barışın bütün şartları mevcut!” (1)
‘İç barışın bütün
şartları mevcut!’ (1 ) ,
(Bu Bir Futbol YazısıDeğiIdir)
okulu ve kız yurdu açtığı sa_atlerde, Vanspor-Antalyas- ‘
por maçı henüz başlaırıarnıştı.
“Memleketin durumu nasıl?” diye soruldu. “Eyidir eyidir…” demeye getirdikten sonra
ekledi: “lç barışın bütün şartları
memleketimizde mevcuttur…”
Maçın nasıl bittiğini (daha doğrusu, bitmediğini) hepimiz biliyoruz…
*t*
Sivas-Kayseri faciası meydana geldiğinde (17 Eylül 1967) başbakandı De Maç sonrasında 40 kişi ölmüş,
600 kişi yaralanmış, Kayseri yangın yerine dönmüştîi. ` . .
Söylem aynıydı. “Olayı büyütıne Yaralar sarılacaktır…”
ıkı**
AYIN cumhurbaşkanımızın
Ssağlık ocağı, ilköğretim
Futbolu küçümsemeyin…
Cuma namazı çıkışında 400-500 kişinin sekiz yıllık eğitimi protesto ettiği toplu gösteriye benzemez…
20-25 bin kişiyi tribünlere doluşturan,
‘milyonları televizyorılarırun başına kilitle
yen bir kitlesel eylemdir.
Örgütlü kumar, fuhuş, politika ve dinle beraber, insanlık tarihinin en eski
beş örgütlü kurumundan biridir.
Futbol yazacağım bugün… Yazacağım, çünkü, olup bitenden korkuyo
‘k ‘A’ ‘A’
“Küçük grup Sosyolojisi” bilim dalının
kurucu babaları arasında yer alan ünlü
bilim adamımız Muzaffer Şerit, dar
mekâna sıkışmış insanların ruh hâlini güzel anlatır. .
“Dar ve değişmez bir fizik
mekânı paylaşan insanlar, doğal
bir liderin (veya liderlerin) güdümünde küçük gruplar meydana getirirler… Girdikleri ilişkiler içinde, herkesin uymak durumunda olduğu
bazı davranış normları geliştirirler.
Grup üyeliği en büyük müeyyidedir. Ya o davramşları benimsersiniz, ya gruptan dışlamrsmız…”
Futbol seyircisine nasıl uygulanır,
uyarlarıır bu? Kendime sordum bunu…
“Ozel hayatlarında sessiz-sakin,
haliın-seliın, karınca ezmez olan insanlar, futbol maçında nasıl bu kadar canavarlaşabilirler? insanlar,
evlerinin rahatını bırakıp, cumartesi-pazar günleri niye maça giderler?
En azından, siz niye gidersiniz?”
KURTHAN FİŞEK
Cevap
“Stres atmak, sıkmtılar
dan kurtulmak için… Geçim derdinden, ev halkının vıdı vıdısından
kurtulmak için…”
*i*
Önce ne yaparsınız? Bağınrsınız,
küfredersiniz… Doyasıya…
Sonra ne yaparsınız? Susuzluğunuzu gidermek için yanmızda getirdiğiniz cam-plastik şişeyi sahaya
atarsınız… .
Daha sonra ne yaparsınız? Eşşeğini
dövemeyen semerini dövdüğü içiıı,
sahaya atlayıp, hakemi, topçuyu,
poponuz sıkıyorsa polisi, jantlarırıayı, özel tim mensuplarım döversirıiz…
*ik*
Küçük grup psikolojisi gereği, yapmak zorundasınız burıları… . . .
Yapmazsanız, “Mâdem bizim gibi
yapmıyorsun, sen de düşmansınl”
2 derler adama… Ya tribünden atar, ya
döverler. En kibarmdan, “Mâdem ba
‘ ğırmayacaktın, küfretmeyecektin,
niye maça geldin ” diye sorarlar.
George Santayaııa’nın vaktiyle buyurduğu gibi, “Fanatizım amaç unutulduktan sonra, kalmayan amaca
ulaşmak için gözün kararması, hır
sın dörde katlarıınasıdır”…
Maçlarda da öyle… An geliyor, maça
niye gitüğinizi unutuveriyorsunuz.
“Fanatizm gelmişse cihâne, fırtbol topu bahane”
i***
Sahi, Mesut Yılmaz niye VansporAntalyaspor maçına gitti?
Sahi, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, Süleyman Demirel’e, uluslararası
spora hizmetlerinden dolayı, niye “berat” verdi?
Benim bildiğim kadarıyla, tek bir
spor karşılaşması izlemerııiş’, kendi
adına çıkartılmış tek bir kupayı bile
vermemiştir Demirel… ‘ *