Bir cinayet daha var (2)

l ,Bir cinayet ılahaııar (2)

‘ ÜRKlYE’NlN “en iyi korunmaT lı” yerinde, Meclis lojmanlarında aşk, heyecan, cinnet, şid
det, cinayet-şehvet olduğunu yaz
^ daha muhtaç olmasın istendi. Sey
e sınıfı orduevlerinde bedavaya
n otururken, seçilmiş siviller ev’ra derdinde sürünmesinler istendi. Loiman yapıldı. Her şeyi sudan
ucuz…” `
Peki, sonra? _l
, “Konuşlarıdımıa düşünülmemiş
ti. Evler tamıteşekküllüydü, ama,

komşular birbirine düşmandı, etnik
ti. Siyasetin ince nüanslannı babalar ‘ lar

Kurthan FISEK

‘ anlar, çocuklar anlamaz! İki kampa
bölündü loimanlar… Bol baharatlı
Nevruz’lar düzenlenir oldu. Nevruz
öncesi, sonrası, bayramdan bol ne

mıştım . var?”
Önünden geçen arabaların bile Daha sonra? _
çevrilip “hüviyet kontrolü” yapıldığı “Nevruz’u PKK’da geçirenler
bir yerde, cina- * vaıken, Türk altyet, bıçaklama ta kalır mı?
‘gibi sittibabatek- Obür etnikler arkeliklerinin nasıl kadaşlarını evleolduğunu, bu loj- rine topladılar.
manların neyin Kapıda kontrol
nesi, kimin fesi y yapmaya kalkıolduğunu meraki şan polisin vay
ettim. haddine, cesare’ Sordum arka- tine!”
daşlara… Anlattı- Eeeeeee?
lar. : “Kimli ‘ meç”1983 yılında hul kati er İz’sivil’ yönetime _ mirli Mustafa’yı
– geçilince, siviller – rssaısnr. da, Diyarbakırlı
askeriyeye bir Vahdettin’i de

öldürür, komaya sokasıya (inşallah
ölmez) kadar bıçaklar. Etnik etniğin
düşmanıdır, etnikle etniği, barutla
ateşi bir arada yaşatmaya, banndırmaya gelmez…”

Meclis lojmanlarındaki mesele,
seksüel değil, etniktir.

Çözüm tehcirdir, iskândır.

Eşek ‘yüküyle para alıyorlar, başka yere gitsinler, beraber yaşamasın
ı

ve ı. ‘MLER ‘ ‘
ı-ıııliâesrîşlamazßz’
DııMl arzum:

yesi var önümde… Ankara’nın ı

lN Güzel Sanatlar’ın bir davetiS Galeri Zon’unda, bu ayın 3l’ir+

le de (yazıyla otuz bir) açılış kokteyli ya
pacaklarmış… Hayırlı, uğurlu olsun…

_ Efendim, asosyal insanırndır ben…
lnsana karışmam, gelen davetiyelere
ya bakarım, ya bakmam, ama, çöpe
atarım. Bunu okuyasım tuttu, çok şey
öğrendim. _

Türkçe’dekiç”çelm1e” fiili tam 44
yerde kullanılırmış… Yani, 44 şey çekilirmiş… Çekilmeyenleri arada atlarsam affola; Ağıt, azap, bayrak, bela,
bıçak, cavlak, cefa, cızlam, dayak,
dikkat, eza, fırt, film, ızdırab, ip, kafa,
kahır, kahve, kapı, kopya, kurra, kürek, sevda, sıkıntı, sürme, şarap, telgraf,tövbe, 4

Kaç oldu? Galiba yimıi dokuz…

Allah’ eziyet çektinnesin, dışarıdan
gazel çekenler geri kalan on üçü kendileri bulsun.: ‘

Analar ne_ _
EŞİBI’ IİOQIIIIIYOI!

ÜRKİYENİN “kısır” siyasal haT yatında siyasal parti lideri eşleri
nin “dayanılmaz ağırlığı” olmuştur her zaman… Gerçi baba “garının eteğinin argasına saklanmayın,
erkekseniz önüne çıkın!” demiştir,
ama, dinleyen kim?

Milliyet’ten Hakan Tartan kardeşimizin bir kitabı çıktı geçenlerde…
Son CHP… Ne ilk olur, ne son, ama,
güzel bir gözlemi vardı: “CHP _eski
genel sekreter yardımcılanndan Ilyas
Seçkin’in ilginç anıları var. Türkiye’de politika yapmasının yasak edilmesi gereken tek kadının Rahşan Hanım old nu söyler, Bülent Beyin
ondan çzîllğini kimseden çekmediğini anlatır Seçkin…”

Benzetmek gibi olmasın, ama, teferruatı merak eden Son CHP’ye
baksın… Büyük değil, küçük harfli
olanına…

x

en .

“Bin süngüd
korkmadığım kadar, bir ı
kalemden korkarım…”

(Napoleon Bonaparte, 1797)

‘RANAN Taze_ Göstebek
. l 1A Bulundu” diye bir haber

yayınlamıştım geçenlerde…
Falanca sayılı kanunun falanca sayılı
maddesine göre “açıklama” geldi.
Yayınlayacağım, ama, küçük bir not
düştükten sonra…

Yazdığım her yazının bilgi notlarını kontrol ederim, sonra, soruştururum, haber kaynaklarıma da güvenim
sonsuzdur. ›

Ibrahim Pınar (başbakan müşaviri)
“açıklaınış”… ‘ __

“Açıkça ‘adım zikredilerek Ozal’ın
şahsen görevlendirdiği, Sa ıştay’dan

gelme bir ajan olduğum ieri sürül- ‘ ‘

mekte, ayrıca cumhurbaşkanlığına
gönderilen metinlerin üzerinde nadı m belirtilerek, şahsınıa ‘köst ‘
y rrnası yapılarak hakarette bulunulmuştur. Kişilik haklanmı rencide
edenvebenit umdaküçükdüşüren…, kişilik nma saldıran, şeref
ve haysiyetimi rencide eden sözkonusu yazıdaki iddiaların gerçek dışı
old ‘ nuâı ayını sütunda açıklanması,
olay n uy u m üzün ” ” ‘dermese de, kamutğııyuunun geıtruçeylclği bilmesi bakımından önem taşımaktadır…”

Dikkat ettiyseniz, yazıyı tam yayınlamadım, “t
ren” sözleriyle ‘ ‘ ilik haklanma saldıran” lâf-ı güzafı arasında üç- nokta
var.
Tekzip veya tavzih (açıklama) işlerinden anlamam… O üç noktayı “tarafımdan gerekirse doldurulur” diye
açık bıraktım. Devam edeyim mi?

USTAFA TAŞAR Ankara’da
eksika lokantası açtığını
öğrendiğimde şaşırdım. Sordum
arkadaşlara… “Eskiden başbu
ğun çaycısıydı, şimdi ne iş yapır?İİ

“ANAP’ın genel sekreteri…”
dediler. ‘

“Hangi ANAP’ın?” diye sordum. ‘

“Hani, Mesut Yılmaz’ı 1993
yılında başbakanlığa tekrar taşıyacak ANAP var ya, o işte…”
dediler.

Doğrusu, Melsika lokantalarının demirbaşı olan tekillayla,
çilisosla ANAP’ı bağdaştıramadım. Olsa olsa, bâsur söker.

umda küçük düşü- ‘