Prezervatif kalmadı şişme gacı verelim!

KURTHAN FİŞEK

Bazı şahıslar “gazetemi geri istiyorum, promasyona hayır!” kampanyası
başlattılar.

Tencere-tava yanında benim yazdıklanmm pazarlanmasına elbette karşıyım, hangilerimizin “daha öncelikli” 01duğunu bir türlü kestiremiyorum, ama,
promasyona ben de karşıyım…

Niye karşıyım? _

Karşıyım, çünkü, ona “promosyon”
denir.

Ya telatfuzları, ya dilbilgileıi bozuk
bazı şahıslar, önce “tam olarak” neye
karşı olduklanm bilsinler…

a: r ~k

Promasyona elbette karşıyım… Dilbilmezliğe karşıyım da ondan…

Taraftarım, çünkü, her eve tuvalet
kâğıdından gayrı kağıtlar giriyor. “Promosyon” sâyesindedir.

± a: ±

Türkiye’de ilk promosyonlar başladığında, o zamanki Millî Piyango genel
müdürü, Mülkiyeli ağabeyimiz Cevat
Kâni Uner bizlere takılmıştı.

“Biz daha iyi lotaryacıyız… Millî piyango bileti satabilmek için yanında bedâva gazete vermiyoruz hiç değilse…”

Haklıdır. Umut ticareti yapıyoruz…
Rekabet rekabetür.

~k ı ± _ş ş

‘ Gazete-kitap okuduğu bile şüpheli

olan bazı zevâtın başlattıkları “promas
yona hayır” kampanyasma katılamaya”v -~_ ;mo şimdiden özür dilerim…

olan, evlere biraz daha fazla

PFQEZERVATİF KALM_ADI
ŞIŞME GACI VERELIM!

si” verdim, biraz da “ekonomi” aıılata
Günde 5-6 milyon gazete… Ortalama 20 bin liradan…

Kaç etti?

100-120 milyar… Günde…

Yılda kaç eder?

40-50 trilyon…

Ilan-reklam gelirlerini kat hesaba…

. 150-200 trilyon…

Bir buçuk milyar liralık borcunu
ödemediği için öldürülen işadamına,
garson 10 bin liralık kazık attığı için
hapiste çürüyen piyango milyarderine,
5 milyon liralık kiralık katillere bakıp
üzülüyorum.

I ± ‘k t

Ayrıca, iki saptama yapmak istiyorum.

Sabahın altısındaki gazete 20-25
bin liradır, akşam saatlerinde (12 saat
sonra) hurda kâğıt fiyatına, 50-100 liraya (kilo başma) ancak gider.

Yani, mahalle bakkalımn vitrinine,
deposuna koyup sakladığı konservelerden değilsin…

a: t ı

Burada savaş veriliyor.

“Evlere okunacak malzeme sokma”
savaşı…

Kimse kimseyi kınamasın…

Evine muhtemelen kitap-gazete almamış (promosyona “promasyon” dediğinden belli) birileri hiç karışmasın…

v: ± ±

Promosyonun suyımu çıkartmadık
mı?

Elbette çıkardık…

Rahmetli refıkimiz Tercüman gazetesi, 1988 yılında, “uçak”ı.vermişti.

Vanlı bir arkadaşımız “concorde”
zannedip kuponları kesti, yolladı, kazandı. Ziraî ilaçlamada kullanılan pırpırı alabilmek için, Van’dan Istanbul’a
gidebilmek için, Van Dağı yöresindeki

10 dönümlük arazisini ipotek etti, otobüs biletini aldı. Gittiğinde, hem veraset-intikal vergisi istediler, hem 6 aylık havaalanı kirası çıkardılar.

Van Dağı’nda “uçak kuponu” kesen
vatandaşımızın o 10 dönümlük arazisi
de elinden alındı.

ı› t v:

Söke’de bir gazetemiz doğum kontrol kliniklerinde bedava dağıtılan prezervatifi “promosyon” yaptı.

Net satışları 4 misli arttı.

Sıra şimdi şişme bebeklerde…

Veren kazanır.

Kupon kesmek için de olsa, eve daha fazla gazete girmesine taraftarın…

Gerisi belki okunur.

ııııııoıııııoııoııoııoıooıııı

ıııııııoııııoııoııı0ıııııııııııoıoıııoıııııııııııııııııooıııııııoı

SIFIRCI HUGANIN
NOT DEFTERİ

AJDA PEKKAN (Cennete mi. cehenneme mi gideceği konusunda kararı Allah’a bırakıp. protezleri münasebetiyle, Yüce
Allah’a, “Kararı siz verin. ben yaratmadım dedirttiği
icin). ………………………………………………………………………….. ..U

TANSU ÇİLLEH (Kendisine “Pantalonlarını sevsinler anam!”
dedirten ilk başbakan olduğu icin) ……………………………………. ..Ü

SEZEN AKSU (Son kasetinin medyatik promosyonu sayesinde. klipinin gerisinde kaldığı icin) ……………………………………… ..0

HILLAHY CLINTON (Ne dediğini kendisinin bile bilmediği
köse yazıları yazmaya başladığı icin) ……………………………….. ..0

EMEL SAYIN (Kenan Evren’in adına acilan ilkokulda şarkı
söylemek amacıyla tatilini ve dulluğunu yarıda bıraktığı
‘ ‘ l)
MEHMET EYMÜR (Üruğ-Sayın-Evren bağlantısını acıklamak konusunda sustuğu icin). ………………………………………….. ..0

SÜLEYMAN DEMİREL …………………………………….. ..RAPORLU

EBRU GÜNDEŞ (Kimden hamile kaldığını izah ederken, “Babamdan!” dediği için). …………………………………………… ..OZURLU

MEHMET MOGULTAY (Şecaalini arz eden merc-i kıpliye en
sonunda herkes giydirdiği icin) …………………………………………. ..ll

İMREN AYKUT (Kişneyen at sırtında gevrek kahkaha/arından birisini daha atmayı marifet zannettiği icin) ……………….. ..U

MELİKE HASEFE (Dekolte kıyaletleriyle TBMM’ye renk katmaya devam ettiği icin) ……………………………………………………. ..U

_ oLou SAYIN…
IŞTE ŞIMDI OLDU SAYIN…

ABİT KIVBAK

Hem özür, hem teşekkür borçluyum
sana..
Iki hafta önce, “Sıtırcı Hoca” sıfatıyla, bütün “Adil Düzen” TBMM grubuna
ve bu arada sana “O” vermiştim.

Suudi Arabistan’ın dümensuyuna girildiği için…

Idamlar konusundaki “alttan alma”
alışkanlığımızı eleştirmek için, az kalsııı.
eski bir özdeyişimizi yazacaktım: “Edilecek ağız popoya yakın olur…”

Aile terbiyem müsaade etmediği için sustum.

Refah grubunun suskunluğunu silırlarla geçiştirdim.

Şimdi, gecikmeli de olsa, bir açıklama yapmışsın aya.. Aynen
haberi veriyorum. _

RP Konya Milletvekili Abit Kıvrak, İslamiyetin krallığı reddettiğini
belirterek, “Zaim Kral Fahd ve ailesi, ABD’nin uşaklığını yaparak, Suudi Arabistan halkını perişanlığa sürüklemiştir” dedi.

Kıvrak, Konya’daki basın toplantısında, Ortadoğu’da yaratılan

‘ kriz/erin mimarın/n ABD olduğunu öne sürerek “Başta Suudi Arabis
“Iııoıoıııuoı .

‘ tan olmak rize/e Irak ve diğer İslam ülkelerinde yaratılan krizler, Ame
rika’nın bir oyunudvr. Amerika, Türkiyejrle Islam ülkelerinin arasını
açmak icin büyük caba harcamaktadır” diye konuştu.
Kıvralç “Despot dediğiniz bu insanlarla mı Islam Birliği kuracaksın/z?” sorusuna ise “Islami idarede krallık yoktur. Hak ve hukuk
vardır. Islam B/rıiğ?’ hak ve /iııkukta/ı yana ola/ı bilim adam/arı ve /Iaß
kın istekleri doğrultusunda kuru/acaktır” karşılığını verdi”.
i’ t i’
Tevil etmeyeceğini umarım…
Edersen (veya ettlrilirseni sen bilirsin.

HAFTANIN HİKMETİ

“Ölecek dâvâ bulamayan insan, yaşama hakkına sahip değildir…”
(Martin Luther King, Jr., öldürülmeden üç gim önce, 1968)

NE MUTLU TÜRK’ÜM, piyano…

Dergiınjzıh editör/enhderı Emine Çaykara barırmefeııdi geldi, önüme bir kitap koydu;
“Osmanlı’nın A det,
Merasim Ve T âbirle17″…

İmparatorluğun cumIıuızýetîerr eVIâ olduğunu anlatan “ınumaratörcü cumburiyetçiler”

İstanbul’un pek uzak ve tenha yerlerin
de, dar sokaklarında bulunan sessiz ve
gizlice işletilen çok aşağı yerlere “koltuk” denirdi. Bu hanelere geceleri ve çok gizli verilen
işaretle ya da parolayla girilirdi. En ünlü “koltuk” hangisiydi? a. Arap Meserret’in hanesi
b. Dellal Abbas’ın hanesi
ç. Dolması Zeynebin hanesi
d. Hepsi

Sokaklara düşen, pazar yerlerinde ve

halkın toplu olarak bulunduğu mahallelerde açık saçık gezen, alenen kendisini şuna
buna takdim edenlere ne denirdi?
a. Alulte b. Yosnıa
c. Zeybek d. Aşitte

İslam terbiyesiyle yetişmiş ve yaşamış

hanımların nazarında namusun değeri
hâlâ çok yüksek O dönemde, çeşit çeşit fuhuş
yapılan hane vardı. Bunların arasında ikinci derecede sayılanlarda çalışan “semıaye”lerin ne
kadarı yerli ne kadarı yabancıydı?
a. yüzde 20’si yerli, yüzde 80’i yabancı
b. yüzde 50’si yerli, yüzde 50’si yabarıeı

c. yüzde 10’u yerli, yüzde 90’ı yabancı A

d. yüzde 70’i yerli, yüzde 30’u yabancı

Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı hanını
lannıa uğurlu sayılırdı?
a. Yeni bir elbise biçilirken yakasından çıkan parçanın doğanması
b. Kaplumbağa kabuğunu hamamda
yıkanırken tas gibi kullannıak .
c. Tımağı rasgele kesmek ve üç dört
parçaya ayırarak atmak
d. Hepsi

ç Osmanlı’da ahbaplann toplanmasına gü
zel bir vesile olan kibarane oyun hangisib. Pişpirik
d. Poker

ı

(bir mumdur, iki
mumdur, üç-beş-onbeş mumdrır) baygınlık vermeye başlamıştı bana…
Cumhuriyet tektir.
Bir ölüp bin dirilmez…

Kitap içimi açtı. Bil
Osmanlı [yı, gör bâ
Aşağıdakilerin hangisi Osmanlı hanımlanna özgü özel beddualardandır?
a. doğransın
b. Başı beyni patlasın
c. Allah canını dokıız taksitte alsın
d. Hepsi

Bugün her ölenin arkasından övgüler

düzülse, hep iyi yanlan ortaya çıkarılsa
da eskiden kötü biri vefat ettiğinde pek o kadar cömert davranılmazmış. Kötü birinin vetatında aşağıdakilerden kullanılan deyim hangisi?
a. canını cehenneme ısmarladı.
b. Çukurunu doldurdu, dansı emsalinin başına
e. Allah yanında yatanlara Rahmet
eylesin
d. Hepsi

Vaktiyle Dersaadet’te “afyon tiryakisi”

adı altında bir sınıf vardı. Dersaadet lıalkının yüzde 80’i afyon kullanırdı. Afyon tiryakilerinin en çok rağbet ettikleri kahveler nerede
bulunurdu?
a. Kapalıçarşı’da
b. Sultanahmet civarında
e. Süleymaniye camii Seriii karşısında

d. Galatdda

Saray-ı Hümayun ebeleri çok saygı gören

kişilerdi, oldukça mürelleh yaşarlardı. Ellerinde taşıdıklan, ebe olduklarını belirten ve
bugünün bir tür milletvekili kimliği gibi olan şey
neydi?

a. Bolıçası b. Feracesi
c. Sedefli asâsı d. Yaşmağı
l Osmanlı’da hamamdan çıkınca iyi
geldiğine ve soğuk almadan koruduğuna inanılan içecek neydi?
a. Vişne hoşafı
b. Biberli lahana tırşusu
ç. limonata
d. Papatya çayı

CEVAPLAR , ı i l

duman olan yerde…

BENİ CHP’Lİ DOKTORLARA

EMANET ETMEYIN LÜTFEN!

Babam doktordu. Kar- j x& ç_ da vatandaşların
deşim doktor… Doktor ` i tepkisine yo/açtı.
dostlanmı saysam bit- SSK ‘nın Ulucanmez.. Haaaaa, az kal- lar’daki Göz Hastadı unutuyordum, ba- nesi, 6 Haziran’da
bamın kardeş çocuğu, hizmete açıldı. Anamcam da vaktiyle cak hastanenin resgenelkurmay sağlık mi açılış töreni ise
daire başkanıydı, GA- dün gerçekleştirildi
TA’nın başıydı. Törene, Başbakan
Hepsine saygım var. Yardımcısı Hikmet
Şunu demeye getiri- Çetin ile Çalışma ve
yorum. Sosyal Güvenlik BaCHP’de tek doktor kanı Ziya Halis de
yok… Belki vardır, katıldı. Halis,
ama üstyönelinıirıdeyok_ SSK’nın üyelerinerlahaiyisağlık hizmeti verSağlık hizmetlerine en yakın CHP’li, SSK’dan mesi için çaba gösterdiklerini söyledi”.
sorumlu bakanlanmızdan Ziya Halis… Çetin’in konuşmaya başladığı sırada hastane
Kendisi 1948 Zara doğumlu, MeIek’ten olma
Gülo oğludur, İTÜ mühendisidir.

Hürriyet Ankara büromuzdan Sertan Eral kardeşimden başkası lısıldasaydı, irıanın, inannnzdım

ı a v: r

SSK Göz Hastanesi’nin açılış töreni, bir hastanın ölümüne yol açıyordu. Geçirdiği trafik kazası sonucu gözünden ağır yaralanan bir
genç, ambulansla getirildiği hastanenin kapısında Tören var gerekçesiyle saatlerce bekletildıl Doktor ve hemşirelerin törenle ilgilenmesi dolayısıyla, koma halinde ambulansın içirıde yatan, kimliği belirsiz gencin başında ambulans şoföründen başka kimsenin olmayışı

BİR isim BİR işıısrıı

(Haftalık Anagram Analiziniz)

_ ŞADİ PEHLİVANOĞLU
OGLAN, HN, AIDS, HELP!
(“H” Joker)

HOSTES OH, STRES!
( “H ” Joker)

MEHMET MOĞULTAY

( “HALK “Joker)

DEMİREL-(ÜNDORUK
REDCI DEI.I MORUK

_ CAVİT ÇAĞLAR
CNATA ÇALAR

İSMAİL HAKKI AMASYALI
( “L ” Joker)

( “ASLI” Joker)

( “G” Joker)

ALL! HEM YAMUK HEM OT

AAH! SAMIMI KII.LI YALAK

RIZA AKÇALI KALÇASI ARIZAIJ

ZEKİ ERGEZEN e, EN GERİ ZEKA
YILMAZ 0VALl o ZAVALLI MI?
TURHAN TAYAN ANGUT HAYTA

nin önüne bir ambulans geldi Makam araçtan
yüzünden ambülans hastanenin biraz uzağına park etti. Ambülans içindeki hasta ise tören yapılıyor gerekçesiyle hastaneye alınmadı. Bir trafik kazası geçiren gencin, gözünden
yaralandığı ve SSK Dışkapı Hastanesi’nden
sevkedildiği öğrenildi Baygın olan gencin karı
da kaybettiğini gören vatandaşlar, hastane
yöneticilerine tepki gösterdi/er. Ancak bu tepki, gencin hastaneye alınmasına yetmedi. Tören bitimine kadar hasta kapıda bekletildikten sonra ancak içeri alındı.
a: r a

İşçiyle, emekçiyle nasıl bütünleşiyorlar, birleşiyorlar ama?

lar ginnişti. Dayanılır gibi olmadı
ğı için, dağdan indi sağlık ocağına- Diyalog gelişti.
“Evde karı vıdMdısı var mı?”
“Yohtir, dört kanda kalmışenıdir..”
“Peki, çocuk ağlamalan talan?”
“Yohtir, yinni sekizdir hepsia”
“Gıdana dikkat ediyor mıısun?”
“Ne bulirsern yiyrem.”
“Dağda seks lıayatının başağnlannla ilgisi yok anlaşılan-”
“Hele orada duriysen babo- Otuzbirdeıı
şüpheleniyrem.” V .

R eşo’nun başına lenâ hâlde ağn