Bazı CHP’lilere yine yaranamadım!

1

ç_

Kırk yılın başında, Cumhuriyet Halk
Partisi hakkında “iyi bir şeyler” yazmak istedim, “en iyi tarafının 9 Eylül 1923 tarihinde
kurulmuş olması” olduğunu söyledim.

Ne anam, ne babam, ne dört kuşaklık
alırabalarım kaldı.

tar*

Kilitlenmiş bulunan fakslardan bir mesaj daha geçti.

Sabrınıza sığınarak yayınlıyorum. Aynen’, kelimesi kelimesine…
v i’ a: ı:

Ülkemiz toplumsal, ekonomik ve siyasal bir bunalımdan
geçmekte, içeride ve dışarıda yaşamsal sorunlarla karşı karşıya

bulunmaktadır. Ulus ve ülke bütünlüğü ve laik demokratik cum
huriyetimizin temel nitelikleri tehdit altındadır.

Ekonomik sorunlar ve terör kitleleri ezmekte, toplumun re’
falı düzeyi gerilemekte, gelişmiş ülkelerle aramızda, ekonomide.
ve teknolojide esasen varolan büyük tark, daha da artmaktadır. lite yandan, gelir dağılımındakl bozulmanın, bölgeler ve toplum ı
kesimleri arasında kesklnleştirdıği dengesizlikler, toplumu ayak- ‘
ta tutan temel değerleri aşındırnıakta ve toplumsal dengeleri te

metinden sarsmaktadır.

Siyasal yaşamda tam bir istikrarsızlık egemendir. 12 Eylül ç

yönetimince topluma çizilmiş olan kısıtlı çerçevenin siyasal süreçte yol açtığı olumsuzluklar etkisini sürdürmektedir. Seçmenlerle partiler arasında ciddi bir güven bunalımı yaşanmaktadır.
Siyaset, idealleri gerçekleştinnekten çok, kişisel rant ya da statü
edinme aracı olmaya dönüşmüş, siyaset kurumu toplum gözündeki saygınlığını önemli ölçüde yitirmiştir.

Bu tablo karşısında ülkemizin ve siyasal dengeleri bozulmuş olan demokrasimizin; çağdaş,güçlı’ı’, güven veren bir merkez sol harekete her zamankinden fazla ihtiyacı vardır. Bu bağlamda en büyük sorumluluk, Devleti ve Cumhuriyeti kurmuş ve
ülkemizde demokrasiye geçişi sağlamış olan CHP’ye düşmekte
dir.

Ne varki, onurlu geçmişine ve ülkedeki sosyaldemokrat
potansiyele karşın, CHP bugün kendisinden beklenen işlevi yen’ne getirecek durumda gözükmemektedir.

1980 sonrasında, CHP’li tabanın büyük umutları ve oy
desteği ile yola çıkmış olan sosyaldemokrat hareket, sürekli ola
rak gerilemiş ve bugünkü durumuna gelmiştir. Kamuoyu yoldamalari, 1983 seçimlerindeki %30 ‘luk oy potansıyelimi, bugün
maalesef 965-96 t 0’lar arasına sıkışmış olduğunu göstennektedir.

Büyük beklentilerle gerçekleştirilen SHP-CHP birleşmesi
de, bütünleşmeye dönüştürülememiş ve oylardaki düşüş önlene
merniştir. Oyle ki, CHP’nin – bugünkü konumuyla – ilk genel se
çimde parlamentoya girebilmesi bile tartışılır hale gelmiştir. Yö
netim kadrolarının utku, parti içi çekişmelerle sınırlı kalmış, bü

TEMPOITZ

i’ l

_BAZI CHPLİLERE
YINE vAnANAıyıADıM:

yıimeye yönelik olmayan, içe dönıik, dar kadrocu bir particilik
anlayışı, toplumdan soyutlanmış bir parti örgütlenmesi yaratmıştır. Nitelikli kadroları dış/ayan, demokratik yarışa kapalı olan bu
siyaset anlayışı, partinin geleceğine ilişkin kaygı/arımızı daha da
aıltırnıaktadıı. ı

Part/miz, aydın kesimle ve gençlik/e ilişkisini kesmiş, ülke
ve dünya gerçekler/nden uzaklaşmiş, ideolo/i ve program çalışmalarını gözardı e iş, işçi, memur, emekli, esnaf ve küçük üre
tici, küçük çlttçi gibi, sosyaldemokrasinin doğal tabanını oluştu
ran kitlelerden kopmuştur.

Temel konulardaki kavram kargaşası nedenıyle içine düşülen kimlik bunalımlaşılamamış, partinin görüntüsü netleştirilme
mistir, ı

Partinin, içine düştüğü bu durumdan, bugünkü siyaset ve
yönetim anlayışı va siyaset yapma biçimiyle kurtulabilme ümidi’,
büyük ölçüde yitirilmiştir.

Bugün Türk toplumu, geçmişteki yaşamında devletin ve laik demokratik cumhuriyetin güvencesi olan, muhalefetle olduğu
zamanlarda bile ülkenin gündemini belirleyen CHP’nin arayışı ve
özlemi _içerisindedin

Onümüzde, partimizin geleceği açısından yaşamsal önem
taşıyan bir kuru/tay var. CHP’li olmayı, bir onuı ve erdem sayan
ve siyaseti ülkeye hizmet aracı olarak kabul eden CHP’li/er, bugün böyle bir CHPyi siyasal yaşama kazandırmak üzere, bu ku
rultayda varlıklarını göstermek ve seslerini duyurmak fırsatını,
çok duyarlı olarak, değerlendirme soıumluluğuyla karşı karşıyadırlar. ‘

CHP, bu kurultaydan, dipten doruğa, tabandan tavana ye
nilenmek azmıyle çıkmalı ve – Altı Ok ‘unun devrimcilik ilkesi ışığında – çağın gereklerini, çağdaş kurumları ve kavramları özümseyerek, sürekli yehi/enmenin kaynağı ve toplumun öncüsü olmalıdır. CHP’nin gerçek yapısına ve siyasal yaşamımızda kendisinden beklenen işlevine nasıl kavuşturulabileceğl hususu, şimdi
her zamankinden daha büyıik bir önem ve öncelik kazanmıştır.
Bir başka söyleyişle kişisel yarış heves/eri’, partimizi içinde bulııııduğu durumdan kurtarma gereği yanında önemini ve anlamını yitirmiştir. ı

Bu çağn metnlndeki – bize de büyük üzüntü veren – saptamalar, eleştiriden çd_k gerçeğe olan saygımız, ülkemize ve partimize olan sevgimiz, ;ülkenin ve partinin geleceğine ilişkin kaygılarımız nedenıyle ortaya konmııştur. Amacımız, özlemini duydu
ğumuz güçlü ve güıien verici bir CHP’nin, ülkenin siyasal yaşamında layık oldıığu yeri almasına katkıda bulunabilmektir.

CHP’yi güçlendirmek, partimize eski coşkusunu ve gerçek
işlevini kazandırmak için, partimiz ve ülkemizin geleceğini kendi
çıkarlarının önünde ıfııtan tüm CHP’li/eri – halen parti içinde aktif
konumunu koruyan partililerle birlikte, değişik nedenler sonucu
kendini dışlanmiş hisseden kadroları – Partinin kişisel amaçlar
uğruna kullanılmaslıiı önlemek üzere, Cumhuriyet Halk Partisi’ne sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Partinin geleceği için bir dönüm noktası ve yaşamsal öne
mi olan bu kurultayda en büyük sorumluluk, hiç kuşkusuz, bü
tıin ağırlığı ile kurultay delegelerinin omuzunda olacaktır.
i t: i ±

Hayatının :hiç bir döneminde “sosyal demokrat” sayılacak kadar sağda olmamış biri
olarak, bu yaziyı ben yazsaydım, “CHP hakkında iyi bir şeyler yazamaz mısın be eşşoğlu eşşek!” lâfıni içime sindirirdim.

Adres şaşmasın diye, imzalan da aynen
yayınlıyorum. ‘

Memduh Ekşi hariç, öbürlerinin hepsi
alfabetik sıradadır. __

Zater AKKAN, Neşet AKMANDOR, Onay ALPAGO, Ayhan
ALTUĞ, Zeynep ARAT, Erdoğan BAKKALBAŞI, Kaya BENGISU,

leen BÖRTUCENE Vahit ÇALIN, llhami cEnıi, Mehmet oeosoe
LU, Ihsan oeılıaıışısvaşaı DEMİRBULAK, Ali DİNÇER, Mustafa
DURMUŞ, Hasin Basri’ELER, Teoman EVREN, Aylnıı FIRAT, Fikri
GQKÇEER, Sabri GÜNGOR, Güler GURPINAR, Yunus Murat
GUZTOKLUSU, Ilhan IŞIK, Nurettin KARSU, Cezmi KARTAY, Mete
met KIÇIMAN, Ilyas KILI , Mustafa Tevtik KIZGINKAYA, Şahin
MENGU, üya MUEZZI LU, Mete ORER, Kasım PARLAR, Mur
zattei SARAÇ, Metin ŞOMUNCU, Halil Ibrahim ŞAHIN, Erdoğan
ŞENŞEER_ Ermııkan ;ŞENGEZER __Ziya TINEL, Erol TUNCER, Me
lin TUZUN, Ibrahim URAL, Engin UNSAL Kazım__YEN|CE, Ertuğrul YOLSAL, Mehmet YUCELER, Yaşar Kemal YUKSEKLI, Selahattin YUKSEL, Menıdiıh EKŞİ,

ııoıoııııııııııııııııııııııtoııııoıııııooooııoıııııııııcıııııınınıııoıııııııooııııoııııoııoııoııııoıı
ıııııoııııııııoııııııoaoııooıoooıııııoıooı0ıncıııoıcıııııı0ıııoıııoııııcııoıııoııcııııooıı

sırıııcı ııocıııııu l
nor narrısııı

TANSU ÇİLLER (Koskoca Yalım Ereze “tetikçi muamelesi”
çekmeye devam ettiği için). ……………………………………………… ..Ü

44;.: i

YALIM EREZ (”Tetikçi” havalarından ne gibi medet umduğu
henüz anlaşılamadığı için) …………….. .. .0

ESAT KIFIATLIOĞLU NECMETTİN CEVHERİ
(İki katlı binanın asansöründe bile mahsur kalmayı basarabildikleri için). …. .. ………………………………………………………………… ..Ü

BEKİR SAMİ DAÇE (Kamu çalışanlarını ille de greve ilmek
isler gibi bir havası olduğu için) ……………………………………….. ..U

HİKMET ÇETİN

MURAT KARAYALÇIN

DENIZ BAYKAL

AY__DIN GÜVEN GÜRKAN

MUMTA_Z SOYSAL

ERDAL INÜNU

ONUR KUMBARACIBASI

ABDÜLKADİRATEŞ

ADNAN KESKIN

(9 Eylül kurultayında CHP’nin genel başkanlığını pay/aşamadıkları için) …………………………………………………………. ..RAPORLU

ERDEN ŞANER (İstanbul Altın Borsası baskani sıIatıy/a, Ciller’in yastık-yorgan altından çıkarttığı altınları sokacak münasip bir yer bulamadığı için). ……………………………………………… ..O

KURTHAN FİŞEK (CHP kurultayına artık gitmeyeceğini söyIemesine rağmen. tavuk poposunun tövbe tutmayacağını adi
gibi bildiği için) ……………………………………………………. ..ÖZÜRLÜ

OLMADI SAYIN

FAHREjTİN KURT

Eyüp Aşık aynı numarayı
yaptı. Kimse yemedi.

“ANAP erken seçim istiyor, gümbür gümbür geleceğiz,
yeter ki, istitam kabul edilsinl”
dedi.

ANAP şovuna bir de sen
katıldın…

Istita ettiğini duyunca, kim
olduğunu anlamak için, 19’uncu dönem TBMM albümüne
baktım.

TRABZON ANAVATAN
PARTISI

TRABZON 1946, Osman-_ l
Emine- KTU Inşaat Fakültesi- Ingilizce- Betonarme, Inşaat Yüksek
Mühendisliği- DSI Çıldır Baraj Şb. Md.lüğü Başmühendisi, Serbest
Mühendis ve Müteahhit- XVII ve XVlIl inci Dönemler Trabzon Milletvekili- Enerji ve Tabii Kaynaklar, Devlet Eski Bakanı- Evli, 3 Çocuk.

i: i’ i

Meclis künyesinde ilgimi çeken bir özelliğin var.

Betonarmecisin…

Yani, alemi sağır, milleti kör, herkesi “beton” zanneden takımdansın…

Kendlne sakla şovlarını…

Mümtaz hoca anlattı. Genel seçime bir yıl kala, ara seçim olmaz!
Yani daha I 1 ay milletvekilisin, maaşını alırsın…

Daha başka ne dememi istiyorsun?

Sana bir daha oy verenin …….. ..

HAFTANIN HİKMETİ

“Sorumluları değil, suçluları arayın…”

(Geoffrey Chaucer, 1388)

?Serdar Turgut’u ilk tanıdıtigımda, 12 Eylül’ün az ~
âsonrasıydı. Ben Mülkiiy/ekie profesör, 0 da doktora talebesiydi. Doktora
konusunu bana danıştı.
“Ekonomik Gelişme Süpeçleri Üzerine Bir Deneêıne: 1946-1960 Dönemi
Türkiye Ekonomisi “…
:Konu ilgimi çekti, çünkü,
,lvcniın doktora tezini de
fürkiyre de kapitalizmin gelişmesi re iş
âçi sınıânın tanhi üzenneydi. “l/’azl ” de[idim,

âYazdı, bitirdi,

&Ç ok da başarılı oldu.

İ!!

:lAradan zaman geçti.

ı Mutluluğu tanımlayın
ğ a. Kırlarda dolaşmak mutluluktur.

ğı. Deniz seyrederken bira içmek mutluluktur.
ç. Güzel bir kitap okumak mutluluktur.

iii. Orta boylu güzel bir Japon kadın tarafın?lan kırbaçlanırken onun çizmelerini yalamak,
ğınutluluktur.

b Dünyanın en işe yarar ülkesi
hangisidir?

.. Amerika’dır çünkü iyi film yapıyorlar.

ı. Fransa’dır çünkü iyi şarapları var.
Türkiye’dir çünkü takılan var.

. Çin’dir çünkü o kadar çok insanları var ki
ğnları öldürürken. “Acaba nüfuslaki azalma
_konomilerini kötü etkiler mi?” diye düşünıenize gerek yok.

Kadınlardaki G noktasının yerini bilen erkek var mıdır?
.Yoktur
. Teorik olarak Kurthan Fişek hoca bilir.
. Bu soruya kadınların tümü yoktur, erkekrin tümü de vardır diye cevap veriyor.
, . Ben biliyordum, ancak geçen gün bunu
ramaya çıktığımda feci şekilde kayboldum.

Penis denince neyi hatırlıyor
” sunuz?
5;. Sünnet olmayı b. Mastürbasyonu
L .. Elektrikli testereyi

. Kahkahalarla gülen kadınları.

– 4 rşzrz#

“V Entellektüel olmak ne demektir?
i) a. İnsanın ülkesinin sorunları üzerinde
ddi bir şekilde düşünmesidir.
.Tavıralmaktır c. Cesurolmaktır.
Televizyonun uzaktan komuta aletini en iyi
yı biçimde kullanabilme yeteneğini geliştir-ektir

CEVAPLAR

ğ SAPIKLIĞIN NEBSİNIIEİZ?

maymunu*

.ıı=<:”aiı*'ı'wi 9103 :wııısnû-(aj voltaj sağım] , . t .. ı .i l O kovuldu, ben kovuldum. Akademik unvanlarımızı inkar edip köşe yazan olduk. Yeni bir kitap yazdığını duyunca heyecanlandım, kendisi nezaket gösterip eski hocasına bir tane "imzalı kitap" göndermeyince, gidip kendi paramla aldım. "Ma yınunıı Tokatlamak! " Doğrusu, 24 Ocak kzııarlarıyla 12 Eyliil'ı'in bizleri ne hale getirdiğini görünce, kıvansam mı, ııtansanı mı, iki arada bir derede kaldım. Onıııı için Serdar'dan nba ettim. Bu haftaki testimizi kendi elcağızlanyla o yaptı. (Ö Kim normaldir? a. Bu soruyu soran dışındaki herkes normaldir? b. Serdar Turgut normaldir. c. Dünyada kırbaçı en iyi kullanan kadın olan Mistress Alexa normaldir, hem de çok normaldir. d.. Kurthan Fişek kesinlikle normal değildir, çünkü böyle bir sayfa yapmaktadır. En iyi tatil geçirilecek yer ne residir? a. Missisipi'dir. Özellikle geri zekalı olanlar orada tatil yaptıklarında kendilerini bir anda dahi olarak görmeye başlıyabilirler. Missisipi'de ID seviyesi son derece düşüktür. b. New York'tur. Şöförleri çok iyi küfür eder. c. Miami'dir, çünkü sokakta her an timsah görme ihtimalinlz var. d. Bahama'dır çünkü o zaman Side'nin kıymetini daha iyi anlıyoısunuz. 1 En güzel içki hangisidir? a. Absolut vodkadır. b. Lagaluvin rnalt viskidir. c. Rakıdır d. Üstteki üçü ve ayrıca gin ile rom eklenerek bir bardak içinde karıştırılıp içilen Kamikazedir. Dünyanın en temiz insanları Q hangi ülkededir? a. Fransa'dadır ancak sarımsak kokusunu duymamazlıktan geleceksiniz. b. Hindistan'dadır ancak beyninizdeki koku alma duyularının hepsini öldürmüş olarak oraya gideceksiniz. c. Afrikalılar'dır ancak bunu Harlem'de etrafınız çevrildiği zaman söyleyin, başka zaman bıınu düşünmeyin bile. d. Japonlardır ancak onlar da çok sıkıcılar. duman @Ian yerde... KARPUEZ TARTIŞMASI Kızışıvoııı abancı grubunıln tohum firması Sapek~ SA'nın genel müdürü Dr. Necati Çelik aradı, TBMM'nin kendisineıve lojmanlarına servis edilen çekirdeksiz karpiızlar konusunda iki hafta önce yazdığım yazıyudostça eleştirdi. l Tempo dergisinde "Ğabancı 'nın karpıızları Meclis Genel Kurulu'nda" yazınızı okudum. Bazı yanlış anlama/ara gelmemesi için açıklık getirmek istiyorum. İ çekirdeksiz karpuz dünyada yeni bir olay değildir. 1962 yılında Ziraat Fakültesi'nde okurken bip/aid Kromozomu olan karpuz/ar çekirdekli, Triploid Kromozom olanlar çekirdeksiz olduğunu derslerde öğğendik, Birçok Ülkede Üretimi yapılan ve ticari olarak satılan bu karpuz geçen yıla: kadar Türk halkına sunu/madı. Mensubu olduğum Sapeksa 'da Genel Müdür lı/arak atandığım günden itibaren bunun üzerinde çalıştım. Yetiştiri/mesi diğer karpuzlardan daha larklı olduğu için bu çalışmalarııkendi çiltllklerimizde déıneme üretimleri yaptım. Bu başarılı çalışmaları çiftçi/e re gösterdim. Maliyeti yüksek olduğu içirı satılmaz diye üreticiler itibar etmediler. Biz Sabancı gurubu olarak geçen yıl bol miktarda üretim yaptık. Pazarlamasıriı da kendimiz ıistlendik... llk yı/ olmasına rağmen iyi bir lanıfıınla pazarladık llk olarak az miklarda alanlar sonradan çok beğendik/eri için taleplerini arttırdı/ar. Bu talebi gören çiltçi/er bizdemtohumlarını almak suretiyle kendi tarlalarında üretime girdiler. Biz de bu yıl yine kendi çiftlik/erimizde üretim yaptık. Yapılan bu üretimi toptan tüccar/ara sat ısin isim sin İŞLEM (Haltalılr Anagram Analiziııizl , İSMllİLAMASYALl lSHAlll .YALAMA Ml? l"ıı " Joker) tuviı " Joker) ŞAHİN ULUSOYİYAHŞİ SULU, No! ERCÜMENTKÜNUKMAN EN KOllllll( TERCÜMAN ("/" Joker) NECATİ çELiıl LEKELİ "CANTİ" l "l" Joker) AHMEİTÇÖBEKÇİ PAŞA _ "AHŞAP OREKE" Ml? (Z'TAÇ"Arttı) SAKIPSABANÇl SIPA BANKACI l "H" Joker) YAMAN ıöniiııeıı AY, EN NATURMORT l"r" Joker) GÜLER iLEnl _lLERİ-ÜL-GERİ l "l ” Joker) i l A. ŞEMSİ oeııizrıı' MESANELİ DİRENİŞ MAHMUT ALlNAKfAH, KALIN ARMUT lık. Perakende olarak hiç karpuz safmadık. Normal olarak 4-5 kg. üstündeki karpuzların piyasada satılmaması gerekirken çekirdeksiz çok kıymetli diye son döl/eri de toplamış, pazarlamış olabilir. Normalde son döller küçük ve tam olgunlaşmalarını tam olarak yapmamış karpuzlardır. Normal karpuzun herkes göbeğini yemek ister, çünkü içinde çekirdek olmaz İşte sözkonır su çekirdeksiz karpıızun tamamı böyledir. Önümüzdeki sezon hem size, hemde TBMM'ne göndermek süretiyle karpıızun kötü intibasının silineceğini ve daha da itibar kazanacağına eminim. Bunlar yaz/hızda belirttiğiniz gibi koparı/dıktan sonra olgunlaşan tatsız bir olum oluşturan karpıız/ardır. Bunlardan alınmış olduğu kanısındayım. Normalde bunlar toplanmaz tarlada kalır. Toptancının sinekten yağ çıkarırcasına bunları pazara haberimiz olmaz. TBMM alıcısı bunları almaması gere kirdi. Nova çekirdeksiz karpuzun ilk dölleri 8- 10 kg. büyüklüğünde olmakiadır. İçinde %12 şeker ihtiva eder. Bundan daha tatlı ve içinde çekirdek olmadığından dolayı yemesi en lezzetli karpuzdur. i ı ı Derken, efendim, çekirdekli karpuzuyla ünlü Diyarbakır'ımızı Ankara Kapalı Merkez Ceza sürmüşse bunlardan bizim ; evi'nde temsil eden Leyla Zana, Hatip Dicle ve ' Sedat Yurttaş'ın mesajı geldi. çekirdeksiz karpuz, karpuzun (ve eşyanın) tabi atına aykırı olduğu için, adalet bakanlığının me- ` nüsüne o çekirdeksiz karpuz dahil edilirse, açlık grevine gideceklermiş... FIKRA; I lkokul atlaslarını açın, Türkiye harita sını bulun... Azıcık aranın, Tunceliyi öulursunuz... Memleketimizin ortalık bir yerinde... Ne İran'la, Irak'la sınırı vardır, ne Suriye, Rusya, Yunanistan'a... Ama, orada karşılıklı baskınlar oluyor. Aklıma eski bir fıkra geldi. PKK militanları birliklerimizin baskın yapacaklarını istihbar edip pusuya yatmışlar. Gelen yok, giden yok... Zozan kaygılı bir ifadeyle Reşdya dönüp sormuş... "Helesen Reşol Merak ediyrem, çoçukların başına bir şey gelmiş olmiye?"