Biraz nezahat efendiler küfremenin de adabı vardır
KIUBHTHJANI
.:.’ı V \Y/ x
Türkiye’de ilk defa birinin “devr-i sâbık”
yaratacağı tuttu, hem yüzüne gözüne bulaştırdı, hem hayatı zehir oldu.
Sıfatlara, benzetmelere, yakıştırınalara
bakın hele…
Yalancı, müfteri, siyaseten özürlü, dar
kafalı, vizyonsuz, yurt dışını Çankaya’ya çıkınca gören adam, Çankaya ‘daki yandaşlarıyla yalan ve talan plancısı, hayali ihracatın
mûcidinin amcası, Çankaya’nın şişmanı,
Çankaya ‘daki yalancı, Allah’ın aslâ affetmeyeceğı’ adam, otoyol müfteıisı’, inşallah lastiği
patlayasıca…
Bu lâfların hedefi devletin dokuzuncu
cumhurbaşkamdır.
‘k t ‘A’
Beni bilen bilir, ağzını azıcık bozuktur. O
sebeple, işin nereye varacağını beklemeye koyuldum. dağarcığımı biraz geliştiririın
umuduyla, Ekrem Pakdemirlinin ağzının içine bakar oldum.
Ağzından yeni küfürler çıkacağına, peşpeşe teviller gelmeye başladı. Tabiî, zırva (ve
küfür) tevil götürmez, ama, olacak 0 kadar…
“Vallaaaa, üç arkadaşırmzdan özür dileyeceğine işi pişkinliğe vurunca zıvanadan
um ..
Olabilir. Zırvalamak ve zıvanadan çıkmak “anayasal teminat” altındadır.
“Aslında ben söylemedim, rûhu şâd olsun, nur içinde yatsın, sayın Ozal hakkında
kendisi aynı şeyleri söylemişti. Hatta ona ebleh bile demişti. Bakın, ne kadar iyi niyetliyim, Demirel’e ebleh demedim…”
Dememiş olabilir, ama ikinci açıklamasıyla demiş kadar oldu.
Derken, büsbütün kıvuttı Pakdemirli…
“Farkındaysama ben bunları Demirel’e
doğrudan söylemedim. Arkadaşlarımızdan
özür dilemezse böyledir şöyledir dedim. Ozür
dilerse zâten bunları söylemenıişim demektir…” Gördüğüm kadarıyla Demirel’in özür
dilemeye niyeti yok…
Belki pişmandır. Kendi kendine homurdamyordur.
“Devr-i sâbık yaratmak sana mı düştü be
adam?”
v: i’ t
Küfretmenin de bir âdâbı, bir raconu var
TEMPOl6O
__BİRAZ NEZ_AHAT EFENDİLER
KUFRETMENIN DE ADABI VARDIR
dır. Ağzuu bozan ilk milletvekili (mebus) Ahmet Veûk Paşaydı. Meclis’i Mebusan’m düzenini bozan, devamh sataşan birini azarladı.
“Sus eşek!” (1877)
Kurtuluş Savaşı meclisinde sinirler gergindi. 1921 yılında ilginç bir suçlama yapıldı.
“Birinci defa kerhaneci, ikinci defa dolandırıcı, defa hırsız, dördüncü defa
şuna buna böyle yapan, oğlan ve erkek getiren teres!”
Meclis salonuna bomba düşmüştü san- .
Başkan konuşmacıyı uyarmak zorımda
kaldı.
“Efendi hazretleri, bir parça nezahat lütfen!”
ı- * t
Ekrem Pakdenıirli’nin küfür dağarcığum
geliştiremeyeceğine karar verdikten sonra,
rahmetli Uğur Mumcu’nun 12 Eylül öncesi
TBMM kütîirlerini derlediği “Söz Meclisten
Içeri” (1981) kitabını karıştırmaya koyuldum.
En çok söylenen ve işitilen lâflar ilginçti.
Yuh, puşt, çüüşşş, hoşt, acıttı m1, eşşoğlueşşek, köpoğluköpek, salıtekâr, teres, it,
ananı avradını sinkaf ederim, hassittir o.. ço
~ cuğıı, haysiyetsiz, namussuz, şerefsiz, ahta
pot, ağzına ederim, bir bok yiyemezsin, sapık, pasif homo, zırlama lan kabak…
12 Eylül sonrası meclislerinde tekrarlandı bunlar…
Tek katkı oldu.
“Dümbükl”
Bilmeyenler için tercüme edeyim, “dümb” “, Tophane ağzmda, “başdeyyus” demek
* i’ ı- __
_ “Emin Çölaşan aktarır, Turgut Ozal’ın
ITU yıllarındaki lâkabı Ekber’di. Yani, Ayı”… Korkut Ozal’mki de Dübbü Asgar, yani Ayı”…
Hüsamettin Cindoruk, ANAP’lılara,
“Hacı Hüsrevli” dediydi. ANAP’lılar buna
çok bozuldular, Hacı Hüsrevli’ler “Aaaaa…
Bunlar da bizdenmiş…” diye ANAP’ı kendi
bölgelerinde tulum çıkardılar. Şunu demeye
getiriyorum.
Küfretmek insanı rahatlatır, ama, ters
teptiği de olur.
Daha önemlisi, küfretmenin adabı vardır, raconu vardır.
t i’ i’
Edebiyle nasıl edilir?
Kulakları küfür işitmeye en yatkın (ve
yakın) meslek grııbu olan hakemlerimizden
Talat Tokat`tan dinlemiştim hikayeyi… Kırıkkale’de maç yönetirken ters düdük çalımş,
tribünlerden feryat yükselmişti.
“Çölde ağzma edeyim…”
Gerisini Tokaftan dinliyorum. “12 Eylül
sıkıyönetiminin en kızışık günleriydi. Ben de
astsubayım ya, hemen durdurdum maçı, jandarmalara seyirciyi getirttim. ‘Her şeyi anladım da niye çölde?’ diye sordum. ‘Ağzını yıkayacak su bulamayasın diye!’ cevabını verince affettim, yerine yolladım. Esprisi, inceliğivardıkııfurım” ” ”
Nereye getirdiğimi anladınız değil mi?
Belli bir nezahati olan küfretme hödüklere kaldıysa, vay 1996 seçimlerindeki kulaklanmıza!
ııııııııııoıoıııııııııııııııı ııoıooııııııgıııııııOIOIICIIIIııoıııoııoıoıııııııııııoıoıoıııoııoııoooıııııııııııoıoııoıııııııııııoııooıoııoııııııııııııoııoıoıoııııoıııııııoııooıoıııoıııııııııı
sırıııcı ııocııııııı
Nur DEFIEBI
SÜLEYMAN DEMİREL (Ekrem Pakdemir nin “orta malı”
‘ sılatına geç mülaki olduğu için) ………………….. ..HAPORLU
MESUT YILMAZ (Durmuş saatin hile günde iki- defa doğruyu
gösterdiğini bir kere daha ispatladığı için) 0
TANSll ÇILLER (Bill clintıınu etkileyecek bronz. terıini likit
fundütene borçlu olduğu için). ………………… .:. ‘ …… …O ‘
HAYRETTİN UZUN. BOTAŞ GENEL MÜD
(17 yıllık
Izmit-Ambarlı hnru hattını kaybettiği için). …………… ..
.Ü
4 AYŞEGÜL TECİMEH ( “Sanat, ‘kü/tür ve medeniyet buyukel#
çisi” sıfatını Mülkiye/i bir ağabeyimizden edindiği için). Il
MEHMET ŞEVKET EYGİ (“Sanat_. kültür ve medeniyet büyü?
kelçisi” alarak, bula bula. Ayşegülii bulduğu için).. ….HAPOI1I.
CEM “CIM” BOYNER (Türkiye’nin siyasi tarihine, “e
kocası” olarak, ümit ve umutlayececeği ‘
NECMETTİN ERBAKAN (camide hutbe ukutacağına, ae-‘İ
vamlı mesa/larını Amerika’ya yolladığı için). HAPORLU”
YILDIRIM AKTUNA (Yenikğye gitmek yerine. “Bakır/r
yü’müz_e Döne/im!” nastal/’isine takıldığı için) ……………….. ..
Gençlerbirliğinin iki oyuncusunu istedin…
Birinin adı Tarık’tı, öbürününki
Engin…
Cümbürcemaal Ankara’ya
geldin, çocukları gaza getirdin… 3 milyonluk alacağını almak için kulüp kapısından kovulan iki garibana, taksimetreyi, 80-100 milyardan açtın…
Ben Fenerbahçeliyim…
Ama, temsil ettiğin üslûbu
sevmiyorum.
“Ali Şen Başkan, Fenerbahçe ‘ < Şampiyon!" sloganları atılırken, dıdının dıdısı UEFA kupasına 'a t tılması zordu Fenerbahçe'nin... En kuwetli rakibi Gençlerhirliğiydı. Arka arkaya iki maç kaybettiler. ' Tarık kayıptı, Engin eh şöyle böyleydi. Bizim futbol federasyonu paraya, kuwete endekslidir. "Biraz daha iyi oynayınl" demeye gelen teşvik primine k:: z ama, "vaktinden ewel" açılan transfer mevsiminin vaadedîî ı ralarına ses çıkarmaz... En büyük şikeyi yaptın... İsveç, Norveç, Danimarka'da niye futbolcu aramadığını Erek' POL'e SOR! "Rusya'nın Koskolas Dâvâsı" olarak bilinen soruşlı " malarda adının geçmesine aldırma, girebilirsen oraya gir! Rahat girebildiğin tek yer Çankaya Köşkü'dür. HAFTANIN HİKMETİ “Sezgilerime güvenseydim, komutan değil, falcı olurdum. Derken, devlet başkanı yaptılar..." (Dwight ı). Eisenhower, 1954) SEÇİMIIEN BIKIP CUNTA '-"' :R7 ..ıp 30 Ocak 1933'te "Şansölye" seçilen Adolf Hitler, seçim kampanyası süresince, irsî hastalıktan önlemenin en etkili yolunun kısırlaştırma olduğunu savunmuştu. Sözünü tuttu, Temmuz 1937'de yasayı çıkardı. 19331945 döneminde, bu yasaya göre, Almanya'da. aralarında alkoliklerin de bulunduğu kaç kişi kı sırlaştınldı? a. 500 bin b. 1 milyon e. 2 milyon d. 3 milyon 29 Nisan 1945'te, Milan0'nun Lorento meydanında ayaklarından birlikte sallandınldığı metresi Claretta Petacci'ye göre, faşist diktatör Muss0lini'nin, hem parti toplantılarında, hem yatak odasında tekrarlanan bir huyu vardı. Hangisi? a. Yalan söylüyordu b. Ilorluyordu c. Devamlı orasını kanştırıyordu d. Hepsi Telekız Christine Keeler, 1963 yılında patlak veren bir skandal sonunda, ingiltere Savunma Bakanı John Profumo'nun başını ye mişti. Profumo'nun niye istifa ettiğini hatırlıyor musunuz? ` a. Keeler ”Profumo iktidarsızdı” dediği için b. Keelerin Sovyet casusu olduğu an laşıldığı için o. Prolumo yatakta devlet sırlarını ifşa ettiği için d. Profumo ilişki konusunda Avam Ka ş marası'na yalan söylediği için Bizim politikacılann en büyük sorunu, tanışsınlar tanışmasınlar, önlerine her çıkanı İSTEMEYİN, SEÇMECE BUNLAR! Türkiye yine ”erken seçim " havasına Önce Tansu Çiller çıktı, Mesut Yılmaz'a "iktidar$iz"dedi. Erken seçim dâvetio an oluştu. "Akşam eve beklerim... " Refalili bir milletvekili, cezaevleıinde "cinsel birleşme" önerdi. Herkes karşı çıktı, Erbakan onayladı. Yaklaşan seçimlerin (l 995 erken, 1996 normal) 'binselIil/K" üzenne kunilacağı arilaşilntiştir. Aslına bakılırsa, "cinsellik" sivi/lere özgü değildir. Kenan Evren, Muğlayi ziyaretinde, "Ev yapacaksan tziğladan, kiz alacaksan Muğla 'danl " demişti Aklı fikri oradaydi, hem kendine tuğladan emekli evi yaptılar, liern pankart açtılar. "Hoş geldin enişfel " 0 pankartı açanlaızn hepsini, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa mulıalefetten gözaltına aldılar. Biz yalnizca birbirimize benzemeyiz... "Seçim " dediniz mi, dünya birbirinin aynisidiı: öpmek zorunda olmalandır. İyi birer Katolik olarak, İtalyan Hıristiyan-Demokratlan seçim kampanyaları sırasında en çok neyi öperler? a. Göğüslerindeki ıstavrozları b. Seçmenlerin sevimsiz çocuklarını o. Romadaki St. Peter heykelinin ayak parmaklarını d. Yanlarındaki eşlerini Sahi, İtalya'daki seçim kampanyalarından söz açılmışken, "pornografik milletvekili" llona Staller' in, yani Cicci0lina'nın sevimli maskot ayısının rengi neydi? a. Gök mavisi b. Yosun yeşili c. Buğday sarısı d. Ten pembesi İsveç, Sosyal-Demokrat Partisi'ne yan-ör gütlük yapan İsveçli Kadınlar Sosyal-Demokrat Birliği SSKF, son seçim kampanyasında çalışan kadınlara ne vaat etti? a. Eşit işe eşit ücret b. cinsel özgürlük o. çocuk doğumıama hakkı d. işyerinde popolarının çimdikleıımesinin önlenmesi 7 "Çam sakızı, çoban armağanı" misali, kimine nakdi rüşvet, kimine hizmet vaadi... 1981 yılında Madagaskar'da yapılan mahalli seçimlerde, adaylardan biri (seçimi kazandı) "afrodizyak" olarak seçmenlerine ne dağıtmıştı? . a. 1'ımsalı böreği b. lçabak çekirdeği e. oğütülmüş gergedan boynuzu d. Kereviz î CEVAPLAR ' . duman olan yerde... BABA ESKİDEN ÖzEı. DİKTİRİRDİ, KONFEKSİYONA NİYE DÖNDÜ? Süleyman Demirel özel dikişe düşkündür. 12 Mart anayasasının değişiklikleri uygundu. 12 Eylül anayasası uygun düştü. Şapkalarından birini kaybetmek pahasına, gitti, geldi. Bıraktığı yerde "daha iyisini" buldu, devam etti. Ama, "çağ atlama" sevdâsı yüzünden eski dostlarını kaybetti. Eskiden terzisi vardı. Hazır yapmaz, özel dikerdi. Eser Ağba'ydı adı... Demirel K0nut'tan Köşk'e taşınınca dışlandı. Farkında mısınız, konuttaki kıyafeti köskteki elbiselerine uymuyor Demirel'in... Eğreti duruyor. Özel diktirmiyor, "konfeksiyon takılıyor". Çankaya'ya "çok yakın" kaynaklardan biri sebebini açıkladı. "Süleyman Bey Çankaya'ya çıkınca özel dikişçisine kumaş yağmaya başladı. Hepsi hediyelikti. Gönderenler de, yeraltı dünyasının önde gelen isimleriydi. Baba terzisine diktirmek için gider, kumaş beğenirdi. Derken, Köşk'ün telefonları çal BİR isiıvı BİR İŞLEM EYÜP AŞIK SAPIK ÜYE KORAY AYDİN AYIDAN KORK ( "K " Joker) NECDET YAZICl T.C.'DE EN AYICI ALİ KEMAL BAŞARAN NEŞELI MALAK AKRABA l "EK " Joker) AHMET KABİL KART HAMİLE ( "R" Joker) YAŞAR TOPÇU AY, şu ÇOPAR! CEMAL ALİŞAN AŞINA "CAMEL" MUSTAFA PARLAK UF, TOPARLAK ADAM ( "DO" Joker) İRFAN DEMİBALP FERDİ AMIRAL ALİ uzuıı ELİ UZUN ( "E" Joker) (”Sürgünde Laz Parlamentosu" Anagramlarınız) maya başladı. 'Size lâyık değil, ama, kumaşı beğendiniz mi?' Baba 'hangi kumaş?' diye soruyor, kaynağı öğrenince sinirleniyordu. Elini ayağını kesti terzisinden... Hazır giyiniyor artık..." Üç adet sorum var. Biinr, eski terzisine yaptırdığı 8 elbisenin 0 "hediyelik kumaş"lardan olduğunu biliyor mu? İkı"ıi, hazır dikimlik elbiselerinin kumaşları "hangi kökenli"? Üüüüçççç, yeğenbeyi nereden giyinmeye devam ediyor? FIKRA B izim kekonun adlî bazı protr lemleri vardı. Darp, gasp, si lahlı soygun, yataklık, anayasal düzeni (T.C.'ninki) tagyir, tebdil ve ilga etmek, gizli örgüt kurup işletmek, vesaire vesaire vesaire... Plastik cerrahiye girmek istemedi. Girmek zorunda kaldı. Yeni şekil ve şemâiliyle mahkemeye çıkmak istemedi. Yerine CMUK'çu avukatı çıktı. Pişmanlık Yasası'ndan faydalandı. Uzaktan haberleştiler. Keko sordu: "Mahkemede ne olmuştir? En son ne dedin?" Avukat cevap verdi: "Beraat ettin... 'Yaşasın adalet' diye bağırdim..." 4 Suratının değiştiğine mi, arkadaşlarını gammazladığına mı, T.C. adaletine bozulduğuna mı kalsın keko? Tepkilendi. "Hemen temyiz ediysen!" 161 TEWO