Çeyrek yüzyıl sonra af yine başbakanımda!
î ek yüzyılsonra
yine başbakanımda!
F tartışmaları bizde sıkıntılı geçer. lşler
“davulcu pazarlığı” şeklini alır. Nalıncı keseridir herkes… Kendine yontar.
Türkiye’de 69.204 cezaevi sâkini
i
5′ 5-” . .
Sâkin” dediğime bakmayın… Türkçe lastıklı
Ğâkin” dersin, kimileri “sessiz” zannedér.
Sâkin” dersin, başkaları “bir yerde iskân
l ı ” sanır. ”
‘A’ a: ı- ‘ı
~ zaevlerinde sükûnet-sessizlik bozuldu.
ı sisyanlan oynuyor. 4
z “n mesele “af”… 4
ani, sâkinler çok-sesliği oynuyor. Seİsl u sükûneti bozdu. İ.!
lrde, cezaevlerinde “iskân edilmiş” kişilev. lım… j.
ş 9.204 kişi… J.
i. bini siyasi sâkin, geri kalanı normal sâkinuî.,
ı.`7`yle çarparsanız, affı bekleyen yarım
insan var.
– i’ *k ‘k
‘ mi?
«x
atlayacak barut fıçısı gibi olurum. V;= a: il’ t *f
‘ ezaevlerinde sevdiklerinizi hiç özlediniz mi?’
unuz mu? 9
i: n sordum.
ı gili ve biricik eşim, “Şımarık Kız” bal_ :i. Kıbrıs turnesine gittiydi. Uçak zamanında kal, açık görüşe gelecekti. ğ
‘THY rotar yaptı. Pencereden yolunu gözlüum, gelmedi, yetişemedi. _ _
Camlara saldırdım, kırdım. “Ilk İsyan”
l . . ,
ş’ ıma gelen soru neydi, biliyor musunuz?
“Yoksa, umudunu kesti, beni terk “i
?” l
illk vak’a bu değildi, birkaç tane olmuştu. {
&Jr-J
eseleyi uzatmayın… Cezaevinde hiç af bek
î:- bekledim. O bekleyişin sıkıntılarını benlbi
‘Dışarıdakiler acaba ne yapıyor?” diye
n ı I’
lıyordu.
emir-komuta zincirinin müsaadesiyle öpüştük.
i’ i’ i’
Başbakarıım Bülent Ecevit seçimi kazandı. l
Eco-Neco hükümeti kuruldu.
x
(ve asgari) mahkeme beni tahliye etti.
sordu.
“Git işine! Ben gelirim!” dedim. Gitti.
Dame Ninette de Valois provayı yönetiyordu.
Yedeksubay öğrenciydim o sırada… 4
famı perde aralığından uzattım. Herkes panikledi. ı
du, uçuşuyordu?
mişti herkes…
nıdı. Sevgili dansçılara döndü.
“Prova bitti!” dedi. eşime döndü.
ni birlikte kutlayacağız. . . ‘ ‘
‘k i’ i’
de…
şi” mı suçlar affedilsin?
meyelim…
Çıkarın genel affı, iş bitsin!
ya hâl ederiz netekim… *’
Geldi sonunda… Vaktinde gelemediği için ağ
On dakikalık açık görüşte bile olsa, ona kavuşmanın mutluluğu içinde, ben de ağladım. Sarıldık,
Affın çıkacağı kesindi, 12 Mart döneminin
1011 Ana Tamir Fabrikası’nda oluşturulan askeri
Eşim ağlamaya başladı, ”Seni nizamiyede İ
karşılamak istiyorum, kaçta çıkarsın?” diye
“Şımarık Kız” balesinin provası vardi. Balemizin kurucusu, dünya güzeli, dünya demokrarı
Eşofmanımı çıkarıp, tutuklandığımda üstümde
olan asker kıyafetime büründüm. Asker şapkalı kaHani af gelmişti? Hani akgüvercinler uçuyor- 1
12 Mart cuntasının döndüğünü sanmış, irkil- E
Asker şapkamı çıkarınca, Dame Ninette ta- :
“Neyran, git, kocam öp, ama önce söy- 5
le, askeri kılık-kıyafetini çıkarsın… Türkiye’ye demokrasi geldi. Ama, yarım saat f
sonra yine prova var, demokrasinin gelişi”Af” konusundaherkes ikircikli duygular için
“Devlete karşı” mı, yoksa “şahıslara kar
Bu teferruata, bu davulcu pazarlıklarına giriş
Suç tekrarı olursa. meseleyi hâllederiz ve
Çeyrek yüzyıl sonra, “af’ hak’ ve yetkisi yine ‘
Bülent başbakanımda. . . ı