Duble Standartlı” Yerde “Tek Tip” Arayışları

“IIIIBLE STANIJAIITLI” YERDE
“TEK TIP” AIIIIYISLIIIII…

oksan dört harbinde biz üniversite

talebesiyken, en sevdiğimiz hoca

Arif Payaslıoğluydu. Hasta Beşik
taşlı olduğu için “Arabacı Arif
Gâvurca kavramları taşkafalarımıza
soknıanın kolayını bulnıuştu. “Her lâfın
türkçede, halk dilinde, mutlaka çok daha
_vakışık alan bir karşılığı vardır!” der. bulur, söylerdi.

Meselâ, 0 tarihlerde yeni icat olan
“frustration-aggressioıı theory” diye bir
şey vardı. Türkçeye çexirıneye kalkışsan,
tatminsizlik, hayal kırıklığı, saldırganlık
üstüne bir bilimsel teori… n

Uç defa anlattı Arif Hoca… Uçünde
de kafam basmayınca, türkçesini söyledi:
“Eşeğini döveıneyen semerini dgver…

Yani, gücün bir şeye, birine
yetmiyorsa, acını gücününo
yettiğinden çıkar, rahatlarsın…

Sanki, Türkiye’de olup l#
tenleri anlatmak için geliştirilmiş bir teori…

c e c

Aynı sıralarda “double standard”
lafı Türkiye’ye gâvuıistandan yeni
transfer olmuştu. Hani, sokaktaki adamın “çifte standart”, babanın “duble standart” dediği
şey var ya, o işte…
~ Ona da aklımız pek basmamış, bizim bildiğimiz lisana tercüme etmesini istemiştik kendisinden… Kırmamıştı…

“Ete gelince havhav, ota gelince mırınır…”

Onca yıl sonra tarafımdan kibarlaştırılarak aktarılan bu deyim, Türkiye’de
yaşayanların büyük bölümünün psikolojisine ayna tutuyor
sanki… Tutarlı olmak şart değil, işi- i ‘
ne geldi mi dost, gelmedi mi düşman…

o o o

Mâdem öyle, yok Türk Standartları
Enstitüsü`ydü, yok sanayi bakanlığının
Fiyat, Kalite ve Standartlar Dairesi`ydi,
çifte standartlı bir yerde “tek standart”
aramanın, herkesi tek tipleştirmeye çalışmanın anlamı ne?

Komik oluyor.

Meselâ, sanayi bakanlığı standartlar
TEMPO 126

dairesinin Resmî Gazete’nin 2 Kasım
1985 tarihinde yayınlanan ınükeırer sayısında bir tebliğ vardı. Türk erkeğinin
kullanacağı’ standart prezervatif boyu
üzerine… Kaliteli kauçuktan yapılıp saydam ve sıvı kaydırıcılarla kaplanacak.
delik. yırtık veya kabarcıklı olıııayacaktı.
okey. buraya kadar tanıtım…

Ama, boyu 17 santim. genişliği 4.555 santim olacaktı. .

Hele orada dur, ağırdan al… Hürriyet

.grubumuzun PLAYMEN dergisi buna

kafayı takmış, nıatematikçilere danı” şıp rakamları türkçeye, herkesin

anlayacağı lisana çevirmişti: “Çapı
4.5 santim olan bir silindirin çevre
mesafesi 14 santimdir…”
ß PLAYMENin son sözü tek standartla alay eden bir şaheserdi: “O
ıprezervatifleri, gitsinler, Türkiye’de değil, hayvanlar âlemiııin daha iri cüsseli kesitlerinde (fıl, at,
şeşek, vs.) pazarlasınlar!”

e c o

Aradan yedi yıl geçti. Türki
ye’yi tek tipleştirmeye, tek
standarda bağlamaya çalışan
T.S.E.`nin yeni bir “standardizasyon” çalışmasıyla ilgili olarak
muhabirlerimizin çıkarttığı haberi
okudum.

Her şey bitti, hemşirelerimiz de

“T.S.E. damgalı” olacakmış artık…
T.S.E. başkanı Yılmaz Arıyörük buyurmuş… “Hizmetin kalitesini sağlamak
için hizmette standardizasyon esastır.
Hemşirelik standartları üzerinde çalışıyoruz. Tıp fakültesi bulunan üniver, . sitelerimizden dördünde araş” ` tırma grupları kuruldu, işbirliği içindeyiz… Gerek mesleki bilgi, gerek fiziksel görünüm olarak standardizasyonu
sağlayabilirsek, hastalar bundan büyük
fayda görecek, hastanelerin işleyişi verimlilik kazanacaktır…”

Insanları standardize etmeye kalkışmanın hangi komik boyutlara ulaştığını
görünce, “çifte standartlı” olmaya alkış
tutmak geliyor içimden… Tek tipçilerin
yaptıklarını halk türkçesine tercüme
edeyim mi?

Aylâk bakkal, vaktinin çoğunu kendi
billûrlarını tartarak geçirir.

ABDÜRREZAK YAVUZ (Yuce meciısın 0 e .
Kebapçısı ve Köiteiıoru” seçildiği içini… …. _N ‘i’
SÜLEYMAN DEMİREL (Meclise gitmeye Üşenip m, L .
ikramını Güniz Sokak’ta kabul ettiği için) _________ f

TURGUT ÖZAL (Köşke çiğ köfte geimeyişine kılıp m,
1993 yılında artık ‘mutâd toplantı’ yapmayacağ. (cm) N
TANSU ÇILLER-CAVIT ÇAĞLAR (M -; b_

derdindeyken. çocuk gibi, koltuk kapmaca o *ç ”ERDAL İNÖNÜ (Çiğ köfte partisinden haberi olma.: g D,
……………………………………………………………………………….. .. Mpßu
HAYRİ KOZAKÇIOĞLU (‘v de Vakko’ kokusuna ç,,

sanmsak kokusu karışmasın diye, çiğ köfte paTIISındg
protokoiündekiyerini alamadığı için) ………………………. .. W”
YILDIRIM AKTUNA (Kendisi çiğ köiteieri hoşuna”,
‘hediye rüşvettir’ deyip bürokratiarını aç bıraktığ ıcş-ı _` _ `ı
RAUF DENKTAŞ (Kıbrıs’ın bağımsız! _’köiteye yumuimuş hariciyenin ağız tadını iz;

. w

7-_ l
HAYRETTİN DEMİRTAŞ (Milletin yüce temsıicııeıırıı› ç,
kötteden mütevellit ağız tadını kaçırdığı i

YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN (Devlet protokoiündekı önmr.
rağmen, bir lokma çiğ köIte İazla görüldüğü için) ………… ._» ı

(Ha talık Anagram Analiziii)

DEMOKRAT PARTİ
KOMEDI ARTAR

AYDIN MENDERES
YANDIM DESENEI

HAYRETTİN ERKMEN _ q
YARIN HEMEN TERK Ell ‘ b
(“E” Joker)

VEFA TANIR
TAVIR FENA

OLTAN SUNGURLU i
KUSURLU SON TANGO
( “SOK ” Joker) _V î

TUNCA TOSKAY
TOSUN BATACAK
(“AB” Joker) -ızv ,

. g,,
cıeııısız ASLAN – ~’ ~ =>
ZENGİN SALAK ğ
ŞEVKET YILMAZ

(“K” Joker)
YILDIRIM AKBULUT
F,…
“v7 ‘is’
VELET AZ MI YAVŞAK?
(“VAA ” Joker) – ‘

›___.`

BU TÜY KUL
ALIK MIDIR?
(“0.K. ” Joker)

TÜRKAN AKYOL
KALK DA YUN OR!
(“D”Joker)

f.
t” h
i I

û

EFGİLER
EFGILER

_ AP`tan ayrılanların katılacakları
. is toplantısıydı. Topluca geldiler

meye kalkışmış…

” , – kadaşlarımız oradaydı,
K.’ – î M Â onlardan dinledim.

alarında tam hoşbeşe başlamış- DYP_ Nevşehir
i_ , CHP sıralarından lâf atıldı: “Oo- milletvekili Osman Seyı HEPçilerle CEPçiler ne güzel bul- fı, parti grubu adına kol birbirlerini…” nuşurken, “Özal bir tek
ğTmanetçi” ekip, çokça telâşla. epey- Allah’tan korktuğunu söy
ıâinirle ayağa fırladı, yine cümbür-ce- lüyor, ondan bile şüphem İ ç
Ãutopluca) kulise yürüdü. Ama, çı- var, kendisi vatana ihanet “
::ayak dayanamadı biri… CHP sırala- halindedir…” deyince, önce Re
n: dönüp seslendi: “Utanmıyorsun, falı Partisi sıraları ayağ
ýılıııi? Ne hırsızlığımızı gördün?” kalkmış… “Tövbe tövbe! AlCl-[Pli milletvekilinin cevabı hazır… lah’ın adını ağzına alma!” Arkasından Güdıelli, birkaç gündür kafasında kur- neş Taner dellenmiş… “Sözünü geri al,
@teybe okuyup provasını yapmış… cumhurbaşkanını vatana ihanetle kimse
._’Siz de amma alıngansınız… To- suçlayamaz…”
Jfçılık, tufacılık, cepçilik aklınızdan Meramını anlatmak için kürsünün önüİmıyor. Benim dediğim cepçi değil, ne yürüyeıı Taner`e sataşmalar başlamış…
Cumhurbeyin Emanetçi Par- “No no nonoş, kes sesini, otur yerli yerine!”

KDNUSAN YlIMHlIKLAH. BAGııi
“NON0$lAB”… NASIL ııııvııvı m

Ewelki haftanın gazetelerinde okudunuz… Cumhurbaşkanlığı bütçesi konuşu- ,
ür-cenıaatl, oturacak uygun yer lurken, milletin vekilleri birbirlerini nonoş.` ,ya konıldular. Yok… Gittiler. eski lukla suçlamış, yumruklar konuşmuş…

. – ‘ne ayrılmış bölümün boş kalmış Bir bölümü gazetelere yansıdı. “No no
-v sıralarına yerleştiler. HEPlilerin no. belki yes!” tişörtlerinden tanıdığımız
Güneş T aner, cumhurbeye DYP’lilerin sataşnıasına kızıp küfretmiş, “nonoş” sıfatına
muhatap olunca sinirlenip küfretmiş, sonra da Gaziantep milletvekili Ayvaz Gökde
mir’le Kahramanmaraş milletvekili Sela.îL/î› hattin Karademife sille-tekme-tokat gir
Gazetelere yansıyanı bu kadar… Gelelim yansımayanlarına… Muharrem
Sarıkaya ve Barış Selçuk ar-‘

f

Bu sefer Taner sinirlenmiş. ‘Gel f
rada söyle…” demiş, “Kimin ııonoşÄ
erkek olduğunu o zaman görüşü-‘

Oıijinal lâfı atmamış olmakla.
erkeklik gururu kabarmış Sel h `
rademir`in… Fırlamış, kürsüni: . r
gelmiş, Taner’e tekme sallamış..
hareketle sağa dönen Taner, ger;
savuşturmuş, ama, bu sefer. k_ ç,
“Komando” Ayvaz’ı bulmuş… O: i*
kütünü (gâvurcası “uppercutW geri’ r
reketle caydırmış, kontraya g’ ,
Apansız yakalanan, MHP j
arılığıyla karşılık beklemejr- _:
mir`e iki tekme, üç yumru.

Olan A193& ş`
‘ye olmuş bı: a’
. Meclis T** ”
bir nebze katkıda b”

mek, için ayağa ‘_
“Çiğ köfteciler,

mukabel-i bilmisiı
“Versek sen de. yersin…” Sakıt
mızdan Güler Ileri zor zaptetmış
m… «

Bu repliği tekrarlamaktan b’ _
her yerde, her şeye cuk oturu_ m&
meclis ama? “

ısı( EsLiLiı( m( RAKAMLAH

ğÂNAPtan kopup kendi baş- çıkıldı: “İki haftadır gazeteler
‘FfNVe cumhurbeye) buyruk zaten bunu söylüyor, yazıyor.
._ kurma hazırlıklarına giren Orijinal bir şey bulun…”

., imuhalifleri”, en çok nasıl Jetonlar AIDS`e takılıp kal..Ietırebileceklerini tartışıyor- mıştı. Oradan devam edildi.

ü’ Yıldırım Akbulut müdahale etti: “Tek eşlilik
lâfı sakat… Tek eşlilikten` bahsettiklerinde, halkımızın
aklına tek sayılar
.v gelebilir. Bir de
r olur, üç beş, yedi,

‘la Slogan bulmak
1› ya hüküme
-^” “P Ortaya attı._anları yerin

i ” AIDS kam
_ dokuz da olur. Ora. andan açıldı dan vuralım…”

g”. aşlnda doktorla- Cumhurbeyin ema
unduğu bir bakanlı- netçi partisindeki Cahiliye devri

;olm sorununu, sağlık so- artıklarından biri hemen sahip
^ aktan çıkarıp, ahlâk çıktı öneriye… ‘Yıldırım bey çok
._ . I`_ıe_getirmesine vura- haklı söyledi. Çift sayılı olsun…
– blrısi… Hemen karşı Dörtte dururuz…”

KÖŞKTE Mİ KALSAM, KONUTA MI İNSEM?
PADİŞAH MI OLSAM, SADBAZAMLIĞA MI YATSAM?

I-‘OtO-Stlkll I-‘OtO-Stlktl fOtO-Sükü

MADEM ÖYLE, “MALUM ZAT”, KİMİN
MALINI KİMDEN KACIRMAYA ÇAUŞIYOR?

THPOHB

FOYOĞRAFLAR RECEP TANİTKAN

“Alfıdenı bıığıııısızlık savaşı Verınexe
kzılkışıyonız. bilmeıııiz gereken . H.’ _
Kııybeçlersek, ya beraber asılırız. şıı içi& (ek

(Benjamin Franklin, 1774)

*hamur i ~

Gerçi elektriklerinden geçtim, ama. Şa _ 5159’”,
sima olarak) hiçbirini tanımam, “kord ” F› &W;
bir mahlûk var Türkiye’de… Sorszıı: .
arasan adresini bulamazsın… ş ç :

Neyse, mûtad operasyonlanndan birini dum?
lemiş kontrgerilla… Fırat-Dicle hattının dOŞUW-‘İ da… Bastıkları evler boş çıkmış… Tedbir lazim”,
“Örgüt evi” tabir edilen mağaranın bodrum Bagli
yeşile, rodeşosesini kırmızıya boyamışlar… Bırugv
haki sefere bastıklarında, örgüt mağarasının)
ni şaşırmasınlar diye… .

İhbar yine gelmiş, haydi baskın w
fırlayıp ortalığı kurşun yağmuruna .. :~=~`*›”‘
nen “militan”, sağ elinde fırça, s01 elinde S8” «
kutusu, iki el havada, dışarı çıkmış, teslm) ?ım

“Heleseniz babo! Daha evimin tavanınl ı
boyamamışemdir, bekleyesiııiz!”

(NB. Dergimiz baskıya girerken, Kurdara’daki tratikisîê’
ri, kırmızı-sarı-yeşilden, mavibeyaz-kırmızıya 979W”
körlerine trafik selâmeti diliyorumll

_
ASTHDLDJİ, GASIROLOJİ,
YUCE MECLİS!

Belki biliyorsunuz (nizilıiiıi-u ziliniz). iıiilletvekili
ıııilletin vekilidir. Yeliiie “Iebbeyk” demek
duniinıiiıdadir. onlara hizmet eder.
laiii. “sen ice” (türkçe olııinuşuyla servis) sunar.
Parlaiıieiiterlerıii bu çok önemli görevi ilk defa
İngiltere ‘de tarif edilirken. et pisiiineye üşenen
SORU l. “Baba” (tanı adıyla
Süleyman Demirel) kasım ayında
doğmuş… Yani, “akrep”… Aynı yıl
dızın altında Gandhiyle beraberıniş. uğurlu müziği de askeri marşlarınış… Ben uydurmuyonım, Gülten Suverenin ki
tabında yazıyor. Peki, “akrep” en a
çok ne yer?
a. Olü deniz yılanı çorbası
b. Haiti usûlü tavuk kafası
dolması
c. Habeş peyniri

d. Hepsi 2;; %3

SORU 2. Necmettin Erbakan cumhuriyet
bayramında doğdu. 29 Ekim yani… Cumhuriyet bayramı şenliklerine katılmaz, ama, Kemal Sunalla aynı burcu paylaşır. Hangisi?

a. Muska b. Kurbanlık koç

c. Dibi tutmuş kadayıf d. Akrep

SORU 3. Meclis harıl harıl çalışıyor.
CMUK biraz gecikti, ama, ÇMUK (ÇiğköfteMarul Usûlü Kanunu) çabuk geçti. Bu kanun
tasarısında “öncelikli madde” hangisiydi?

a. Kıvam testlerinin fayanslı tavanlarda
yapılması

Db. Birbirlerinin kafasına köfte atanlarin
ağzına acı biber sürülmesi

c. Yuğuranlara bir sonraki oturumda tırnak altı muayenesi

d. Hepsi

SORU 4. Savaş tanrısı Mars da “Akrep” takıınındandı. Ozelliği “merhametsizlik” olan bu
tanrının burçdaşlan kim?

a. Şalı Riza Pelıleıi n b. Mesut Yılmaz

c. YaserArafat d. Hepsi

SORU 5. Kimse alınmasın, isimlerini yaş
sırasıyla veriyorum. Erdal Inönüyle Bülent
Ecevit “ikiz” sayılır. Ikizler burcunun yemekle
arası yoktur. Peki, en büyük hataları ne?

a. Gevezelik

b. Çabuk bıkıp küsmek

c. Çift kişilikli olnıak

d. Hepsi

SORU 6. Turgut Özal teraziye benzer… Bir

0 yana, bir bu yana… Prof. Dr. Çelik A. Edip

Başarır, astroloji üstüne yazdığı kitapta, “TeTEMPO 130

,F

bizimkiler henüz çiğ köfte) ‘i icıit etiıieiiıisii
Neyse. Çiğ kötie icat oldıi. servisin lıeiıı say isi.
liem sekil/en’ değişti. Anti. (iste/ik. astroloji ı ‘le
gastroloji’ bir/esti. bütün/esti…

“Kiiniii nıidesiiie eıi çok ne yanın” kabilinden…

R : lildizina bak. görlialini…
razi erkeği önünde koca
inan ‘I Love New York’ yazılı tişörtlere meraklıdır”
diye yazmıştı. Peki, terazi ne
_verjne içer?
a. Soğan çorbası, ördekli
tavuk. çikolatalı iııuz
b. Düıünı döner, viski soslu Pötüıge lalıanasi
c. Asker kara vanası (şort mecbûridir)
d. Ne bulursa

SORU 7. Yengeç burcundakiler hırslıdıı’, devamlı yükselmek ister, durmak
bilmez… Ama, yolunu şaşırdığı çok olur. Bilin
bakalım, yengeçler kim?
a. Boy George
c. Deniz Baykal

b. Alo Diana
d. Hepsi

SORU 8. Astrolojiden sıkıldınız, gastrolojiye geçelim… En obur kim? Boşlukları siz doldurun…

c. ……….. ..
d. Alaskalı Kodiak ayısı

SORU 9. TBMM- yani hakimiyeti bilâkaydüşart elinde tutan muhteremler topluluğu,
son oturumda, iki kazan çiğ köfte, 250 lahmacun, 5 kilo marul götürdü. Bir oturuşta… Peki,
Guinness Rekorlar Kitabının en oburu, bir tek
öğünde ne yedi?

a. 20 hamburger

b. 18 sosisli sandviç

c. 24 tabak kızarmış yeşil donıates

d. Hesap tutulamadı

SORU 10. Yemek yazarımız Tuğrul Şavkay
devamlı, “gourmand” lafını eder. Hangi etimolojik kökenden geldiğini araştırdım, buldum.
“Govennent” lâfından gelirmiş… Yani. türkçesiyle, “hükümet” sözünden… Bugün ne anlama
geliyor?

a. Hükümeti çiğ çiğ yemek

b. Hükümetin başını yemek

c. Hüküm yemek

d. Ağız tadıyla yemek yemek

CEVAPLAR

l) d, 2) d. 3) d, 4) d. 5) d. 6) d. 7) d. 8) d, 9) d› 10) d.

İİBF
MİLLETVEKİLİ
NASIL
OLMALI?

Türk Demokrasi Vay, mn
belli aralarla düzenlr-dîş 5,15_
bet yemeklerinden ya&
geçenlerde… Onced… 31,1&
nen gündeme göre. lıeiiı 15;,
konuda muhabbet edilir TDV
yemeklerinde…

Son konu ciddîydi. İlginç_
ti. Yüce meclisin daha 151_ d,,
ha etkili, daha ciddi. daha vi›
ğun çalışması için ne ş-ııpm,
lı?

Toplantının ya __ gun
mecliste henüz çiğ konu ing:
rulmamış, kanun çıkaııcıla:
rın önüne lahmacun çıkan!.
mamıştı. -Yani, iyi, etkili.
ciddî, yoğun çalışan yüce
meclis “yemek molası” verme
mişti.
ANAP genel r :nı Şa ç
dan Tuzcu elin- : aldı

“Uskumru paligu iıaııısiniıı
menevişlisidur” tekerlemesiy
le söze girip devam etti: “Pailamenterin iyisi seçmene i:
bulanıdır. Parlamenterin işi
si, seçmenin hısım-akrabası
mn veya kendisinin tâvinin
yaptıran, hastasırr tedaxi et
tirenidir. Parlan. .zı iyisi
Ankara’ya gelen seçmenin
yedirip içiren, onu bir güz?
misafir edendir…”

Meclisin neden ağır-Sl*
sak, tıngır-mıngır çalıştığın!
devamsızlığın neden aşîulû
çıktığını ben şahsen anladı!!
Onca koşuşturntelçzrnı. h&
mur açıp çiğ kö? fmiû_
tan yasamaya v::.. – Kill”

Ayrıca **çı-.g .ııluun
ANAP’ın niye dağıldlğll” ,
anladım. Konuşmasıııın – ‘
yerinde, kendisinden b” M
ceki konuşmacı olan Älvllmf _
Dülgere atilla. “Benden *’37* ‘ı

‘ı .« ‘ılı
konuşan sayın ıııııhınb

diye başlayıp _F7 o ,ýjİİŞ
Milletvekili C.: “İç,

DYP’nin genel “vvıtêill _,
dımcısı… İnşallah niill<`l" " de olur, "netekiiıı Ulilîı_ çünkü, ANAP dağlhlm" * bir önemli sebebi de "dual dan habersizlik