Alışmadık yanaşmada toprak elbette durmaz
v’ v
YORUM
ALIŞMADIK YAN AŞMADA
TOPRAK ELBETTE DURMAZ
Bülent Ecevit “toprak refornıu” projesini
hatırladı, hortlattı.
Çeyrek asır sonra… Yani, “nostaljik takıldı”…
Bütün doğu-güneydoğu oylanmn kendisine geleceğini düşündü zâhir…
Her zamanki gibi yamldı.
Güneydoğu’nun problemi işsizlik’tir.
Topraksızlık değil…
Herkese toprak dağıtsan, adam başına iki
çiçek saksısı toprak düşer.
Popülist sosludemlere ve demlisolculara
tavsiyemdir. Hikmet Bila’nın “Sosyal Demokrat Süreç İçinde CHP ve Sonrası” kitabını okusunlar…
Tabii, okuma-yazmaları kıt değilse…
Ben okudum. Birkaç kere…
v: i› i
Rahmetli İsmet Paşa’nın 29 Aralık 1937
konuştu.
“Toprak, mahsulünü ancak
bir vaziyette verir. Bu vaziyet
de, 0 toprak ve suyım işleyene
ait, onun malı olmasıdır…”
Okumaya devam ettim.
Feodaliteye karşı bayrak
açtıydı İsmet Paşa… En çok
medet umduğu topraksız köylülerden, rençberlerden, üçurdumculardan, yanaşmalardan
destek görmeyince, önce bezmiş, sonra sinirlenmişti. Kurtuluş Savaşı Paşasfdır, kendisine neyin yaradığını bilmeyenlere sinirlenmek usuldendir.
“Batakçı toprak ağalarının kökünü kazıyacağım…”
Toprak ağaları, onun kökünü kazımış,
Dörtlü Takrir’le Demokrat Parti doğmuş,
cumhuriyeti kuran partiyi sandıkta boğmuştu.
t t t
Hikmet Bila’mn 0 kitabını hâlâ okumadıysanız, okumanızı tavsiye ederim… “Toprak işleyenin, su kullanamn!” demeye getirdikten 7-8 yil sonra İsmet Paşa’mn ne kadar
sinirlendiğini öğrendim.
“Bulanık zamanı bir daha ele geçmez fırsat sayan eski batakçı çiftlik ağası ve elinden
gelse, teneffüs ettiğimiz havayı ticaret metâı
yapmaya yeltenen gözü doymaz vurguncu
tüccar ve bütün bu sıkıntıları, politika ihtirası için büyük fırsat sayan ve hangi yabancı
milletin hesabına çalıştığı belli olmayan bir›
kaç politikacı, büyük bir milletin bütün hayatına küstah bir surette kundak koymaya
128
çahşmaktadır…”
Topraksız-susuz köylüye, yanaşmaya yaramlmaz…
“Toprak vereceğizl” dedi İnönü… Sandıktaki bütün oylar 1950 seçimlerinde “toprak
ağası partisi” tabir edilen Dem0krat’lara çıktı.
t ı t
Peki, sonra ne oldu?
Otuz yıl aradan sonra aynı şeyi tekrarlayan Bülent Ecevit umut oldu. Köylünün,
köyden kente göçrnüşün, ikinci kuşak içgöçmeııin gözünde “akgüvercin”, “akumut” oldu.
Tabü, başaramadı. Şimdi birleşmeye çabşan iki partinin demirbaş hizipleriyle takıştı,
“her şeyi ben bilirim”ciliğinin kurbam oldu.
Başbakanlığa tayin olduğu gün toprak reformunu yapsaydı, bugün “İki Bin Yıllık Sosyal Demokrat Reich” rüyası, gerçeğin ta kendisi olarak devam ediyor
olacaktı.
Kitleleri etkileyecek güzel lafları söylemek kolaydır. Lafın ağzından çıktığı
zamanı denk düşürmek
dünyamn en zor işidir.
ı› t v:
Urfa tünelinden Harran
Ovası’na su akıyor.
Nereye akıyor?
Lise mezunlarının binde 1’inin bile
versiteye giremediği, aynı lise mezunlarının
yüzde 93’ünün işsiz olduğu, toprak mülkiyetinin yüzde 80 civarındaki bir bölümünün
75-80 toprak ağasımn elinde olduğu bir bölgeye…
Terörün kökleştiği, işsiz-topraksız insanların sığınacak bir yer, doyacak bir yer aradığı, Misak-ı Milli sınırlanmn kadersiz bir yerine…
Elli yıllık “toprak reformu” tekrar gündemde…
Yine Ecevit getirdi.
Tarihten ders almak “akıllılara mahsus”
bir özelliktir.
Olmadı.
Toprak ağalarını kızdırrnamak için çok
yüksek paralarla istimlak edilip köylüye dağıtılan toprakları, uyanık köylüler tekrar
ağalara sattılar. Düşük bedelle… Ağalar da
kazançlı çıktı, yanaşmalar da…
Yine öyle olacak…
O bölgedeki oylar da, ya RP’ye, ya HADEP’
e gidecek…
Herkesin sefası olsun…
i’ – i. A.
sıııııcı ııucııııııı
l ııuı ııırırııı
NECMETTİN ERBAKAN (“IRA’yı bile kapalmıyurlarl” diyerek. kendi
parlisini garip Iıir terazi ketesine koyduğu icin) ………………. ..U
TANSU CİLLEH (Kuşadası’ndaki cittliğinde, “mescit mi yaptırsam,
cami mi diksem?’ acmazına düşüp ”mimari proje” ihalesi açacağı
söylentileri yayıldığı icin) …. ..
ragmen bir türlü telelon irtibatı kuramadığı için
DENİZ BAYKAL (Leylek ömrünü Iaklakla gecirdığ ,
SÜLEYMAN DEMİREL Vüülenbaha-Gunuşanhaha” kavşağında
arabası stop ettiği icin) ………………… .. …JJ
MEHMET AGAR (Susurluk Ayran Fesliv ‘ne gitmekten kaytarmak
amacıyla. “Orası neresi?” sorusunu sorup, herkesi kahkahalara
Doğduğu icin) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ..U
SEDAT BUCAK (Susurluktan _ n) ……. .. ….0
MESUT YILMAZ (Bir cesaret. “devlet sırlarını ilşa” pahasına. il]
yıllık örtülü ödenek harcamalarını açıklamaktan korktuğu ve “suc
ortağı lalurası”nın ergec kendisine cıkarılacağını kestiremediği
için) …………………. .. …………… .. l)
MUHSİN YAZICIOGLU / HUSAMEITIN CİNDOFIUK
HASAN CELAL GÜZEL (Gazları kaçtığı için) ……………….. ..RAPURLU
ULMADI SAYIN
RÜŞTÜ KAZIM YÜCELEN
(Bilimsellikten sınırlı- sorumlu lıakan )
Hükümet programının seninle ilgili bölümünü okuyunca
şaşırdım, ama aynı zamanda, sevindim, kıvandım.
Türkiye, 2000 yılında, uzaya, kendi uydusunu atmaya hazırlamyomıuş…
Atınca ne olacakmış?
“Tamaımyla Türk yapımı olarak, bu mikro-uydu, çok ucuza mal olacak, Türkiye ilk kez uzaya kendı’ uydusuyla imza
atacaknıış…”
Hürriyet Ankara büromuzun haberini okursan sen ne dersin?
“Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, ‘Pürk yapırm uydunun 2 bin yılında uzaya gönderileceğini belirtti. Yücelen,
üye’nin hedefinin uzayda kendi yaptığı dört uydunun bulunması olduğunu açıkladı. Çalışmalar son derece olumlu biçimde sürüyor. Yeni bir yüzyıla uzayda ‘Kirk yapırm bir uydu ile
adım atacağız. Bu uydunun tüm aşamaları Türkiye’de gerçekleştirilecek. Bazı parçaları dışardan getirmek zorunda kalabiliıiz. Ama, sonuçta burada düşünülen, üretilen, montajı
yapıları ve Türkiye topraklarında kurulacak rampa ile uzaya
gönderilecek bir uydu olacak…”
Yücelen, mikro uydunun 50 metreye kadar gözlem yapma
ve fotograf çekme yeteneğinin de olacağım bildirdi. Yapımında tamaman Türk beyinlerin çahşacağını ifade eden Yücelen
“TÜBİTAK olarak amacırmz dünyadaki teknolojiyi taklit etmek değil, yeni teknolojiler de yaratmak. Böylece beyin gücünümüz dışarı kaçmasını önlemiş olacağız” dedi.
Büyük şaiıimiz Naımk Kemal’in buyurduğu gibi, “Hayal
kuran ayvamı yesin…”
Termo 37/1997
Enilasyona alıştık artık… Alışamayız zannetmiştık.
Yüzde 87 olduk, Yüzde 100’e doludizgin gidiyoruz…
Uydu bize… Uymasa da uyduracak, koyacaktı za ten…
Ama, ayıptır söylemesi, bazı rakamlara intibak etmek hususunda
zorlanıyoruz… Aynı durumların
sizde de olup olmadığım anlamak
için “nostaljik takılmak ” istiyorum.
İzninizle…
Milyonu ilk telaffuz eden devlet
rahmetli Menderes`ti.
Arkasından Süleyman Demirel geldi, halkımıza diksiyon dersi verdi,
trilyonları telaffuz etmeyi
öğretti. ‘Türkiye’nin ınilli geliri ilk ne zaman trilyonu aştı?
, TEST
İKİ ANAHTAR, İKİ İNEK,
İKİ HANELİ ENFLASYON
,mu __î
b. İkinci Harb-i Umûmi
c. Kore Savaşı
d. 1986
Temel gıda maddelerinin, özellikle de ekmeğin fiyatlarıyla
oynanmasına duyarlı oluyor insanlar… Halk sokağa iniyor, yönetimleri deviriyor. Vurdumduymazlık
en çok nerede var?
a. Mısır
b. Cezayir
c. Fas
d. ‘Iîirkiye
Enflasyon hızımn yüzde 10’dan
az olduğu son tarih 1969’da
Süleyman Demirel şöyle buyurmuştu: “Bir kalkan (veya çıkan) bir
daha inmez!” Erken seçim
kampanyalarında,
enflasyonu yüzde 10’un altına çekece
a.1968 ğini kim söylüb. 1973 yor?
c. 1978 a. Ahmet Kenan
d. 12 Eylül Evren
İktisatçı- b. Halil Turgut
ların (ve ken- Özal
dilerine iktisatçı
süsü veren mühendislerin) sık kullandıkları kavramlardan biridir “deflasyon”… Fiyatların
geriledigini anlatır, bize yabancıdır. Türkiye’de, en son hangi yıl,
genel fiyat seviyesinde gerileme oldu?
a. 1923
b. 1946
c. 1950
d. 24 Ocak
Para, pııl, metelik, mangır, ku
ruş gibi para birimleriıniz tarih
oldu. Belki nostaljik takıldığı, belki
mazoşistler tarafından yönetildiği
için, birim fiyatlarını kuruş üzerinden hesaplayan, kuruluşumuz hangisi?
a. Devlet İstatistik Enstitüsü
b. Terziler Konfederasyonu
c. İstanbul Büyükşehir Belediyesi
d. Malul Gaziler Derneği
Ekmeğin tanesi en son ne za
man elli (50) liraya satıldı?
a. Birinci Harb-i Umûmi
CEVAPLAR
Termo 37/;997
‘N85 (1/9-9 (91) ısrpırn ({.”Bl’ı’.`0 (I
c. Süleyman Sami
Demirel
d. Necmettin Erbakan
e. Tansu Çiller
İstatistik biliminı’ bazıları şöyle
7 tarif eder: “Rakamlarla yalan
söyleme sanatı”… Kimine göre bühtan, kimine göre gerçeğin ta kendı’sidir bu tarif… Sorumuzu cevaplandırın, kararı siz verin… 1990 yılımn
“iktisadi büyüme hızı”, kaç değişik
rakamla kamuoyuna lanse edildi?
m3 h5 m7 d9
“100 lira” diye bir para birimi
hatırlıyor musunuz? Ben hatırlıyorum. Benim zamanımda 1 dolar, 1.83 liraydı. 12 Eylül cuntası, 1
doları 100 liranın üstüne çıkarttı.
Çiller “ekonomiden sorumlu devlet
bakanı” olunca, 1 dolan 4.942 lira
yaptı, başbakanlığa gelince, dolar
da, 10.850 liraya ulaştı. Şiındi kaç
para?
a. 108 kuruş
b. 10 cent
c. 200 bin lira civarı
BİR İSİM
ııiıı İŞLEM
(Haftalık Milletvekili Anıgrımlarınıı)
i :iza-Kill*lîTîHîtêîlNîêâEîîîsiE ı<
Adam öldürmekten, darp, gasp suçlanndan, yataklıktan, memleketi bölüp
bitirmekten ve bilcümle başka suçlar
RIZA AKÇAU ,
KAçARızALı? dan idama mahkum olmuştu Reşo...
TEVFİK Dim, Daragacına gidiyordu. __
__VE FİKİRDEK Avukatı teselli etti: “Üzgünüm, kurESM BÜTÜN taramadım seni..."
TÜHENASÜL! Reşo karşılığında avukatını teselli
C1" Joker) etti _,
snııiıgxiu “Uzülme babo! Zaten bütün o suçlaKİRU BASİRET rı işlediğim iddia edildiği sırada hapis("İL" Joker) teydim..
YMAHMUT IŞIK “N eeeee? Niye?"
TUH! MAYİŞİK “Ekmek çalmaktan yedi yıldır yatıCEMİL ERHAN yardm_
AHıMÜ-'UN ECİR "Ulan budala! Mahkemede niye söy J°l