Babayı yine tokatladılar!

Kurthcın FIŞEK

Babayı yine tokatlauılar!

“RKİYEnin yakın siyasi

I tarihine “baba” sıfatıyla

geçen Süleyman Demirel’i
yine tokatladılar.

Haber biraz gecikmeli, ama, olsun… Hiç duymamaktansa geç
duymak evlâdır.

Küçük bir parantez açıp hemen
kapatalım… Babanın eli açık, yüreği
ganidir. Sağ cebinde bol miktarda
50 binlik banknot_ taşır, Güniz Sokak’taki evinden çıkarken elini öpenin eline birer tane sıkıştırır. Enflasyona endeksli olarak elli binlikleri
bıraktı, 250 binlikler taşımaya başladı. _ .

i’ *k i’

Demirel’in cumbabalığa terfi etmesinden bir gün önceydi. Sağlık
kontrolünden geçmek için Ankara’ya gelen Cizre belediye başkanı
Haşim Haşimî, Ankara’nın eski
nabzının attığı Selanik Caddesi’ndeki Belediyeler Misafirhanesi’ne girerken, kapıda kuşatrnaya alındı.

“Aman efendim! Sayın başbakanımız, yarınki Cumhurbaşkanımız
sizi fellik fellik arıyor… Hemen telefonunuzu bekliyor…”

Olayı saniyesi saniyesine izleyen
Tempo’dan Mehmet Korkmaz arkadaşımız yanındaydı. Ondan dinledim mavrayı… _

“Emret başbakanım!”

“Gaç paraya ihtiyacın var? Söyle, hemen gönderiyorum…”

“Nasıl tensip buyurursanız efendim…”

“Hemen 500 milyon göndertiyorum, acil şifalar dilerim gardaşım…”

‘k ‘k i’

Beş yüz (rakamla 500) milyon…

Cizre belediyesinin işçilerine
borcu 6.5 milyar, temelini babanın
atıp parasızlıktan inşaatı başlayamayan mezbahanın ihale parası 2.7

milyardı. Babanın mikrofonu Cavit

ş Çağlar, toplanamayan çöpleri, kedi,

köpek, eşek Ieşlerini kaldırmak için
birkaç yüz milyonluk çöp kamyonu
tahsisatı sözünü vermişti.
Bilmeyenler için söyleyelim, Siirt,
Bingöl, Tatvan, Lice ,ve Cizre’de,
benzin parası ve kamyon olmadığı
için, yem parasına eşekler kaldırır
çöpleri… Çağlar da, “Sizi çok yakında eşeklerden kurtaracağız” demişti.
Haşim Haşim^ şaşırdı, ama, “Babanın bir bildiği vardır herhalde…”
diye düşündü, telefonu kapattı. Ziraat Bankası’nın Cizre şubesine adına 500 milyon yattığını duyunca şaşırdı.
O demedi, ben diyorum…
Memleketin umûrrı* meselelerini,
paıtililerin şahsı* meseleleri kadar iyi
bilse, izleseydi, ne darbe yaptırır, ne
Çankaya’ya vınlardı baba…

Bpyabatlı Yaşar Topçu

DOGMA-büyüme Boyabatlı olarak
(ve hükümet adına) olaylara vaziyet ettin… “Linç olayı sırasında yaralanan
polisleri düşünüyorum” dedin… Yerinde infaz konusunda ziyadesiyle hassas
olan bir ülkede, olayın mefûlü (fiile
uğrayan) için gösterdiğin duyarsızlığı
yerden göğe kadar kutluyorum….

Gırgır geçmiyorum… Bazı şeyleri
yapanlara yaptıklarının aynen yapılması ilkelliktir, kısasa kısastır, ihkalgı
haktır, ama, adalettir.

Peki, “Olayları bu hale basın getirdi!” demenin’ne anlamı vardı? Parmak kadar çocuklara tecavüz eden
sapık var ortada… Ustelik, “Çocuk
gördüm mü dayanamıyorum!” diyen
bir sapık… Onun suçu yok… Devlete
ait bir gayri menkulün tuvaletinde 810 saat sonra sapığı bulup görüntüleyen gazeteciler niye suçlu olsun?

Ben vazifemi yapıyorum…

500 günlük vâdede ağzın kadar
işin konuşsaydı, “bisürü” meselesi çö»
zülürdü memleketin… Sapığa olanlara
üzüldüğümü söyleyemem, ama, olaylardan basını suçlu tutma alışkanlığını
hoş bulmuyorum. Daha ötesi, çirkin
buluyorum…

ı __ ı OÖLUM çAviT.
gueuıu BABALAREUNU’ oLeA ME ÇıkA
UMLER ANALAIZN Azmi::.