Baba yine güzel gonuştu!
17 Haziran 1994
ni GÜNÜN ııiııîıvıasi
KURTHAN rişıx
CUMA
Baha Yİ
AŞBABAMIZIN
son konuşmasını televizyondan izledim. Her zamanki gibi, iyi gonuştu. “Merak etmeyin,
devlet batmaz…”
Yıllar önce de
benzeri bir şey söylediydi. Ama, minik bir
eklemesi vardı. “Devlet gemi mi,
batsm?” `
Sadun Hoca’nın
(Aren) o Iâfa gülerek ..
verdiği cevabı hatırlıyorum. “Dev
Zaman zaman “nostaljik takılıyorum”.
Kusurabakmayın… Ama, tarih (ve iâfiar)
tekerrür ettikçe, ben de kendimi tekrarlamak zorunda kalıyorum.
‘A’ ‘A’ *k
Baba yine güzel gonuştu. Devamia,
“Bütün mesele ilcoloiiktir!” dedi, ekledi:
“işsizlik arşa çı r, sokaklar işsizlerle dolarsa, asıl problem o zaman başlar…”
Yine yıllar ewel “bağlantılı” sözler etmi ti. Türkiye’deki en büyük problemin işsizlik’ olduğunu, işsizlerin sokaklara dökülmesinin felâket getireceğini buyurmuş,
ama, yüreklere gülsuyu serpmekten de geri kalmamıştı.
.
II ı
Dllğêîıileîzlğğêll??
D alim/Ji.. ş
[M:
e te batrnaz, ama, bu haliyle yüzmez de…”
i’ ‘A’ ‘A’
ustu!
“Meraklanacak,
endişelenecek bir şey
. yok… Yollar yürümekle aşınmaz…”
i’ *k i’
. Kime inanacağı
. mın şaşkınlığı içindeyim…
Başana açıklıyor:
“Tarihimizde ilk kez
cari işlemler açığı sıfıra iniyor. Bütçe
denkleştı, denkleşiyor. İhracat gelirleri
ıthalatı karşıladı, kartahsilatı rekor düzeye
şılayacak… Vergi
ulaştı…”
Etrafıma, yakın-uzak çevreme bakıyorum, bu büyük başarıdan nasibini almış,
alabilecek kimsecikler yok… Otomotiv sanayii ölmüş, ağlayacak birilerini arıyor.
Günde on ekmek alan ailenin sofrasına
beş ekmek çıkıyor. Ya öyle, ya yarı yarıya
ucuz halk ekmeği büfelerinin önünde kilometrelerce kuyruk oluşuyor. Her geçen
gün, işsizler ordusuna yeni neferler katılıyor.
Ama, başana güzel konuşuyor, başbaba daha güzel gonuşuyor.
Rahmetli ederimin bir Iâfı vardı.
“Ameliyat fev lâde başarılı oldu, tıbbın
bir zaferi daha gerçekleşti, ama, ne yazık
ki hasta öldü…”
uyîßââm
ENFLASYON
rürııı’l
heykel tartışmaları
NKARA büyükşehir belediyesinin
Abâşındaki Melih Gökçek’in “Tükürü
m bö le heykelei” demesi, Türkiye’de heyke -büst sanatına ilgiyi artırdı.
Herkes heykeiden anlar oldu.
Genellikle sessiz kalmayı tercih eden
Nazmi Demirel de çorbaya tuzunu kattı.
Baş abamız hafta sonunda lzmir’deydi.
Altınsuyuna bandırıiıp gülsuyu serpiştiriimlş
bir büstü hediye edildi kendisine… Başbabamızın korumaları zor kaldırdılar, Çankaya
Köşkü’ne güç-bela taşıdılar. _
izmirli seramik sanatçısı Muazzez Maro alınmasın, ama, Nazmiye Hanım heykeii görünce şaşırmış… Aktaranların yalancısıyım…
“Süleyman bey, ayıptır sorması, kimin
büstü bu?”
“Başarılı
baba
olmanın
tek yolu,
yeni doğmuş çocuğunu iki yıl
` başıboş bırakmaktır…”
(Ernest Hemingway, 1924)
RÜŞDÜ SARACOĞL
BAŞANAMIZLA aniaşamadığın, aniazamayacağın i in
Merkez Ban ası başkanlığın arı
istifa etmeni saygıyla, tebrlkle
ka ıladım.
KOSIAD (Kocaeli Sanayici
ve l adamları Derneği) toplantısın a, “ülkesinin parasının degerini korumaya çalıştığı için
suçlanan dünyadaki tek Merkez Bankası Başkanı herhalde
benim!” demene de bir yere
kadar hak veriyorum.
Ama, mesele o değil…
Ankara kulislerinde ne zaman
“askeri darbe” dedikoduları çıksa, gazetelerde vesikalık fotoğrafların, demeçlerin çıkıyor. ll inç
kuiislerde (“mahfel” de deni ebliir) boy gösteriyorsun…
Arakarapara rejim kazâra
olursa, senin “banko başbaşkan”
olacağın söyleniyor.
Hazır, KOSIAD toplantısına
gitmişken, bankacılık geçmişini
savunacağına, siyasi geleceğin
r konusundaki beklentilerini de an
latsaydın çok sevinecektim. Sevincim kursağımda kaldı.