Ambulansı niye ‘Snalubma’ biliriz (1)

Amlıulansı niv
‘snalulıma’ Iıiliriz? (1)

AZI arkadaşlanmıza göre, İstanbul

trafiğine, hele otoyollara çıkmak, en

iyi ihtimalle işkence veya cinnet,

en kötü ihtimalle ölüm kumarı,
intihar veya ölüme yolculuktur.

Onlar gibi düşünmüyorum.

Büyükşehir trafiğine karışmak, benim
için, hem başlı başına zevk, hem dört dörtlük bir hayat dersidir.

Her seferinde Türkiye’yi, Türkiye insanını
biraz daha tanıyorum. Bugüne kadar tanıdığım yetmiyormuş gibi…

*i*

TEM karayolunda gidiyoruz. Arabayı kırk
yıllık Cihangirli, yirmi beş yıllık ehliyetli, on
yıllık ahbabım Savaş Yılmaz kullanıyor.

Arkamızdan canhıraş bir siren sesi… Savaş dikiz aynasına bakıyor, hemen sağ şeride geçiyor.

Bizden başka kimsenin umurunda değil…

Dikiz aynası kullanma alışkanlığım olmadığı için, sağ pencereden başımı uzatıyprum,
arkaya bakıyorum. Beyaz bir minibüs. Ön tarafında da, kocaman harflerle, “SNALUBMA” yazılı…

“Ne ulan o?” diye soruyorum Savaş’a,
“O lâf neyin nesi? Snalubma?”

Savaş gülüyor. “Bizim Şoförler dikiz
aynasını sâdece saçlannı taramak veya
arka koltukta oturan bacak bacak üstüne atmış hanımlann frlkiklerini yakalaınak için kullanırlar. Arkalanna baksalar, onu ‘Ambulans’ diye okuyacak
lar…”
Doğru… Bir numaralı Türkiye dersi…
Bildiğimizi okuruz…
i’ i’ i’

Yine TEM karayolundayız… Direksiyonda
Savaş, önümüzde çifter tekerlekli kocaman
bir TlR… Cehennem zebanisi… Savaş
mümkün olduğu kadar sola alıyor arabayı…
Gaza basıyor, şoför mahallinin hizasına gelince ne yapacağımı. tarif ediyor.

“ şaret pamıağınla orta parmağmın .
arasına başparmağını girebildiğince
sok, bilekten kolunu salla…”

Zevkle yapıyorum. Hak etti manyak!

TIR arkamızdan çılgınca kovalıyor. Yetişip
önümüzü kesiyor.

“Ne biçim el hareketi lan o?” .

Savaş izah ediyor. “Bak kardeşim,

‘ uluslararası işarettir, sağ elimle yaparsam sağ ıkı arka tekerîeğinin arasına
taş sıkıştı demektir. Solla yaparsam
taş soldadır…”

Adam utanıyor, özür diliyor. “Kurban
olsun siz babo… Habur’dan beri 72
saattir yoldayım, tastamam 432 arabadan bu işâreti yaptılar bana… Kanıma dokunduydu. Bir tek size yetişebildim…”

lki numaralı Türkiye dersi…

Uluslararası işâretleri. keyfimize göre, bildiğimiz gibi, mm tersine yorumlanz…

*t*

Dedim ya, büyükşehir trafiğine çıkmak,
benim için zevktir, hayat dersidir, Türkiye
dersidir.

Bedrettin Dalan`ın zamanında, istanbul
trafiğini düzeltmek için, Almanya’dan, “Aachen Trafik Müdürü”, can dostum Oskar
Gerdom başkanlığında bir heyet gelmişti.

Aramızda ilginç konuşmalar geçti.

“Alman gözüyle Türkiye” meselesi
perşembeye kalsın…