Demokratik namusumla spor yapmayı çok isterdim…

“L î ~ ß . ı “H x
Demokratik namusumla spor

yapmayı 90k

isterdim…

İ, EZMİ Or çok güzel bir irisandı. 1921 yılında dogdu, 1945 yılında öldü. 24
yaşında, veremden… Adına atletizm yanşmalan düzenleniyor.

Semih Türkdoğan çok güzel
bir insandı. Cezmi Or’un 10.6’lık
100 metre rekorunu eşitledi. Kaç yıl
aradan sonra…

71912 doğumlu Türkdoğanü,
gazetelerden, rekor kitaplanndan tanırnışnm.

Ilk defa, 1978 yılında, İstanbul’daki bir
“Cezmi Or” yanşması sımsında yüz yüze geldim kendisiyle…

Halef-seleftiler. Çeyrek asırdır kınlmayan 100 metre rekorumuzu paylaşmışlardı.

Oncelinin anısına düzenlenen müsabakalann şeref konuguydu..

Resrrıi biyografisi gözlerimin önünden
Seçti
. i’ ‘A’ i’

Atletizminıizin unutulmaz ismi Semih
Türkdoğan. 1911’de Istanbul’da doğdu.
Atletizme 13 yaşında Galatasaray kulübünde başladı. 15 yaşında Bulgaristan’a
karşı ilk kez milli formayı giyen Semih
Türkdoğan, 16 yaşında da 1928 Arnsterdam Olimpiyatlan’nda yanşma başarısını gösterdi. 100 metrede 9 Türkiye rekoru kıran Türkdoğan, 4×100 bayrak takımı ile de büyük başarılara imza attı. 1935
yılında 100 metrede 10,6 ile kırdığı Türkiye rekoru 1960 yılına dek tam 25 yıl kırılamadı.

1930-35 yılları arasında düzenlenen
Balkan şampiyonalannda 1 altın, 5 gümüş, 5 de bronz olmak üzere tam 11 madalya kazanan Semih Türkdoğan, tam
23 kez milli oldu.

t**

Biri 24, öbürü 81 yaşmda. hayata gözlerini yumdu bu iki güzel insan…

Bu sefer aklım 1931 yılına gitti. Semih Türkdoğanün 18 yaşında körpecik
bir genç olduğu, o yılki Balkan atletizm
Şampiyonasında Türk-Yunan yakınlaşmasının sembolü olarak, Venizelos’la Inönü’nün Atina Averof Stadinm şeref tribününde yan yana, kol kola oturduklan günlere…

O günün öyküsünü sevgili büyüğüm
Mehmet Ali Aybafdan dinlemiştim.

i**

100 metre finali için seınıııre beraber start yerine yürürken durala
dık. Geçen yılki şampiyonada, kendi
atletiyle önceden sözleşip erken start

“veren, bizi üçmetrmgeripkartıpya
nşı kaybettireıı Starter vardı orada…
Bileğimizin hakkıyla kazanmaya, rövanşı almaya gelmiştik. ldarecilere

_:9

KTHAN FİŞEK

‘Bu adam start verirse koşmuyozum’ dedim. Ellerinden bir şey gelmeyeceğini söylediler. Eşofmanlanmı
giyip soyunma odasına döndüm. Az
sonra, federasyon başkanı Burhan
Felek. elinde bir kağlf parası. alı
na, morıı mor-ım& girdi odaya… ‘lsmet Paşa ‘nın özel emri… ‘ dedi. ‘Koşacaksınız… ‘ Devlet zoruyla koşmayamğımı
söyledim ona… lsrar etti, ‘Şu kağıdı
imalayacaksmız’ dedi. Kağıdı okudum.
ldaredlerin her sözüne itaat edeceğime yemin ettiren bir belgeydi. ‘Ben
amatörüm’ dedim, ‘İster koşanm, ister
koşmam. Hem, sind bilirim, böyle bir şeyi
imzalaısam, yanşmadan önce bonfile vereceğinize, kuru fasulye çıkartırsınız adama…’ lmzalamıyorum, star-ter değişmuse koşmuyorum… ”

t**

Mehmet Ali bey takımın “ağabey”
sembolüydü. Semih Türkdoğadla beraber direndiler, 100 metreyi koşmadılar…

Yunanlı starten’ değiştirmek zorunda
kaldı organizasyon komitesi…

Ertesi gün, Mehmet Ali Aybar, Semih Türkdoğan, Enver Gökbil ve
Hakkı Süslüay 4×100 bayrak yanşını
koştular, uzak ara altın madalya kazandılar.

Türkiye’ye döndüklerinde İsmet Paşa’nın telkini, Burhan Felek’in karanyla,
Aybar’a ebedi, Türkdoğada iki yıl boykot verildi. Emre itaatsizlik ederek devletin
dış itibarını zedeledikleri için…

t**

Semih Türkdoğan bunu yaptığında
Mekteb-i Sultanı’ son sınıf öğrencisiydi.
1978 yılında tanıştığımda, “Nasıl cesaret edebildirıiz?” diye sordum.

Güldü. “Edilecek ağız popoya yakın durur, yumuşak olanın poposu ıslaklıktan kurtulmaz!” dedi,
“Bize haklanmızı savunmayı öğrettiler. Haldanm savunmazsan, elinden
alırlar…”

Altrnış yıl öncesinin Türkiye’sinde böyleydi insanlar… Cezmi Oı-‘la, Semih
Türkdoğania. Mehmet Ali Aybarüa
aynı kuşaktan olmayı çok isterdim.

Demokratik namusumla spor yapardım hiç değilse…