ağlara, kişilere, dinlere göre değişen kavram: Mühtescenlik 2

AÇIKOTURUM

ÇAĞLARA, KİŞİLERE, DİNLERE GÖRE DEĞİŞEN KAVRAM:

MÜSTEHCENLİKQ

HALE SOYGAZİ: KURTHAN FİŞEK: ALİ SAYDAM:
“Yeşilçam_tabulara çok “Kültürde muhafazakar “Cinsel özgürlüklerin 3
bağlıdır. Ozellikle ailenin olacaksın, ekonomide liberal. kısıtlanması insanın ruhsal

kutsallığı gibi kavramlara.” Bu, hükümetin çelişıricirlir ~ ..xmw ._ ..

Katılanlar: v “ ‘ ‘

Hale SOYÇAZI
Kurthan FİŞEK
Ali SAYDAM UGUN acik
__ oturumumuYoneten: zun ikinci böDoğan HİZLAN lümünü okuyacaksmız.
Ayrica Prof.
Dr. Günsel KoptagelILAL ile Prof. Dr. Erol
CIHAN’in kavramlara bilimsel acıdan

yaklaşımları da tartışmamıza bir açıklık
getirmektedir.
Ali SAYDAM: Şahsen karşı olmak başka,
toplumsal meseleye bakmak başka!..
Doğan HIZLAN Yeşilçam nasıl bakıyor?
Hale SOYGAZI: Yeşilçam cinsel tabıılara
çok bağlıdır. Özellikle ailenin kutsallığı gibi
kavramlara.
Doğan HIZLAN: Ailenin kutsallığina bu
bakış geleneksel, göreneksel kutsal aile
kavramına saygi mıdır?
Hale SOYGAZI: Hayir. Bence bir yönü
bunların iki yüzlü burjuva ahlakına ömektir.
Burjuva ahlakı şudur: Birtakım kurumları
kendi varlığım sürdürmek icin korur,
kitleleri uyuşturmak için bir yöntemdir bu,
bir meta olarak cinsel duyguları sömürür.
Kurthan FİŞEK: Mesele şöyle, bir dönemde
imam hatip okullarının açılması için
mücadele veren bazı parlamenterlerin
çocuklarını Avrupa’da okutmaları gibi.
Ali SAYDAM: Hale Hanıma bir soru
yöneltmek istiyorum. Şiındi sinemada,
Türkiye’de sinemaya daha kati bir sansür
uygulandığını söyledi. Ne dersiniz?
Hale SOYGAZI: Efendim, edebiyat alaninda
sanatın her türünde sinemadaki yoğun
sansür yok. Sinema çok geniş kitlelere hitap
ettiği, endüstri olduğu için böyle…
Ali SAYDAM:Neden korkuluyor peki. Bunu
öğrenebilir miyim?
Hale SOYGAZI: İnsanların değer yargılarmi
çok çabuk, kolay değiştiren şeydir sinema
gerek algılama açısından gerek özdeşleşme
açısından. Onun için sürekli sinema sanati ve
endüstrisi geliştirilmemiştir yıllarca. Sinema
her zaman yoğun baskıya uğranuş bir sanat
alanıdır. Edebiyatta, resimde böyle olma
mıştır.

Doğan HIZLAN: Kitle
açısından mi bu yoğun baski?

Hale SOYGAZI: Halk sanatı olmasından.
Doğan HIZLAN : Evet kitap okuyanın sayisi
belli. Onbinlerde.

Hale SOYGAZI: Böyle olunca baskı almak
gerekiyor. .. O acidan.
Doğan HIZLAN: Peki,
Yeşilçam nasil Önlemler aldı.
Hale SOYGAZI: Çok, 1978’de sansürü
protesto yürüyüşü düzenledik, hepimiz
hatırlar-iz. Yine ayni yıl Antalya Film
Festivali’nde seçici kurul üyesiydim, biz
yarışmayı iptal ettik, çünkü bazi filmler
sansürden geçmemişti.

Doğan HIZLAN: Gelenek ve görenek
kavramları gözönünde bulundurulur mu
yoksa bir sığınma midir?

Hale SOYGAZI: Ben aydınlarımızda da
böyle bir tavır olduğu kanisındayim. Yani

sanatı ohnası

sansüre karşı

arasında da cinsellik çok açllmamlşv
korkulan ve üstüne gidîlmeYen bir kimudurDoğan HIZLAN: Çoğu aydınlanma›
çoğunluk gibi mi düşünüyor demek
istiyorsunuz?
Hale SOdYGAZI:
ÃIIIiPCSZÃYDîM: Her ulusun her konuîllîı_
olduğu gibi cınselliıkonusunda da_ bır m ı
karakteri ortak bir_ sekıllenmeşı _Yardm
Benim şahsi kanaatim bu. Dınımizln bu
konuda özü itibariyle dünyadaki öteki yaygin
dinlerden çok ileri olmasına ragmen şu

Hayir, aydin kendini

durumla karşılaşıyoruz. Osmanli İmparator’ ‘ d ekonomik sorunlarının
bllfgrııâitğli ıçddişemlleşrde dinin# etkisi
üzerinde o kadar 81191″ degll- Kêragm-l*
bugün oynatmaya kalksanız televizyonda,
müstehcen diye oynatamazşımz- °y5a.
geleneksel sanatimizdır. Şlmdl” demek kı
ortaklaşa ruhi şekıllenmeden soz ediyoruz,
din dedik ama din nasıl etken oluyor? Eger
bir ülkede ekonomik .bakımdan “bir _problem
yoksa &ülkede etkisi, toplum uzerindeki o
ortaklaşa şekillenmeyi biçimlendirme _ gucu
azalıyor. Efendim Mevlana nırnmesnewâiğıcâgö
_Efendim Beyazıt ,Kutuphanesi ndekı _ %26
cilt eserden 50001 bugün YaYmİaHSa_ maddeden hüküm gıyer. Bu ınanç
meselesidir. Ortak ruhi Şekillenmeden
şeriatın etkisi eğer Türkiye zenginse, sınıfsal
çelişkiler bu kadar güç noktalara gelmemisşe
hafifliyor eğer gelmişse_ 9 “lkeğe °1$°P°m!k.
problem varsa derhal dinin belırleyıcı etkisi
ortaya çıkıyor.

cinsellik Türkiye’de bir tavirdır, aydınlarimız

~ ” din
ıandırıllî. Cunku ka
beden mutlaka 0313

. A ile bütünlüğünü *www*
ailenin fedakar Ve 3

n . ‘-‘ da
_ “çam da zina olaYm
` Hale SOYGAZI. YeS

bir öğesidır. I __ .. 11 maz mı?
Karış? Flssğıiçêolîztiııkaßirîn cezalandırıe ı

lır, Ya îahişedu O_ Zamani; lenek, Sörimek
Doğan HIZLAN. Peki, u ge

yüzünden mi. alanda,

1; Yeşilçam b“. . Hale SOYGAZ” eneksel değerleri ızlem1$s
geleneksel Ve gm’

. tutucu
da çogu Zaman
uygulama alanın

olmuSmfmZLAN, ußir Yudum SeVgî”de
Doğan __ . ‘

durum değişik** , E t ama o film
Hale SÜYGAZİ* me? çünkü filmde zina

Pakistalêıygâl gösğîrılxîee cezalandirılmıyor.
yap an 3

— hu.

_ güzel ornek _Ya _ _

Ali SAYDAM- Aqgßfillrîıi hâlâ gösterılebih..Bir Yudum Sevgi .

yorsa. _ ” t rilmeli, mk

ı we 32.23.22*

l Ve hele ßu filmde önemli ol? Y”
Doğan _ _ ‘dının gönlü bir baş asma
su’- EYİ* b” k”

d’ biliyor… — k. _
Ssgşgğğî* anarşi** :içi:
Au . ~’ ‘ in misiniz? .
ßöstenlmedımne.erâösterilemez. Çüîlkü Zma
Hale SOYGAZİ.

var. _ ak istiyorum~

Kurthan FİŞEK-f 522:; Sgirrın hükümet var.

Liîrald vemrırılğîğîğkâ, ekonomide ılğberarlı-i

ICİÜTC ~ i 1 dane°n°

Kültür alanında liberal 0 ma

alaninda liberal olunabilir mi? Ekonomi
alaninda alınan liberalist kararlar kültür
alanında liberal bir görüş sahibi olmadan
uygulanabilir mi? Eğer cevabıniz hayırsa,
bunun çözümü nedir? Eğer evetse kültür
alanında liberal olmak bu müstehcenlik
konusunda neyi gerektirir.

Ali SAYDAM: Üstünde düşündüğüm
noktayı söylediniz çok sevindim. Şimdi şunu
söyleyeyim, Adalet Bakanlığı’nca hazırlanan
bu taslak aynen Meclis’e gelirse hiç
şaşmayacağım. Çünkü bu hükümler, 426,
427, 428’e getirilen bu değişiklikler,
Türkiye’nin 25 Ocak’tan beri yürürlükte olan
iktisat politikasimn, enflasyonla mücadele
politikasmm bir uzantısı. Şöyle ifade edeyim,
serbest piyasa ekonomisinde bir yerleşik
kural vardır. O da şu: Talep varsa onu
karşılayacak bir arz da her zaman olur.
Ortada erotik edebiyata bir talep vardır. Ve
bu erotik edebiyatı izleme, erotik yapıtları
izleme, erotik filmleri izleme talebi yüksektir.
Çok da doğaldır. Aynen iktisat politikasında
olduğu gibi serbest piyasa ekonomisinin
gereği olarak arzı ;artirıp,. bir yerde arzla
talebi sağlıklı bir şekilde dengelemek yerine
talebi kısma yoluna gitmektedir. Birinde
yüksek faiz uyguladilar, burada da polisiye
yöntemler uygulanıyor. Belki benzetme biraz
abartmalı oldu. Fakat benim görüşüme göre
bu şekilde. Müstehcen saydıkları şeyi
kendilerine düşman belleyip, baskı altina
almak, enflasyonla mücadeleyle de uygulanan yöntemin aynısidir. Kültür politikaları
da kısıtlamalara dayalı politikadır. Bu
sağlıklı bir gelişme midir? Tabii, bu liberal
dedikleri ekonomi ile bağdaşmaz.

Hale SOYGAZİ: Sinemada durum değişik, o
bir endüstridir.

Ali SAYDAM: Hayır, cinselliği meta haline
getirmekten söz etmiyorum.

Hale SOYGAZI: Egemen erkek baskısı
kadını meta gibi görür. Bir erkek için de bir
kadın için de erotik olan kadın vücududur,
erkek vücudu değildir. Çünkü böyle
koşullandırılmıştır. Kadın, kullanılmıştır ve
kullanılmaktadır.

Ali SAYDAM: Neden böyle kullanılıyor?
Hale SOYGAZI: Koşullanmadan, eğitim,
aile kavramları yüzünden…

Ali SAYDAM: Hayır, böyle bir şey olduğuna
inanmıyorum. Hangi ressama, heykeltiraşa
sorarsanız sorun estetik açıdan erkek vücudu
kadin vücudundan son derece daha güzeldir.
Şu açıdan girintisiyle çıkıntısıyla, vücudun
yapısıyla erkek vücudu bir resme, bir heykele
çok daha fazla…

Hale SOYGAZI: Peki, neden erkek vücudu
kullanmiyorsunuz?

Ali SAYDAM: Halı! Şimdi gelelim oraya.
Neden kullanmıyorıız? Neden cinselliğin
simgesi kadin? Soruyu öyle sorahm.

Hale SOYGAZI: Tamam, onu soruyorum.
Ali SAYDAM: Cinselliğin simgesi neden
kadın? Şöyle ele alalım. Bana sorarsanız
bunun temelinde çiftleşmenin doğal durumu
var.

Hale SOYGAZI: Nedir o?
Ali SAYDAM: Kadının her an hazır
olmasıdır. Erkek her an hazir değildir.
Hale SOYGAZI: Bu neyi anlatır?’
Ah SAYDAM: Erkeğin hazır duruma
gelmesi_ gerek. Kadinin bir şey olması
gerekmiyor. Yuani erkekle çiftleşmesi için.
gen _şunu duşunüyorum. Siz soyutlama
Huzeyinde buna ınanmıyorsunuz_
ale SOYGAZI: Yani kadının doğasmdan
geliyor bu cinsel oluşum öyle mi?
âlı Belki de…
u an EK: B d ‘ İnsanın türeyişindeîi ânğeılrlığöyıêgyeyugîi
başlığı_ vardir. Türün sağlıklı bir şekilde
“’°Y°bdm°51› daha güzelleşmesi. ileri
aşamalara ulaşmasını sağlayan kadmdır_ Bu
:Aristonrlıun sozudür._ O da şu görüşle
damad kahır. Anneleri çocukları babalarına” a a_ Cok sever. Annenın çocuk sevgisi
babanmkınden daha farklıdır. Çünkü o
?Ocnğun _kendisine ait olduğunu yaımzea
anne buu’ Kadın› hangi eşle eşleşeceğini
saptamıştır. Yam zorla bir ırza geçme
Olaßelnlîş değildir. Genellikle insana özgü bir
davranıştır.

âlale SOYGAZI: Toplumsal, kültüre]
avranıştır.
Kurma” FİŞEK: Kadin bilinçli bir çaba

.. – .. __ ı_ _ _ _ yla
ğurığığiun daha guzel olabilmesi için eş seçme

a ı_nı kullanırken, _ en güzel erkeği
seçebılmek için cazıbesini kullanmıştır
Vücudunu kullanmıştır. Maymunlarda dah;
süslenme olayi vardir.
:lale SOYÇAZE Burda_ kadın, dişilik

avram 3″ °n°mh degildir. Önemli olan
kadına bir meta olarak bakmaktır.

Ali SAYDAM: Kadını .meta olarak” gdîen
düşünceye karşıyım. dedıgınız anda ŞOYİC bn
sorun çıkıyor ortaya. Bu yasal yoldan
engellenmeli mi?
Hale SOYGAZI: Ben yasal olarak
engellenmesi taraftari değilim. B1!’ Yandan
pornografi, seks filmleri falan_ serbest
birakilsin, engellenmesırı derken_ bk’ Yandan
da herkes bu tür filme gidebilir diyorumAli SAYDAM: Eğer kadini meta olarak
görme meselesini tartışıyorsak bununvyerl bn
açıkoturum değil. Yasanın mantıgı hem
hukukun özüne ters hem &Oldumâal
gerçeklere ters, hem de eger hukumetın
bir genel kültür politikası varsa onaters.
Kurthan FIŞEK: Çok affedersıniz Hale
Hanım, hem liberal olmak, hem muhafazakâr olmak mümkün mü? Hem liberal hem

muhafazakar olunabilir mi? Ingiliz lşçi

partisi bildiğiniz gibi kömür ocaklarmi

î devletleştirmişti. Daha sonra Churchill

‘iktidara geldi, tekrar bunu özel sektöre
devredecek misiniz _sorusu Sûmlğu, ChnTC’
hill’in buna verdlgl Ceva?’ u Y°êî ,Yep
muhaiazakarim durumu surdureceglîn dlDolayısıyla muhafazakarlilc eskıyi muhafaza.
tutuculuk deîzıl bir dunyaya bakfýaçlsldlrCinsel eğitimde Bravo ve Erkekçe nın katkısı
olmadı mı?

Hale SOYGAZİ: Cinsel bilgileri gerçekten’
doğru bir biçimde veren yaymlar mıdır?
Erkekçe ve Bravo. Yoksa bunları kullanma
mıdır? Yani ben tabuları yıkıcı işlevi
olduğuna inanmıyorum. Tam tersi o tabuları
kullandığını ve onları koruyarak bazı şeyler
yaptıklarına inanıyorum.

Ali SAYDAM: Bravo ve Erkekçe’yi
düşünürsek başka bir dergi yok şu sıralar.
Bu iki derginin Türkiye’de yayınlanmasının
cinsellik konusunda kamuoyu oluşmasına
hiçbir katkısı olmamış mıdır diyorsunuz.
Yani bu dergilerin yayınlanması sizin
sinemada bazı şeylere daha cesurca
yaklaşmak için basamak teşkil etmemiş
midir?

Hale SOYGAZI- Yayınlanmasına karşı
değilim. Yaymlanabilir. Ama daha doğrusu
da yayınlanabilir.

Ali SAYDAM- Daha doğrusunun olabilmesi için bunun yayınlanması lazım. Bu bir
olusumdur. diyoruz. Türk sinemasının
bugünkü yeriyle bundan yirmi sene sonraki
yeri de herhalde farklı olacaktır.

`Hale SOYGAZI – Bu söylediklerinizin

bilimsel do’ ları yansıttığına inanmıyorum.
Kurthan F ŞEK- Bilimsel doğruluk var mı?
Türkiye’de iktisat araştırması ne kadar
ciddiyse, kamu araştırması ne kadar ciddiyse
hangi bilimsel bazda yayınlanıyorlarsa
burdakilerin çoğu da aynı düzeydedir.
Ali SAYDAM- Bir arz talep meselesindensöz
ettik. Halkm neye talebi var. Eğlenceye tat
almaya talebi var. Dünya Sağlık Örgütü’nün
raporunda da belirttiği gibi halkın tat almaya
hakkı var. Erkekçe ve Bravo dergileri bu
nedenle çıkıyor.
Hale SOYGAZI – Bakın, aynı biçimde porno
filmleri miki filmleri denilen şeyler saat
12.00’den sonra köy ve kasaba kahvelerinde
yayınlanıyor. Evlerde keza öyle…
Ali SAYDAM- Ben sizin ne demek
istediğinizi anlıyorum. Lütfen aldığınız
herhangi bir eseri bütünü ile inceleyin.
Lütfen özgürlüklerin kısıtlanmasıyla hele
cinsel özgürlüklerin kısıtlanmasıyla insanın
ruhsal sağlığının bozulacağım ve bunun da
toplumun ruhsal sağlığını bozacağını
unutmayalım.
Hale SOYGAZI: Sinema alanında bu tür
sansür, sinema sanatını ve endüstrisini
baltalamaktadır. Başlangıçta da söylediğim
gibi bugünkü teknolojik ve kitle iletişim
araçlarının gelişme boyutunda sansür sadece
ulusal ürünü yok etmektedir. Böylece dünya
ile rekabet etme olanağımız yok oluyor.
Bugün evlerimize video girmiştir.
Kurthan FIŞEK- söylediklerimi toparlayayım, cinsellik çok bireysel, kişiye özgü bir
olaydır. Dolayısıyla cinsellik konusunda
“toplum ahlakı” genel duygu gibi çok
muğlak kategorilerle yasa çıkmaz. Tanımlanmayan bir müstehcenlîğe dayanarak ceza
konamaz.
Doğan HIZLAN – Yeni yasa tasarısı
üzerindeçtartışmak üzere Hürgün’ün çağrısını kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim.
Dileğimiz bu kısıtlama ve sınırlann
yapılmaması. Her şeyin özgür bir ortamda
kendi kendine oluşması.

Tartışmalardan çıkan ortaksonuç laik ve
demokrat Türkiyeîde yasaklamaların anlamsız ve tehlikeli tepkilere yol açacağıdır.ı