Benim adım “siyaset” Top oynarım adamıımm!

ll 6″ *m7
Benim adım “siyaset”

Top oynarım adamıımm!

dekslendi. Herkeste tuhaf bir merak. tatlı bir telaş, tehewür ve teheyyüç…

Kim kazanır? Italya mı? Brezilya mı? Almanya mı? Iskoçya mı?

Kim kazanırsa kazansın… Kimin umurunda?

Bana ne? _

Ekonomi kazanacak… lç politika kazanacak… Diplomasi kazanacak…

Bir aylık Dünya Kupası’nın cirosu
25-26 katrilyon… Yani, Türkiye
bütçesinin iki katı…

Şaşırmamak gerek… “Spor” dediğimiz ve arslan payını futbolun aldığı
sektörün dünya ölçeğindeki bütçesi
250-260 katrilyon, yani bizim maliye bakanlığını 10-15 sene idare
eder…

Tabii. kerameti kendinden menkül
Güneş Taner enflasyonu yine patlatmazsa…

– ÜNYA Kupası dün baş- 3
ladı, yerkürede kaç
âdem varsa futbola en- ş

l
l

f**

Dünya spora, futbola endekslendi.

Iç savaş (yani. ülke içi sınıf savaşı)
unutuldu. “on altıncı dünya harbi”
(milletlerin dalaşması) başladı.

Futbol savaştır.

lkiye kendi yarı sahalannı parsellemiş ordulann, kendi mevzilerini korurken, düşman tahkimatına tasallut ve tecavüz etmeleri, ele geçirmeye çalışmalarıdır.

Futbol savaşın sirnülasyonudur. sanal muharebedir.

İlkel duyguların, dışavurumlann tercümamdır.

t**

Futbol, aynı zamanda, iç ve dış
politikadır.

Sporun “baba evi” siyasettir.
Spor siyasetin elinde doğmuştur.

Futbola siyaset hiç kanşmamıştır.

Siyaset, işine geldiğinde. top oynamıştır. ‘
° ‘k ‘A’ ‘A’

İlk “organize spor olayı” olan
Antik Olimpiyat Oyunlannı Elis Kralı
lphitos başlattı. M.O. 776’da başlayan bu oyunlann amacı, devamlı savaşan Yunan site devletlerini 40-45 günlük bansa sokmaktı.

O güzelim olimpiyatları saldırgansavasçı Roma imparatoru Theodisi

us bitirdi. M.s. 393 yılıydı, “Ekmek

kalmadı, sirk verelim” dedi. Latincesi panem et circensestir.

Sporun adı “gladyatör dövüşleri” oldu. spor adına kan gövdeyi gö
türdü.

“Siyaset” ne gerektiriyorsa,
“spor” onu yaptı.

‘A’ i’ ‘A’

Yirminci yüzyılda, “Bana 200
bin kişilik bir uyku tulumu yapın!” diyen Francisco Franco’nun
bu buyruğu. ortaya ünlü Bernabeau
Stadı’nı çıkardı.

Antonio Salazar, “Ben, Portekiz’i 38 yıl süreyle, 3 F, yani Fatıma (örgütlü din), Fiesta (şölen)
ve _Futbolla yönettim!” dedi.

Ulkeler. uluslararası ilişkilerini sporla kurdular. sporla bozdular. Almanya
Demokratik Cumhuriyeti, NATO’nun
Hallstein Doktrini çerçevesindeki
ambargosunu sporla kırdı. Honduras’la El Salvador. bir futbol maçını bahane ederek yılların kozunu savaş alanlarında paylaştılar.

Bu kadarla kalmadı spor-siyaset ilişkisi…

Kennedy’nin uyguladığı anlamsız
ambargo-ablukayı kırmak için. Richard Nixon, Amerika’nın kapılarını
Kübalı basketçilere açtı, Çin Halk
Cumhuriyetiyle iletişimi masa tenisçileri kanalıyla kurdu.

Yunan halkı, Albaylar Cuntasfnın
Avrupa Konseyi’nden atılması kararına pek aldırmadı, ama, Yunan takımlan UEFA Kupasından ihraç edilince
yer yerinden oynadı, cunta düştü.

***k

On altıncı Dünya Kupası dün başladı.

Kupayı kimin kazanacağı umurumda değil…

Ekonomi kazanır, iç politika kazanır. dış politika kazanır.

Futbol dediğimiz şey ne yapar?

“Çingene çalar, Kürt oynar”
gibisinden bir şey olur.