Aslını inkar eden namerttir, ammmmaaa!

i

Aslını inkâr eden
merttir, ammmaaa!

a EĞERLİ devlet büyüğümüz, Faziletî li Bülent Arınç ilginç söylendi.
` Cümlesini uzun kurduğu ve sürdürdü› ğü için, özetlemek zorundayım…

“MHP faşisttir…”
Olabilir, aslını inkâr eden nâmerttir.
i’ *k *k

_ Değerli bir başka devlet büyüğümüz, adıyla
.müsemmâ, Devlet Bahçeli, kendine özgü ki-bar üslûbuyla cevap verdi.

“Şeriata geçit yok…”
, Yanılıyor olabilirim, ama, zannedersem,
. FP’yi kastediyordu.

Aslında mesele değil… Aslını inkâr eden za-ten nâmerttir.

*i*

l Bir sarışın güzel kadın, mutsuzluğu yüzünden

.- okunan mesut birine çağrıda bulundu.

***a ,.,.,._. _ ,_

“Elini uzat, gel, birleşelim…”
Benim bu satırları yazmaya oturduğum sıra
da, bu ahlaksız teklife ne tepki, ne cevap gel
mi ti.

l3üyük ihtimalle, ya eşlerine danışıyorlardır,
ya babalarına. ..

Birleşmeleri normaldir, çünkü, aynı oy tabanını paylaşıyorlar.

Demin de dediğim gibi, aslını inkâr eden
nâmerttir.

i’ ‘A’ ‘k

Üniversitelerde problem var. __ `

Hangi akla hizmetse, 9 Eylül Üniversitesi’nde
en çok oy alan iki rektör adayı listeden çıkartıldı. `

Onuncu cumhurbaşkanımızın önüne, üçüncü
sıradaki bir prqfesörün adıyla birlikte, sadece
kendilerinden oy alan iki kişinin adı sunuldu.

lhsan Doğramacı düşünsün…

Mehmet Sağlam düşünsün. ..

Özellikle de, Ahmet Kerıan Evren düşünsün…

Aslını inkâr eden nâmerttir.

Faşist YÖK-RTÜK-düzeninde, olur böyle

vak’alar, kör tuttuğunu şaapar!

I _A_

‘k X ı

CHP DSP`yi, DSP CHP’yi sevmiyor.

. Sosdemle demsolun anlaşması mümkün değil
artık… Tarih oldu.

Olabilir.

Ama, DSP liderinin, yani sevgili başbakanımın, biraz özetlenmiş ve tahrif edilmiş sözleriyle, “CHP HADEP’in kuyruğuna takıldı,
bölücülük yapıyor!” demesi zoruma gidiyor.

Necmettin Erbakan’ın 312″den hüküm
giymesi elbette zoruma gitti.

Ama, “Yalçın, Eşber aynı maddeden
hapis yatarken aklınız neredeydi?” diye
sorarlar insana. . .

Aslını inkâr eden nâmerttir.

*t*

Asıl şaşırdığım şey şu… Seksen yılın CHP’si
demokrasi-demokratikleşme uçağını niye,
nasıl kaçırdı?

Küçük bir anekdotum var.

Mamak Muhabere Okulu’nun içindeki özel
cezaevinde yatıyorduk.

Haber geldi.

“Altan Oymen abimiz tutuklanmış, bizim buraya geliyor…”

löNiyeıpîî

“Uçak kaçımıış…”

Geldi Altan abi… Elleri kelepçeli, ayakları
zincirli. . .

Askeri cuntaların savcıları, yargıçları, emirkomuta zinciri içinde, emredileni yapıyordu.

Peki, bu yazının ana konusuyla quelle
alâka?

Çok ilgisi var.

CHPjnin sayın genel başkanı (şimdi-şimdilik)
Altan Oymen’in uçak kaçırma suçundan tutuklandığını ilk duyan, dünya-ahiret dostum, çok
özlediğim Uğur Mumcu koğuş komşumdu.

Muhabbet gelişti.

“ “Altan abi tutuklanmış. . . ‘ ‘

“Niye?”

“Uçak kaçırmış…”

“Kaçırır elbet… Uykusu ağırdır, zor
uyanır, yetişemez…”

i***

Aslını inkâr eden elbette namerttir, ama,
eninde sonunda, herkes aslına rücûreder.