Doğru tahmin et, dişimi kır

Doğru tahmin et, ılisimi ıiııı

Iadığı 1957 yılından beri seçim tahmini yaparım. Doğruya doğru, eğriye eğri, büyüyüp siyaset-yönetim bilimcisi olmama, mektebinde okuyup okutmama rağmen,
bir tek tahminim bile tutmadı.
“Tutmamak”
ne lâf?, Uzağından, yakınından
bile geçmedi.
ç Meselâ, 1957
seçimleriydi.
“Demokrat Parti
siler süpürür!”
dedim. iddiaya
girmeye cesaret
eden çıksa, inanın, bire yirmi
verirdim.

I KLIMIN siyasete ermeye baş
Sonra da külotumu kaybederdim.

Seçmenin mevcut iktidardan
hoşnutsuzluğu sandık başında belli
eder kendini… Çiftçi değilim, işçi
değilim, meğer memleket iktisadiyatı kötüye gidermiş, bir yıl önce Türkiye tarihinin en büyük devalüasyonu olmuş, “ne biliiim” ben?

Oylar parti yelpazesine dağıldı,
Demokrat Parti oy azınlığında kaldı.
‘k ‘A’ ‘A’

lki seçim tahmini daha yaptım
hayatımda… ‘

Kızılay sokaklarında söylediğimiz Gazi Osman Paşa marşını her

Kurthcın FISEK

kesin Türkiye çapında söylediğini
sanmıştım. Söylememişler meğerse… Seçmenler “DP’nin devamı
kim?” diye sordu, karar veremedi,
oyları dağıttı, 1965 seçiminde kim
olduğunu anladı, Demirel’in AP’sini’
iktidar yaptı.

Daha vahimi,
Mehmet Ali be
-v yin 1969 seçimleri için söylediği
“Başa güreşeceğiz!” sözüne içtenlikle inandım,
her gittiğim yerde tekrarladım.
TIP’in kayıtlı üye
sayısının 196 olduğu Samsun
Alaçam’da sandıktan 2 TIP oyu
çıktı, meclisteki
sandalye sayısı

15’ten Z’ye düştü.
Ben de seçim tahmini yapmaktan vazgeçtim.
‘A’ i’ ‘k

Kim hangi sıfatı yakıştırırsa yakıştı rsın, ister “zeki, çalışkan ve çevik”,
ister “a tal, ahmak ve budala” desin, Tür iye’nin insanı sandık başında kollektif dâhîdir. Ulkede demokrasinin, ekonominin aynasıdır, mikrofonudur.

Cuntaları istikrarlı şekilde, sandık
başında, üç defa “kusan” seçmenin
oyu benim oyumdur.

a&
Elektriğe i
zaın yolda! f

ECRÜBEYLE sabit, KİT zamları
T “dolambaçlı yoldan” gelir. On
ce ilgili KlT’in yöneticileri çıkar,
“kamuoyu yaratır”. Yani, kuruluşun
çok iyi çalıştığını anlatır. Kabağın
.kendi başlarında patlamasının caydırıcısıdır bu… Arkasından, enflasyon,
dolar, petrol fiyatları, işçi ücretleri,
öbür girdi maliyetleri “günah tekesi”

. olarak çayıra salınır. Bütün bunlar in
sanların kafasına iyice yerleştikten
sonra da tüketiciye “zam öpücüğü”
konclurulur.

Efendim, önümde Bolu (hha) kaynaklı bir haber var. _

Türkiye Elektrik Kurumu’nun kaçak elektrik kullanımı yüzünden yılda 800 milyar lira kaybı varmış… ln
. şaatçılar elektrik direğine kanca atı
yor, ev sahipleri kızdırılmış telle sayacın camını deliyor, mıknatısla döneryazar diski durduruyorlarmış… Çare
bulunmalıymış buna…

Tamam, lâfı dolandırmayın, çarenin ne olduğunu siz de biliyorsunuz,
biz de biliyoruz. Elektriğe zam yolda… ‘

Ama, n’0lursunuz, şimdiye kadar

‘yaptığınız gibi geriye yürütmeyin

zamları… lnsafsızlığın da bir sınırı var.

“Gecikmiş adalet,
adaletsizliğin ta
kendisidir…”

(Clarence Darrow, 1 924)

–.- ç ı

“Baslıeııin

rütbesi

lLAH muhabbetlerini “dâim ve

ziyade” etsin, başbeyle gen
kurbaşbeyin ilişkileri başından
beri çok iyi… Ilkinin şapkasını bırakmak, öbürünün gapıp gaçmak gibi bir
niyeti yok…

Ama, emir-komuta zinciri zorlanmaları da olmuyor değil…

Gülhane askeri hastanesindeki yaralıları ziyaret etmişti Demirel… Çıkıştaki ziyaretçi-hatıra defterini imzalayacaktı. Güreş’e döndü, “Rütbe hanesine ne yazacağım?” diye sordu.

“Aman, sayın başbakanım, ‘başbakan’ yazacaksınız!”

Demirel güldü. “Peki, öyle olsun, ‘

ama, teğmenlikten emekli oldum. .
Aklınızda olsun, ihtiyacınız olduğun-l
da ben de varım…”

Vallaaa, ben de çağ dışıyım (askerî
anlamda), inşallah sıra gelmez.

Pelitliîle
referandum.

RABZON’UN merkez köylerin’ den Pelitli’de 10 bin kişi yaşar.

Polis okulu vardır, MTA hizmet
binası vardır, ama doktoru yok, yolu
bozuk, suyu çamurludur.

Geçen hafta bıçak kemiğe dayandı Pelitli’de… Askerî darbelerin siyasi
hayatımıza kazandırdığı zoraki referandumların aksine, ilk defa, demokratik bir referandum yapıldı. Katılma
yüzde 72 olmuş… “Doğu ve güneyd “ nun bir çok il merkezinden kalaba ığız, bari belediye yapın bizi!” diye oy kullanmış, 1.174 seçmenden
1.165’i… Sonuçlar, özel kuryeyle (ve
hiyerarşik sıraya uygun olarak), kaymakamlığa, Valiliğe, içişleri bakanlığına ulaştırılmış…

“Doğrudan demokrasi” adına canımı sıkan yalnızca bir tek şey var.
“Kim ulan bu geri zekalılar?” diye,
belediye olmamak, eskisi gibi kalmak
için oy kullanan 9 kişiyi arıyormuş
öbürleri…

4/

M ESUT YILMAZ İyice can sıkma
ya, keyif kaçırmaya başladın…

Cumhurbey senden memnundu, sana
güveniyordu, adamcağızın arkasından
etmediğin lâfı bırakmadın… “Liderler
nihayet gençleşiyor!” diye genç kadro` ” lara umut verdin, yaşın kırk altıymış…
Duyduğuma göre, “Bizi suçladıldarı yolsuzluk dosyalanndan kendi
isimleri çıktı!” demek suretiyle, koalisyonun ağız tadını kaçırmışsın… Senin yaptığın, beşik bebesinden elma şekeri, kör kemancıdan arşesini çalmaya benzer… Bırak, gariplerimin başka eğlencesi, oyalanmacası yok…