Amma da çok Atatürkçü varmış!
ııiıı ııüün ııiıııîııı-:si
t KURTHAN rişısı(
10 Mart 1994
PERŞEMBE
4
Ama ııa cok Aıatürııcü varmış!
ASAN Mezarcı isimli bir meczup
kalktı, Türkiye’nin gündemini bir
anda değiştiriverdi. Aslında, Mezarcı’nın bütün konuşmalarını izledim.
Pek öyle meczup birine benzemiyor.
“Provokatör” belki, ama, “meczup”
aslâ…
Neyin provokasyonunu, kimin provokatörlüğünü yaptığını
kazâsız-belâsız öğreniriz inşallah…
‘k i’ ‘A’
Demem tepki gösterenlere… Ozellikle
de 12 Eylül sonrasının
üniversitelerine…
Istanbul Tıp Fakültesi’nde Altıncı Geleneksel İftar Yemeği
verilecekti. Dâvetiyeleri basılıp dağıtıldı. Arkwnda Es’ad Coşan’ın “Cihad çağrısı” vardı. Yazdık,
olay su yüzüne, gün ışığına çıktı, yemek
iptal edildi.
Tıp dekanı Prof. Dr. Korkmaz Altuğ’la
konuştum, olayı öğrenince duyduğu
dehşetle ilgili açıklamasını yayınladım.
Meğerse, çok benzeri bir dâvetiyeyle,
geçen (ve ewelki) yıl, aynı yemek verilmiş… Konuşmacılardan biri de Altuğ’un
kendisiymiş…
Mezarcfnın zamansız ğevezeliği olmasa, kamuoyu hassaslaşmasa, yemek
verilecek, kaynayıp gidecekmiş…
‘k *k i’
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin bir
bildirisi var önümde…
Demokratik ve uygar bilinen etrafımızdakı’ bir çok Ülkenin Demokrasi
., &QNUGIAA ..
ArAıurzıcçuıuîauN
_aeıışmasııoe OLAN
usrııu KArKııAPıNDM
OoıAyııı…
adına, demokrasiyi gözardı eden uygulamalarının ve insan haklarına, insan
sevgisine, insan onuruna aykırı tutum ve
davranışlarının çokça görüldüğü günümüzde, Milli birlik ve beraberlik içinde
bulunmak suretiyle büyük Milletimizin
.- v» misyonunu Ulkemiz
sınırları dışına taşıma
azmi ve kararı ile ç&
tin bir mücadele veriyoruz.
Böyle bir mücade_g İenin sorunları ile karşı
karşıya bulunduğumuz bu günlerde
Cumhuriyet’imizin
kurucusu Büyük Atatürk ‘e yapılan her çeşit
menfur saldırıyı nefretv. . le kınıyor, Mi//etçe
ı ‘- u ~ – verdiğimiz’ uygarlık
mücadelesinden zaferle çıkacağımıza
inanıyonız.
Altındaki imza, rektörün… Aydın Dumanoğlwnun…
Derken, üniversitenin en gözde doçentlerinden Mehmet Bekâroğluhun bir
makalesinden “alıntı” çıkıyor ortaya…
Bir zamanlar şan/ı Ejdat vardı. Dört
kıtada at koşturan, Sonra Ayasofya, Yunan’ı te/’in miting/eri ve Büyük Doğu.
Bir de Kefere KEMAL.
(….) İran’da ciddi bir şey. olmuştu,
tam bizim istediğimiz bir şey. Imam Humeyni liderliğinde İran halkı dünya devini; Büyük şeytan ‘ı alt etmişti. Halbuki
biz yıllarca böyle bir isim bile bulamamıştık.
i’ i’ i’
Yorumu siz yapın…
, g.. ß M .
‘~`- g. \: s
ve x
5 ‘ım KAMPANYALAR
â 05619# HAMıM-u
YALIM EREZ
ARTIK hiç birşüphem kalmadı. Her
meyhanenin nasıl bir adet “nöbetçi
sarhoş”u varsa, her dönemin bir de
“nöbetçi geveze’ ‘si var.
Aldığı üç kuruş emekli parasını döviz büfelerinde dolara, marka çeviren,
kuyruk olan, seûl-süfelâ vaziyete düşen
bir sürü tasarrufçunun yüreğine korku
düşürdün.
Galbraith’in vaktiyle dediği gibi,
ekonominin en büyük korkusu, korkunun kendisidir.
O gariplerin kaç doları var. Bilemedin 1.000, bildin 1.00l… Hepsi kuyruk
oldu.
Kurdaşün tasarruf bonoları, Kastel
Ii’nin “abnomıal faizleri”… Kaya Erdem konuştu, “Bana mı sorduydunuz?” dedi, bir sürü insan “sürünür”
oldu. -.
Ama, bu memleketin parasını hiç
biri bitiremedi.
Türkiye kendine yetecek kadar gıda v
üretebilen 5 dünya ekonomisinden biridir. Muz ithal ettiğimize bakma, görgüsüzlüğümüzden gelir. Küçüğü dururken, uzun ve kalınına özeniriz… Birine
“Anamur”, öbürüne “çikita” deriz, küçüğüne burun kıvırırız…
Demem o değil… Rostand, ”Tavşana kaç, tazrya tut!” demişti.
Aynını yapıyorsun…
Dolar hesaplarının liraya çevrileceğini “vatan haini” bir bankacı çıtlatmış,
öyle mi?
Kime çıtlatmış? Mesut Yılmaz’a…
Ne zaman çıtlatmış? Şubat ayının
son günü…
27 Şubat’ta Mesut YıImaz’Ia yemek
yiyen sen değil miydin?
.2~›
ı dıg
“Fakiri korumayan uygarlığa
barbarlık denir…” (Pearl Buck, 1936)