Açıkladınız, kafam büsbütün karıştı

. NÜMDE bir açıklama var. Çiller

Ühükümetince işten çıkarılması

tasarlanan geçici-sözleşmeli işçi
leri savunmak için, Türk-lş başkanı Bay
ram Meral’in yapacağını söylediği
“uzun yürüyüş”le ilgili…

Hatırlayacaksınız, Bolu-Gerede havalisindeki Gölcük krater gölünün çevresinde Bayram Meral’in eşofmanla
“nefes açma” yürüyüşü yaptığını, daha
uzun bir yürüyüşe hazırlanırken, sendika üst yönetiminin de rakı kadehleri tokuşturduğunu yazmıştım.

Açıklama geldi.

***k

“Pazar günkü Gölcükteki piknik yemeğini bizler organize etmiştik. Toplu-İş
Söz/eşmelerimiz bittiği için stres ve yorgunluk/arı atalım düşüncesiyle Bolu ve
Ankara’daki işçilerle birlikte sendika yönetimiyle kararlaştırıp böyle bir yemeği
hep birlikte yememiz uygun olur düşüncesiyle işveren sendika ve işçi arkadaşlar/a hem yemek yer hem de konularımızı karşılıklı konuşuruz diye biz/er, işveren ve Sayın Genel Başkanımız Bayram Meral,_genel merkez yöneticilerimiz ve işçi arkadaşlarımızı piknik yemeğine davet ettik.

“Bizler misafirperver insanlarız. Ama
sizi bilemiyoruz. Davetimize icabet ettiler ve bize şeref verdi/er. Aramızda işveren ve Türk-lş Başkanımız, genel mer

Kurihon FISEK

Acıkiaıiınız. kafam büsbütün Iıarısiı

kez yöneticilerimiz ve işçi arkadaşlarımız/a beraber yemek yeme/erinden bizler gurur duyduk. Sizce yani ‘işçi/eriyle
Sayın Genel Başkanımızın yemek yemesi sakıncalı mı? Yoksa yasak mı.? Bu
konuda kanun ve tüzükte bir hüküm
mü var.? Bir Genel Başkanın dinlenmeye
ve stres atmaya, temiz havada işçileriyle
sohbet etmeye hakkı yok mu?

Sayın Genel Başkanımız o gün yemekte rakı içmediği gibi alkollü hiçbir
içecek almadı. Yine yalan bir beyanda
bulunuyoısunuz. Çünkü Türk-İş Başkanlar Kuru/u yemekte yoktu ve yemeğin
masrafını da bizler cebimizden karşıladık. Ayıptır, size yakışmıyor sayın hocam. Siz kendinize haber arıyorsanız
başka kapılara bakın…”

KHGM’de çalışan 500 işçi adına Satılmış

KARATAŞOCLU, 2000 işçi adına Fahret
tin İNAN, 1000 işçi adına Feyzi FlLlZ…
***k

Üç bin beş yüz (rakamla 3.500) işçi
kafamı karıştırdı.

Rakı sofrası yirmi kişilikti. Meral’in
sandalyesi (yürüyüş yaptığı için) boştu.
Adlarına açıklama yapılan işçilerden bir
tanesi bile ortada yoktu.

Az kaldı unutuyordum. Dansöz oynatıldığını da yazacaktım, elim gitmedi.
Gitseymiş, açıklama gelecekmiş… Yakından görmediğim için dansöz zannetmiştim, köçekmiş…

ş QNyNKı’ NORM/ME,
Bizimki GAAYET NORMAL!..

ATALAY COŞKUNOĞLU

LlNDEN çok büyük
Eparalar geçen devlet

memurlarının, kendi
mıgır maaşlarına bakıp,
“Benim bundan niye avantam olmuyor?” diye hayıflanmaları normaldir, insanlık hâlidir.

Kızmıyorum, kınamıy&
rum…

Kıçında şalvarı zor gören zibidi evlât “blucin” ister, hanım “Boyundan bosundan utan, kazık kadar

genel müdürsün, bankada _

beş kuruş pararrıız, boğazda bir villamız bile yok!”
diye ağlaşır.

Yadırgamıyorum, insan
psikolojisidir. Evdeki bazı
özel baskılara boyun eğilir.

Ama, emekliye ayrıldığı
gün net maaşı 20 milyon
civarında olan 18 yıllık bir
devlet memurunun, değeri
tesbit edilemeyen bazı gayrımenkûller, ziynet eşyaları, hisse senetleri ve antika
ev eşyalarıyla resim kolleksiyonu haricinde, o kadar
az zamana o kadar büyük
servet birikimini (96 milyar
lira) nasıl sığdırdığını açıklaması gerekir.

O paranın küçük bir
hesabını yapayım…

Diyelim, gazoz kapağından çıktı. Yarısını dövize çevirip öbür yarısını enflasyona karşı korumaya
alırsın… Enflasyona karşı
korunmalı 48 milyarı bankaya yatırırsın, yıllık 0 kadar faiz alırsın… Günlük
getirisi 120 milyon civarına
gelir.

20 milyon lira maaşlı
bir memur için bunun neresi normal?

“Dürtmediği sürece
şeytana uyrnam…” .
(Oscar Wilde, i 900,

ölmeden önceki
son sözleri)