Bak Fenerbahçe’ye göre Türkiye’nin halini

k Fenerbahçe’ye 1
gör Türkiye’nin hâlini
(Bu bir “spor yazısı” değildir)

EVLETİMİZIN yedinci başı Ahmet
Kenan Evren’le iki

ortak özelliğim var.
Birincisi Türkiye Cumhuriyetı’ va ığı, ikincisi Fenerbahçelflik… ” i

Haydi, üçüncüsünü de
ekleyelim…

“Fenerbahçeli” olarak, saı1 lıarıaryaların hâl ve gıdışine
ikimiz de çok

Bundan sonra yollarımrz
ayrılıyor. .ç _

O kalkıp tehdit ediyor: ”Fenerbahçéf bu yılın sonuna kadar müddet ve
mü let verdim. Ya kendilerine çekidü
‘zen verirler, ya ben taraftarlığı bırakı
nm…

Dedim ya, yollanmız ayrılıyor.

Ölse de, geberse de, küme düşse
de, ben Fenerbahçe’yi bırakmam… Bırakmam, çünkü, Fenerbahçe bugünkü
Türkiye’nin ta kerıdisidir.

‘A’ *k i’
Fenerbahçe’nin nasıl kurulduğunu,

Rüştü Dağla u’nun artık iyice klasikleşmiş Fene Tarihi kitabından
görelim…

“1907 yılının bir ilkbahar akşamı,
(Biz de bir futbol kulübü kuralım) diyorlar. Diğerlerinden iki yaş büyüğü ve
mali durumu en müsait olanı Ziya (Lüzumlu olan parayı ben veririm) deyinCe, bu fedakârlığına karşı Ziya ‘ya (Sen
Reis olursun) teklifinde bulunuyor/ar. ”

Fenerbahçe’nin kurulduğu tarihte
Beşiktaş (kur. 1903)_ vardı, Galatasaray
(kur. 1905) vardı. ikisi de saraylıydı,
devletti. “Fenerbahçe” adı verilen yeni
oluşumsa, daha ilk kurulduğu gün, paraya, yükselen burjuva değerlere endeksliydi.

Ama, “paralı” olmak, “muktedir”
olmak değildir. Kitlesel desteklere, müttefiklere ihtiyaç bulunur. Fenerbahçe’nin temsil ettiği tarih” siyasal koalisyonu da ben anlattrydım…

”Fenerbahçe kulübünün kurulduğu
dönemde, Yeşilköy, Büyükdere ve Tarabya azınlık burjuvazisinin, Kadıköy

Ama, Fenerbahçe’nin doğduğu Kadı
köy’ün hemen yanıbaşında da, iç göçş ş

lerle nüfusu hızla yenilenen, geleneksel
esnaf, memur ve kayıkçısı uzaklaşırken
onların yeri işsiz kalaba/ıklarca alınan,
hızla gecekondu/aşan bir Usküdar vardı. Bir yanda gelişip güçlenen yerli burjuvazinin sayfiye yeri Kadıköy, onun
hemen yanıbaşında çok düşük gelir
gruplarının top/aşıp zengin komşusuna

taban tabana zıt bir yaşam biçimi sergi- ‘

ledikleri Üsküdar…
Ama, 1789 ve sonrası orta-sınıf devrimleriyle .çok ilginç bir paralellik için
de, ‘müttefik’ bulmak için gidilen yer `
Usküdar’dır. Yine Dağlarvğluha göre, ş

yeni kum/an Fenerbahçe’nin ‘civardaki
semt kulüpleriyle birleşme… teşebbüslerinin başlıcasını… Usküdar Kulübüyle
birleşme hareketi teşkil eder’ (s. 15- 17).
Böylece oluşan ittifakın özelliği, yönetimde kimin, tribünde kimin sesinin çıkacağının çok önceden, kuruluş yıllarında kesin bir işbölümü planına bağlanmış olmasıdır…”

***ç

Paraya, paralılığa, “kaç paraysa verelim” zihniyetine endeksli bir yapı…
Umutlanan, bekleyen, özleyen, özenen geniş kitleler…

Piramidin zirvesinde yenilenen “alternatif isimler”…

Piramidin tabanında devam eden
“belki bana da çıkar” umudu…

Sporseverler soruyor. _

“Fenerbahçe rıasıl kurtulur?”

Politikaperverler soruyor.

”Türkiye nasıl kurtulur?”

Aynı soruyu sorduklarınrn farkında

de yer/i burjuvazinin sayfiye yeriydi. değil ikisi de…