Beni herkes anlıyor nedense yanlış anlıyor
nedense
stiklâl mahkemeleri ‘
hakkında iki yazı
yazdım. “Ben istiklâl mahkemelerime
lâf söyletnıem arkadaş!”
dedim. Elbet söyletrnem…
Kanguru mahkemelerinden birine “evet” dersen, öbürüne, öbürlerine
de “evet” demek zorun- l
dasın… Birini eleştirmek-ç ‘
ten korkuyorsan, öbürünü eleştir
me hakkın yoktur.
*i*
Ayşegül› Nadir Tecimer’in sorgusunun parodisini yaptım.
Savcılardan biri çağırıyor, çay
ç kahve ısmarlıyor, “Niye geldiniz?”
diye soruyor, kapıya kadar uğurluyor. . *
“Yanlış yapılmıştır herhalde, küsura bakmayın!” diyor, sonra ekliyor: “Bodrum’da da bir A
vardı, onu istetnıiştim. Yanl
sizi etinııişler…”
A lırnca komiklik yapmaya çalıştım. Obür replikler vardı.
“Bizim bu mübaşirler ebleh….
Çocuğuma Ayşegül Der isi istemiştim, dergiyi unutup sızi getirmişler… Kusur_ ettiysek affola!”
Hamfendı İstanbul sosyetesinin
alttan almacılığıyla karşılık veriyor.
Burası aynen, kelimesi kelimesine
aktarmadır. ‘
“Vallaaaaaa ‘ efeeeemmmmm,
Türkiye’den aynlacağım. Meyve veren ağacı taşlarlar. Türkiye’den eser
kaçımıadım, dışarıda ne kadar eser
varsa hepsini geri getirdim, meınleketime hizmet ettim. Yazık değil mi
bana? En azından, ifade verme için
uçağa binerken, VİP salonundan”
içeri alınabilirdim…”
“Hallederizl” diye bir cevap…
Toplu kaçakçılık, örgütlü köktendinci terör… Ne kadar “faturası
ağır” suç Varsa, hepsi var.
Çay, ıhlamur, tahliye…,
*ir*
DGM’den korkanların istiklâl
Mahkemeleri’ni eleştirmeye haklarının olmadığını söyledim.
Beni herkes anladı.
Yanlış anladı.
“Maliyeci Cavit” olarak bilinen
Beni herkes anlıyor
yanmşanmwm
ş ul
ışlı la’
yimizin eşi Aliye
hanıma yazdığı mektupların sayısının 3 değil, 66 olduğunu faksla bildirdi Şiar Yalçın ağabeyimiz…
lstiklâl Mahkemeleri hakkında
yazdığımız tekzibi babasının yedi `
lisan_ bilmemesiymiş…
/ltifatınıza babam adına teşekkür ederim, ama Cevid bey o saydığınız dillerin Fransızca dışında
hiç birini bilmezdi. Fransızcası ise
cidden mÜkemme/di. Benim ingiliz
nörsümle (l.nurse) tek tük Ingilizce
kelimelerle karışık bir Fransızca ile
ancak anlaşabilirdi. Ama bendeniz,
herhalde gen/erden geçmiş bir dil
istidadına sahipmişirri kı’, o saydığınız dillerin bir iki eksiği ve bir iki
fazlasıyla hepsini hiç değilse her
okuduğumu anlayacak kadar bilirim (eksikleri Arapca ve Farsca gerçi Osman/ıcada kullanılan bütün kelimeleri bilirim ve Hayyam
ile Sadi ve Hafız’dan ezbere şiirler
Qkuyabi/irim-, .fazla/arı ise Latince,
İspanyolca ve Ita/yancadır).
i**
Gerçi, Altemur Kılıç ağabeyimle
(Kılıç Ali’nin oğlu) Şiar Yalçın ağabeyim`(Cavit Bey’in oğlu) süt kardeştir, ama, yolları ayrılmıştır. Birinin babası yargılamış, öbürünün
babası yargılanmış, ipe gitmiştir.
Kimsenin kimseyi yargılamaya
hakkının olmadığını söylemeye çalıştım.
istiklâl mahkemelerinde yargılanıp asılanlar olabilir. Yollar ayrılabilir.
Tekrar söylüyorum. Sayın başsavcıma saygılarımla…
“Yargılanmaktan korkmuyo
rum, yargılayanlardan korkuyo- ‘
rum…”
S0crates’in lâfıdır.
Tekrarı md ır.