Benim karakterim yasakçılıktır!

Türkiye yasakçı
ı bir ülkedir.

Aslında, kabahati T.C.’de
bulmayın… Osmanlı berbatın
bile beteriydi.

Meselâ, aklına estikçe, işler kötüye gittikçe “içki yasağı” koyardı. Padişahların
Müslümanlığından değil, aynı zevâtın kendilerine edilen
ana-avrat küfürleri içlerine
sindiremeyişinden…

Vaktiyle yazmıştım.

“Kumkapı T0pkapı`ya yakındı. Meyhane-padişah yakınlaşması oluşmuştu. ‘N0olacak bu memleketin hali?’
diye demlenmeye, dertlenmeye başlayan akşamcılar, ‘Sitmişim böyle padişahı’ diye
meyhaneden kalkıp saraya
yürümeye teşebbüs ederdi.
Padişaha küfredilmesini, yeniçeriler de kafayı bulursa
efendimizin hâlledilmesini
önlemek için ‘içki yasağı’ getirildi…”

Bütün kabahat içkinin…
Padişahın günahı yok…

3 0 ı

Hepimiz yasakçıyız… Yasaklarla doğup büyümüş bir
ırkın ahvadı olduğumuz için
yasakçıyız…

Yasak toprakların insanıyız… 0 çamurdan bu heykel
çıkar.

o o a

En az yasakçı, hatta “tam

serbestiyetçi” olması gereken

;- – – – – – – – « – ~ – ~ – – – – – – – – ~ – – ~ – – – – – – – –1 ı

MELİH GÖKGEK

Bin isim sin İŞLEM

CUMHURBAŞKANI-BAŞBAKAN
BABAMHARABECANKUZU ŞAŞKIN
ı_ lûAğJokerl
HUSAMETTINCINDORUK
TANSU’YA MÜTHlŞORldDE
(‘YA$’Joker)
REFAH PARTİSİ HBSI FHRAMR
(‘IL’Joker)

(‘AK’ Joker)

I
i
l
l
l
l Tansu Çiller`i ve muavinlel rini üzmeye utanmıyor musun?
l Serbest piyasa ekonomisine
l (ve fırıncılara) teslim olmuş bir : hükümeti utandırmaya utanmıyor musun?
: Günde on ekmek yiyen bir aileye, 3 bin lira
BÜSNAPARAS’ AWRPWASİNN : düşük fiyatla ekmek satarak kime ne kazanç
I
l
l
l
|
|
|
|
l
l
i
|
I
l
I
l

KURTHAN FİŞEK

BENİM KAHAKTERİM YASAKGILIKTIB!

kimimiz – kimsemiz kim?

Ozel sektör…

Iki büyük holdingimizin
iki büyük başı birbirine giriyor. Şaka değil, Türkiye’nin
vergi gelirlerinin neredeyse
yüzde 20’sini karşılıyor bunlar…

Biri gümrük duvarlarının
kalkmasına ses çıkartmıyor,
öbürü “yerinde dursun” diyor.

Sermaye Piyasası Kurulu’nun başına birini getiriyorsun, “Abicim, bu piyasayı başıboş bırakmaya gelmez, başlarında devlet sopasını sallandıracaksın!” diyor.

“Iki tanesini devlet sallandırdı mı, bu iş biter!” demeye
getiriyor herkes…

o 0.0

Onu yapma, bunu yapma,
dolara dokunma, marktan
uzak dur, repo yapma, tefecinin tufasına gelme!

Devletin küçülmeye çalıştığı, özel sektörün devleti büyütmeye ısrarla çabaladığı bir
ortamdayız…

. Izmir Ticaret Odası, 40 bini aşkın üyesine sirküler yayınlamış… Liberalizmin doğuş yerinde, beşiğinde tek kelimeyle “ilginç”…

Son çıkarılan ek vergileri,

vergisini ödemeyenlerin
yerine vereceğimizi unutmayın… Bu nedenle belgesiz ticaret yapanlara aracılık etmeyin, faturasız malı kabullenmeyin…

Dövizle alışveriş talepleri
ni geri çevirin, mağazalarınızda Türk Lirasfndan
başka para birimi kullanmayın, ülkeyi dövize endekslemeyin…

Dövizin yatırım aracı ol
madığını dikkate alarak,
dolar veya mark` tasarrufunuz

h .
:i ri ı

*ama

Ku.. i”

Pişmanlık yasasından istifade edecek olan
Reşo altı katlı adliye sarayına gitmişti. Kurdara’nın tek modern yeri
olan sarayın yürüyen
merdivenine bindi, en
üst kata çıkmaya koyul
_ *1 k 7 d .T lt b k t
NEcMEmNERB/lßlllßwmlßmm sag Ãî/éıîıccaéıîlrsat Kıratlıoğlu`nu da devamlı üzü- bgkleâinhğkilmlıêcğêwğîî
NECMHTİNERMW amma” yorsiılîiiiğç vermiş “Ucuza ekmek satıp kuy- mülşlliŞri/ğılîlfllîlrêlşfîléıarî

ruk oluşturuyor, _aklınca şov yapıyor…” ‘ tüsünü, “katil” suçlamarmnmker) _ dAnlîçaraiıığı, Istalıiıîbulun eré “gözdeg seırgrıtdle- sınağâvîrrîisilığr. u Et’
SÜLEYMANMERCÜMEK rın ş uyru ları vart. ayram a e a- h k adeu leiîizll R1 ıp
MANYAKSÜRÜMELEMEZ va 0 0 us _ uyrugu o uşmuş u. ı ı er _es H agi ır en eşo
(giz-m) Bazı hizmetlerin çok daha ucuza halka ıntı- geldı. Nerede kaldın
CEMMHHNKAMN cgwnmmu” ı kal ettırılebıleceğını ısbatlamak zorunda mıy- lan?” diye sordu savcı.?
(vahim) . din? Zorunda mısın? Hatuncagız diploma to- “Elektrıkler kesilmiş
HASAN Mmm ”Lmyzwwuı , renlerinde ne güzel eğleniyordu. Senin yüzünğ den keyfine turp sıkıldı.
L _ _ _ _ _ _ . _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ , _ _ _ , . _ _ _ _ _ _ _ _ , ,

l’Cİ’Joker)

159096

tir babo… Mahsur kalmı
|
I
l
l
l
l
l
l
İ
l
I
I
|
l
l
l
l
I
l
l
|
l
l
l
l
l
l
I
|
I
|
l
l
l
I
I
I
l
l
l
l
Ç şemdir merdivende…”

J

varsa TL ‘ye çevirin…

Itlıal lüks malları satma
yın ve kullanmayın…

Şahit olduğunuz kamu sa
vurganlıklarını odamızda
oluşturulan şikayet bürosuna
bildirin…

Felaket tellallığı yapanla
ra kulak tıkayın, bunların
krizin yolaçtığı spekülasyonlardan kazanç elde edenler olduğunu unutmayın…

İ C O

“Yassahh hemşerim!” kültürüyle büyüdük.

Yapıcı öneri yaparken bile, yapıcılığımızı yasaklarla
ördük. Maskeledik. Ya doğrudan yasakladık, ya neyi, nasıl, kime yasaklayacağımızı
öğrettik.

Işin komiği, iyi niyetle, bilinçsizce yapıyoruz bunu…

Yapmak yerine “yasakla`mak” mayamızda, hamurumuzda olduğu için…

ALİ ŞEVKİ EREK (“Makam arabası saltanatı” konusunda devleti hükümete şikâyet ettiği için) …….. ..O
NAZMİYE DEMİREL (Günlük siyasete nihayet
ağırlığını koymaya başladığı için) …………………. ..D
SÜLEYMAN DEMİREL (Nazmiye hanım konuşurken, hayatında ilk dela, başkasının lafına turp
sıkmadığı içini…, ..,7
MESUT YILMAZ (Yuzde 406’lık laızın faturasını
“devralınan enkaz”a bağlamayı şimdiden akıl ettiğı için) ………………………………………………………… ..o
DOĞAN GÜREŞ (Bir tek cumbabanın yedeği
olmayınca, şraaak-takkk yaptığı için).
AYKON DOĞAN (Banker Kastelllye iyiden İyiye benzemeye başladığı
CEVHER ÖZDEN (Herkesi kendisine özendirdiği ve hazineye “tarihî emsal” teşkil ettiği için) 7
BÜLENT ECEVİT lTopuz~Bayka| ikilisinden çektiğini nasırındanşekmediği hâlde. bir tek SHPyi sev eyisinin sebebini acıklamadığı için) …ll
TANSU ÇİLLER (Hayatındakı uc buyuk idealden birini gerçekleştirerek Parkinsonlu Muhammed Allyle selamınaleykümleştiği için)……………0
ÖZER ÇİLLER (İstanbul Bankası emeklilerine,
ödenmemiş ikramiyeleri karşılığında, torunlarına
Amerika’da cukka ettiği üniversitenin beş yıllık
bursunu teklil ettiği için] ………………………………. ..0

HAFTANIN HİKMETİ

“Fikrini değiştirmeyip
(levamlı konuyu değiştirene
“fanatik” denir…”
(Winston Churchill, 1923)

i TEST

Mark Twain ‘in lâfi güzeldir: “Seçim
öncesinde verdiği sözü unutmak, politikasının şânındandır… ”

Sadece politikacı unutmaz… Zaten
yarım kulakla dinlediği için, seçmen
hem aldırmaz, hem unutur.

“Dem okra ti kleşeceğiz. .. ”

“Enflasyonu bitek ben yüzde 10’a iııdiıirim… ”

“Düzen de, düzülen de adil olacak…”
‘Ana yasal kimlik ve vatandaşlık…”
“Ca vca v. .. ”

Seçimlerde hep böyledir. Dinleyeceksin. gülüp geçeceksin…

Tııtulmayan seçim ıraatleıinden bir
demet soru çıkarttım size…

30 Ocak 1933’te “Şansölye”

v seçilen Adolf Hitler, seçim
kampanyası süresince, irsi hastalıkları önlemenin en etkili yolunun kısırlaştırma olduğunu
savunmuştu. Sözünü tuttu,
Temmuz 1937’de yasayı çıkardı.
1933-1945 döneminde, bu yasaya göre, Almanya’da, aralarında
alkoliklerin de bulunduğu kaç

kişi kısırlaştırıldı?
a. 500 bin b. 1 milyon
c. 2 milyon d. 3 milyon

Bizim politikacıların en büİ. yük sorunu, tanışsınlar, tanışmasınlar, önlerine her çıkanı

ıs**

st; puro

birer Katolik olarak, İtalyan Hıristiyan-Demokratları seçim
kampanyaları sırasında en çok
neyi öperler?

a. Göğüslerindeki ıstavrozları

b. Seçmenlerin sevimsiz çocuklarını

c. Roma’daki St. Peter heykelinin ayak parmaklarını

d. Yanlarındaki eşlerini

İsveç Sosyal-Demokrat Par * tisi’ne yan-örgütlük yapan
İsveçli Kadınlar S0syal-Demokrat Birliği SSKF, son seçim
kampanyasında çalışan kadınlara ne vaat etti?

b. Cinsel özgürlük

c. Çocuk doğurmama hakkı
d. İşyerinde popolarının çimdiklenmesinin önlenmesi

“Çam sakızı, çoban armağa
nı” misali, kimine nakdi
rüşvet, kimine hizmet vaadi…
1981 yılında Madagaskar’da yapılan mahalli seçimlerde, adaylardan biri (seçimi kazandı) “afrodizýak” olarak seçmenlerine
ne dağıtmıştı?

a. Timsah böbreği

b. Ka bak çekirdeği

c. Öğütülmüş gergedan boynuzu

d. Kereviz

1984 ABD Başkanlık seçim
lerinde aday olan Demokrat
Partili Walter M0ndale’e, “Başkan Yardımcısı” gösterdiği ilk
kadın aday Geraldine Ferraro’yu kampanya sırasında şapur
şupur öpmemesi tembihlenmiş
‘ ti. Niye?

a. Kapalı kapılar ardında
başka şeylerin de döndüğü düşünülebilirdi.

b. “Erkek şovenizmi” diye
düşünen feministler kızabilirdi.

c. Basit başlayan bir öpüşmenin dozu kaçabilirdi.

RMIINIIZU SEVSİNLEH!

Singapur Başbakanı Lee Kuan
Yew, son seçim kampanyasını
bilgisayarların yardımıyla yürüttü.
Bu kampanya için Japonya’dan özel
olarak ithal edilen bir bilgisayar
programı vardı ki, büyük ilgi uyandırdı. oy kazandırdı. Program ne
yapıyordu?
a. Seçim vaatlerinin gerçekleşme
ihtimalini hesaplıyordu.
b. Bekar kadınlara eş seçiyordu
c. Beş yıllık balık an tahminleri
yapıyordu
d. Beş yıllık dönemde askeri darbe olup olmayacağını söylüyordu

, İç politikamıza bulaşmak gibi
olmasın ama “Politika özveri ister…” Gül gibi karısının üstüne gül
kokladığı anlaşılan Amerikalı politikacı Gary Hart, başkanlık yarışından neden çekilmek zorunda kaldı?
a. İlişki konusunda seçmenlere
yalan söylediği için b. Kokladığı gülün “telekız” olduğu anlaşıldığı için _
c. Kaçamakları konusunda karısına yalan söylediği için
d. Kazara başkan seçilirse bir daha kaçamak yapamayacağı için

CEVAPLAR
‘v (z ‘q (9 ‘p (s

öpmek zorunda olmalarıdır. İyi

a. Eşit işe eşit ücret

d. Hepsi

;#13115 :p (e I› (z ‘p (ı ş

‘j, A _ı l _1
İl’ ”ı I ,I r’ AH ı ı’
ıı ».///.ıır//.»lı /,›ı
. . .g ı ı . ı
ýlllli
. ın
TABİPLIER
ÇILDIRMIŞ OLMALI…

Tabipler bana genellikle sinirlenir.
Rahmetli Atatürk’ün “Beni Türk doktorlarına teslim ediniz!” dedikten hemen
sonra, müdavi hekim olarak Fransa’dan

Fissingeri getirttiğini hatırlattığım için…
Ya öyle, ya doğru-dürüst siroz teşhisi

ş koymayıp belediye zabıtasına Çankaya

Köşkü’nde “kırmızı karınca taraması”

yaptırdıkları için…

Tabip dostlar yine kızacak, ama, İz
mir-hha’mızın haberini okuyunca ben de
` kızdım.

Türkiye’de ilk kez, bir felaket anında
kazazedelere ilk yardımın nasıl uygula
nacağı, en kısa zamanda nasıl hastaneye

taşınıp hayatlarının_ kurtarılacağının `

provası Dokuz Eylül Universitesi hastanesinde gerçekleşti. Tatbikatı ilkjanda
gerçek sanan çok sayıda hasta yakınının
meraklı bakışları altında sedyelerle acil
servise taşınan kanlar içindeki hastalara
müdahale edildi. Tatbikat nedeniyle hastane acil servisi fılm setine döndü.
Hastanenin acil servis sorumlusu
Amerikalı uzman Dr. John Fowlerin başkanlık ettiği felaket senaryosunda, hastane yönetimi, yüksek lisans öğrencisi dok

torlar ile sağlık hizmetleri meslek yüksek
okulu acil kurtarma ve ambulans teknikerliği programı öğrencileri, çöken inşaat
altında kalan kazazede işçileri oynadı.
Hastanenin ek bina inşaatında başlayan
tatbikatta, kaza yerine ulaşan ambulanslar kan revan içindeki sahte yaralı işçileri
acil servise taşıdı. Ambulansların acı siren seslerini duyan vatandaşlar gerçek
bir felaket yaşandığını sandı. Acil servis
kapısını dolduran hasta yakınları ilk anda gerçek sanıp ah, vah ederek hayat
kurtarma operasyonunu izledi. Acil servis
ana baba gününe döndü, tam bir kargaşa

yaşandı. Senaryonun en ilginç yanların- .İ

dan biri de doktor adaylarının oynadığı
acılı hasta yakını rolü idi. Hasta yakınları ve gene doktorlar Işılay Erdoğan, Ilkay
Cömert ve Alış Ergüder bağırıp çağırarak
servisi birbirine kattı ve her zaman yaşanan örneklerden birini sergiledi. Pekçok
doktor her anı gözlemleyerek, aksaklıkları belirledi.

Olayın maliyeti 3 milyar lira… Aynı
paraya Türkiye genelinde 3 verem taraması yapılırdı.

. .m ı..

97 TEMPO

î

u …a