Bizim zamanımızda ‘PDM’ vardı!

22 Haziran 1994
ÇARŞAMBA

Bizim zamanımızda ‘PIJM’ vardı!

e yazacağımın sıkıntısıyla, gazete
başlıklarını hızla taradım. DEP’in iki
milletvekili kendilerini ”TBMM’ye
hapsetmişler”, başkan Cindoruk’un deste
. ğini alıp güvenlik güçlerine “Erkekseniz

gelin alın!” diyorlarmış…
Şaşırdım. °
Qnların öyle demelerine şaşırmadım.
Onemli karar mercilerinde bulunan kişiler hakkında gizli (ve __ .
çok özel) dosyalar tutarak, Amerika’da, tastamam 46 yıl Federal
Soruşturma’ Bürosu’nun (FBI) başında
saltanat süren bizim

v

Resmen komedi…

Devletin atanmış memuru, devletin seçilmiş milletvekillerinin başındaki adamı
maytaba alıyor. “Neşesi bilir!”

, Ikisi de hukukçu, birbirlerinin hâlinden
anlamaları gerekir. Seçilmiş olanı, öbürüne, “Hukukçu var, gugukçu var!” diyor.

Fena bir benzetme değil… Uyar.

Ama, şaşmaya devam ediyorum.

. Rüzgara uyan
Anayasa Mahkemesi’nin, sırf ara seçim
olmasın diye, bazılarını aklarken, bazılarını
karalamasına şaşıyorum. Bazı DEP millet
yerli john Edgar Ho- vekillerinin “siyasî
over’ın 0 görevde na- mülteci” ayağına yatsıl kaldığına şaşırdım. malarına şaşıyorum.
“ . *t* Daha önemlisi,
Türkiye Büyük DEP’i parlamentoya

Millet Meclisi’nin başkanı, 34 yıl önce Yassıada’da yaptığını yapıyor. Adaletin içine bir şeyler yapacağını
söyleyerek, avukatlık cübbesini sırtından
çıkartıp yere fırlatarak, çekip gitmişti.

Nereye?

Müvekkillerinin yanına…

*t*

Ne yazacağımın sıkıntısıyla, gazete

başlıklarını hızla tarıyorum. ‘

hapsetmek dururken,
“parlamento dışı muhalefet” yapmaları
için insanları hapse atmaya çalışanlara şaşıyorum.

Parlamentoda ifade edilmeyen görüşler, Türkiye’ye 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü getirdi.

Lâf aramızda, bunu bilmeyenlere de
şaşıyorum.

Ya ben şaşkınım, ya onlar başka oyun
ların peşinde…

PYAD ııiıaliııı BEKSI…

.lKA6Ä?l-‘ __lı/.IYÃAA ALiClAM DA
r ıuoıızw BEKLIYOEIJM.

. V/I

i. BENDE /IMNAV .
INDıEIM YAPSIN DIYE
BEKLİYORUM.”

siııer et qüıııieııi i
dursun Iıu havasızca akın

sine karşı bütün vecibelerini unuttu,

sat Kıratlıoğlu, Türkiye demokrasiE Uçuran-Çiller familyasının servetini

savunmaya koyuldu.

“Gerekirse, bu hayâsız saldırıları

kesmek için, göğsümüzü siper ederiz ”

‘ğannedersiniz, Mehmet Akiflîrsoy,

TBMM kürsüsünden istiklal Marşı’nı
okuyor.

Espri CHP’den İstemihan Talay’ın
dır.
Arkadaş, yurduma alçak/arı

uğratma sakın

Siper et gövdeni, dursun bu

hayâsızca akın

Doğacaktır sana vaadettiği günler
Hak’kın

Kimbilir, belki yarın, belki
Amerika’dan da yakın
Yorumumuz (şahsî saklıdır. _

*İ v : t “Terör ve
İ; ‘ =’ şiddet, akıl ve
mantığı her

zaman
ener…”

(Adolf Hitler, 1934) ‘

TAYYİP ERDOĞAN
NECMEITIN ERBAKAN

efah Partisi belediyelerini
Rğakından izlemenizi rica
tmiştim. Etmeye başladınız.

Konya oylarının yüzde elliden
fazlasını alan Halil Urün yolunda
devam ediyor. Ya öbürlerine ne
demeli? _

Diyanet Işleri Başkanlığı’nın
“Kur’an tefsiri konusunda esnek
olmalıyız, yüzde 9-12’ye kadar
faiz toplanabilir!” demesinden

sonra, istanbul’un suyuna yüzde ,

400 zam yapıldı, RP’li
belediyelerin ithal linyit
kullanmaları yasaklandı. Bizim
linyitlerden yarı yarıya ucuzdu.

Heykelmeykel, başka
komiklikler de oluyor.

Ama, önemlisi başka… Ucuz
taşıma, ucuz sağlık, ucuz eğitim,
ucuz su, ucuz ekmek derken,
RP’nin “gelgel” yaptığı anlaşıldı.

Tem_muz’un ilk haftasında,
Devlet istatistik Enstitüsü’nün `
açıklayacağı kentsel enflasyon
hızlarını bekliyorum.

En pahacı belediyelerin RP’li
olduğunu görürseniz, gözlerinizi
10 Temmuz sonuçlarına
çevirin…