Bunlara tulumbacı değil kargatulumbacı denir!

Bunlara İIIİIIIIIİIÜGI dßgll,
kargatulumlıacı [İßlllfl
(1lı Mart Tııı Bavıanrnın Ilıîsünıliırılülılerl – 1)

RKADAŞLAR benden “14 Mart Tıp Bayramı” ‘münasebetiyle “sağlık yazısı” yazma. mı istediler. ,_
Yazıma başlarken, Fatma Girik’e büyük
geçmiş olsunlar diliyorum.
14 Mart Tıp Bayramı’nı belden aşağıya felçli,
ömür boyu tekerlekli sandalyeye mahkûm vaziyette idrak edebilirdi.

*k ‘A’ `*
Kanal D’den kazâyı bütün ayrıntılarıyla izledik.
Dehşete düştüm.

ç Kadıncağız hava yastığında kıvranıyor, yüzü
sapsarı, bir şeyler söylemeye, neresinin ağrıdığını
anlatmaya çalışıyor. Hastanelere doktor yerine
imam veren zihniyetin uzantısı üç itfaiyeci koşuyor,

` Fato’yu kolundan, bacağından çekiştirerek ayağa ‘
kaldırıyor, yürütrneye çalışıyor.

Bu itfaiyecilere “ilk yardım” dersini kim verdiyse …… ..

En iyi ihtimalle “zedelenmiş” bir ömurgaya yeni
yükler bindirilmeyeceğini kim anlatmamışsa …… ..

Neyse, dram devam ediyor.

Fato yürüyemiyor, ayakta duramıyor.

Ya iskelet sisteminde kırık vardır, ya bacaklar
güçsüzleşmiştir, ya Fato’nun belden aşağısı felç olmuştur.

.i ç-.vam _

Bizim tulumbacı ne yapıyor?

Gerdeğe girmeye hazırlanan aceleci damat gibi
kucaklıyor Fato’yu… Damat evine bir an önce yetişmeye çalışırcasına talGiye atıyor, “Acele çek!” diyor. Eğilip bükülme yüzünden, omurga büsbütün
zedeleniyor.

Bu itfaiyecilere ilk yardım dersini kim verdiyse …… ..

Böyle vak’alarda sedye, ambülans, hemşire ve
doktor beklenmesi gerektiğini, hastanın hareketsiz
yatması gerektiğini kim anlatmadıysa …… ..

*i*

Aynı tulumbacılar, birkaç ay ewel, iki genç hostesi öldürrnüşlerdi. Yanan’ binaya yandaki binadan
girip kızları kurtaracaklarına, alt katlara su sıktılar,
duman çıkarttılar, kızcağızları son oksijenlerinden
de mahrum ettiler. Sonra da, tulumbacı kahvesinde
geyik muhabbeti yaptılar. .

“Kanlar ı”

Aynı kargatulumbacı kahvesinde, Fato operasyonundan hemen sonra, şöyle bir konuşma geçmemişse şaşarım…

“Karı nasıl abi?”

“Höösssstttl A ını topla, yengen olur…”

“Nasıl oldu abicim? Anlat şunu…”

“Çocuklar, hemen koşup yetiştim. Yengenizde
tık yok… Tanı ümüğüne basıp ha t ” verécektim, gözlerini açtı. Dolgun (kızma aralarıdı,
‘Erkeğim’ diye inledi. ‘Bizim eve gidelim’ dedim,
şehvetle ‘Gidelim’ dedi. Ayağa kaldıracaktım, ama,
dizleri heyecandan titriyordu. Kucakladım, boş ev

_ yoktu, öbür dört yengeniz evde, hastaneye attım…”

“Büyük adamsın sen be abi! İlik gibi di mi?”

“Höösssstttl Ağzını topla, en olur…”

“Bari hastanenin imamına ni ” da kıydırsaydın abicim…”

***k

Hostes kızlar hastanede ölseydi, Fatma Girik’in
de verilmiş sadakası olmasaydı, bütün fatura doktorlara çıkacaktı.

Dr. Çağan Güler’in kara mizah şâheseri kitabının başlığını bağıracaktı herkes… “Asacaksın Bu
Doktorlan!”

14 Mart Tıp Bayramı’nda, ölenlerin ailelerine
başsağlığı, Fatma Girik ve tüm tıp camiasına “büyük geçmiş olsunlar” diliyorum. Perşembe’ye de
m… ) ı