Bugünün çocukları yarının büyükleri olabilir mi acaba?

ün’un çukları
rının büyükleri
w bilir mi acaba?

BUK-sabuk siyasal gündem maddeleriyle günümü gün ettiğim için, biricik kardeşimden faks fırçası yedim. “Çocuk
işçilerle niye ilgilenmiyorsun?”

i disi tıp doktorudur, ama, Mülkiye’nin
‘l Sosyal Siyaset Bölümü’nde profe’lmayı tercih etti.

?u anlık alanı çocuk işçiler, işçi sağlığı
– eri hekimliğidir. .
Sİ *k a: «k

ler gördüğü arabanın camına mendil dayaç para vermeyenin arabasını çizen, o sırada
‘açıldığı için arkadan küfreden minik kızları. biri buzdolabına tıkılmasayadı, “çocuk
l îwr” gündeme gelmeyecekti.

‘ ldi. Başa gelen çekilir. Getirenler düşün
‘Çocuk işçilik” konusundaki tek sorunuw çocuklarını istismar eden aileler, medyatik
“ aya ve sahneye çıkmaya şimdiden teşne
‘ı kız-erkek bebeler olsa keşke…

‘veğilm Kardeşimi sütunumda ağırlamak isti
* i’ i’ i’

lDlE’nin 2000 başında yaptığı araştır,nın sonuçları henüz yayınlanmadı.
fu 1994 Çocuk lşgücü Anketi’ne baa, 4 milyona yakın çocuğun yasa dıçalıştınldığını görürüz.

v Bunların. 1 milyona yakını sanayide
L ıyor.

.Küçük yaşta çalıştırılan çocuklarımız
nle korunuyor mu?

,. Temiz, sağlığı bozmayan ve insanca
n am koşullarında mı çalışıyorlar?

v Hayır! Çocukların çalıştıkları koşullar
‘ı kötü…

î Çocuklar günde ortalama 10-11 saat
ıştırılır. Yetişkinler için konulan en
_k günlük çalışma süresinin üzerinde…
55 yaştan ,küçük çocukların çalışma sü,”15 lvâğdaha büyük yaştaki çocuklardaha çok… v

Araştırmalarımız, büyük işyerlerinin
küçük işyerlerinden “daha iyi koşullarda” çocuk işçi çalıştırdığını gösteriyor.
Ama, hepsi çalıştırıyor.

Eğitim ve sosyal güvenlik sistemlerindeki yetersizlik, çocukları çalışma-çalıştırma ortamına itiyor. Toplum onlara
olanak sunamıyorsa, onlar da başlarının
çaresine bakacaklar elbette… Bir an önce usta-çırak ilişkisi ile meslek öğrenmeye başlıyorlar, böylece kendi çaplarında
eğitim sorununu çözmüş oluyorlar. Yarına güvenle bakamıyorlar, babalarının da
bakmadığını görüyorlar. O zaman bireysel kurtuluş yoluna başvurup, bireysel
güvenliklerini sağlamaya bakıyorlar. Sis.tem, kendi sistemsizliğinin ayıbını çocukların sırtına yüklediği için utanmalıdır.

Sokakta çalışan çocuklar ise, çalışan
çocukların çok özel gruplarından biri…
Ozellikle kente yeni göç etmiş, kentli değerlerle hiç temasa gelmemiş ve bunun
için kendisini kente uyumlu kılmaya çalışan herhangi bir kurumsal yapıyla karşılaşmamış aileler, “günü kurtarmak” için
sokaktan yararlanmak istiyor. Yarını hiç
düşünmedikleri gibi, çocuklarının sokakta
başına gelebilecekleri de düşünmüyorlar.

Çalışan çocukların sorunlarını aşmanın yolu, polisiye önlemler olamaz. Kısa
vadede, yani çocukları çalışma yaşamına
iten nedenler ortadan kalkana değin, onların yaşamını kolaylaştırmak zorunludur. Ama kanunlarla yasaklanmış bu olguyu var kabul edip, onlara hizmet sunmayı “devlet” üstlenemez. Bu geçiş döneminde, hükümet dışı kuruluşları aktive
edip, “devlet” işin dışında kalmalıdır.

Ama, bu da yüzlerce yıllık devlet geleneğimizle bağdaşmaz…

Onun için de cezacı, yasakçı ve yeraltına itici önlemler öne çıkmaktadır. Bu da
çocukların daha kötü koşullarda, daha
ezilerek, bireysel güvenliklerini sağlama
ve yaşamlarını kazanacakları bir beceri
elde etmelerini getirnıektedir. Unutmayalım, yaşıtları devlet okullarında okuyup
parklarda oynarken, çalışan çocuklar kamu fonlarından yararlanamadıkları gibi,
üretime de katkıda bulunmuyorlar.

O zaman toplumurıçalışan çocuklara
bir “vefa borcu” var. Odesin!

iz**

Sıkıntılı konularla köşemi doldurduğu için,

kardeşim Prof.Dr.Gürhan Fişek’e teşekkür,
30 Ağustos Zafer Bayramı’nı zehir ettiğim okuyuculanma özür borçluyum. ..

“Çocuk işçiler” konusunda merak ettiğiniz aynntılar varsa, resmi ve özel kuruluşlara ve
Yaşar Okuyan’a (okursa tabii) Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı’nın internet adresini vereyim… www.fisek.org.tr