Bu filmi daha önce inşallah görmemişimdir

, 6 Mayıs 1997

Bu filmi dahaönoe9’i9

inşallah görmemişimdir

LASH TV stüdyolannın, bir

_ gece ansızın, eşkıya tarafından ç

basılıp kınşurı yağmuruna tutul
duğunu öğrenince, aklım gerile
re gitti. ~ _ v

6 Mayıs 1966 gecesine…

Başbakan Süleyman Demirel,
içişleri bakanı Faruk Sükan’dı.

– Sağ örgütlerle işbirliği yaptıklan,
mahalli düzeydeki polis kuwetlerine
katmerlisini yaptırdıklan söyleniyordu.

Yani, bir türlü çete kurrnuşlardı.
TBMM`nde, muhalefet partilerinin grup
odaları talan edilmiş, hallaç pamuğu gibi
atılmıştı.

Muhalefet lideri İsmet İnönü’ye sordular. “Ne diyorsunuz?”

Olanca teenni, itidal ve ilerigörüşliilüğüyle cevap verdi.

“Eşkıyanın bu gece ne yapacağı
belli olmaz…”

i’ *k ‘A’

Eşkıyanın ne yapacağı sahiden belli
olmaz…

Daha da gerilere gitti hafızam… 1952
yılıydı. Ahmet Emin Yalman’a Malatya’da suikast teşebbüsü olmuştu. Muhalefet yapıyordu. tepki gördü.

ProfDr. Cem Eroğulun “Demokrat
Parti” isimli doktora tezinden, DP’nin o
zaman nasıl “timsahın gözyaşları”
döktüğüne

22 Kasım 1952’de Malatya’da
Vatan gazetesi başyazan Ahmet
Emiıı Yalman saldınya uğradı ve
kurşunla yaralandı. Yapılan tahkikat neticesinde bu suikastın bir irtim şebekesi tarafından tertiplendiği
anlaşıldı. lrücanın böylesine örgütlü
ve saldırgan hale geldiğinin meydana çıkması üzerine, hükümet nihayet tepki göstermek zorımda kaldı.
Menderes, 6 Aralık 1 952 ‘de Adana’da yaptığı bir konuşmada, “Memlekette vicdan hürriyetine tecavüz
kimsenin haddi değildir… Malatya
hadisesi dini türlü maksatlara alet
etmek isteyenlerin, hatta toplu halde çalışma kararında olduklarını
göstermiştir” dedi. Bunun üzerine
tedbirler birbirini kovalamaya başladı. 9 Amlık’ta, Ustaoğluhun DP’den ihracı kararlaştırıldı. 23 Aralık’ta, Said iil Nursi aleyhinde Samsun
Ağırceza Mahkemesi’nde dava açıldı. 23 Ocak 1953’te. gerici bir dernek olan Milliyetçiler Derneği kapa
.tıldı.Demeğirıbaşkanı,DPlspaı-ta

Milletvekili Sait Bilgiç ve arkadaşı

Tahsin Tala, genel idare kurulu ta-ı’

raiından ihraç talebiyle haysiyet divanına sevkedildiler. Aynca, 7 Şu
THAN FİŞEK

bat 1953’te Ankara’da toplanan DP ‘

istişarı’ kongresinde Menderes bir
konuşma yaparak, dinin dünya işlerine ve siyasete önleyici bir kanunun lüzumıına işaret
etti. Nitekim böyle bir tasarı hazırlandı ve beş ay içinde olgunlaştmldıktan sonra “Vicdan Hürriyetini
Koruma Kanunu” adıyla, 23 Temmuz 1953’te meclisten aktı.

t**

Şimdilere geliyorum. Meral Akşener
çok güzel konuşuyor.

“Mafyayı ezerim, parçalar-ım…
Yapmazsam asın beni!”

Menderes’i sıkan haberler neyse, Çiller familyasını sıkanlar da aynıdır.

Oysa, aynı Meral Akşenerin, emrıiyet örgütünün başına lök gibi oturmadan
epey önce, 9 Eylül 1996’da, ilginç söylemleri vardı.

“Bugüne kadar arzu edilmez bir

olaym vuku bulmasını engellemeyi `

başardık. Ama bugünden sonra
Tansu Çiller fanatiği gençlerimizi
tutmakta zorluk yaşayacağunız kanaatindeyiz. Sizleri son defa uyarıyoruz…”

O kadarla kalmaz elbette… Devamı
vardı. V

“Bu size son uyarımız… Size
bundan sonra en sert şekilde cevap
vereceğiz. Sanmayın Çillerler sahipsiz, uğruna ölecek binlerce genciz…
Sizi ve sizin gibileri susturumz.”

11 Kasım 1996 günü, Hürriyet ve
Mil1iyet’in merkez binalan basıldı, 1 Aralık 1996 günü de Ankara’daki Hürriyet
Matbaası bilinmeyen.kişiler tarafından
kurşunlandı.

*kiri

Tarihin tekerrür etmesinden korkuyo Çiller ailesi. Akşenerin herzelennin altından Flash TVyi basanlan, hasarlar…

Basanlan da asarlar!

ç Suçu dincilere, yani koalisyon ortağına yıkar. `

Refah Partisi bunlara nasıl ta edebiliyor..