Ne mutlu Türküm diyene!”, “Ne mutlu Türküm diyene!”

Her insanın nevrinin döndifığüanlar
İur. Ben de insanım, benim de oluyor.
eselâ, Burhan Özfatura konuştu.
“O Chantal denen kız çocuğu Türk ol, ydı, ben aslâ aleyhinde konuşmazdım.
*Türk pasaportu aldı cır-cır ötiiyor… Yedirıııenı bu meınleketi… ”
Özfaturanın kendisi Selanik göçmeni
gib.
Ailesi 1922 yılında Türkiye’ye geldiydi.

Glabilir.

Başkasının Türklüğünü sorgulayan,
;kendi kökenine baksın…

Bu topraklarda doğdum, burada öleceğiın!

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyim…

r a: *k

İki yaratığa özenmişiındir.
Biri muhafazakar politikacı,
‘ penguen…

En önemli ortak yanları, _

i burunları değil, kuyrukları i
* istikametinde hareket etmeleridir. Nereye gittikleri değil, eskiden nerede oldukları, nereden koştuk
İan önemlidir onlar

± a: t

“Ne mutlu diyene!” diyeni çok
seviyorum.

Türklüğü “yalnızca kendine mahsus”
H zannedenlere kızıyorum.

Ama, kendimi eleştirmekten de geri
kalmıyorum…

Varlık Yayınlaıimn çıkardığı “Çağdaş
Görgü Sözlüğü” (1967) var önümde… Gör( güsüzlere yol göstersin diye çıkarılmış,
çağdaş görgü kurallarını anlatan, özetleyen bir kitap…

“Saatte 140 kilometre hız yapmakla
övünmeyin… ” (s. 18)

“Dün falanca bakanlaydım, Cumhurbaşkanı ‘ndan geliyorum gibi sözlerle, kol’ tuk kabartıcı dostlarınızı teşhir etme(s. 79)

“Sonradan görmeliğin en açık belirtisi,
servet sevgisinin teşhiıidir… ” (s. 82)

“Yüz yirmi kiloluk kadın, moda diye,
mankenlerin giydiği elbiseleri giymeye
kalkmamalıdır… ” (s. 95)

“Geveze bir adamın eşi sessizliğe göıııülmemelidir. Ustaca dozlandırılınış sözötekıhin gevezeliğıhi haklı göstermeye
alıdır… ” (s. 95)

Y 0 II |I I
“NE MUTLU DİYENE!”

(Zsa Zsa Gabor, 1992)

“NE MUTLU DİYENE!”

(Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1933)

‘Denizciliğe eğiliminiz yoksa, bir yata
davet edildiğiniz zaman kabul etmeyin.
Amiral kılığına girmeye de kalkmayın…”
(s. 184)

Beni bağlamaz, yarası olan gocunsun…

‘k i’ *k

“Yalancmm Elkitabı” da var önümde…

Tarihin en büyük yalancısı ABD devlet
başkanı Richard Nixon`du.

“17 Haziran 1972 gecesi, basit bir ‘kırgir olayı’ olarak başladı Watergate olayı…
Aradan 26 ay geçti, ya istifa etme, ya azledilip hapse girme tehlikesi doğunca, seçildiği yerden izzetsiz-ikbalsiz ayrılan ilk
ABD başkanı oldu NİXOII… ”

‘Rakip vaziyetteki Demokrat
Parti ‘nin Watergate karargahına, FBI ve CIA’nin dinleme cihazı yerleştiımesiııi emretmişti. Binanın ebleh korumaları, emrin
kimden, nereden geldiğim bilme
den, kır-gircileri yakaladılar.
. Senato duruma el koydu, haya/J tının en büyük gerzekliğini yapan Nixon, özel savcıyı görevden
aldı, yerine getirdiği kerize ‘Olayı örtbas
et!’ dedi…” ‘

Kazık kadar devlet başkanı… 0 kadar
da kıyak yapsm kendine…

Netice? Bir sabık-sakıt devlet başkanı…

w a: t

“Prezidaııniksınhn kansımn papatya
bahçeleri, Smithsonian’dan yürütme heykelleri, tablolan yoktu. Gariban bebeleıinin ağacı, kükreyen arslanı (megeme), Wall Streette hisseleri, New Hampslıire’da otelleri, Manhattan’da bankaları,
Kuşadası’nda çiftlikleri yoktu.

Kütüphanesi fakirdi, “Lucky Luke”
(Red Kit) ciltleri bile tam yoktu. Asistanlarına yazdmlmış doktora, doçentlik, profesörlük tezleri yoktu.

Gitti öbür dünyaya… Amerikan pasaportu taşımakla, Amerikan vatandaşı olmakla iftihar ederek gitti.

Başımız:: böyle şeyler gelmediği, öyleleri tepemize tünemediği için, halimize
şükredeliın…

“Zsa Zsa Gabor” ölürken Türk vatandaşıydı.

‘Hâlâ Türk vatandaşıyım… Ne mutlu
flîılrk diyene! “( 1992) diyerek öldü.

Böylesine güzel ölüm herkesin başına!

sıııııcı ııııcııııııı
NOT ıırıırııı

llECMETtlN ERBAKAN (Parti üyelerine demokrasiye asıl onların ihtiyacı ‘
oldugunu anlatamadıgı ve kendisi de tıunun gereğini anlamadıgı icin)….ll ı
TANSU CILLER (İpıni koparanııı kadınlara hakaret etmeyi hak saydığı
bir ortamda. bir tek. Suna Pelisterin burnundan kıl aldırmadıgı iı_:in)…..ll
İBRAHİM HALİL ÇELİK / AYVAZ GÜKDEMİR / ŞEVKİ YILMAZ (Sağa sola ıpezevenk” ve ‘oruspu’ gibisinden sıfatlar yakıştırırken, yakın çevre~
Ieıine lıakmadıkları icin) ……………………………………………… .. ll
IZMIHLİ SECMENLEH (Burhan Üzlatura gı ısını uyuksehir belediye
baskani yapmalarını hala içlerine sindirebildikleri için) ……………………. ..ll
SÜLEYMAN DEMİREL …………………………………………….. .. HAPÜRLU

ERTAN YULEK/ SAİT AÇBA/ M MET E MİKAİL KORKMAZ
MEHMET AYKAC / NUHETTİN KALDIHIMCI / RAMAZAN YENİDEDE

(Bir daha secilemediklerinde. TBMM batısı altındaki saldırganlıklarının
hesabını nasıl vereceklerini simdiden düsünmeye başladıkları için) tl

OLMADI SAYIN

BURHAN ÜZFATURA (DYP)
İBRAHİM HALİL ÇELİK (RP)

DYP’nin İzmir’deki
son milletvekili de istifa
edince, Tansu Çiller,
büyükşehir belediye
başkanı Burhan Özfatura`ya “Özel görev” verdi.

“Partimizin sesini ar
i ‘r ~ı ş , _ v- — ‘ tık sen duyuracaksm!”
Deveden cilve yapması istemniş, dokuz dükkan deÖzfatura da öyle yaptı.

“Chantal Zakari ‘I`ı’irk kızı olsaydı sesimi çıkarmayacaktım, ama, sinirlendim… Kendisine Türk pasapor
tu verdigım“’ ize şükretsin!”
o o o
Necmettin Erbakan,

partisinin Şanlıurfa eski
milletvekili İbrahim Halil ‘ İ
Çelik’ten rica etti.
“Partimizden istifa
edin, ama, anca beraber,
kanca beraberiz… Bizim
adimıza konuşmaya yine

devam edin…”
O da etti. İki gazeteci ý.
arkadaşımıza seslendi. “ ‘ ”
“Medyanm uzaktan kumandalı orospuları…”

C C O _

Refahyol koalisyonunun, nüfusumuzun yarısına.:
GI

yani kadınlarımıza bakış açısıdır bu…
Refahyofun vesikalık fotoğrafıdır.

F
l

*î–ğ TEST

ALDIKÇA AL, DALDIKÇA DAL, ÇALDIKÇA ÇAL
g İSTERSEN VER YÜZ ARZUHAL NE SORGU VAR, NE SUAL

(Neyzen Tevfik)

Gazeteci-yazar Reşat Yazıcı ‘nın son

::itabım yaz aylan münasebetiyle tekrar*

lıkudum.
‘ RET!
Kim kime hayır demiş, kim neyi, niye
‘eddetmiş, merak ettim, arandım, soru.ın cevabını üst başlıkta buldum. BÜ’UK SKANDALLAR KONUSUNDA
llECLİSlN
Büyük skandallarııı, suistimalleıin,

i’ rolsuzluklann meğerse üstüne gitmiyor
ıuş meclis… Ne zaman gensoıu, genel göıjşme, meclis araştırması, meclis soruşuzması verilse, “üç maymunculuk” (görzedim, duymadım, söylemedim) oynuyornuş…
lnanamadım, Yazıcının abarttığını
lüşündüm, daha eski kaynaklara
ıaktım. Uğur Mumcu’nun Bir Pul:uz Dilekçeîsine, Mobilya Dos??
rı’na… Üç kaynaktan derlenmiş?
›ı’r test hazırladım sizlere… Ne 4
ılmuş, ne bitmiş, sonunda yorumuıu siz yapın…
1961-1992 döneminde, rüşvet,
u suistimal, nüfuz ticareti, yoluzluk gibi konularda tastamam 1.754
şensoru, genel görüşme, meclis araştırnası ve meclis soruşturması önergesi gelli meclise… Kaçı kabul edildi?
L14 b.56 c. 173 dl-Iepsi
1983-1991 döneminde (ANAP) tokatçılığın çeşitleriyle ilgili olarak meclise
319 araştırma önergesi verildi, yalmzca
,6’sı kabul edildi. Olaylar hakkında dönenin gazetelerinde hangi başlıklar atılmışı?
il. Müthiş Yağma
b. Ekmek Parası Olmayan Bürokratlar,
@ve artık Mercededle Gidiyor
l.. Çelik kazalarda Türk Koskotadları
Şaka
l. İhracat Mafyasfmn Babasım Bulacağız
f. Hepsi
1983-1987 dönemini kapsayan IMF
î- raporuna göre, ‘Iîirkiyeiıin ihracatı
“un kaçta kaçı hayaliydi?
‘ı. Yüzde ll b. Yüzde 17
İş. Yüzde 35 d. Tamam

i’ Meclis’teki yolsuzluk tartışmaları
` sert geçer, kırıcı olur. Aşağıdaki lafardan hangisi edilınedi?

_l. Vay sahtekar vay

CEVAPLAR

b- Puşt

c. Milyonların mürtekibi_ burada konuşa
maz .

d. Teşekkür ederim sayın konuşmacı
Yüce Divan’da yargılanıp mahkum
olan ‘hıucay Mataracı sinirlendi, ba
ğınp çağumaya başladı: “Ulan, kaçakçımn Allah’ı Adnan Kaşıkçı gelmiş, başbakanla konuşuyor. Bir de bizlere kaçakçı
diyorlar…” Mataracfnın sözünü ettiği başbakan kimdi?

a. Bülend Ulusu

b. Turgut Özal

c. Nihat Erim

d. Süleyman Demirel

Kardeşleri, yeğeni yüzünden Süleyman beyin sinirleri iyice kopma noktasına gelmişti. 1970 yılında, Meclis

,V kürsüsünden, servetini beyan etti, “Bunun üstüne bir

-zşey bulana, keşfedene buldu
gunu vermeye amadeyim… Be
g deli bedavadır!” dedi. Servet

a beyanı kaç paraydı?

a. 550 bin b. 1.5 milyon

c. l milyar d. 3 milyar

23 Eylül 1975 günü, döne7 min maliye bakanı, ünlü
işadamlarıyla sanayicilere basını gammazladı: “İçinizde lmedi isteyip de alamadım diyen kimse çıkmaz. Sizin beslediğiniz basın her gün bize saldım. Siz onları
yine de ilanlarla beslersiniz…” Rahmetli
bakaıumızm oğlu da bakan oldu. Kim?

a. Necmettin Cevheri

b. Yılmaz Ergenekon

c. İsmet İnönü

d. Ömer Faik Barutçu

B “Birinci MC” döneminde THY tam
arpahktı. İlk 5 ayında, THY Yönetim

Kurulu Başkanı Emekli ‘Tümgeneral Ke
mal Zeren bedava biletle nereye gitmedi?

a. Cidde b. Medine

c. Kopenhag d. Londra

e. f. Viyana

g. Frankfurt h. New York
i. Amsterdam j. Brüksel

k. Beyrut L Berlin

Ünlü Lockheed yolsuzluğımun Türkiye

kesiminde, “Yılan”, “Nuh”, “General G”
ve “General K” gibi kod isimler geçiyordu.
Bunların kim olduğu anlaşıldı mı?

a. Evet b. Hayır

‘(1 ıoı “q 46’i] lsîı (L ‘P 19’i› <ç'p trt) (gblaîıll Teımo 33-/ 1997 BİR İSİM ein İŞLEM (Haltalık Milletvekili Anaçramlannız) İBRAHİM HALİL ÇELİK (“casin0" yazılır) gitmiş... Rulet, be kara, kol makinesi derken, iki saatASİL KÜRT HANZOSU te Slfm tüketmîşlerm h <_`_`S"J9l Biri anadan doğduğu gibi, öbüDEÇĞJLUBŞETİIÄĞEİŞİSA. rü don-fanila, çıkııuşlar dışarı…
(“.OBİ”Jo.ker) Taın üryam (Reşo), yan giyiııik ,
olanına (Şeyhmus) dönmüş, iç geAYVAZ GÖKDEMİR 53117111&
VAY! ÖZDE KOMİK MAGANDA
(“KOMANDO” Joker)
ÖMER özvıLMAz
ZAMLI REZİL MÖSYÖ
(“SİL” Joker)
MEHMET NŞAĞLAM
H|MMl SAĞ MELANET!
SAI.İH KAPUSUZ
SUZUKİ’Ll HASPA
(“İ” Joker)
HASAN HÜSEYİN CEYLAN
EN CAHİLANE HÜSRAN
(“R” Joker)

FİSILİI

ŞERİATIN KESTİĞİ PARMAK ACIMAZ!

AYIPTIR SÖYLEMESİ, BOK ACIMAZ!

Önce Chantal Zakari isimli bir
kızımız boy hedefi yapıldı.

Başkanı kadın olan partinin
tarikatçı belediye başkanı tepki
gösterdi.

“Türk olsaydı, müslüman olsaydı sesimi çıkarmazdım… Ama,
0 kızcağız T.C. pasaportu taşıdığına şükretsin…”

Derken, bir başka “cumhuriyet kızı” şeriatın boy hedefi oldu.

Kütahyah Zuhal Yılmaz…

Ona da tepki geldi. Adaletin
çarkları dönmeye başladı. Yeni
bir suç ihdas edildi.

“Şehir sokaklarında sarhoş
dolaşmak…”

Ankara Hürriyet büromuzun
bilgi notunu okuyalım…

O C O

Zuhal Sönmez adlı genç kızın,
Kütahya ‘da 8 yıllık eğitimi protesto edenlere “Yaşasın Laiklik” diye
bağırması, Türkiye’de, “alkollü
dolaşmanın da suç olduğunu” 0rtaya çıkardı.

Kütahya Valisi Kaya Duyar,
genç kızın göstericilere bağırırken
alkollü olduğunu öne sürdü ve
“Sönmez hakkında alkollü dolaşmaktan soruşturma açtırdık”
açıklamasım yaptı. Duyarin sözü
Köşeyi New York’ta dönen kekolarımızdan ikisi kumarhaneye

“Helesen babo, çok takdir edirem seni! Wakitlice durmayi bilisen…

n

HAFTANIN HİKMET
“Bugün ne yapmamız
gerekiyorsa, görevimiz
odur…”

(Johann Wolfgang von
Goethe, l 8 14)

nü ettiği ve “alkollü dolaşma suçu”nu düzenleyen Türk Ceza Yasası’rım 571. maddesi aynen şöyle: .

“Her kim, umumi veya umumun girebileceği yerlerde halkın ,
ralıatını bozacak veya rezalet çıkaracak surette ve aşikar bir lıal- ~
de sarhoş olarak yakalanırsa 15_
günden aşağı olmamak üzere lıalif hapis veya 50 liradan aşağı olmamak üzere lıatif para cezasıyla
mahkum olur…”

Bu suçlama karşısında kalan
Sönmez ise alkollü olduğu iddiasını reddetti.

ı o o

İçelim abiler!

Atatürkçülükle içkiciliği öz- v
deşleştirenlere çok karşıyım…

Atatürk, rakıdan değil, leblebi- `
den gittiydi.