Büyüyünce Belki Ben de Müzik Eleştirmeni Olurum!

duman olan yerde…
aüırüırüNcE BELKİ BEN nı: e ‘

MÜZİK ELESTİRMENİ OLIIRIIM!

iyaset bıktırdı. Sen, ben. 0. biz. siz.
‘ “‘ onlar tve_ siyasetin kendisii bıkıştık.
Yok Ismet abim sapına kadar
` – erkek adanımış. yok Cavit karde ‘ şim devrimin ta kendisiymiş. yok
Bedrettin Dalan Istanbul’a yaptığının katmerlisini Türkiye’ye yaparmış. yok Tansu
Çiller`in ekonomik paketi açılmış. boyalı
gazoz bile içmeyen fare dağ gibi servet doğurmuş, yok Köksal Toptan dinci-milliyetçi-muhafazakâr ekibe teslim olmuş…
Geçin bunları… Kimse ilgilenmiyor.
Azıcık müzik dinleyelim…
Ferdfyi değil, Verdi’yi…
Verdi’yi istemiyor musunuz? O zaman
Wagner olsun…

e e e

Toprağın kıt olmasını, mezarında devamlı ters dönmesini temenni ettiğim
Hitler’in (Adolf) bir lafı vardı.

“Nazi Almanya- , ı
sı’nı tanımak, anlamak isteyen, mutlaka Wagner`i dinlemelidir…”

Niye Wagner?
Tötonik-gennenik
kökenli başka müzisyen niye değil?
Hemen Otto Tolischus’un kitabına gitti gözlerim… _
“Ve Savaş Istediler!” `

Elimle koymuş
gibi buldum ilgili
bölümü…

“Wagner, tıpkı

Hitler gibi, Germen ırkından gelmeyenle
re, özellikle de Yahudi`lere kin beslerdi,
bilinmeyen bir sebepten dolayı onlara
hınçlıydı. Yüreği nefret, müziği hırs, ihtiras doluydu. Yahudilerin paralarıyla
dünyaya hükmetmek için yaratıldıklarını
düşünürdü. Sıradan insanların. girdikleri
meclislere, parlamentolara saygısı olnıadığı gibi, tiksintisi vardı. Germen ırkının
genetik yeteneklerine sonsuz güven duyduğu için, dünyaya onların ergeç hükümran olacağını düşünürdü. Onun müziği,
tötonların, germenlerin, fatihlerin fetih
marşıdır, zafer müziğidir…”
O O O

Wagnefin müziğini dinleyerek yükseldi faşizm…

Yıktı, yaktı, fener alayları düzenledi,
fırınları ateşledi, papağanlığın sembolü
olan ateşlerin etrafında dolanıp durdu.

Onun müziğini de Wagner yaptı.
‘IEVPO 130

Tristan und Is0lde`si vardı. Nibelungen Ring`i vardı. Paz-Sifali vardı. Hepsinin ortak ipliği yangındı, ateşti.

Goetterdaemmerung…

Dünyayı yakarak temizleyecek, arındıracak, aryanlar için yaşanır hale getirecek “kıyamet ateşi”…

ı c e

William Shirerin kitabına gitti elim…
“Uçürıcü Reich`ın Yükseliş ve Düşü. , Ilgili bölüm _zaten aklımdaydı, ama,
hafızama fazla güvenmek istemedim…

“24 Ocak 1942’yi ertesi güne bağlayan
gece boyunca Wagner’i dinledi Hitler…
Morali bozuktu, yenilmez orduları Rusya
steplerinde telef olmuştu. Moralini düzeltmek için Wagner`i dinledi sabaha kadar… Bütün Alman radyolarından Wagner`in çalınmasını istedi…”

Heybetli operaları vardır Wagner’in… Alman antik çağının efsane
kahramanlarını,
putperest savaşçılarını, şeytanlarını,
ejderhalarını ikide
birde piyasaya sürer. Ateş ve ölüm
güzeldir, kan davası
güzeldir onun için…
Ya kan dökerek,
başkasının karışık
kanını akıtarak
kendisini düze, temize, aka çıkartır,
” ya vurmalı-nefesli
askeri çalgılarıyla inksanları ateşe, ölüme gönderir…

Wagnerin müziğini sevmiyorum, dinleyrenıiyoıum…

B`0chum’dan bir okuyucum da sevmiyor.

Mektubu önümde…

“Almanya’nın bir sürü radyo istasyonu var. Yirmi bir senedir buradayım, çocuklarım burada doğdu. Radyoyu açıyorum, Wagner… Nüremberg rallisinde
zannediyorum kendimi… Korkuyorum,
Wagnerle başlamıştı nazizm… Horst
Wessel`e gitti, yaktıkları dünya ateşinde
kendileri de yandılar, ama, arada yanan
` lar yandıklarıyla kaldı. Yanmak istemi
yorum…”

Almanya’da yangın var.

Almanya Wagner’i dinlemeye başladı.

Ben siyaset bilimciyim, müzik eleştirmenliğim ancak bu kadar olur.

a#

HURŞİT GÜNEŞ (Inönfrnün üç büyükbaş danışmanından bırı
olarak. son kararın şaşkınlığıyla, pantolonıınu kaybettiği ıçin)
0

TANSU ÇİLLER (Çok özel bir geyik muhabbetinde. malvarlığı
beyanı üzerine. “Bunların hepsi senın mi yavrum?” sataşmasına
çanak tuttuğu icin) ……………………………………………………………….. ..O

KENAN EVREN lDemokrasiye müdahale ettikten sonra. ıetoııu
geç düşüp. “Aaaahhhh aahhhh. aptal kafam!” diye pişmanlık

dilekpeleri vermeye başladığı için) ………………………………………. ..O
ERDAL İNÖNÜ lKoalisyon ortağı DYPye ağız tadıyla baskanlı
kulısi yapma fırsatını vermediği için) ………………………………….. .. .7

SÜLEYMAN DEMİR& (Aismadık kalada beyzbolcu kepını zar~
zor durdurduğu için) 3

SÜLEYMAN DEMİREL (El-kol, kas-goz isareti bekleyen
adaylara iki hafta gâvur eziyeti çektirdiği ıçinl ……………………… ..1

DENİZ BAYKAL (Herkes “hardpolitik` yaparken, “çayır-çimen
üstündeVtürküsünü terennüm ettiği için) …. .. 0

SEVİNÇ İNÖNÜ (Dişi kuş yalıyı yaptığı için).

NAZMİYE DEMİR& (Çankaya’ya çıkmanıak konusunda pasif
direnlşini etkili şekilde yaptığı

(

Haftalık Anagram Analizi)

SÜLEYMAN DEMİREL
MERSI, YEMINLI ERDAL
(“İRİ ” Joker)

HİKMET ÇETİN
ME’l’IH ÇEKTIN, NEYE YARADI?
( “NE YE YA HADİ “) Joker la

İSMET SEZGİN
NESI MEZGIT?

BEDRETTİN DALAN

.~ i

iki s
AT, BENİ DERT ALDIN
( “Zi ” Joker)

EÜHRER ADOL_F HİTLER ‘ ‘ ,b
uı=ı REZIL HERIF HORTLADI Y
` i

î.? k

(“/’ZI'” Joker) g, ş
DER SPİEÇEL

GEL DE PISLE a &şi/ı
(“L”J0ker) ç

İMREN AYKU_T
YAKUT, ERMIN NEREDEN
GELDI?

(WEREDEN GELDİ” Joker)

EKREM PAKDEMİRLİ _
DEMİREL PEK MERAKl
(“E’J0ker)

GÜNEŞ TANER
PENT-A-NU-GEYŞA
( “A Y” Joker)

KENAN EVREN: TABLOM

YINE ÇOK UCUZA GITTI! _ _
VAY, O_KOÇ NE? LAUTREC GIBI ZAT
NETEKIMl

(‘NUN”Arttı, Siz Yer/eştirin)

lll

aşısı: SAN_A
sovuan ıvıı?

Belki ilgilenmişsinizdir. DYP başkanlık (ve başbakanlık) kurultayı vardı
geçen hafta… Tansu hanım televizyona
çıktı. “Ekibimle gelirim!” dedi. Bürokratik çevreler dalgalandı, paketiyle ünlü
Tansu hanımın “ekibim” dediğinin kim
olduğu soruldu.

Yaman Törüner’in adı atıldı ortaya…
O gelecek, Rüşdü Saracoğlu Merkez
Bankası’ndan derdest edilip postalanacaktı.

İMKB’de başarılı sınav veren Yaman
Törüner`i arayın da bulasınız! Yok, yok,
yok… Tebrik etmek için aramıyor kim
T0kat-hha’nuzın haberi vardı.
Zile ilçe kongresinde iki adayın oyu
eşit çıkınca, ikisinin ismi küçük kâğıt parçacıklarına
yazılmış, torbaya
atılmış, “Armağan
Köknel” çıkmış…
Ilk verdiği demeçte, “Kentimizin s0runlarını iyi biliyorum, hepsini çözeceğim!” demiş baş

KIJRTHAN FİŞEK

YASASIN DEMOKRASİ!

şilci hatunların
oluşturduğu bir kalabalığın ortasında
yürüyor Deniz Baykal… Problemsiz batının olnıayan problemlerini Gediz projesi çözecekmiş…
Kurdaraya bekleriz
efendim…
ı o o

Devlet büyükleri
ne yapsın?
i_ Onların adına
Unal Erkan konu
`kan… Çözer, çözmez, bilmem, ama, şapkanın içinden-*çıkacaklara fazla bel bağlamaya

se… Borsadaki hisselerin hal ve gidişatı
na ilişkin “tüyo” istiyormuş arayanlar…
Törünerin ağzısıkılığını bilenler, bi
raz da at yarışçısı ağzıyla söylüyor, me
saj iletiyor: “At sahibi kendi atını bilmez, başladık giğanf geliy 01″”
bilse sana niye söylesin? Çilesini çeken . 1 .

o, yemini yediren 0… Arpayı veren ek- si ?ie Şim
megı yer… ,Yléşii Yürüyüşü,,

HAYVAN SEVGİSİ İNSAN SEVGİSİ

Bursa-hhamızdan Tayfun Ayder’in tespitiydi. Etnikdaşlarımız köpek ve kurdu severıniş… Ya suyun’ öbür tarafından gelenler? Onların en
sevdiği hayvan tilkiynıiş…

Kurt eğlencelidir, adımın ilk yarısıdır, herkesi peşine düşürür. Köpek (ayıptır söylemesi) yalakadır, besleyen eli yalar. Kedi nankördür,
hem etini, ekmeğini yer, hem yedireni tırmalar, şahsiyet sahibidir.

Ya tilki?

Kumazdır, çakahn üvey kardeşidir. Tek gezer, sürüye katılıp kahramanlık taslamaz, zamanını kollar.

DYP’nin kasım kurultayına bekleriz efendim…

_BAYKAL NEREDE?

CHP genel başkanı Deniz Baykal talihsiz bir açıklama yaptı. Aslında açıklama yapmadı, Erdal Inönü’nün bir sonraki
kurultayda aday olmayacağını köylü vatandaşlarımızdan öğrenince, “Aklı şimdiye

mız habere göre, “Yeşermiş (ve morarmış) Yürüyüş Programı” çerçevesinde, en_ son Yal0va’ya düşmüştü yolüx.. Bir miktar ağaç
oldu, ağır yürüyenlerin gelmesini bekledi, sonra
beldenin ünlü “Ağaç
Müzesi” hakkında bilgi

kadar neredeydi?” aldı, kök salmayıp yürüdedi. _ _ yüşüne devam etti.
Esprı işte… Ankara bazı siyasilere

Sonra yalanladı: “Oyle bir
şey demedim, gazeteci arkadaşlar yanlış anladı…”

Türkiye’de yer yerinden oynarken, Baykal neredeydi acaba?

Yalova-hhadald
arkadaşımız Nejat _
Utkanlar’dan aldığı-â

‘ yaramıyor galiba…
“Ankara’nın nabzını dinlemeyelim, kalbimiz orada atmamalı… ‘ Gezelim görelim
Anadolu’yu, İstanbul’u…” dediklerinden öyle anlaşılıyor.
Ağaç olmanın, ağacı
sevmenin tek yolu bu…

Memleketin bazı meseleleri dururken (e.g.,
hükümet, koalisyon, enflasyon, beşdelik vb.) CHP
kafayı yeşilliğe taktı. “Yeşilim yeşilim, yeşilim ammaannnl”” müziğinin eşliğinde, çoğunluğunu ye
şuyor. “Ohâl Valiliği” yapar kendisi…
“PKK’da çözülme artacak!” demiş… Eskilerin
ve yenilerin adına konuşmuş… ‘ ‘

Oradaki insanları birileri öldürüyor.
Kim?

AIIABIN IIEIIIIİ KIRMIZI PA_BIIG
BIZİMKİNİNKİ YESIL PAPAGAN

Erzurum-hha büromuzdan Cem Bakırcfmn
haberi Ankara siyasi çevrelerini dalgalandırdı.
Memleketin
gündemindeki
iki kurultaya
TIR şoförleri
el koymuş…

Afrika’dan
kaçak olarak

“Uzun ömürlü oldukları için Afrika’nın yeşil
papağanları bizde gözde
dir. En genci 70 yaşını

bulur. Olduk3 ça zekidir, konuşma yetenekleri geliş1 kindir, nesilleri tükenmek
üzere olduğu

“yeşil papa- için yurt (Afğan” getiriyor- rika) dışına
larmış… Tane- çıkışları yasi 15 milyonli- saklıdır. Geradan… tirtmek istiHerkesin yoruz kendibaşbakan, lerini… Çok
DYP genel çabuk konubaşkanı ve şuyor, hatta
SHP umum sorunlarını
müfettişi ko- bile çarçabuk
nusunda “nok- anlatabiliyor
ta tarifi” yaptığı sırada, papağan ithalatçısı Haluk
Uğur, Afrika’dan özel olarak getirttiği yeşil papağanları anlatmış…

Uysa da olur, uymasa
da olur.

lar, inandırıcılık kabiliyetleri fazla…
Ustelik ederleri 15 milyon… Başlat konuşmaya,
yem parasına 70 sene konuşurlar… En azından,
mebus maaşı vermek zorunda değilsin…”

131 TEVPO

F”
?%1
” î
i…)
( A z

I
I
I

“-791
H.
“E43
%74’

`
v.

amını inönü

(Tarihi Sahsiyet)

Siyasi literatüre “tarihi
şahsiyet” olarak geçenlerin
kerameti kendinden nıenkuldür. ama, yine de ciddi
bir ağırlıkları vardır.

Geçen hafta herkes babanın ağzının içine baktı.
Knedisinden “el-kol işareti” bekledi. Babadan ses çıkmayunca, yakın çevresine dönüldü. Cavit beye bakıldı.
Ittihatçı değil, ihracatçı olanına… O kıvırdı. Nafiz
Kurtun, Omer Barutçunun, Ali Şener’in, Yaşar Topçu’nun gözlerinin içine, iki dudaklarının arasına bakıldı. Yine tık yok…

DYP yaşlı partidir, ağır anlar, algılar…

Yaş ortalaması 47 olan beşli çeteye itibar etmez…

Suskunluğunla, durgunluğunla, son çıkışınla iyi
puan toplamıştın… “Esas olan koalisyonun devamıdır,
pazarlıklan ben şahsen ve bizzat yapacağım, Ismet
beyin iki adım arkasından yürüyebiliriml” anlamına
gelen bir lâf ettin…

DYP kurultay delegeleri doğrudan doğruya Çankayadan gelen bu lâfa ne kadar inandılar, bilmem,
ama, SHPlinin birinin DYP kurultayına bu kadar
“net ve kemiksiz” ağırlık koymasını yadırgadım doğrusu…

“S01 görünüp sağ vurmak!” derler buna…

i. “Sai , ası eller
buyruk olur…”

(On beşinci yüzyıl Anadolu atasözü)

i. ı ı. M: ı ‘ . ‘iki
.iha – » – v: ı -k .. d&

Medeniyet Mezopotamya’da başladı, Batı’ya hareket etti.

Medeniyet iki ayağının üzerinde durmaktır.
Dört ayağının üzerinde sürüneceğine iki ayıağının
üzerinde durursun, hem ateş yakarsın, hem alet
kullanırsm, hem meyve toplarsın, hem kitap sayfası çevirirsin, hem taaam etmek için çatal-bıçak kullanırsın…

Medeniyetsizlik, medeniyetin doğduğu coğrafi
bölgeyi inkâr etmektir. Medeniyetin türevi olan
atom bombasını ters coğrafi bölgeye atmaktır.

Fırat-Dicle hattının doğusuna atom bombası
atılmış… Sâdece oraya değil, her yere… Yani, düııyanın üçüncü savaşı… Kimse kalmamış… Ağacın
üstündeki tek maymun, ağacın dibinde yaşamaya,
nefes almaya, yaşamaya çalışan Vakkas…

Durmuş, debelenmiş, nefes almakta zorluk çekmiş, radyasyondan gitmiş aşağıdaki…

Maymun sızlanmış… “Ulan Darwin dürzüsü…
Evrimin ara kademelerinden başlasaydık… Zürriyetimizi sıfırdan başlatmaya mecbur muydun?”

‘î
g!

E
i?’

KURTHAN FİŞEI

.BBFISILTI
duman olan yerde…

TES°T

ERDAL BEYİN SİYASETGİLİĞİNE”

KABISMANI. AıvıA. DEĞİSİK iusııuıııı

Erdal Bey’e devamlı “ıapor” verdim.
Raporluymuş inıibâıru uyandınıdı.

Girdiği derslerde uyııklar gıbiyapar. ağır-aksak
konuşur. işine gelmediğinde duymaz (babası gibi). işine gelip muhalefet gördüğünde ağııdan
alıp muhalifleri baygın düşıinirdıî

Ama. ilginç bazı şeyleryaptı.

SORU 1. Rahmetli babası satranç oşrtıardı. Oynamayı ondan öğrendi, ama, babasıyla bir tek defa
bile satranç tahtasının başına oturmadı. Bu mânâsızlığına ne sebep gösterdi?

a. Yenseydim saygısızlık olurdu

b. Vaktimiz olmadı

c. Ters çıkış yaparsam azarlanacağımdan korktum

d. Sevinç izin vermedi

SORU 2. Sosyal demokratların toplantıları uzun sürer, üyeler “ihtiyaç mola- f
sı” vermek zorunda kalır.
PM toplantısı boyunca
herkes üç defa tuvalete gitti,
Erdal Bey yeıinden kıpırdamadı. Kaç saat sürrnüştü 0 toplantı?

a. 6 saat b. 8 saat ‘

c. 11 saat d. 18 saat 41 dakika

SORU 3. Ikinci sorudaki toplantıdan sonra
SHP’li milletvekillerinden biri “Çişini tutmasını iyi
biliyor” demişti. Edilen lâfı gazeteciler kendisine
aktarınca, Erdal Bey ne dedi?

a. Arkadaşa söyleyin, çenesini tutmayı öğrensin

b. Üstüne etmeye başlasaydım daha mı iyi olurdu?

c. Her şeyin zamanı var

d. Her şeyin ,veri var

SORU 4. Herkese ödül vermenin, tören düzenlemenin moda olduğu ğünlerdi. İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Nurettin Sözene ödülünü 0 verdi.
Verdikten sonra döndü, plaketi istedi, açtı, içine
baktı. Ne dedi?

a. Verdik de ne verdik, merak ettim.’

b. Çok mu masraf ettiniz?

c. İsimler karışmış olmasın

d. Hepsi senin mi?

SORU 5. Konya’dan Ankara’ya arabayla dönerken ön koltuktaki Fikret Unlü’deıı çantasını istedi,
“Biraz kurultay konuşmasına hazırlanayıml” dedi.
Ne yaptı? 4

a. Konuşmasını hazırladı

b. Olağanüstü kurultay delegelerinin isimlerini
ezberledi

c. Yol üstündeki bütün delegeleri öptü

d. Fizik denklemi çözdü

SORU 6. Küçükken tenis oynardı. Tenisin en
zor hareketlerinden olan sol vuruşları ısrarla ya
TEMPO134

.Meselâ bızipçi kanzınası kendinden menkiil
Deniz Baykal ‘ı iki kere kıırııltzıya götürdü iki
kere su içmeden getirdi. ‘

Sanki altenıadlleıi ıaımış gibi “Demirel Çankaya’ya çıkınaşırı.’ “dive lıaızında nı dörenlerle
gııgınnı geçti.

Bütün siyasi ideolojileıi “sosyal demokrat aıan

ıa”ı1stıîne kurulu olanları iki arada bir derede bıraktı. Kişiyi kendileıigıbi bilenler, “Mutlaka bir
aıantası vardır! Yok uzatmalı başbakan
Vekilliği. yok Çankaya Köşkü. yok lB.vl.l başkanlığı… Geldi. gidiyor Erdal Bey… Tek şey
sövleyeceğm… Değişik insandı. Siyiasetinııze
beş gömlek fazla geldi.

par. devamlı kaybederdi. Sahanın solundan mrma_va çalışıp kaybettiğine ‘Üzülmez, “Erdalı yendim!”
diye sevinenler kadar sevinirdi. Ne derdi?

a. Kazanmalanrıa sevindim

b. Benim amacım öğrenmek

c. İstikbal sol vuruşlardadır

d. Hiç değilse iddiaya tutuşmamıştım

SORU 7. SHP’de “kadın k0tası” problem oldu.
“Her iki cins eşit temsil edilmeli” mi diyelim, “Her
iki cinsiyet eşit temsil edilmeli” mi diyelim, 27 saat
tartışıldı. Sonunda Erdal Bey bastırdı, “cinsiyet”
kelimesi tüzüğe girdi. Erdal Bey ne dedi?

a. Sevinç Hanım’a durumu nasıl izalı edeceğim?
b. F eministler kızar mı acaba?
c. Bizim tüzük de epey seksi oldu galiba! d. Hanım üyelerimiz oylamaya katıldı
mı.

SORU 8. Bor’un Kemerhisar kasabasından
dönüyordu, bölgenin meşhur üzümlerini canı
çekmişti. Kimse bir salkım vermedi. Içinin çektiğini söyledi, otobüs durduruldu, siyah plastik torba içinde yoldan üzüm alındı, torba patladı,
üzümler otobüsün koridoruna saçıldı. Erdal Bey
ne yaptı?

a. Yerdeki üzümleri toplayıp yenıeye başladı

b. Yeni bir torba getirtti
c. Yeni bir sepet getirtti
d. Şolöre “Çeki” dedi

” . SORU 9. Belediye seçimleri öncesiydi. Konuşma uzayınca, uçak bileti değiştirmek içiıı havaalanına gitti. Istanbul belediyesinin adayları,
“Ozel uçak istettik efendim!” dedi. O yine tarifeli
uçağa bindi, belediyecilere ne dedi?

a. O kadar paranız varsa, seçimlere saklayın

b. Siz hangi partidensiniz?

c. Teşekkür ederim, beklerim

d. Hepsi

SORU 10. Böyle biri Türkiye’de siyaset yapabilir mi?
a. Evet
c. Keyfe bağlı
CEVAPLAR

1) a, 2) d, 3) a, 4) a, 5) d, 6)b, 7) c, 8) a, 9) d, 10) c.

b. Hayır

Noııuı 0_DA BAKLA
som, nın ıuKmA
nın HIRKA

Komünist mezâlimi altında
1917 ihtilalinden beri inlediği
varsayılan soydaşlanmız nihâyet dinlerine, imanlarına, camilerine, cemaatine kavuştu. Ilk
yaptıkları iş, birbirlerine düşmek, kanlı-bıçakh olmak oldu.

Once Stalin gitti, sonra
Brejnev…

Anlayabildiğim kadarıyla,
kendileri hesabına başkalarının düşünmesinin rahatlığıyla,
bürokrasiyle, devlet hiyerarşisiyle pek ilgilenmemiş bizimki

Erzurum-hhadan Yusuf Şenocak’ın telefondan aldığı haberdi. Nahcıvan cumhurbaşkanı Haydar Aliyev anlattı kendisine…

“Gencede kan gövdeyi götürdü, kardeş kardeşi kırdı,
başbakan Hüseyinov’la parlamento başkanı Kamberov ortalığı kan gölüne çevirdi. Başbakan olmamı istiyorlar. Yoğun
baskı altındayım… Gelişmeleri
izlemeye devam edeceğim, kararımı ondan sonra verece

Cumhurbaşkanlığını bırakıp başbakan olmak…

Rahmetli hocamız Muammer Aksoy`u Antalya’daki bir
CHP mitinginde de şöyle tanıtmışlardı: “Geliyor, geliyoooorrrrr! Muammer Aksoy geliyor. Doktordur kendisi, profesördür ayrıca… Ama, en önemlisi, doçenttir, doçeeennnttttttl”

Devlet terbiye ve bilgisinin
temelinde, “hiyerarşi” yatar.

Bilmeyen kaybeder.