Beyaz kağıt, tuvalet kağıdı, kağıt mendil çelitlemeleri…
PERŞEMBE 3 Temmuz 1997
Beyaz kâğıt, tuvalet kâğıdı,
kâğıt mendil çeşitlemeleri…
ENİ kurulan hükümet,
“Beyaz Kâğıt Açacağız!” dedi. Kağıdın be
yazının ne olduğunu merak ettim, sordum. ‘Yarım-yamalak Latince bilgileriyle, “Tabula
rasa” demekmiş…
“Tabula rasa”, doğru olarak, iki şekilde tercüme edilebilir.
Ya “yazboz tahtası”..-. Ya
“silbaştaıı”…
Peki, hükümetin açacağı “beyaz kâğıt” ne?
Affola, TEMPO dergimizde yazdığım eski bir yazımı tekrarlıyorum…
i**
1977 yılıydı. “Az gelişmiş ülkelere çok gelişmiş ülkelerin yönetim yapılarının bindirilmesinin
yarattığı idari ve siyasi sorunlar”
konulu bir UNESCO toplantısına katgmıştım. Fas’ın Tanca’sında… _
Nihayet bitti oturum… Çıktık. Japon uzman “Ohhh be!” anlamına
gelen bir laf ettikten sonra, sağ elinin
baş ve işaret parmaklarıyla burnunu
tuttu, sümkürdü, elini yandaki palmiye
ağacının yaprağına sildi.
Doğrusu, irkildim, tiksindim. “Senin yaptığın pislik…” dedim.
“Sizin yaptığınız daha pislikl”
dedi, “Yaptığınız iş, sanki matahmış gibi, beyaz mendilinizi, kâğıt
peçetelerinizi çıkarıyor, onun içine ediyor, sonra özenle katlayıp
cebinizde saklıyorsunuz…”
i***
Popo silmekte kullanılan beyaz tuvalet kağıtlannı ilk pazarlayan, Amerikalı işadamı Joseph Gayetty oldu.
1857 yılında, “Sil-At” sloganıyla,
500’lük paketler halinde, beyaz kâğıtlannı piyasaya sürdü.
Sayfa büyüklüğündeydi o ilk beyaz
kağıtlar… Tutmadı. î
1879 yılında, Ingiliz işadamı Wal
ter Alcock, beyaz sayfa savurganlığı- “
nı önlemek için, “perfore” (yanlamasına delinmiş) beyaz tuvalet kağıdını
icat etti. Ama, yaratıcılık başka,
pazarlama bambaşkadır. Dahiyâne keşfini pazarlayamadı Alcock…
Onun yapamadığını, Amerika’da,
kağıt fabrikatörü, Edward-Clarence
Scott biraderler yaptı. Tek bir soru
sordular: “Beyaz kâğıt ne işe ya
.m . ş “ r r `
tar?” Uç cevap aldılar. 0 Ancak bir defa kullanılır. 9 Kullanıldıktan sonra
atılır. 9 Bir daha kullanılamaz.
Sloganı geliştirdiler: “Alt tarafı
kâğıt… Kullandıktan sonra at…
Yenisi zâten var…”
Kapitalizmi sevmem, ama, iyi pro
mosyonu takdir ederim.
Kağıtları ellerinde kalmıştı, dünyanın altını sildiler.
***k
Gelelim kağıt mendillere… 1914
yılında, dünya, savaşa girerken, “pamuk kıtlığı” vardı. Savaş çıktı, “sargı bezi” sıkıntısı boy verdi.
Içine sümkürülüp atılacak kağıt
mendiller (tuvalet kağıtlarının türevi)
imdada yetişti. Biyolojik savaşın öncülerine karşı kullanılacak gaz maskelerinde filtre olarak kullanılabiliyor, pamuklu sargı bezine benzer şekilde kanı, irini massedebiliyordu.
Seri imalata geçildi, ama, savaş çabuk bitti, elde stoklar kaldı.
Hollywood’un bütün yıldızlan,, savaş
boyunca, ya sargı bezi, ya gaz maskesi
filtresi olarak ucuza kullanılan kağıt
mendillerle yüzlerindeki makyajlan silmeye başladılar.
Savaş artığı beyaz sayfalar, kağıtlar,
kıymete bindi. Fiyatları dörde katlandı.
“Yüzünü temizliyorsan, içini de
temizlersinl” sloganıyla çok pazarlandı. `
O beyaz kağıtlar, sayfalar, hayatımızın aynlmaz parçası artık…
i ı› ~k
Tuvaletin beyaz kağıdı, beyaz say
fa, akkâğıttan mendil…
Muhteremlerin tarihsel gelişimlerini
o gördükten sonra, tek bir soru sorasım
geliyor. “Yaradıkları tek şey, içlerine edip atmak mı?” ›
Bizim yeni hükümetinki de onlara
benzemez inşallah!