Atasözü: Bülbül dilinden saksağan belinden çeker!

sam› v Eki

saksağan belinden çeker!

l

RKADAŞLAR benden, Tansu Çiller’i yakın izlemeye almamı

söylediler. Sebebini sordum… Son dört kamuoyu araştırrnasının oy dağılımını verdiler.

DYP’nin oy oranı % 91 1’e düşmüş…

Türkiye’nin demokrasi tarihinde bu kadar önemli yeri olan bir
partinin, bu kadar sersefil duruma düşmesini içlerine sindiremediklerini anlamlar.

Çiller’e (ve askerliğini anasının yalısındaki havuzda sualtı erbaşısı olarak
yapan biricik oğluna) yüklendiler.

Ben seçmedim, ne başkanlığa, ne
başbakanlığa. ..

Ama, araştırmacı gazetecilik yaptım…

*t*

1991’de seçildi, devlet bakanı oldu Çiller…

Partisi % 27’deydi.

1995 seçimlerine “genel başkan”
olarak girdi, başbakan, başbakan yardımcısı, dışişleri bakanı, vs.vs.vs. falan
oldu.

% l9.2… .

Sonra 5.10.1997 geldi..

% 10.3″.

Dert benim değil, DYP düşünsün!

t**

Tansu Çiller güzel konuşuyor.

1991’den bu yana söylediklerini çıkardı arkadaşlar. ..

Büyükçe bölümünde, ekonomiden
sorumlu devlet bakanıydı, başbakandı,
dışişlerindeydi, orada-burada ve başbakan yardımcısıydı.

Neler söyledi, bakalım…

Aslında, neler söylediğine değil,
söylediklerinin ne anlama geldiğine
bakalım…

1 “Size her zaman doğruları
söyleyeceğîm…” (Yani, bugü
ne kadar söylemedim…)

2 “Hiç kimseye farklı muamele
yapmayacağım…” (Yani, bu
güne kadar hep öyle yaptım…)

ğiyle seçim kaybettinnektir…”

3 “Sizlerin emrinde bir devlet
yaratacağım…” (Yani, bugüne
kadar değildi…)

4 “Demokratik ve çağdaş bir
ülke vaadediyorum…” (Yani,
bugüne kadar antidemokratik ve
çağdışıydılt…)
5 “Dürüst bir yönetim kuraca
ğım…” (Yani, bugüne kadar
durum tam tersiydi…)

“Refahı her kesime eşit yayacağım…” (Yani, gelir dağılımı
bugüne kadar ziyadesiyle eşitsizdir…)
Bu son söylediği çok önemli…
Refah Partisi tabanını DYP’ye bulaştıracağını söylemiş olabilir.
Onun anladığı refahla, bizim anladığımız “refah” ayrıgayn…

*t*

Mark Twain’in en büyük mizah
malzemesi politikacılardı.

Onun gözünde, dörtte biri cahil,
dörtte biri aptal, dörtte biri demagog,
dörtte biri boşboğazdı politikacı
makûlesinin. . .

İlginç bir gözlemi daha vardı: “Politikacının bu özellikleri, birbirine kapalı değildir. Yani, cahîlden
demagog, aptaldan boşboğaz
olabilir. En kötüsü, dört özellik
tek kişide toplanabilir…”

Teşhis bu olunca, tedavisi de vardır
herhalde…

Toprağı bol, mizahi dâim olsun,
Twain şöyle derdi: “Politikacıya verilebilecek en büyük ceza onu susturmak, bunun tek yolu da elbirli