Basılan PKK kamplarındaki Alman silahları nereden geldi?
ALMAN SİLAHLAR! NEREDEN GELDİ?
Hürriyet gazetesinde çıkarı haberi
okuyımca şaşırmadım.
Böyle bir haberi kaç zamandır bekliyordum.
“Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı,
son operasyonda, PKK kamp ve üslerinde ele geçirilen silahların çoğunun Alman mah olduğımu tesbit edince sinirlendi. Türkiye’ye silah ambargosu uygulayan Almanyamıı, ‘l’ı’.’ırkiye’ye silah satışım durdururken, PKK geıillasına el
altından silah sevk ettiğini söyledi…”
Haberi bir solukta okuyup bitirdim.
‘Bu harekâta köstek olanlar, terörü
destekleyenlerdir. Bu silahlar ele geçmeseydi ve Türkiye’ye intikal etmiş olsaydı, kim bilir kaç cana mal olacaktı.
Ele geçen bu malzemenin bir lnsmı dahi, bu lıarekâtın ne derece haklı olduğunu ortaya çıkartıyor. Fakat, dünyanın
görmesi lazım. Herkesin görmesi gerekir. Haklı kararlılığımız, yapmış olduğumuzun doğruluğunu gösteriyor.”
t İ t
Kendi ceviz akhmca haberi yorumladım.
“Bu Bavyera köylüleri bizi bölmeye
çalışıyor. Bize vermedikleri silahları, gerillaya satıyor…”
Yani, oynuyor.
t û ‘k
Az-buçuk tarih bildiğim için, Almanya’mn oynayacak” kadar toplamaçıkarma bilmediğine hükmettim.
Tarih bilgilerimde eşelenmeye başladım.
Rahmetli padişahlarıımzdan, Mülkiye’yi bitirmiş tek Osmanlı sultanı II.
Abdülhamit, Kürt meselesini çözmeye
karar vermişti. Tedbir aldı.
TBU-‘O 144
“İstibdat devrinde, ilköğretimin yayılması söz konusu olduğunda Arnavutlann ve onların sosyal durumunda bulunan toplulukların, Amerika ‘daki Kızıldeıililer gibi tecıit edilerek etnografik
değer olarak muhafaza edilmeleıine taraftar çıkmıştır” (Enver Ziya Karal, Osmanlı Tanlıi, Cilt VIII, Tîırk Tarih Kurumu Matbaası, 1962, s.384).
Bunun üzerine, “silahlı çözüm” istendi.
Yazışmalar yapıldı.
6 Mayıs 1895’te Abdülhamit kızılderililerle savaşabilmek için silah istedi.
Amerikan büyükelçisi “dehşet içinde”
bakanma mektup yazdı.
Ekselansları Padişah, sarayındakı’
paşalardan biri kanalıyla, benden, silalılığı için tam takım kızılderili silahlan (ok ve yay, mızrak, kalkan, balta, km
ve deri yüzme bıçağı) sağlamamı istemiştir. Bunların Teksasta bile bulunmasının çok zor olduğunu, bizzat kızılderili savaşlarına katılmış olanlar veya
onların çocuklarınca andaç olarak saklandıklanııı, ancak Dışişleri Bakanlığıhm onayıyla bunları edinmeye çalışacağımı kendilerine bildirmiş bulunuyorum.
t İ İ
Silahlar geldi.
Şimdiki peşmerge, korucunun, eskiden yaşamış Hamidiye taburlannın emrine tahsis edildi.
Türkiye Cumhuriyeti, asayişi
Kürt’e kırdırarak sağlamak istiyor.
Peşmergeler, Barzani-Talabani dalaşı, korucular…
Türkiye’ye gelen Alman silahları
PKK kamplarında bulunmuş…
Bulunur.
Kürt`e kırdırınak için dışarıdan gelen silahları, Türk’e,
Kürt’e kırdırmak için kullanılan
silahları tâkip edin…
Hamidiye taburlarının bütün silahları merkezî hükümetten gitti. Balistik
muayenesi yapın…
Devlet devletliğini bilmiyor.
Almanya’dan gelen silahları peşmergelere, koruculara veriyor.
Sonra, onun adı, “Almanlar PKK’ya
bedava silah verdi” oluyor. Olabilir. He
lâl-i hoş olsun… ..
ı ı ı l”
Ama, “Kürt meselesi
ni çözmek için” örgütlediğ-i Hamidiye
Taburları, bütün kızılderili silahlarını
soydaşlarına ya vermişti, ya satmıştı.
‘Türkiye Cumhuriyeti bunu ilginç şekilde yorumladı.
“Mezopotamya’da kızılderili çıkmışsa, kızılderililer ‘I`ı`irk’tür, Orta Asya’dan
gelmedin..”
ıoıııoıoııııııoıııııııııııııı
ııııııııooıoııııoıııııııo
: sebeblvardı.
i böyle bir jest, kurulduğu gün
E sa Uluslararası Hentbol Fedeğ rasyonu’ndan boykot yiyebilir: Ierdi. Haydi, onu da bırakın, ma
.
y SIFIBBI HUBANIN
NOT DEFTERİ
SÜLEYMAN DEMİREL (Her girdigi demokratik ortama
ugursuzluk getiren ayağıyla. Brezilya’da, devletin uçagını
kamyona çarptığı için) ………………. ..
…. ..0
ALİ ŞEN (Fenerbahçe’nin ve milletin derdi basında/ı askın
ken, Demi/ele iizenip, kapagı yurt dışına attıgı için). ……….. ..D .
TANSU ÇİLLER (Ferman Demirknlbn Azerbeyeandan kaeı- l
mesi arasında
……………… ..U
rılmasıyla Kızılay’ın/erin Kuzey Irak’ta
“islilıbarl” baglantı kuramadıgı için) …… ..
MEHMET KÜSTEPEN (tlzveriyle ealıştıgı hükümetle, ses
cagrısımlı soyad/yla, ‘köstebek’ muamelesi gördügü için). …Ü
ŞÜKRÜ ERDEM (Tebrik beklerken gensoru yediği için) ….. ..U
ABDÜLBAKİ TUĞ (Wevzıihur demokrat” sıfatıyla, kendi aklına
ve kıl hukuk bilgisine dayanarak. anayullara düştüğü için)………0
ERDAL İNÖNÜ ………………………………………………….. ..RAPORLU
CHP’NİN KABİNE MENSUPLARI (İhsan Dogramacıya
‘Dev/el Nişanı” veren imzayı atar/arsa). ……. ..ZIHINSEL ÜZURLU
TANSU ÇİLLER (İhsan Dogramacıya “Devlet Nisanı” verdirerek profesör/ük diyetini ödemeye çalıştığı için) …………. ..D
YILDIRIM AKTUNA (İcraatin içine etmek için gittigi “İcraalin İçinden” programında, kendisini dinleyecek 17 kişi bulunn devlet memurlarını konferans salonuna doldurduğu
…………………………………………………………… ..b
ŞÜKRÜ ERDEM
(bcrumstı: -per Eckcıııl
Türkiye ellopu takımının
Kıbrıs’a TeIaviv-Lamaka hattından gittiği günlerde tartışmalara
katılmadım. Katılmayışımın iki
Bilrrr… Türkiye’den gelen
den beri “sportll ambargolu”
KKTC’nin uluslararası spora
girmesi kapılarını açabilirdl. |ld-.
li_ Eltopçularimız maça çıkmaz
3 çi nasıl olsa kazanacak, bir üst tura geçmeyi garantileyeceklerdi.
ıııııııııııııoıoıııııııoııııııı
“Spor aşkıyla” yanıp tutuşan biri olarak. siyasî sorumluluğu üstlendin, takımı gönderdin… Ben de beklemeye koyuldum. Derken, dediğin oldu,
Uluslararası Hentbol Federasyonu, KKTC-Türkiye maçına yazılı izin verdi.
Ne olsa beğenlrsin?
Yazılı izni veren Markus Glaser, uluslararası federasyonun yetkilisi
değil, çaycısıymış… Eltopçularımıza “uluslararası boykot” uygulanması
için soruşturma başlatılmış…
Blrilerinin fena dolduruşuna geldin “sayın siyasi sorumlu”…
Aslında, ona kızmadım. TRT’nin canlı yayınından izledim.
Isınmalarını bitirip hakemin başlama düdüğünü bekleyen iki takımın
sporcuları, sebil sürahisi gibi dizilmiş vaziyette, tastamam 49 dakika, senin, Denktaş’ın, Atun’un, Mustafa Gökmen’in iki mücahit emekllsinln ha
masî nutuklarını dinlemek zorunda kaldılar.
2004 olimplyatlarını organize etme şansını kaybeltiğimize de üzülmüyorum. Zâten yüzümüze gözümüze bulaştırırdık. Ama. sporculara yap; tığın, yaptırdığın ayıptır.
HAFTANIN HİKMETİ
Liverpool seyircilerinin taşkınlıkları yü
zünden yaşanan “Heysel Stadı Faciası”nda ölenlerin sayısı 40’ın, yaralananların
sayısı 200’ün üstündeydi. “Medeni” İngilizler’in nasıl olup da böyle “canavarca” davrandığına çok şaşırdı dünya… Oysa, “futbolda şiddet” geçen yüzyılın başlarına uzanan bir İngiliz
geleneğiydi. Öfkeli seyirciler, maçın sonucuna
kızdıklarında neyi yakarlardı?
a. Polis karakolunu
b. ‘tribünleri
c. Vali konağını
d. Mahkeme binalarını
e. Hepsini
Sporda başarının “ekonomik refah” ve
“siyasal demokrasi” ile bağlantılı olduğu
söylenir. Ne zaman “Güney Amerika’nın İsviçre’si” olsa, ne zaman tarım ürünlerinin dünya
fiyatları patlasa Dünya Kupası’nı kazanan ülke
hangisidir?
a. Şili
c. Brezilya
“Portekiz’i tam 37 yıl 3-F ile yönettim.
Yani fiesta (şenlik-şölen), Fatıma (örgütlü din) ve futbol…” Bu sözler Portekiz’in eski
faşist diktatörü SaIazar’a aittir. Bugün, Portekiz’de, hangi parti iktidarda?
a. Sosyalist Parti
b. Hıristiyan-Demokrat Parti
c. Komünist Parti
d. Yeşiller
“1978 Dünya Kupası’nı cuntanın madra
bazlıklan sayesinde kazanmıştınız 1986
kupasını demokrasi için, Alfonsin için kazanın…” Bu slogan hangi ülkede ortaya atıldı?
a. Brezilya b. Şili
o. Uruguay d. Arjantin
b. Arjantin
d. Uruguay
CEVAPLAR
“Borsalar kâbus görürse, politikacılan uyku tutınaz…”
N
BENİM ADIM SİYASET
BEN SPOR YAPABINI ANAM!
(Will Rogers, 1929)
Türkiye’nin eltopu milli takımı Telaviv-lamaka
bağlantısıyla Kıbnsa gitti, kiyamet koptu. İki
göniş var.
Bin’, “Kıbns satıldı “…
Öbürü, “Spor siyaseti yendi “…
Böylesine aykin görünen iki gönîşün ortak paydası var.
“Siyaseti spora solariayın… ”
Ürisi de yanlış… “Spor” dedığinıiz şey, siyasetin
eline doğdu. “Siyaset” dediğimiz şey, sponı tepe tepe kullandı. Yalnızca Türkiye ‘de değil,
dünyanın dört bir bucağında… Çok sevdiğim bir
tabirle, siyaset spora kanşmamıştir. Karişmamışlıı’, çünkü, içinden çıkmıinııştıı:
Yine sevdiğim bir tabii… Siyaset, işine geldikpe, spor yapar.
Ben de “spor testi ” yapıyonım işte…
1939-1975 döneminde lspanya’yr “ca
udillo” olarak yöneten Francisco Franco, Bernabeau Stadı’nı kastederek, “Bana
100 bin kişilik bir uyku tulumu yapın” emrini
vermişti.
Yalnız o dönemde değil, Dünya Kupası’nın
1930’dan bu yanaki bütün tarihinde İspanyol
milli takımı kaç kere final oynadı?
a. 3 b. 2
c. t d. Hiç
1982 Dünya Kupası’nı İtalya kazanınca,
şeref tribününde ayağa kalkıp, öbür finalist Almanya’nın şansölyesi Helmut Schmidt’e
“Biz adama böyle giydiririz” gibisinden bir elkol hareketi yapan İtalyan Cumhurbaşkanı
kimdi?
a. Sandro Pertini
b. Bettino Craxi
c. Francesco Cossiga
d. Amaldo Forlani
Türkiye’de sporla günlük siyaset öteden
beri iç içe olagelmiştir. İttihat ve Terakki
Fırkası’nın kurdurtup başına Talat Paşa’yı getirdiği Progres kulübünün adı, devletin resmii
ideolojisinin “Pan-Turanizm” olmasından son
ra ne yapıldı? _
a. Terakki b. İttihat
c. Altınordu d. Turan
Cumhurbaşkanlarımız da gençliklerinde
sporla yakından ilgiliydi. “Prens Sabahattinci” Hürriyet ve İtilaf Fırkası İzmir’de Karşıyaka’yı kurunca, üçüncü cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın çabalarıyla lttihat-Terakki’ciler
hangi kulübü kurdular?
a. Altınordu
c. lzmirspor
b. Altay
il. Sebat Gençlik
Belki haberiniz vardır, Türkiye’deki insan
hakları ihlâlleri ayyûka çıktı. Bu ihlâllerin
“münferit” mi, yoksa “organize” mi olduğunu soruşturmak için, Avrupa İnsan
Hakları Komisyonu’ndan bir heyet Ankara’ya geldi, Adliye Sarayı’nda kendilerine
özel bir duruşma salonu tahsis edildi.
Çiller tedbirini baştan almış, emniyet genel
müdürüne “karakollardan bütün işkence
aletlerinin kaldırılması” tâlimâtını vermişti.
Ancak, tecrübesizlik, tedbirsizliği de beraberinde getirir.
Mahkeme salonunda olabilecekler hesaba
katılmadı.
Heyet üyeleri bizim özel tim mensuplarını
sorgularken, Hürriyet muhabiri Nurettin
BİR isim BİR İŞLEM
(Haftalık Spor Anagramlarınızl
,HİKMET ÇETİN _
RUTIN MEHMETÇİK
(“RUM”J0ker)
SÜLEYMANŞEBA ,
EN ABEŞ MULAYIM
( “MI” Joker)
TANJU ÇOLAK O ALÇAK JUNTA
( “A ” Joker)
AYKUT KOCAMAN
KUCAKTA OYNAMA!
(“A ” Joker)
ALİ şen NEREN ŞEF, A DELİ?
(“FENER’DE” Joker)
ADNAN POLAT o NE DALTABAN
* ( “EB” Joker)
BRİAN NİELSEN EN NARiN İBLİS
( “I” Joker)
ALP YALMAN YALPALAMA!
( “A ” Joker)
ŞÜKRÜ ERDEM RÜKÜŞ DEME!
FATİH TERİM iFriRA ETME!
( “E” Joker)
duman olan yerde…
OLU_R BÖYLE VAK’ALAR
POLIS HEMEN SOPALAR
Kurt da kenardan resim çekiyordu.
“Bizde işkence yoktur, kötü muamele
yoktur! Her şey açıktır, gözler önündedir,
kanunlara, hak-hukuka uygundur!” şeklindeki bir özel timci ifadesi tam zabıtlara
geçirilirken, Nurettin’in resim çekmesine
sinirlendi polislerden biri…
“Ver Ian o makineyil” dedi. Nurettin vermemekte direnince de, polis memuru, heyetin dehşetle açılmış gözleri önünde, muhabirimizi evire çevire dövdü, üstünde te
pindi.
Ertesi gün, aynı polis, aynı heyetin önünde, aynı muhabirimizden özür diledi.
Olay da, tutanaklara “münferit bir vak’a”
olarak geçti.
FIKRA
M ezraa kahvesinde çıkan
kanlı kavgada on sekiz
Reşo’ydu.
keko ölmüştü. Tek tutuklu
Seyit 0ktay’ın CMUK’u sayesinde
î avukat buldu.
Avukat “Anlat bakalım olayı!” dedi.
Reşo ballandıra ballandıra anlattı.
Avukat şaşırmıştı. “Abartmıyorsun,
degilmi?”
“Az biledir…”
Sonra ekledi. “vaziyet nedir babo?”
Avukatın yüzünde, gülücükler açıyordu. “İlk celsede beraat edersin…” Dosyaları, çantaları toplamaya
başladı.
Heşo sordu.
“Nereye gidiysen babo? savcının,
müdahillerin dediklerini aktarmişemdir. Bırakasın, azıcık ben konuşiyrem…”
T45TEPO