Aptallar Tarihten Ders Alsa, Tarih Tekerrürden Vazgeçer!

duman olan yerde… Q l

APT_AI.I.AB TARİHTEN DERS ııı.sA,
rAnııı rEKEnnunnEN vAzaEoEnı

ünya demokrasi tarihine bakıyorum,
“erken seçim” kimseye fayda sağlamadı.

Daha doğrusu, erken seçimi isteyen, o kararı alan iktidar partisine

yaramadı, muhalefetin işine geldi.

Erken seçim kararı niye alınır?
Iktidardaki parti kamuoyunda puan ka.. zanmıştır, bazı şeyler yapmak ister,
ama, parlamento içi dengeler buna müsait
değildir. Koalisyon vaziyetleri falan… Aldığı puanları oya, sandalyeye
tahvil etmek ister, erken
seçime gider.

Erken seçim nasıl sonuç verir?

. Erken seçimin zamanlaması iyi yapılırsa, erken seçim ikti
Tansu Hanım kaç yaşında?

Bir rivâyete göre 1946, rıüfus müdürlüğü
kayıtlarına göre_1944 doğumlu… Ortalamasını alalım. 48 yaşında… “‘I`ı’irkiye nüfusunun yüzde 72`si 35 yaşın altında, biz gençlerin partisiyiz.” diyenlere selâm olsun…

Dünya ahiret bacımız, sayın başbakammız genç gülücükler dağıtıyor. Dağıtır, dağıtsın.’.. Gençliği bıyıksızlık, modern (frapan) giyinme zannedenler, bu yorumla er
ken seçime giderlerse,
diskolardan seçmen toplarlar sonunda…

Aslında, 0 konuda
da şüphelerim var,

. ama, bana kalsın…
e e o

Sayın başbakanımız
ilginç bir lâf etti: “Uç ay
başbakanlık yapmaya

dar partisine yarar. gelmedim ben…”
Meclis’teki sandalye Erdal Bey’in kendisi
dengeleri değişir, muha- olmasa bile yakın çevrelifunsurlar apaçık kalır, si ilginç yorumladı bu
“icraat başlar”… sözleri… “Erken seçim
Aynı soruyu tekrarlı- yok, 1996’ya kadar gide
yorum… Erken seçim ne

riz artık…”

sonuç verir?
B Değişen parlamento dengesinin nasıl s0
nuç vereceği, icraate bağlıdır. lsnıi lâzım
olmayan bazilari gibi “icraatin içinden” çıkılabilir, yine ismi lâzım olmayan bazıları gibi
“icraatin içine” edilebilir. Işte, o zaman,
“ters tepen silah” haline gelebilir erken se
Gelelim bizdeki erken seçim vaziyetlerine… ,

o e c

Siyasetimizin yükselen değerlerinden
Mesut Yılmaz, samnm geçen yıl bu zamanlar, 1994 belediye seçimlerinin zamanında
yapılmasım, genel seçimlerin de aynı zamana denk getirilip erkene alınmasını istemişti.

Haklıydı bu isteğinde…

Birisi 1924, öbürü 1926 doğumlu iki liderin kurduğu koalisyonun yarattığı “moruk”
izlenimine karşı, tıraşlı yüzü, pürüzsüz cildiyle “genç alternatif’ sayılırdı. ‘ “ *

Erken seçim istedi.

Ama, olmadı.

“Erken seçim” dediğimiz şey, muhalefetin isteğine göre değil, iktidar partisinin zamanlamasırıa göre yapılır.

o o o
Doğru yolda olup olmadığı henüz kestirilemeyen Doğruyol Partisi’nde “erken seçim”
rüzgârları esiyor.

Niye?

Tarısu Hanım kurultay sandığından çıkrmş, genç paketleri açacakrrnş…

TEIPOISG

Tansu Hanım’ın bilimsel hocalarının kim olduğunu bilmem,
ama, siyaset hocasının kim olduğunu biliyorum… Yarın, öbür gün, erken seçime gitmeye karar verirse, “Uç ay başbakanlık yapmayacağız dedik… Dört ay, beş ay yapmayacağız mı dedik?” derse hiç şaşmam…

Belediye seçimlerini kurtarmak için beyaz (Tansu Hamm’m en sevdiği renk) bayrak çekmeye dünden teşne olan SHP`liler
şaşırabilir buna… Tarihten ders almayı bilmedikleri için, tarih tekerrür ettiğinde, her
zamanki gibi tufaya gelirler.

c e e

‘ Moda dergileriyle kamuoyu anketlerinin
gözbebeği Tansu Hamm, iktisadî programının en önemli_ kalemi olan “özelleştirme”
konusunda, KlT’lerden kovulacak 600 bin
işçinin tepkisini massedecek bir emniyet
subabipbir tampon bölge olarak görüyor
SHP’yi…

Tansu Hanım SHP’ye sıcak bakıyor.
Asayişle, emniyetle ilgili olarak en yakından
tanıdığı simalar, mahallesinin bekçisiyle yol
açan trafik polisi olduğu için, o meselelerin
çözümünü “bıy1klı”SPIP’ye bırakıyor.

Işler sarpa sararsa ne olur?

Erken seçim kararını çıkartır Tansu
Hanım… Varsayılan popülaritesini oya,
sandalyaye tahvil etmek için…

SHPliler bunları görmüyor mu? Belki
görüyorlar da, ya gösterrniyorlar, ya anlamak isteıniyorlar.

é d
Ü

SÜLEYMAN DEMİREL [Baba-kız imajını peklestirmek icin
çıııeroen gelen ‘soyadını değiştir’ ıekıınne soguk baktığı lctnl…
B

ilÜsAMElTiN CİNDORUK (Ne istediğini tam olarak kendisi de
kesıırenıedigı içini ……………………………………………………………….. ..o
YBGA GÜNGÖR ÖZEN (Son vaziyetlerı ‘ana asa meseles “
yapmadığı icin)

TANSU ÇİLLER (Üniversite hocalarının havladığını, kurt
politikacıların ısırdığını öğreneceği için) ……………………….. ..YEDl

ERDAL İNÖNÜ (Herkesi kendisi gibi zannettıği icin) …………….. ..
…………………………………………………………………………….. ..RAPORLU

İSMET SEZGİN (Basbakanlik konusunda Cevheri ve
Ceyhundan işaret beklediği ve kabasını bulduğu icınl……. .. .0

EKREM CEYHUN (Erbakan’ın elini öpmek suretiyle DYP
kurultayındaki oyunu belli ettiği için),…….

KÖKSAL TOPTAN lLâz oyları konusunda Mehmet Ali Yılmaia
fazla güvenip kerize geldiği için)

MESUT YlUAAZ (DYPyi kendisine benzerliği için) ………………. ..a

SHFLİ SAFOŞLM (“Kurnazlar, kerizi. hem parasından, hem
oyundan ayırır’ lâlının kerârrıetini 70 yıldır anlayamadıkları için).
. ‘ n

(Haftalık Anagram naiz)

SÜLEYMAN DEMİREL_
MASUM ER YELLENDI

SÜLEYMAN DEMİREL _
ARKAMA BAKMAYACAGIM
(Hepsi ve Kendisi Joker)

İSMET SEZGİN. `”
SİTEM, “ENGIZISYON” ,- ,
(“I’YON”J0ker) l k S

TANSU ÇİLLER _
SULTAN ÇIMLENIR
(‘NİM” Joker)
KÖKSAL TOPTAN

AN1’İKA POSTAL KÖS!
(“ASİ”Joker)

MEHMET GÖLHAN

MEGA-TÖHMELNAH! İ %3″

(“AT’J0ker) ı S

MEHMET DÜLGER
GULME MEHTER!

YAŞAR TOPÇU
ŞARAPÇI YONTTU
(“TIN” Joker)

CAVIT ÇAĞLAR

BANA YAKIŞIR, AMA,
KIYMEHMI BILMEDILER
(Hepsi ve Kendisi Joker)

KURTHAN FİŞEK
ANGUT, EŞEK HERİF
( ‘E GE ‘ Joker)

lll

Zilla

“ll

İNTİHARIN BÖYLESİ…

Hep söylemişimdir,
insanımız çilekeştir,
kadercidir. Ama, aynı
zamanda, uyum kabiliyeti, “nefsi müdafaa”
içgüdüsü ziyadesiyle
gelişkindir. “Adamdan
saymazlarsa vergi salmazlar, askere almazlar” diye nüfus memurlannın aslâ erişemeyecekleri yükseklikte

yerlere “dağ köyü” û

yapar, geçinip giderler…

Melânetin her
türlüsüne doğuştan alışkın oldukları için, “depresyon”
geçirmez, _”stre`s”
yapmazlar… İntihar
hiç etmezler… Intihar
istatistikleri bakımından dünyanın en alt sı
ralarındayız…
Ama, teleıizyonlardaki filmler ahlâkımızı,
ruh sağlık ve dengemizi bozmaya başladı. Ipe
sapa gelmez sebeplerle,
ipe sapa gelmez şekillerde

‘ lediyorduui”

yuttum… Vitamin hapı

KURTHAN FİŞEK

l OKUYUCU MEKTUPLARI
OKUYUCU
KARTPUSTALLAHI

“intihar teşebbüsleri”
son zamanlarda arttı.
Meselâ, Adanahha’nın haberine göre,
2 çocuk annesi, 26 yaşındaki Ayşe Korkmaz,
çok miktarda vitamin
hapı yutarak intihara
teşebbüs etti, kaldırıldığı hastanede ölmeyi beklerken “alerji
teşhisi” konularak taburcu edildi. Niye
böyle yaptığını
soranlara, “Kay-..
nanam her
şeyimize karışıyor;
evden atmakla tehdit
dedi,
“Canıma tak etti, evdeki bütün hapları

Her türlü ahkâm kesmek, memleket meseleleri konusunda görüşlerini dünya-cihana duyurmak için kendilerine “köşe” verilen yazarlara çok mektup gelir. Bazıları takdir, büyükçe
bölümü tahkir, tehdit, takdir doludur.

olduklarını nereden

bilebilirdim?”

“Radyomu istiyo

U VER LAN!

radyosunu alıp ka

rum” kampanyası çarken yakalandılar.
tuttu. Tansu Hanım Bursa Birinci
sözünün eriçesi çı- Ağır Ceza Mahkemekarsa, bugün, yarın, si’nde tutuklu olarak

özel radyolar yayına
geçecek…

Ama, “radyomu
ver” kampanyası,
Bursa’da ilginç bir
boyut edindi. Içkili
vaziyette bakkal
dükkânına giren
dört sarhoş, dükkân
sahibine kasayı açtıramayınca, “Bari radyonu ver” dediler, adamcağızın iki
kalem pille çalışan

yargılanan radyo
gaspçıları, adam
başına 14 yıl
ağır hapse çarptırıldılar geçen
hafta… “Yaşasın
adalet!” diye bağırmadılar, ama,
cezaevine gider, ken, “Herkes radyo istiyordu. Bizim kabahatimiz
almak ?” diye homurdandılar.

F
a

Almanya’dan gelen kartpostalı (bayram tebıiği) alınca sevindim. “Atlardan, atçıhktan çok
hoşlandığımı bilen dostlarımdan biridir!” diye
düşündüm, heyecanla çevirip arkasım okudum.
Tavsiye kartpostalıymış meğerse…

“Neler yazıyon sen lan! Sana bir at resmi
gönderiyorum. Duvara asasın da bakasın… Bakasın da eşşeklikten kurtulasın… Iyi sakla, çok
ihtiyacın olacak…”

Allah Allah! Yine ne eşeklik yapınışım?

4 pıldı!” diye konuştu Mel sut Yılmaz… söylediği

doğrudur. DYP kongre_ sinde “ANAPH nasıl alt
, ederiz!” saplantısı vardı.

4 ‘ ANAP’ın kerâmeti

yor. DYP de ona benzemeye çalışıyor.
Yılmaz’ın bu lâfları
ettiği sıralarda,
ANAP’ın teşkilat s0rumlusu Ersin Taranoğlu Kayseri’de konu
ş İ n l : l l l
“l W’, ‘ _ ‘ “Doğruyol büyük kendinden menkûl bir şuyordu. Gelirsizlikten
Ü ” = kongresi, Demirel’in de- “vizyon ve vizon partisi” yakınan belediye yetkiJ ğil, benim gölgemde ya- olduğunu herkes bili- lilerine, “Sokak isimle
rini satın!” dedi, “Çok
para kazanırsınız…”

DYP’nin özendiği
partiye bak! Satılmadık
bir tek adımız, soyadımız, sokak adlarımız
kalmıştı.

l37`IEIPO

duman olan yerde… KURTHAN FİŞEK’

OLMADI SAYIN…
‘ . EBDAl.İNÖNÜ.. . .

(Plastik Amca)

Tansu Hanım’ın “Allah
razı olsun, bin bereket versin!” demek suretiyle tek
tek her kongre üyesini kavradığı, kucakladığı günlerde “Plastip Şov” misafiri olmuşsun… Izleyemedim, yorumunu bizim mahallenin berberlerinden dinledim…

Mübarek Kurban Bayramı’nda önce küçüklerin
gözlerinden, sonra ihtiyarlar-ın ellerinden çöpmek için
gittiğin gezide, ihtiyarlar pek heyecanlanmamış…
“Çocuğun babasını tamrdık, birinci ve ikinci meydan

ç – _ _ ı muharebeleriyle birinci ve ikinci cihan savaşlanndan
‘ tanırdık kendisini…” demişler.
SÜYLESEM M” SÖYLEMESEM M” Çocuklar birbirine girmiş… “Aaaaal Plastip Amca
“ıp OLUR M” “en” gelmiş… Amca, komiklik yapsanal” demişler…

Arıkarada rivâyet 0 ki, Sevinç Hanım telefon etmiş beyine… “Istanbul’a, Bebekteki restorana gel!”
demiş, sonra eklemiş… “Çocuklar bile ‘Plastip Amca’
diyemiyorlar, dedikleri ‘Plastik Amca-C.. Bu kadar esnekliğin anlamı yok, bitir bu elastikiyeti…”

Eşlerin sözünden çıkılmaz… Ertesi gün siyaseti
bırakacağını yazdı gazeteler…

Ama, siyasetin, koalisyonun devam edeceğini sağdan soldan duyuyorum… Bir arada iki hatunda kalmak da zor…

4

.,… r. .. . __ _î_ .. ^r>î’:”T.şÃ:’
“Kendisi deliğe’ sığmayan sıçan bir de
kuyruğuna kabak bağlarsa, öylesine
“aptal” denir…”

TAMAM, SÖYLUYORUM, “BABA, (Anadolu atasözü)
KIZININ NUFUSUNA YAZILSAN,
SOYADINI ALSAN, ÇOK ETKİLİ OLUR…”

Cezaevine
tan çıkar.
Avusturya’da cezasını çeken (ve mücadele için
dilekçe üstüne dilekçe veren) bir “mektup arkadaşı”
edindim. Gülüyor, güldürüyor. Son fıkra ondan…
Bizim kekolardan biri yüklemiş eroini, dayanmış Avusturya
Polis sormuş… “Kamyonda bir şey var mı?”
“Fazla bişi yoktir babo… Az miktar beyaz…”
“Was? Waaasssss?” __
Indirmişler aşağıya bizimkini… Once karakol,
arkasından mahkeme, sonra da cezaevi…
ı. – Memleketlileri sarmış etrafını… “Kaç sene yemi . v . Şendir?”
_ An ç î ç – “On…”
‘ ‘ ” “` “Peki, para cezası…”
KEHİZE GETİREMEDİK GALİBA… “Y0ktir…”
“Niye lan? Hepimiz yemişiktir para cezası…”
“Enayiliğinize doymiyesiniz… Ben deklare etmişemdir…”

Q ß “,’..-‘_.I _
ß
şıı-ı . .
ııß
î ß İ”
O
ıı-ı
.O .
_* g
‘cu
g.:
,ß P
>?î:’î””c*
-O

o ç
;ıı
TEPOICSB

ĞLİrrİaIİ yerde… KURTHAN FİŞEK:

T E S T ‘
SPOR YAPIYORUZ ‘
OYUN OYNAMIYORUZ

Yüz ken’ söyledim. bin kere daha soy/gereğini…

Zcık için spor yapılmaz…

Kaybemıek için. yanşnıış olmak için hiç _yapı/maz…
Kazanmak için yapılır…

Seksen dört _ıaşındaki ihtiyarlar acaba “dal ya ” der mi) ı’m

dive _yürüyüş _vıapıyon koşuyor… Eşofmanlar gıcır. son nıodel
A ınıpa… Pabuçlar a y nı tezgahran Çıkma… Tıknefcs olanlar.
on yıl daha yaşayabilmek için. on yıl erken ölüyor.

Sporun esası kazanmakîır.

Kendini bılen yanşır. Kazanmak içinyanşır.

SORU l. Meşhur “Heysel Stadı Faciası” yaşandı. Liverpool takımı taraftarları 40 kişiyi öldürdü, 200
kişiyi yaraladı. Ustelik altta kal- ‘
mannşlardı. Onların ataları Ingiliz1er’di. Kazandıklarında ne ya- `
parlardı?

a. ‘Iribünleriyakarlardı

b. Polis karakollaıinı yakarlardı

c. Valilik ve mahkeme binalarını yakarlardı

d. Hepsi

SORU 2. Ne zaman koyun kırpıkları dünya piyasasında değer kazan- .
sa, garip bir memleket dünya futbol .
şampiyonu olur. Kim? ‘

a. Uruguay

b. Şili

c. Macaristan

d. Arjantin

SORU 3. “Portekizi tam 37 yıl 3-F ile yönettim.
Yani fiesta (şenlik-şölen), Fatima (örgütlü din) ve
futbol…” Bu sözler Portekiz’in eski faşist diktatörü
Salazara aittir. Bugün, Portekizde, hangi parti
iktidarda?

a., Sosyalist Parti

b. Hristiyan-Demokrat Parti

c. Komünist Parti

d. Yeşiller

SORU 4. “1978 Dünya Kupası’nı cuntanın
madrabazlıklarıyla kazandınız… Memleketime
sesleniyorum… 1986 kupasını namusunuz için.
memleketiniz için, demokrasi için kazanın…” Hangi memlekette edildi bu lâf?

a. Brezilya

c. Çekosloı’ak_y’a

b. Türkiye
d. Arjantin

SORU 5. 1939-1975 döneminde İspanya`yi “caudillo” olarak yöneten Francisco Franco, Bemabeau Stadı’nı kasdederek, “Bana 100 bin kişilik bir
uyku tulumu yapın” emrini vermişti. Yalnız 0 dönemde değil, Dünya_ Kupasi’nın 1930’dan bu yanaki bütün tarihinde İspanyol Milli Takımı kaç kere
final oynadı?

a. 3 b. 2

c. 1 d. Hiç

SORU 6. 1982 Dünya Kupası’nı İtalya kazaTEMPO 140

y nınca, şeref tribününde ayağa kalkıp, öbür fınalist Almanya’nın şansölyesi. Helmut
Schmidte “Biz adama böyle giydiriıiz” gibi
sinden bir el-kol hareketi yapan Italyan
Cumhurbaşkanı kimdi?

a. Sandra Pertini

b. Bettino Craxi
c. Francesco
Cossiga

d. Amaldo F orlani

SORU 7. Türkiye’de
sporla günlük siyaset
öteden beri iç içe olagel
miştir. İttihat ve Terakki
` Fırkasrnın kurdurtup
g, başına Talat Paşa’yı getirdiği Progres kulübünün adı, devletin resmi
ideolojisinin “Pan-Turanizm”
olmasından sonra n_e yapıldı?
b. İttihat
d. Turan

a. Terakki
c. Altınordu

SORU 8. Cumhurbaşkanlarımız da gençliklerinde sporla yakından ilgiliydi. “Prens Sabahattinci” Hürriyet ve İtilaf Fırkası İzmir’de Karşıyakayı
kurunca, üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayanın
çabalarıyla İttihat-Terakkiciler hangi kulübü kurdular?

a. Altınordu

_ b. Altay
c. İzmirspor

d. Sebat Gençlik

SORU 9. İlk yıllarda yalnızca İstanbullular
arasında oynanan futbolda Ankara’yı temsil etmesi için himayeye alınıp yeniden örgütlenen
“Güneş” Kulübü ne zaman kapandı?

a`. 1936 b. 1937

c. 11 Kasım 1938 d. 14 .Mayis 1950

SORU 10. Macaristan galibiyetinden sonra
düşüşe geçen futbolumuz. 1960’da. 27’Mayis İhti1ali’nin hızıyıla, İskoçyayı 3-2 yendi. İhtilali yapan Milli Birlik Komitesi’nin üyeleri de 0 gün şeref tribünündeydi. Maçtan sonra, Oyuncularımız,
“protokol gereği” kaç el sıktılar?

a. 24 b. 38

c. 47 d. 63

CEVAPLAR
_1.l__d2_2l.d: 3) 92.4) EkâlFl-.Eîl a› 7l.°.›_.3l.b›.9l_°› 107 b

.lljis z
‘gs-ı’ y iz?.. lk.:

ııvıajıı: nızüisim
RUZGARLARI

DYPde tuhaf şeyler olmaya
başladı. Tansu Çillerin önce
adayiığı. sonra genel başkanlığı.
en sonunda da başbakanlıği (ve
belki ileride cumhurbaşkanlığıl,
kelimenin tam anlamıyla “katalizör etkisi” yaptı.

Yani. akkoyiııila karakoyunu
ayırdı.

İsmet Sezgin kırgın. üzgün…
Kırk yillik dâvâ arkadaşları Necmettin Cevheıinin doğu-güneydoğu, Nahit Menteşenin Ege, Ali
Şevki Erekin Orta Anadolu oylarını Tansu Hanım’a taşımalarını içine Sindiremiyor.

Cavit Çağlar kırgın, üzgün
değil… Resmen bozuk…

Ali Şener’e soğuk bakıyor.
Yaşar Topçuya, Omer Barutçu’ya fazla bir şey dediği yok…
Ama, beş silahşörleıin (“çete” demeyin, kızıyorlar) beşincisi olan
Nafiz Kurt`u bir yakalasa fena
edecek…

“Tansu Hanım’a sattı bizi…”
diye homurdanıyormuş yakın
çevresinde… “Bir
vilâyete,
bir bakanlığa değer
mi?”

Bence
değer…
Tansu Hanım`dan
iki şey istedi Nafız
Kurt… Daha doğrusu üç şey…

E Gümrük ve Tekel Bakanlı
‘ ğı’nın “gümrük” ve “tekel” diye

ikiye bölünmesi.

E; İki bakanlıktan “tekel” olanının kendisine verilmesi,
Bafranın vilâyıet yapılacağı
konusunda babanın 600 gün

önce verdiği sözün tutulması…

Rivayete göre, Tansu Hanım
da, “Onlara oldu gözüyle bak!”
dedi. _

Cayife ders, İsmet Abi’ye haber olsun… Mehmet Ali Yılmaz’la Köksal Toptan’ın kontrol
ettiği sanılan kuzey oylarının
büyükçe bir bölümünün niye
Tansu Hanım’a kaydığını anlamışlardır herhalde…