Ve tanrı içkiyi yarattı sonra, eşekler sarhoş oldu! (1)

fatlandırdı meyhaneci leri…

‘i’ “menhûs”

var?

kuralıdır: Nerede talj lep, orada arz…

i Evliya Çelebfye “adis
KURTHİAN-FİŞEK

Koyduğu içki yasağının en azılı-azgm günlerinden birinde, Bektaşî tek~ kesini basnuş, mahzende küpler dolusu şarap bulmuştu IV. Murat…

Sordu: “Bunlar ne?”

Cevap geldi: ‘Üzümsuyuuf’

Yani, şıra…

En genç şıra on senelikti. Üzümü
sıktıktan hemen sonra şırayı anında
içmeyip niye küplerde sakladıklarını
sordu IV.Murat…

Bektaşî dedesinin cevabı kısaydı:

ç “Biz üzümün suyunu sıkar, sirke ol
sun diye küplerde saklarız padişa
– Ama, artık sirke mı’ olur, şarap
` nu, orası Allah’ın bileceği iş…”

…Ve tanrı şarabı yaratnuş oldu.
t**
Şarap yaratıldıysa, yaratılmış de
” mektir.

Hemen “kadeh düşmanları” üredi,
türedi.

En büyük “kadeh
düşmanı”, ilk Yeşilaycı, Evliya Çelebi’ydı`.

Dünyayı gezdi, gördü, “esnaf-ı melûnan-1
menhûsan” olarak sı
“Melûn” (lânetli) ve
(uğursuz)
tâbir edilen meyhanecilerin bu işte ne suçu

Liboş ekonominin

En kötü ihtimal,
yon” getirirken, kazık
atnuşlardır.

Hiç mi
gelmedi?

*f*

Kabahat kimin?

Meyhanecinin mi, içip sarhoş olanın mı?

“Melûn ve menhûs” tâbir edilen o
esnaf takımı, günlük hayatın boğucubunaltıcı kasvetini atmak için dükkanlanna gelen akşamcılann masasına önce bir mum koyar, bütün çelebilikleriyle mumu yakıp “derdinize yanın” derlerdi.

Sonra da, derdine yananlar sarhoş
olurdu.

Yanılacak dertleri de az-buz değildi
lıarıi… Prof.Dr. İlber Ortayh’nın anlattığı İstanbuldan bazı sayfaları okuyo
başımıza

-ı TUZ…

TEWOl76

, …VE TANRI İGKİYİ YAHATTI
SONRA. ESEKLEB SARHOS OLDU! (1)

“İstanbul tarihte birçok içki yasağı
yaşamış, meyhaneler kapanmıştı. Bu
yasağı içki düşmanlığı veya hükümdarın dindarlığından çok, 0 devre
mahsus bir tür ‘gazete kapatma’ olayı
olarak değerlendirmek gerekir. Alkolün getirdiği şenlikle veryansın yönetimi eleştiren akşamcılar, kimsenin
hoşuna gitmezdi. II. Abdülhamit devrinden beri de bazı meyhanelerin görevlilerce izletilmesi gelenek olmuştu.
Uzun süreli içki yasakları, Kanuni
devrinde, dindar padişah I. Ahmet
devrinde, en şiddetlisi IV. Murat devrindedir. III. Selim’in koyduğu içki yasağı, mali zorlamalar yüzünden yürümedi. Meyhaneler kapanıp içki satışı
durunca, kesilen vergi gelirine Hazine-i Humayun`un tahammülü kalmaınıştı. Zaten böyle zamanda herkes içki imalatına girişir, yasaklamalar akla hayale gelmez yöntemler yaratırdı…”

t**
Eskiden de içip içip
zom olan, naralar

atan, etrafa bulaşan,
sızıp kalan “sefıl-süfela tajfesi” vardı. Onların halini “İstanbul’dan Sayfalar” kitabınA_ da Ortaylı pek güzel
l anlatır.

i’ “Meyhaneye gidecek kadar parası olmayan içkiciler, ayaklı meyhaneden geçinirlerdi, yani kaçak içki satanlardan… Cübbesinin altına doladığı
barsağın içindeki kötü
rakıyı ağız tarafındaki
musluktan maşrapaya doldurarak servis
yapan bu ayaklı meyhanelerin müşterisi, sefil süfela takımıydı. Bunların civarında hamal bulunurdu. Kendinden geçen ayyaşları
küfeyle taşımak için… Ama küfelik olmak hiç hoş karşılanmazdı. Böyle biri
konu komşudan önce meyhanedeki
kadeh arkadaşlarına rezil olur, giderek aforoz edilirdi…”

Sizin anlayacağınız, hor görülüp
azınlıkta tutulan ayaktakımıydı bunlar…

Bozacının şahidi şıracı, kerhanecininki meyhanecidir.

Yazı uzadı, gerisi haftaya kaldı. Yalım Erez ve Yıldırım Aktuna’dan söz
edeceğim size…

ıııııoıoııoııııoıooııooıoIııoıııoııoııooııııııııııııooııoıııııo00000oııoııısıııııııııoııoııoooııııııoıııııııoıooııooıııoııııoıoooooıonooıııııtoıoıoıııoıııoııııııııoıııoııııooıı

l

SIFIBBI HllliiTNIN i(
NOT DEFTERİ

HAMDİ ÜÇPINARLAR (Sekreter muhabbeti devam ederken,
“Partiyi perişan ettiniz!” diyecek DYP’deki son kişi olduğu için) …….. ..0
YALIM EREZ (Hangi ceviz aklıyla Demirel’e bulaşmaya başladığını

kendisi de bilemediği için)

HASAN EKİNCİ (DYP’nın seçim

…………. ..0
işlerinden sorumlu genel başkan ”

yardımcısı olarak, seçimdeki hezimeti, “Seçmenlerlmizin büyük bölümü i
tatile gitmişti!” gerekçesiyle açıklamaya çalıştığı için) …………………… ..0 `
NECMETTİN CEVHERİ (“Doğu ve güneydoğunun tek hâkimi,
öbür bölgelerin yarım egemeni” izlenimini uyand

Çiller’i sıfırladığı için) …………………….. ..

TANSU ÇİLLER (Kılavuzu yukandak

kurtulamayacağı için) ….. ..
BÜLENT ECEVİT (Parti

sonra, “sonuca hiç şaşınnadım” dediği için .

BÜLENT ECEVİT (Zonguldak ve Pülümür’e tek

dip kerâmetini kendinden menklll saydığı için) ………………….. ..RAPORLU

DENİZ BAYKAL (Son belediye ara seçimlerinin sonuçlannı yommlarken, “İnsan bugünkü manzaraya bakarken, nerede o Atatürk’ler, nerede o İsmet lnönü’ler’?” diye, merd-i kıptlnin şecaatini arzettiği için).0

SÜLEYMAN DEMİREL (Bu kargaşadan “başkanlık sistemi” çıkacağını zannetmeye devam ettiği, ama, “totö ‘ şapkasını yine de muha
tazaya aldığı için) ……. ..

…………………….. _–0

YEKTA GÜNGÖR OZDEN (Kırk yıllık bıyığını kestinnek amacıyla berbere ayırdığı zamanı, hükümet luizine yol açan Anayasa Malıkemesi karannın redaksiyonuna ayıramadığı için)- ………………… _–0

‘OLMADI SAYIN…

KAMER GENÇ

(“MororıgozIuk Holosı” sonucu TBMM’ye “yukarıdan bakan” biri)

Kenan Evren’in Danışma MecIisi’ne girebilmek için yanıp tutuştuğunu, hem MGK başkanlığına,
hem tek tek her cunta üyesine
mektuplar yağdırdığını ilk duyduğumda (1981) kızmamıştım. Olabilir. Herkes bir yere yakışır.

SHP-CHP’den ayrılıp DYP’ye

geçtiğinde de kızmamıştım. “Be

Iar. Basının rüzgarına kapılırsanız
politika yapamazsınız. Medya patronları ‘Ya bize hizmet edeceksiniz
yoksa sizi indirlriz’ demeye başlarlar. Onlara bu hakkı vermeyelim.
Basını kontrol edelim…”

Tam küfür edecektim, RP Yozgat milletvekili Hüseyin Erdal’ın.
Ankara 10. Asliye Hukuk Mahke
nim değil, geçenle- mesi tarafından, sarin, geçilenlerin na ödenmek üzere.
problemi!” demiş- 50 milyon lira öde
tim. meye mahkûm edilGeçen hafta diğini öğrendim. Ne
sana sinirlendim. demis?
Ondan da öteye, “Sen bu koltukızdım, ötkelen- ğun adamı değildlm… sin… Senin yaptığın
TBMM’ye hâlâ rezalettir. Yüzsüz

yakıştıramadığım “başkanvekili”
sıtatınla Iâf söylemişsin… “Bu gazeteciler, muhabirler, yazarlar, fikir
fukarası zavallı insanlardır. Bu küçük kişilere cevap vermeye bile
değmez… Asıl gazete sahipleri hakkında işlem yapılmalıdır. Bu basın
ciddiye alınırsa Türkiye’nin başına
çok iş gelir. Vergi vermezler, sigorta parasını yatırmazlar. Üzerlerine

î gidilince de her türlü çamuru atar

herii, tezgahtarsın sen… Meclisin

genel kurulun yüzkarasısın…”

Hüseyin Erdal’ın söylediklerine
katıldığımı söylersem, ben de aynı
cezayı yerim… Bütçem kaldırmaz…

Onun için şöyle bir tekliiim var.

Hüseyin Erdal, Yargıtay’ır
onaylaması hâlinde (sanmıyorum
o para cezasını ödemekte güçlü›
çekerse, üç-beş kuruş katkıda bu
lunabilirim…

ILÜE

Aslı. heyecan. Intlras,
mntıir. mns/alı…

mb olduğım, ancak düştüğü
veya elimizde patladığı zaman anlıyoruz…”
İ` (PA ıızIcK WHITE, 1945)

“ÜÇÜNCÜ AoAwKiM?
BENCE, ORSON WELLES!

rarenyiz tıııli, İlılncl lııinya
savaşı sıınrası bölünmüş

Türkiyenin siyasetin! Wyananın ıiclıağıtaısı
“S5 kısım tekmlli lıirılan” “llarry Lime” nlalılllr.
fılmlere cevirıliler. ortalarda ılulıstırılan

simdi yenı nıoıia hasır “ara relinı” sıiylentllerine
ıtı. uyar.

‘tlcılneıi ılıiaın” kim? ıle sene önce, TEMPD

îansn ve Mesut almaz- lcln yaptığım tılr tııiyıilı
sa, “askerin sıralı nakacağı” arastımıayı, nıinıimıiz sartbirisi ıılsnnmns.. Iarına ııyılalını

Bence ursnn Wet/esin canlandırdığı. es- “rlasıllilr uılar istersiniz?”

İ Liderim günde iki defa traş olmalıdır. Yüzde 3… Rahmetli Mark Twain
de, buna benzer şekilde “Politikacı günde iki defa traş olmaya mecburdurl” demişti. Ne gerekçe göstermişti?
a. Temiz yüzlü görünmek zorunda olmaları
b. öpüşürken başkalarının yüzünü tahriş etmemeleri
c. İki yüzlü olmaları
d. Berber esnaiını sevindimıeleri

“î Liderim sağlıklı olmalıdır. Yüzde
18… Amerikan Tıp Birliği’nin tesbitlerine göre, 60 yaşını geçen politikacılar
arasında, en çok, hangi ameliyat türüne rastlanmaktadır?

a. Prostat
b. By-pass
c. Bademcik
d. Katarakt

3 Liderim sözünü tutmalıdır. Yüzde
5… “Sen başbakanlığı kabul et, Çankayadan işine karışmayacağım!” sözü
hangi ikili arasında geçti?
a. Atatürk-İnönü
b. Atatürk-Orbay
c. Özal-Akbulut
d. Önl-Demirel

‘el- Liderim lâik olmalıdır. Yüzde 10…
Beni size Tanrı gönderdi!” mealinde
seçmenlere mesaj göndermeyen lider
ııangisi?
a. İsa
b. Musa
c. Özal
&Atatürk

5 Liderim unutkan olmamahdır. Yüzie 1… Nümayişler ve darbeler tarihiıizde baba neyi unutmadı?

a. Şapkasını

;. Devetüyü paltosurıu
:. Kader arkadaşlarını
â. “Kendim için bir şey istiyorsam nimerilmi” sözünü

î Liderimin boyu boyuma uygun olmalıdır. Yüzde 19… Kısa boylu oluşunu

kompleks yapıp makam koltuğunun
ucuna tüneyen, ayak başparmağının
mutlaka yere değmesini isteyen lider
kimdi?

I. Hitler

lı. Lenin

c. Napolyon

d. Erdal İnönü

7 Liderim korkusuz olsun! Yüzde 18…
Çankaya Köşkünün bahçesini kargaların pisleyebileceği korkusuyla, “hava
koruması” yaptıran Cumhurbaşkanımız
kimdi?

a. Cevdet Sunay

b. İsmet İnönü

c. Celal Bayar

a. Tırgut Özal

8 Liderim şık ve çağdaş giyinmelidir.
Yüzde 12… Atatürk, Erzurum Kongresi’nde, başkanlık kürsüsüne üniformayla çıktı. Gümüşhaneli Zeki beyle Sivaslı
Fazlullah bey bağırdı: “Uniformayı,
apoletleri, ispoletleri, kordonları, madalyaları çıkar… Yüce Meclis’in üzerinde askeri tahakküm yaratıyorsun…”
Peki, Atatürk ne cevap verdi?

a. Beğenmeyen çıkıp gider

b. Baska ellılsem yok

e. Hangi terüyî tavsiye edersiniz

d. ller serpıışıııu, al kılpığıını

9 Liderim teröre tâviz vermemelidir.
Yüzde 6… Askeri, polisi unutup, terörle
mücadelede sivillerden kim yardım istedi?

ı. İsmet İnönü

b. İsmet Sezgin

e. Tansu Çiller

d. Köksal Toptan

1 O Liderim mütevazı olmalıdır. Yüzde 8… En mütevazi makam arabasına
kim hindi? Ipucu: Suikast teşebbüsüne
de 0 arabaya binerken uğramıştı.
a. Atatürk

ıı. İnönü

c. Demirel

d. Çiller

. i CEVAPLAR atoı ‘vie ‘als ‘vu ‘ata ‘als ‘anı ‘als ‘ala ‘atı

BİR isiıvı BİR İŞLEM
(Haftalık Milletvekili Ancıgrumlarınız)
NAFİZ KURT

FUKARA “ARTİZ”
( “ARA ” Joker)

MEHMET HALİT DAğLl
HANTAL HAMMALI EGITME!
( “ANAM” Joker)
İSMET ATlLLA
SAMlMî TELLAK
( “KM ” Joker)

İSMAlt COŞAR
O CAHIL MASOR
( “OH” Joker)
ŞAHİN ULUSQY
ŞU SOYLU HAIN

ATİLLA MUT_MAN
TAMAMEN LAUBALî
(“ABB ” Joker)

VELl AKSOY_
VAY, KEL SOSIS!
( “SS ” Joker)

MUSTAFA YILMAZ
AMMA ZAYIF SULTA
(“A ” Joker)
ADOĞAN BARAN
ANAA! DR. BOGA
AşDÜLKADlR AKSU
EKABIR SALAK DUDU
(“E” Joker)

durmam olan yerde…

B eytüşşebapspor’un

üçüncü profesyo
nel kümeye çıkma
maçları için otobüs kalkıyordu. Otobüsçü lazdı,
otobüsü de iki katlıydı.

Reşo alt katta, Şeyhmus üst katta yer bulabildi ancak…

Cep telefonlari vardı,
söyleşmeye başladılar.

Otobüsün alt katındaki Reşo yakındı.

“Ule Şeyhmus… Yanımda gavatin biri vardir, başı omuzuma düşiyr! Şofore söyleırıişemdir, dinlemiyr…”

Şeyhmus pencereyi
indirip yukarıdan aşağıya seslendi.

“Kekem, şükredesin
haline… Benim burada

şoför bilem yoktir…”

DEMSOUDA_ SON TANGO:
DSP “PARTİ” OLUR MII?

24 Aralık seçimlerinden 75 milletvekiliyle çıktı DSP… O zaman yazmıştım:
“Bülent bey 9-10 milletvekilini kontrol
edebilir, ama, 75 milletvekili çıkardı şimdi… `Partileşmek’ zorunda, ‘örgütlenmek’
zorunda… Bu kadar kişiyi zaptedemez…”

Tastamam 2 aylık bir seçim gezisine
çıktı “Ecevit Ailesi”…

24 Aralık’ta günübirlik uğradıkları
Zonguldakı ihmal ettiler, “Biz yoksak
DSP de yok!” söylemini yaymaya niyetleridiler.

Olmadı. Soysal evev dolaştı, Zonguldak&
tek başına aldı.

Doğuda, güneydoğuda değişik bir şey
oldu. ANAP’lılar,
DYPliler, RP’liler, seçim otobüsünü belediye sınırlarında karşıladılar.

Terslendiler.
“Bunlar bizden değil, söyleyin, yolu açsınlar…”

Ama, artık, örgütsüz siyasetin olmayacağını anlamaya başladı DSPliler…
Seçim hüsranından sonraki “DSPli milletvekili” tepkilerini izleyin… Hürriyet’ten Saffet Korkmaz arkadaşımız tesbit
etti.

“75 milletvekiline rağmen, Bülent
bey, seçim kampanyasını ısrarla iki kişiyle devam etti…”

“Tek adamla, örgütsüz, bu kadar oy
alınabilir ancak…”

“Artık, lider değil, örgüt partisi olmalıyız…”

“Örgütü de işin içine katın, bazı isimlere çalışmalanmızda görev verin…”

“Kampanyayı Bülent Bey ile birlikte
Genel Başkan Yardımcısı olarak Rahşan
hanım Bu hüsranda sorumluluğu var, istifa etsin!”

“Başkalarına bu kadar güvensiz olan

bir lidere halk niye güvensin?”

“Rahşan Hanım,
CHP’lilerin Bülent
Bey’in ölmesini beklediklerini söylemişti. Ancak beklenen
Bülent Bey’in ölümü
değil… Dibe vurduğu
söylenen CHP, örgütü sayesinde oylarını
koruyabildi…”

“Tek adam ile
örgütsüz gidilecek
yer bu kadar… Büyük yerleşimlerde
alınan oylar, halkın DSP’nin politikalarım desteklemediğini açıkça gösterdi…”

“Bülent bey artık sadece eşine ve eşinin güvendiklerine güvenmekten vazgeçmeli… Parti içinde, demokratik kitle
örgütleri ile bağlantı kuracak, dinamik
sol tabana hitap eden örgütlenmeyi sağlayacak isimlere de güvenmeli…”

“Başarıyı kimseyle paylaşmamak için
tek başına kampanya yürüttü. Örgütsüz,
tek başına bu işi götürebileceğini kanıtlamak istedi. Olmadı. İyi ki de olmadı…”

Nasıl parti ama?

l77TEMPO