Burası hipopdrom (3)
rıkara __Em bir HlPODROM’dur.
Atari!! .- İnönü’nün aksine, bir de›
nemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, atlara, eşeklere kiismemişti.
Atçılıkla ilgisi,. 1950’li yılların ortalarında
bile sürüyordu.
Derken, bir pazar yanşınm ertesi günü yayınlanan Ulus Gazetesi’nde kocaman bir
başhk çıktı.
“Ustaların ustası jokey Ekrem Kurt
attan düşer mi?”
At cumhurbaşkanı Celal Bayanın .
atıymış meğerse…
*i*
Ailecek CHP’li olunduğu için Ulus okuyordum, o yarışı da izlemiştim, epey
para kaybetmiştim, ama, siyasal bilincim henüz yeterince gelişkin değildi.
KOMUTANIN EMRlYLE
Dehşetle baktım başlığa…
“Komutanımn emriyle kendini attan
atan jokey…”
Yazıyı sonuna kadar okudum…
Daha sonraki yıllarda 7 kere Gazi Koşusu’nu kazanan rahmetli Ekrem Kurt, o sıralarda
Cumhurbaşkanhğı Muhafız Alayı’nda askerliğini yapıyor, yarışlarda da Bayanın atlanna
biniyordu.
Ulus’un iddiasına göre, Ekrem Kurfun
“îkayıp yapmak için” kendirıi ”komutan emriyle” attan atması, DP iktidarlanndan beklenebilecek bir davrarııkştıýîçkağıttı, şaîbeydi.
Ankara HlPODROMdur.
Ankara hipodromunda Ekrem Kurt’un üs
tünden at, Yassıada duruşmalarırıın
zabıtlarına bile geçti.
BEDAVA KOŞUYORDU
Curnhurbaşkanına verilen, zimmete geçirilen hediyelerden biriydi. Kimine panda, kimine Zürafa, kimine at verilir. Atın adı Halif’ ti.
Bedava geldiydi, bedava koşuyordu.
***k
1987 yılında durumu Ekrem Kurt anlattıydı bana… “Ben o gün attan düşmedim. At yıkıldı, beraber Bu vakalar, dünyanın
her yerinde olur. Kazanmarn gereken bir yarıştı. İkinci sırada takip ediyordum. Son 1200
metreye girilirken, atım öndeki atın ayağma
ÇARŞAMBA, 24 MAYIS 2000
bastı Böyle vaziyetlerde öndeki atın ayağı kesilir, arkadaki atın düşmesi mukadderdir. Ben
deli miyim ki, böyle bir harekete gireyim?
Ölür insan.
*i*
Ankara koskocaman bir HİPODROMdur.
DEVLETin ta kendisidir. Ama, İstanbul da
fena değildir, az değildir hani…
f**
Ankara’nın sembolünün HİPODROM olduğunu üç haftadır anlattım.
Bıkmışsınızdır herhalde… Bitiriyomm. ..
VEÜEFENDİ ANEKDOTU
Ama, küçük bir Veliefendi anekdotum var.
23x w w”‘ ** @ram
Atın püsküllü tarafının “kuyruk”, sivri tarafının “burun” olduğunu bilen, Türkiye’yi “atavrat-pusat” üçgenine endeksleyen, Istanbul’u çok sevip Ankara’yı küçümseyenlere ithafımdır.
Tarih ll Ekim 1986…
Yer Veliefendi… Yani, İstanbul…
Süleyman Demirel’in politikaya “kesin ‘
dönüş” yapmaya hazırlandığı, Ozal’la mücadeleyi tıımandırdığı günlerdi onlar… Başbakanlık lğoşusu koşulacak, kupayı da
Başbakan Ozal bizzat ve şahsen verecekti.
SÜLO’DAN BAŞKA YOK
Yarış bitti. Kupayı Özal’ın elinden almak .
için, jokey Süleyman Akdı şeref tribününe
çıktı. O arı, tezahürat başladı, iki büyük pankart açıldı.
“En büyük Sülo,
yok…” __
Rahmetli Ozal yanlış anladı, çok bozuldu.
Hep demişimdir, atlar politika yapıyorsa,
eşekler niye yapmasın?
başka büyük