Ben hırsıza hırsız dmeem hırsıs beni soymadıkça

nı’ ~

Ben hırsıza hırsız demem
hırsız beni soymadıkça

OK duygulandım. Yar
gıtay 4. Hukuk Daire
si, “ağır işleme” suçlamasına uğrayan yargı sisteminin namusunu “tezelden”
kurtardı.

Mesut Yılmaz’a ” avlşak”, Ekrem Pakdemir i’ye
“hırsız” diyen Bursalı işada- ‘
mı Cavit Çağlar’ın alt mahkemedeki mahkûmiyetini
onayladı. ‘ › ^

“Yavşak” dersen 200 milyon, ”hırsız” dersen 20 milyon… `

*û_*p_.

i. Muhfelifhakâret dâvalarından yar-g* 1
ılîliîıbfj û

gılanan biri olarak,- kimene diyebil` ‘
ceğimi merak eder durunımuî s f ; *ıs › v
Yargıtay bana yol gösterdi.

Tam olarak hangi yolu gösterdiğini

“- merak edip, Ali Püsküllüoğlu dostu
A î ğlöir, kafa karıştırır.

‘ makta üstlerine yoktur.

mun yeni çıkan “Arkadaş Türkçe Sözlük” çalışmasına baktım…
Yavşak. 1. bit yavrusu, 2. yapışkan,
yılışık kimse… `
Hırsız. Başkasının malını kimse
görmeden alan, çalan kimse…
Aklım karıştı. _ ç , y
İ_ Yargıtay’ın bazı kararlarının ‘özelli
‘ Hırsızları hepimiz taıiıýorijğ;
Yavşak da yumuşaktır. V
i’ û’ i’

İki hafta önce İstanbul’daydım,
evim soyulmuş… Çalınanlar atla deve
değil… lki kutu çikolata, bir adet walkmen, dört kalıp tereyağı, beş kalıp beyazpeynir, üç adet sabun… ‘~’

Panikledim…

155’i aradım. “Polis İmdat!” numarasını…

Ankara Küçükesat karakolundaniki_

genç insan geldi, durum tespiti yaparken şaşırdılar. On katlı bir apartmanın
onuncu katına otuza otuzluk bir pencereden girmek paça, benim evime
girmek maça ister.

Genç komiser bomba ekiplerini
aradı. Böylesine budalaca bir hırsızlık

. . .ş
*aşîz

ur

h* ‘yapılmasının mümkün bıiııâdıgiiiı;
. “eve bir şeyler bırakılmış_ _olabileceği. ._~«ni” düşündü. ” “

. . Birsonbahar, sabıaıiiıgtfamııîl.
‘vsevimğebbmba arandı.” _gg ‘ ‘^

mi

Parriiakîizi eikiplerihiîgeldiğffğa_
diler.. “Y

Imadır…” i
Dinlemediler, görevlerini yaptılar. .
”Hırsızlık Masası? i

Arkasından
ekipleri geldi. Tertemiz, gencecik insanlardı. r~
Ankara’daki “gece

ç ‘k’ ûı°”k`
Dört ekip geldi evime…
155’i ararsanız, size de gelirler…
Hırsızlık masası bir, mahallî karakol iki, parmakizciler ,üç, bomba ekipleri dört… Çok ısrar ederseniz, benim
tamanımdaki birinci şûbe, şimdinin
terörle mücadelecileri ge”lirî
Bana hepsi aynı soruyu sordular. A
‘ HeEsî profesyonelce davrandılar,
sonnaçzézorundaydılar. ` ı 4
“Şüphelendiğiniz kimse var mı?”
Konuşursam nâmerdim… Elbette
şüphelerim var, ama, şüphelendiğim
kişiye ‘.’yavşak” mı desem, “hırsız” mı
desem, karar veremiyorum…
Yargıtay’ın biçtiği değerleri izlemeye bir süredevam edeceğim…

‘ îkvißizıh
. . . . .. Kâr? V
izlerimigalmak için elimi mürekkep
yın” dedim, “Zâteıı ka- ıtlannızş a benimkiler vardır, eskiden i

g, başına ev söygü -v
`nu” vak’alarınınf,35’ten` 7’ye düştüğü; ”
r s’ › anlattılar. -Etkilendim, ama, _piýangoıntırîi

› onca ev ‘arasında’ niye bana’ls`abet` _ş iği-İÇ
“K ni merak edemeden

ı`.’