!” deyip bayram
tatili yapmamana anlam veremedim.
Aslında verdim. “Böyük Devlet Böyüğü” olmamaya kararlısın…

Mütevazi olsan bile, tevazû gösterme… Kifâyetsiz muhterislerin cirit
attığı _bir ortamda tevazûyla kifayetsizlik birbirine karışır, karıştırılır.

“Kö kler sabaha kadar havlama
ürriyetine sahiptir, ama,
ısımıalarına bir defa izin verilir…”
(Alfred Russell Wallace, 1901)