Değişik bir ’10 Kasım’ yazısı…

10 Kasım1993

l ÇARŞAMBA

. gidelim, iki kadeh

nin GÜNÜN ııiııîııııssi
KURTHAN rişsı(

on yıl oldu. Kırk iki yaşındaydı,
Sayıştay başraportörüydü, herkesin can dostuydu. r

Görünüşte çok basit bir ülser ameliyatı için bıçak altına girdi, kalkamadı, peritonitten öldü.

Kabristan çok kalabalıktı. Banka
müdürleri, emniyet müdürleri, yargı
mensupları, maliye bürokratları, yüksek memurlar, üniversite hocaları…
Bütün arkadaşları…

Tören bitince herkes birbirine bakıştı. Dağılmak istemiyordu kimse…

Faruk Sindel’i kaybedeli neredeyse

Değsik lıir’10 Kasım’ yazısı…

beş yılda başarılı bir sınav verdi Türkiye hekimliği…

Sanki “Beni Türk aktarlarına emanet ediniz!” demiş gibi, kanseri zakkumla-zıkkımla yendiğini iddia edenlere karşı çıktı, “Bunlar şarlatan!”deyip meslekten ihraç etti.

Bugün 10 Kasım… Atatürk’ün
ölüm yıldönümü…

Orgütlü hekimliğimizin (Türk Tabipleri Birliği), Atatürk’ü hakkıyla zinmak için yapacağı bir şey var.

Teledoktorluğa karşı mücadele
bayrağı açmak…

Yani, sabahtan

Kimin dediğini ha- pANfofoNu DA akşama kadar Rutırlamıyorum… Çlkgûlilltlillcs meli türküleri din

“Mülkiyeliler Birliği’nin bahçesine

rakı içip yarınki at
arışlarını tartışaım…” dedi birimiz, “Rahmetlinin
en sevdiği şeydi,
hayatta olsaydı bunu yapardı…” .
Hepimiz öyle _.
yaptık. Sabaha ka- ` ‘ ‘
dar…
insanlar sevdikleriyle anılır.
Ya sevdikleriyle, ya kızdıklarıyla,
nefret ettikleriyle…
***k
Elli beş yıl önce kaybettiğimiz Atatürk, cahillikten, şarlatanlıktan ölesiye
nefret ederdi. Hayattaki tek aydınlığın
bilim, gerisinin ihanet olduğunu ikide
bir tekrarlar, dururdu.
Giderayak, kendisini Türk doktorlarına da emanet etmişti bu arada…
Aslına bakılırsa, aradan geçen elli

lemeyip, Atatürk’ün nefret ettiği
şarlatanlığa karşı
hukuk kavgası başlatmak…

***k

900’lü kanallara
şimdi “Alo Teledoktor” eklendi.

Servis süresi 3-4
dakika, dakikası
13.333 lira… Numarayı çeviriyorsun, karşına kimin
çıktığı belli değil, derdini (aklının ve
bilginin yettiği ölçüde) söylüyorsun,
karşıdan tedavi önerileri, hatta reçeteler geliyor.

insan sağlığıyla kumar oynamak
değil, hem hastalara, hem doktorlara,
hem tıp bilimine hakaret (ve ihanet)
etmektir bu…

TTB’nin başlatacağı böyle bir kavga, insanlara en güzel bir “10 Kasım
Hediyesi” olur.

.. . fîßkîwu

oMçE BUNDAN ÇIKAN
Dıuozorzu

BULMALIVIM.’

yapmadılar.

__ A 4/ Kusura

İ ‘ bakma, ama, ya
senin yaptığın, ya
, sana yaranmak

TANSU ÇİLLER

ütçede azarrf

Bğsîgııt::.. a

anlıyorum. O kadar

para çarçur ediliyor ‘ l5teYenlerin

ki, devletin iki yakası bir araya ‘ ” YaPÜklarl

geımşyor_ “ç0cukluk”… Elektrik, su _ve
Ama, sarı-kırmızılı şalvarınla haVaSaZ’ bütçesi lndllllmlê 359

gittiğin (ve bazı çevrelere göre uğur mllYO” lİTaYFL
getirdiğin) Galatasaray maçından Baba, vaktiyle, “Gaspedilmiş

sonra, devlet kasasından cimboma binalarda adalet tevzî edilmez!”

40 milyar verdin… Ne de olsa, demişti. Mum ışığında nasıl tevzı*

piyarını yaptı çocuklar… edilecek, merak ediyorum.
Sonra döndün, Anayasa

Mahkemesi’nin bütçesini kuşa
çevirdin… Adamcağızların
istedikleri, cimboma verilenin onda
birini ancak buluyordu, o da gitti.
Niyesini bilmem, ama,
“özelleştirme kararnameleri”
konusunda ayak sürçmelerine “Siyaseti bir türlü sevemedim…”
kızdın galiba… Yani, piyarını (Lord BeaVerbfOOk, 1959)