Çorbanın içine tükürmeyin, hepimiz oradan içiyoruz!

KURTHAN FİŞEK
çorbanın içine
‘kürmeyin, hepimiz
”oradan içiyoruz!

ı . NEMLİ, özlü, güzel ve yol gösterici sözler tekrarlandığında,
kaynak göstermek esastır. Başlıkta gördüğünüz laf, ABD’nin
ı devlet başkanlarından Lyndon John’a aittir, 1965 yılında edilmiştir.

s. ki bugünkü Türkiye için söyledi. .

***
irbirini seven tek bir Allah’ın kulu yok

***

aylaşamadığımız nedir?

îlı dünya savaşında yokluğu, yoksulluğu
tık

. ore Savaşı’nın getirdiği “buğday ihtı”nın nemasını birlikte yedik, orada
diğimiz insanlarımızın cenazelerini,
« aşlarını paylaştık.

aşarılı ve başarısız askeri darbelerin
‘-demokratik sıkıntılarını, işkencelerini
ı e çektik.

ynı toprakları, aynı bayramları paylaşı
eki, paylaşamadığımız nedir?
deologya mı? Hayır!

l evcut partilerimizden her biri, öbürüaynısı…

l asyon mu? Hayır!

ir kısım çevrelerce “düştüğü” iddia
î- enflasyon hızından, herkes, karıncannca, yaklaşık oranlarda, nasibini alı

***

üce meclisteki kırmızı koltukları paylaı yoruz galiba…
ynca, koltukların, parkelerin ve duvarrenklerinin “uyumsuzluk” göster’ konusunda da ayrılıklanmız var.
nce, buaykırılıkların, aynlıklann tek
ı yolu, TBMM’nin tepeden tırna` koltuğundan koltuk sahiplerine
lı ı yenilenmesidir. ‘
luru var mı? . .
aaaa! O apayrı mesele…

***

Türkiye’nin siyasi konjonktürü “erken
seçim” gösteriyor.
Fazilet Partisi kapatılırsa, “ara seçim” de olabilir. .
Ama, yine bence, iki ihtimal de uzak…
İki sebebi var bunun…

1 Seçimlerin yenilenmesi, öne alınması, TBMM karanna bağlıdır. Yenilenen seçimlerde, eski TBMM’nin yüzde 54’ü geri dönmüyor. Böyle bir karara çok az kişi onay verir.

2 Fazilet Partisi kapatılır, milletvekilleri meclis dışında kalırsa, ara seçime
gidilir. FP’nin milletvekili çıkardığı bölgelerde, l-IADEP vardı, CHP vardı. Ulusal barajı aşamadıkları için meclis dışı kaldılar. Ara seçimde meclise girerlerse, seyredin gümbürtüyü…

***

Sizlerle paylaşmak istediğim bazı sıkıntılanm var.

Ne zaman sıkıntıya düşsek, gözlerimiz
dış dünyaya çevrilir.

IMF, Kıbrıs, İran, Suriye, lrak, AB, Somali, Ermeni soykırımı… Benim aklıma
gelenler bunlar… Örnekleri siz arttırın…

Ekonomik ve politik sıkıntılar yoğunlaştıkça, “dış düşman” sayımız birdenbire
çoğalır. `

Maksat, gözler dışa çevrilsin… İçe bakılmasın, içimiz kararrnasın…

***

Enflasyon düşüyor, ama, fiyatlar nedense artıyor.

Mevcut hükümet fevkalade uyuın içinde
çalışıyor, ama, hem dış düşmanlarımız artıyor, hem insanlarımız sokaklara dökülüyor.

Asayiş berkemâl, ama, en sıkı korunması gereken bir emniyet müdürü öldürülüyor.

Herkes birbirinin boğazına sanlmış durumda… Herkes zıtlaşıyor, çözüm üretilrniyor

Çözüm ne?

Bana sorarsanız “erken seçim”, ama,
alınması çok zor bir karar… ,

Sandıklar, sokaklar çok dolacak…

İşin garibi, bütün kamuoyu araştırrnalan
aynı sonucu gösteriyor. Bütün partiler

ulusal baraj sınırında… Kim gide,
kim kala…