Biraz da spor… 2000 Yılında İstanbul Olimpiyatları

UİÖİII yĞİ **Âîııı

_ TEST
BIBAZ uA senn… .

2000 YILINDA İSTANBUL OLIMPIYATLAIII .

“2000 yılında olimpiyat/an Istanbul’da

yapacağız.’ ” laünı ilk duyduğumda, ağzımı

bırakıp arkamla gülmeye başlamıştım.

Hila’ gülüyorum. Hele. günübirlik değişen gerekçeleıi duydukça. kahkahadan iki büklüm oluyorum.
Altyapısı. trafiği, aklınıza gelebilecek neresi ıaısa
orası “felaket” olan İstanbul ‘da olimpiyat yapmak.’
Yimıi bin sporcuya günde 50 litre

SORU l. Olimpiyatları
Uluslararası Olimpiyat Komitesi yönetir. onun tahtında da Juan Antonio Samaranch oturur.
Nobel Barış Odülü’nün en kuvvetli adayıymış kendisi… Ispanya Iç Savaşı’nı izleyen 40 _nllık
dönemde neydi?

a. F alanjist (Faşist) politikacı

b. Milyarder mirasyedi

c. Katalan milli yetçisi

cl. Hepsi

SORU 2. Olimpiyat mı düzenleyeceksiniz? UOK’un doksan küsur üyesiyle muhtelif komisyonların
başkan ve mensuplarını dört dörtlük ağırlamanız, tuvalete bile limuzinlerle götürmeniz
gerekir. Barce1ona’da bu adamların günlük
maliyeti neydi?

a. 2milyar

c. 6 milyar

b. 4 milyar
d. 8 milyar

SORU 3: Münih (1972), Montreal (1976),
Moskova (1980) ve Los Angeles (1984) “boykotlu” olimpiyatlardı. Bunlara hiç ara vermeden kim katıldı?

. a. Amerika
c. Macaristan

b. Küba
d. Coca Cola

SORU 4. 1976 olimpiyatlarını düzenleyen
Montrealin belediye başkanı Jean Drapeu,
hem seçmenlere, hem belediye meclisi üyelerine şöyle demişti: “Bir erkeğin çocuk doğurması ne kadar mümkünse, olimpiyatların zarar etmesi o kadar mümkündür!” Montreal o
olimpiyattan kaç para zarar etti?

a. 3 milyar b. 150 milyar

c. 2 trilyon d. 7 trilyon

SORU 5. Her olimpiyatın, kendine özgü bir
maskotu, bir de sloganı vardır. Seul’deki
( 1988lneydi?

a. İttihat ve Terakki

b. Hüıüyet ve Itilaf

c. Ya İstiklal, Ya Qlüm

d. Ya Taksim, Ya Olüm

SORU 6. Mâlüm, sporda doping yasaktır,
ama, herkes yapar. Yine mâlûm, en önemli
doping maddelerinden olan anabolik stero
TîOIAZ

sıcak, 200 litre soğuk su vennek.

160 ülkenin mutfağından yemek sunmak…

“Nasıl yapacağız?” diye sormuyor kinıse. ..

“Hele bir başlayalım, enkaz ıaziyeıiııdeki
İstanbul’u ancak bu yoldan kunannz!” diyor.
Anlaşılan ne olimpiyat/an biliyoruz. ne olimpiyzıtçı
lığı, ne İstanbul’u… Gelin, 2000 olimpiyat/anna sıra~

nırken ilk ikisini tanıyalım ban…

idleri gizlemek için “probenecid
kürü” yapılır. Daha da mâlûm,
belsoğukluğu tedavisinde penisilinin_etkisini artırmak için aynı kimyasal kullanılır. “Belsoğukluğu olmuştum, onun için 0
ilacı aldım!” diyen kim?

a. Ben Johnson

b. Carl Lewis

c. Michael Jackson

d. Rock Hudson

SORU 7. Dünyanın en hızlı
adamı, dünyanın en hızlı dopingçisiydi. Ben Johnson… Ne

hata yaptı?

a. Steroid kullandı

b. Yakalandı

c. Adını temize çıkarmak için
soruşturma istedi

d. Hepsi °

SORU 8. “Bir olimpiyatın arkasında Amerikan doları olmazsa, 0 olimpiyat olmaz!” Kim
dedi?

a. Juan Antonio Samaranch

b. Joao Havelange

c. Primo Nebiola

d. Nurettin Sözen

SORU 9. Amerikalı avukat Robert Helmick, Samaranch`ın veliahtıydı. 1991 yılında
yıldızı kaydı, olimpizmden çekildi, Niye?

a. Atlanta olimpiyatları için CNN ‘den rüşvet aldığı için

b. Saatclıi ve Saatclıi ‘den rüşvet aldığı için

c. Olimpiyat programına girecek spor dallarının federasyonlarından rüşvet aldığı için

d. Hepsi

SORUIO. Olimpiyatların ne zaman, nerede yapılacağına UOK’un 90 küsur üyesi karar
verir. “Olimpiyat Halkalarının Lordları” kitabında Simson ve Jenningsin tesbitlerine göre,
komite üyesi başına kaç paralık hediye dağıtılır?

a. 50 milyon b. 120 milyon

c. 200 milyon d. Yarım milyar

CEVAPLAR
l)d, 2)a, 3)d, 4)d, 5)a, (Da, 7)d, 8)a, 9)d, l0)b.

AULUŞHAN 518′

AHI GIDIP

VAKFI KALAN
“ALTMISSEKIHİLER ~

“Altmışsekizli” kuşağın, k.
sevdiğim söylenemez. “lnsary I
rak değil, “kuşak” olarak ._ VE?
kuracaklannı iki yıl e ` guyd_ `
ğum vakit, hasbelkadıren) takıldığım o entel meyhm”
lerden birinde, dilimi anapam
soksun, sesimi yükseltmiştim_

“Ahınız gitti, vakfınız kaldı?

Gördüğüm tepki sertti: “sm,
kuşak az okur, çok konuşur’ m
yazardı. Sizden daha çok okud
daha az konuştuk, da* ‘ – .k m
dık, düşündük, iş yap: i

O lâf çok koymuşıu hanı_

Aradan on beş sene geçti. denli&
lere bir nebze hak i. .zgeye (ka:
hen) başladım. Birer-ikişer, “mtlg
şer yatağı” tabir edilen hamit&
vaziyet etmiş, el koymaya MÜ.,
mış 0 kuşak… Durumlar epê!’ 1
ğişmiş… Ozellikle dışarıda…
sız kalan vatandaşları elçilik
sından çeviren takım gitmlâ
kat ağzıyla “halkıyla biıtünl ‘ .
ye çalışan” bir gmp ,’ e*

Yorum yapmıyoı .. – g `
de yurtdışına giden Ankara
silcisi Şefıkin bilgi notunu Ek
yorum. Yalanım varsa. Omm›
lancısıyım… ş _
“Düsseldorf IGEDQ _fu e

katılacaktıkOnur üyeSLVd’
kes oradaydı, Maviuınc&
Oğuz, Boyacıoğlu. “İ7′-1~’>`°3”
pürüzler çıktı. Başİ _
dildi, kapılar açıldı. !lem
nay-Bozkurt Aran başkm’

ti tarafindan bizzat V? _ ç

Dedim, yorum yO _

rametin kuşaktan m1, ke
geldiğini merak edîymlm

S11…

– gelir, zamanı denk düşer. cuk

dumanolan yerde…

YORUM

MuıyıırALAıı (vız ımııegsusn)
MUZESINE HOSGELDINIZ!

erkesin bildiği. anlatması (ve dinlemesi›
bıkkınlık veren fıkralar vardır. Ama. _veri

oturur, upuzun ddşenen makalelerden bin kere daha iyi
meram anlatır. Bu da onlardan biri…

Seks budalasının biri. derdine belki deva bulur diye.
ruh doktomna gitmiş, sıkıntısını özetlemiş… “Tamamm”
demiş doktbr, “Birkaç ufak
test yapalım, hallederiz…”

Hastanın önüne kâğıt koymuş… Ustünde çiçek resmi… “Bu sana neyi
hatırlatıyor?”

Cevap, “Seks…” ş_

Bir kâğıt daha… Ustünde mürekkep lekesi… “Bu neyi hatırlatıyor?”

Aynı cevap, “Seks…”

Birkaç kâğıt daha, hepsinde değişik desenler, her seferinde aynı cevap. “Se-ks…”

Birkaç kâğıt daha, hepsinde değişik deseriler, her seferinde aynı cevap, “Se-ks…”

Sonunda dayanamamış, “Pes vallaaaî” demiş doktor, “Kafanda seksten başka bir şey
yok mu senin?”

Cevap, “Aklımdan çıkmıyor ki abicim…”

Quelle (“kel” okunur› alâkasını anlataywm
efendim…

Yürümekle aşınmadığı rivayet olunan s0kakları ilk defa Anıt Kabir`in avlusunda, “Ya
taksim, ya ölüm!” diye bağırarak tanıdım. En
masum sokakların bile askerin darhe çağırdığını bilemeyecek kadar toydum 0 zaman… Kızılay”da (SSS-K), bir yandan Gaziosmanpaşa
marşı söyleyip, beri yandan Menderesin atlısopalı polisler-inden kaçışmak da zevkti. gençlik heyecanıydı. Hatırlıyorum, 27-.Iayıs 1960
sabahı çok keyifliydi, neşeliydi. Tanklann üstüne çıkıp şehir turu bile almıştım…

Derken, işin tadı kaçmaya başladı. Talat’ın iki buçuk adamından iki kere sopa yedim, Tağmaç-Gürler ikilisi zamanında az
elektrik, az mapus gördüm, beşli çete döneminde de üniversiteden kovuldum.

Sizin anlayacağınız, efendim, sokak, kır,
dağ. terör gördüm mü, “asker-hı darbe” gelir
aklıma… Fena halde “paranoyak” kesilirim,
uykularım kaçar.

Giıişteki beylik fıkranın güncellikle ilgisini kurmaya devam…

__ Paranoyam epeydir depreşmemişti.
Ozal`ın “çifte Necdetler” operasyonuyla
2000’li yılların emir-komuta zincirini dağıtmasından sonra uykularım rahat, rüyalar-ım
TEWO 138

tatlıydı. Hele. Geneııelkuımayr
Başkanı Doğan Güreşin. “Benim cesedim çiğnennıeden
darbe olnıazî” teminatıııı vermesinden sonra, büsbütün ferahlanııştım. Tırmanan PKK
eylemleri bile kaçırmamış. kaçıramamıştı keyfııni…

Hepsine. her şeye tuıp sıktı baba…

Gazetecilerle konuşurken
hikmet buyurmuş… “Darbe olduğunda halk tanklann üzerine çıkmazsa _vandık…”

Tamam babacığım, anladık. senin aklından çıkmıyor,
ama, benim. başkalarının aklına durup dururken sokmanın ne manası var?

Ankara bürosundaki arkadaşlann “fısıltı”
köşesine geçtiklen’ bilgi notlarından biıine gözüm ilişmeseydi. inanın. _yüreğimi basan karalar hafta sonunda zifir-.îrı karanlığa dönüşecekti. “Baba bu. boş gonuşmaz, garnından hiç
gonuşmazî” deyip kafamda darbe senaryolan
yazacak. “darbelı loto” oynayacaktım. Doğan
Güreş olmaz. Muhittin Fisunoğlu olnıaz, o olmaz, bu olmaz… Peki, kim olur? “Eski darbecilere kıran mı girdi? Eski askerler postallarını, eski ara rejim sivilleri fraklarını, silindir
şapkalarını, kurucu meclis rozetlerini naftalinden çıkartamazlar mı?” diye pimpiriklenecektim.

Neyse, eski darbecilerin nerede, ne yaptıklarını öğrendim Ankara’nın notundan… Antalyıanın Talya Oteli’nde, Türk-Atlantik Antlaşması Derneği’nin toplantısını yapıyorlarmış… Duyan duymayan gelmiş… Meselâ, sivillerin büyükelçisi, ara-kararejimlerin milli
savunma, harciye vs. bakanı Umit Haluk Ba
`ıy’ülken oradaymış… Olur, derneğin başkanı
dır kendisi… Bülend Ulusu oradaymış, Süreyya Yüksel oradaymış, eski komitacıları çağrıştıran (ve yeni saldığı anlaşılan› pos bıyığıyda
Haydar Saltık oradaymış, NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner oradaymış…

Ama, asıl önemlisi, askerin darbelerden
en az benim kadar hazzetmeyen, “demokrasi
teminatı” sıfatıyla Hüsamettin Cindoruk da
oradaymış…

“Nasıl görünüyıorlardı, ne kpnuşuyorlardı?” diye sordum.

“Hepsi tonton birer ihtiyarcık olmuşlar…”
dedi arkadaşlar, “Aaahhh aahhh, nerede o eski darbeler diyen yoktu, havadan sudan konuşuyorlardı…”

Olan iki gece uykuma oldu, rahatladım,
aynı rahatlığı sizlerle paylaşmak istedim. Kusur ettiysem affola!

ı

TURGUT ÖZAL (“İstemem. nonoyes!” diye diye. Kun gm,, ı`
yan cebıne koydurttuğu ıcın) _________________ _ş __ V

SÜLEYMAN DEMİREL l” Hele az dursun. çaresıre be. 3. _.. t
ışı rıjlanlıye alıp Kurt devleti kurdurtluğu için) .

TANSU ÇlLLER (Enllasyon minaresine preze ‘
zorlandığı ıcinl …..

CAVlT ÇAĞLAR (Tansu hanımın paketınden daha .E
çıkacağım bekleyecek kadar sabırlı olduğu için) …………… ___

YALIM EREZ (“Van|iyem. şanliyem!” olmasına rağmen a. ,
vakîedecek kadarkurnazclduğuiçin) .

MURAT KARAYALÇIN (900.900.l70’ı ıııı :aw- 5,_ .. -“`
yerıne. belediye benzınıyle denıze gittiği için) ‘

IHSAN YALÇIN (Beledlye kabızlığı diline ı.

` HASAN CELAL GUZEL (Kendi partısini kurarken başka-r( l
elini öptüğü için)

GÜNEŞ TANER (Geçmişteki kendi münasebetsizllklerinı uz:
münasebetsizlerle halvel olmaya çalıştığı lçın) ………….. ..

IŞIN ÇELEBİ (Son sılırıma cevaben. “Kalpazan değilim .
banknollan özel sektör bassın!” diye direltığı ırı** ..___

(Haltalık Anagram Analizlniz)

PASAîADEARTİST SERDAR GÜRESBE* l i
RUZG RDA PARA YE, DEŞ, ATlŞ SERBES’

RAHSAN ECE/_İT
CART, VAH EŞINE!

ERCAN VUR_AL_HAN
ULAN. HACIRLI VIRANE
(“/`Lı“i” Joker)

TEZCAN YARAMANCI
AY! CANİTH NUMARACI
(“Uİ” Joker)

BEDRETTİN DALAN
TALABANI DERDEST
( “AS ” Joker)

YASEMİN EVÇlM
VAY; MEMESİ INCE!
( “E ” Joker)

DENİZ BAYKAL
EN AYLAK ZlBIDl
(“I’l'”Jake/)

İLHAN Kesici
AH, NE DlKlCl
( “D” Joker, “S” Arttı)

YUSUF BOZKURT OZAL
ZURNA “T.Ü.”,

BOKLU FASULYE
(“ALENI'”J0ker)

YALIM EREZ
HER YERE LAZIM
(“HER” Joker)

ş AYNIYLA vîuıı

Agah pazardan saklasın, tonıbalaklışişkoluğa çeıiı-mesin, spora vaziyet

onu tedvir (ve tenßêğlemek vazifesini
#yemiş olannbır ve’ iz (‘bakan ) var.
“met Ali Yılmaz…
&mek gibi olmasın,
n,, kuzeysoyludur
gi) kendisi…
Denizcilikten sonlu kılınıp, bırakzkdenizi, gemiyi, ma’nm odası bile bulama
mbir başka vekil “(bakan”›, İbrahim
‘fa (o da laz), can sıkıntısından ve mahm koltuğu yokluğundan sıkılmış olajki, Yılmaz’ı ziyarete gitti. Yanında
hıkabinedaşlarından Mehmet Battalı’m memleketinin (Gaziantep) ünlü
Hiavalarından dört kutu götürdü. Fıs
âğkaymaklı, cevizli, burma…

Afiyet olsun! Her kutudan üç parça
Upordetmiş Yılmaz… Sonra zile basıp
&ayı getirtmiş, misafirine orta, kendi
iusade kahve istemiş…

‘Niye sade?” diye sormuş Tez…

Elcevap, “Şekerim var…”

rııınnsı ntfıiı

İZ

san istemem…”

rııış…

“Sen de iyisin lan! Bin liralık leblebiye iki milyarlık tesisi baban mı verdi sa
na?”

MAHSERİN 5 ATLISI

Galiba evveli haftaydı, ban
? _., an hiçbirinin genel müdü.ıgAnkarada bulmak mümç lmadı. Neymiş efendim,
_’ ‘i’ – lah, maaşallah, fesüp` ğhltoplantısı için Ameri` v! Blttnîşler… Oralardaki ar.› haber uçurdular. dünya

_ asasımn babalarıyla gö Yênne, kendi aralarında

l’ emek” de ,_

.” anın orta.

‘YWmuş, yolda
uş. davetlere gide_lundan tutup ote
“Ãağazaya götür’ elblselerixıin altına
bu? Çekmişler, şeat gezer olmuş…

._ 4;”
`1 . 7 ıı/ ‘ . ‘
‘ ^ n mazeret 17,

.î ‘v ,_ ll_
3 vaziyet ‘ .

Peki, mahşer-in öbür dört atlısı kim? Biri gayrimenkullerle,
öbürü halkımızla, daha öbürü
Türkiye’yi kalkındırmakla, sonuncusu da kamunun katılmasıyla meşgul…

Ilk dördünü anladım, devlet
bankası yönetmek için dil bilmek gerekmez, bankacılıktan
anlasın yeter, ama, hatırladığım
kadarıylasonuncusu bülbül gibi
üç yabancı dil konuşurdu.
Onun niye ortalıklarda
görünmediğini sor› dum. Anlattıklarına
_İş göre,arazi olmayı

. tercih ediyormuş
– son zamanlarda…
Tansu hanımla
Cavit bey “iktisadiyat”
– konusunda tepişirlerken
arada kalmamak için… Hepsi,
özellikle de o “gaip” sonuncusu
Cavit beyin tayinlerindenmiş…
Devlet bankalarına yolunuz düşerse haberiniz olsun, son vaziyetler limoni… Mevcut genel müdürler de öyle…

Bilen bilir, bilmeyen cahilliğinden
utansın, devlet sektörünün en büyük on
yatınmcı kuruluşundan biri Spor Genel
Müdürlüğüdür, yukarıda sözünü ettiğimiz lazoline bağlıdır. Bakanın iki dudağının arasından çıkacak bir emirle, spor

%5

tesisi bakımından, illerimiz
ya vezir olur, ya rezil…
Emin n
anlattı, onun yalancısıyım… DYP
Çorum Milletvekili Adnan Türkoğlu. memleketinin medar-ı ifiharı, iki kilo leblebiyle girmiş Yîlnıazinyodasına…
Masaya bırakmış, koltuğa yerleş.-_miş. sadedelgelmiş…
“Bizim Çorum spor tesisi bakımından fakir kaldı. Oraya büyücek bir
kompleks yapmamız lâzım… Arsa var,
mimari proje hazır, elini uzat, başka ih
Yine bilen bilir, bilmeyen kaderine
küssün, “bir bas, elli al” okulundan müteahhittir Yılmaz… “Fizibilite yaptırdın
mı? Kaç para?” diye sormuş, “Bir buçuk, iki milyar” cevabını alınca patla

KURTHAN FİŞE ı

SÜPHENİZ ouvınsıu,
BABASININ usıununı

Denizi denize götürüp deniz suyu içimeden geri getirmemişti henüz… “Hocamdır,
çaktırdı, okuldan attırdı, kızarım, ama, dikkat edin, azımsamayın!” demiştim, “Hem teorik fızikçidir, hem satranççı… Zaman ve
mekânı dört boyutlu algılar, çok ileriyi görür, düşünür. Sonracıma, küçüklüğünden
beri boyu uzundur. Pembe Köşk’ün bahçe’
sinde çelik-çomak oynayıp çember çevirirken,başını pencereden uzatsababasının kime, neyi, nasıl yaptığını görmüş- ‘/
tünders almıştır…”

Bu lâfımın üstünden epey
zaman geçti, durgun
denizler dalgalan- /
maya başladı, ak- :ı
lıma rahmetli pa- ~
şayla ilgili bir.
anekdot geldi.

Ankara’nın Meş- G
rutiyet caddesinde, yanında rahmetli Orhan
Eyüboğlu, yürüyormuş paşa… Tam karşıdan
gelen iki güzel hatun selam vermiş… Paşa
sert şekilde dönüp Eyüboğlu`na sormuş…

“Nereden tanıyorsun bunları?”

“Aman paşaml” demiş Eyüboğlu, “Bana
değil, size selam verdiler..”

Bilinen gevrekliğiyle kısık kahkahasını

atmış paşa… “Bu numarayı arada
ı sırada Mevhibe hanımefendiye de
yaparım!”
Erdal beyi, SHP’yi izlemeye
devam edin!

Ozgönül

wıııımıiutu-squu vi
vnırıısıuııı TIJBKVEIISIYIJNII

“Altmışsekizliler” kuşağının
nemli (ve ıslak) rüyalarını vaktiyle süsleyen Zerrin Arbaş`ın fotoğrafını gazeteler
de görünce heyacanlandım. Bizden bir
kuşak sonraki gençlerin dediklerine bakılırsa, tebessüm etmesi bile kanını kaynatırmış delikanlıların… Şehvet duygularını galeyâna getirirmiş…

Bakmış, Türk erkekler-inde uzaktan (ve sabunla) sevmek
dışında “tık” yok, okyanusları aşıp kızıldeıiliye takılmış, ondan çocuğu olmuş… Derya Arbaş…

Kızcağız şöhrete isteksiz, blucinini giysin, hamburger-kola takılsın, ona yeter… Ama, “sahne annesi” tabir edilenlerde ı
bir hırs,bir hırs, anlatılmaz, tarife gelmez… Once Playmen,
sonra manitusuna kavuşan babanın cenazesi, sonra kolda
Ahmet Ertegün, Istanbul geceleri, resepsiyonları…

Yine “tık-tık” yok şöhret kapılarında…

Tek çare politikacı bulmak galiba… Boyu boyuna, yaşı yaşına denk ANAP eskilerinden Ogan Soysal& takmış yanına…
En arkada Ogan, arada kendisi, ön planda mütebessim kızılderili yavrusu… Bizde “ensest” olmaz, kimse yedirmez, ama,
reklamın bu kadarı da fazla… Reklam budalalığından öteye,
başka şeyler geliyor insanların muzır akıllarına…

139 ‘FEED

îKıüı.. i. imzayı-ik u Vuilhßıýülû ın a, x…, .u

TEMPOIAO

X Ü* `
Hep böyledir bul Ekmek çiğnemeye zarına( amını,
tatlıdan. ınayveden gitmek Ister!

Bir de bana “All Topuz. hokııs pokus” derler.
Ne ekmek bıraktı, ne tatlı! Yarın şeftallya kaldık!

FOTOGRAF RECEP TANITKAN

îıılâırlıııııu

İHSANYCIN

ıâırtşcr bcicdışcşındcn ıanıılıl. nühcıçı ıclcnp R,

Uğur Dundıır`ııı
“Arena” prugraııııııda
sesini duş-duğıııxıdzı
çok lioycczııılıııidııii.
Kadın olsam şolivete
kapılırdıın vallaal Fi~
liz Bayraktar da zahir kapılınış. konuşmam bunda alıp gazetelere surusepet
dağıtmış… ‘Ne erkek
beİ GOÇUIU lıeniınl” dedim.

›'{:! .wJoAvw-.ı .

4._ J

Sonra kafama takıldı. :arkası varmı diyen_
Meğer linftasonıı takılan arkadaşlar 010.53,
sür vaziyvtleriıio girmiş. konuşmala** › km_
ınış… ;ş

Filiz kızımız “Nhlacıik ınenıleketiıı lı… dk.,
söze girmiş… Son onu liallotmişsiıi… Sami;
Sağlık nazın Yıldırım lıeve yapışık vaziyetıel;
avukat karısına getirmişsiıı duruınlan… O
‘aradan çıkınış…

Gelelim kasotin _va_1ıılannıa_’aıı. heyecanlı ıı,
Filize kur yaptığiıil bölünıüıie…

“Aman başkan. canım başkan. bana kur yap.
_v0ı’suıi. anıa. beni halledeceğiıic- en: Onun
deki çöpleii liallet. yeter!”

Teyp kasedini yanlış dinlenıodiysoıiı. lama.”
yavruınl” buyıırmıışsuiı. ertesi sabah seksi
“bal dök yala” hale gelıniş…

Cimaşpe saflarında seni izlemeye denim ede
ceğiz. Gü_T1IT1lll(lOCllI’l01’l !siyasi iktidarsızıçı›
lıştırmanın yolunu bulduk galiba…

“Pıırlıııiıcıiuıdıı Iııınıı sıııidıılyc çoğunluğu

.xıığlııyıııi scçinılıcri çnk scvcıiın…
Scçini- nıcyclıınlıırııiçlııki gcvczclıklcr.
sııtııfııllı Llcıiıııgojilcı’ nıulııılcfct

l
5
. . . .. l
partilerinin nlsun! *
(Benjamin Disraelı’, 187-:) 3

soniı Cildi biraz koyu, gözleri faltaşı gibi anh***
bilcümle vücûdu çubuklu yaratık kim7

CEVAP Özel tim parmaklıklarının arkasirdîıliî
keko…

SORU Kekolar niye bahçede tavuk besin
CEVAP Bebeleri yürümeyi öğrensin diye… .
SORU Tanrı ilk kadını niye !Mezopotamya’da Frma_

CEVAP Oranın koyunları yemek pişirmeyî’
bilmedikleri için…