Bugün misafirim var!
l . PAZAR
BİR GÜNÜN ııiıısi
KURTHAN ı=işısK
Bugün misafirim var!
lR Günün Hikayesi” köşenizde
29 Ocak ve 2 Şubat 1994 ta
rihlerinde ”Elektrikli Sandalye”
sütununda ve 1 Şubat 1994 tarihinde “İlişkileri Nomıalleştinnek” başlığı altında yayınlanan yazılarınız üzere Cumhurbaşkanı
Sayın Süleyman Demirel aşağıdaki açıklamayı size ulaştırmamı istemişlerdir:
”24 Ocak Karar/arı Ekim 1979 Türkiyesini içine düştüğü durumdan çıkarmak
için alınmıştır.
O tarihte Türkiye’de ekonomi tam bir
çöküntü içindeydi. Merkez Bankası’nda
döviz yoktu, muamele yapılamaz hale
gelmişti. Hazine kilitlenmişti, bunların neticesi olarak ülkede her şey durmuştu;
akaryakıt yoktu, traktör, kamyon, kalorifer
durmuştu. Hayati ihtiyaç maddeleri yoktu;
ilâç, yağ, gübre, ampul yoktu. Uretim
yoktu, yatırım yoktu.
Biz bu yok/arı ortadan ..
kaldıracağımızı halka ‘
vaadettik; meydan
meydan dolaştık. 14 ‘
Ekim 7979 tarihinde
yapılan seçimlerde 5
milletvekilinin 5 ‘ini,
50 senatörün 33 ‘ünü
ve yüzde 50 oy almayı başardık. Vaadimizi
yerine getirmeliydik.
24 Ocak Kararları ewelâ tüm bu vaadleri
yerine getirmek için alınmış kararlardır.
Yani, Merkez Bankası’nı, Hazine’yi, traktörü, fabrikayı, kamyonu, kaloriferi yeniden işler hale getirmek için alınmış kararlardır. Bunu yaptık, o günden başlayarak
netice aldık. Ağustos 7980’e gelindiğinde
Türkiye yeniden normale dönmüştü. Böyle olmadığını söyleyecek bir Allah’ın kulu
Türkiye’de yoktur.
Sanıyorum ki, bunu bırakıp 14 sene
sonraki durumları 24 Ocak Kararlar/na
bağlamak fevkalâde yanlıştır. Bu kararları
alan benim başında bulunduğum hükûmet 12 Eylül sabahı görevi bırakmıştır.
Kendisi gitmiş de, aldığı kararlar mı devam etmiştir .7 Bu kararların günahı da se
vabı da bu kararları icra edenlere ya da
etmeyenlere veya başka kararlar icra
edenlere aittir. Kararları sorumlu tutup,
hükûmet/eri sorumsuz tutmanın mantığı
yoktur.
24 Ocak kararlarının ikinci bölümü reel faize, gerçek kurun ve fiyatların serbestçe oluşmasına yöneliktir. Bu, kaçılamayacak bir olaydır. Dünyanın bugün geldiği
yerde doğru olduğu ispatlanmıştır. Bunlardan dolayı da Türkiye hiçbir zarar görmemiştir.
Meseleyi karıştırmaya gerek yoktur. 24
Ocak 1980 tarihinde alınan ve 12 Eylül
1980’e kadar bunlara eklenen kararların
ve onların neticelerinin 12 Eylül 1980’e
kadar sorumlusu benim. Ağustos 1980’de
Türkiye Avru a’da borç bulmakta, yılın en
başarılı ülkesi. Avrupa’da petrol stoku olan
ülkelerden biri. Dünyada tarım üretimini
artıran tek ülkedir.
Burada filanzaman
, şu dendi, falan zaman
” bu dendi gibi tartışmalar Türkiye’yi içine
– düştüğü durumdan çıkardığımız gerçeğini
ortadan kaldıramaz.
“llışkileri Normalleştirme” başlığı altın» › daki yazıda Zeli operasyonundan söz edilmiştir. Bu operasyon
güven/ik makamlarınca günlerce önce tasarlanmış ve uygun hava şartları beklenmeye başlanmıştır. Operasyondan benim
de, Hükümet Başkanının da aynı zamanda bilgimiz vardır. Bunun icra zamanı tabıi” ki güven/ik makamlarına bırakılmıştır.
Devletin, iş/eyişinde bana atfedilebilecek 5
bir kusur yoktur. Cumhurbaşkanlığı ile hü- j
kûmet arasında da hiçbir uyumsuzluk
mevcut değildir. Gerek Cumhurbaşkanlığı
gerek hükûmet Anayasa’nın kendilerine
verdıği görevleri yerine getirmektedir. ”
Kamuoyunu bilgilendirme açısından yu
karıdaki açıklama bilgilerinize iletilmektedir. ›
Ömer Tarkan l
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı
erken secim
AZI çokbilmişlere anlatama
dım… Muhalefet istedi diye er
ken seçim yapılmaz… iktidar
partisi (veya partileri) kuwetlensin diye yapılır.’ _
Partiler başabaş… iktidar partileri
gerilemiş, onların kaptırdıkları oylar
dağılmış durumda… Mümkünîi yok,
erken seçim sandığından tek parti çıkmaz… Bıraktım ikiliyi, üçlü-dörtlü koalisyon ancak çıkar. Koalisyonu kimin
kuracağı da, hiç mi hiç belli olmaz…
“Bu kuman oyrıayarnayız…” dedi
bir DYP’li dostum, “Tamam, Çiller’e
güvenimiz kalmadı, ama, Cindoruk’un ondan farkı yok… Her an yan
çizebilir, çünkü, l__NAYOL’a endelsIedi kendisini… Ustlendiği misyon
bu… Sağda tek büyük parti, başkanı
da kendısi…”
Bunca “belirsizlik” koşulunda erken seçim göremiyorum ben… Il
genel meclisinde yüzde 30’luk oy top
lamını bulsun koalisyon partileri, “ya
biter, ya biter” değil, gittiği yere kadar
gider.
Y .. .
BAŞLADI
2255′; pkââîz
_ ATıYOıZ AIZTIK YAHU!..
‘ f”
›
FUTBOL İGİ 2. YARISI
MESUT YILMAZ
Bürokraside her zaman “köstebek” olur. Köstebek aslında
kötü bir hayvan değildir.
Avrasya ve Kuzey Amerika ‘nın ılıman bölgelerinde rastlanan bu familya üyelerinin çoğu
oldukça küçük ve yuvarlak gövdeli, bodur ve kısa kuyrukludur.
Yassı ve sivri başında çok küçük
ya da köre/miş bir çift göz yer
alır. Birçoğunda dış kulak bulunmaz. Omuzdan yanlara doğru
uzayan ön bacak/arı kısa/mış ve
dönmüştür. Post/arı kadife gibi
yumuşaktır ve her yöne kolayca
yatabi/ir.
Oldukça kısa olan yaşam süreleri boyunca hem gece, hem
gündüz etkinlik gösteren köstebek/er kısa aralık/ar halinde çalışıp dinlenir ve zamanlarının çoğunu toprak altında tünel/er kazarak geçirir/er.
Biraderiniz Turgut Yılmaz’a
bir-iki saat içinde 5 milyar kim
cukka etti? Tekstilbank eskiden
dövize meraklı değildi, alımlarında yirmi ikinci sıradaydı. Birdenbire döviz almaya başladı,
alıcı sıralamasında “S” oldu.
Net bilanço 5 milyar lira şahsı^ avanta…
Erken seçim olursa, aday listelerini didik didik etmeye yeminliyim… Eski bürokratlarla yeni siyasilerin isimleri çakışırsa,
kör köstebekleri de buluruz herhalde…
değil, istikâmettir…”
(Louis Kronenberger, 1990)