Nekaa “Ankarawatcher” Okaa Hükümet Senaryosu
,
NEKAA İİAIŞIKAHAWATGHEB”
OKAA HIIKIIMET -SENABYOSU
Ankara’dan Istanbul’a yeni geldim (devlet büyüğü ağzıyla “yaz mesaisi yapmaya”), dönüp arkama baktım, gözüm çıktı, ağzım ayran budalasınınki gibi bir karış açıldı.
Meğer Ankara’da neler oluyormuş da
haberim yokmuş…
Neyse, İstanbul’da tavşan hızıyla üreyen
hükümet senaryoları konusunda ilk şaşkınlığımı üstümden attıktan sonra oturttum
arkadaşları karşıma… ”Bakın çocuklar…”
dedim, “İstanbul’un elden düşme siyasi haber kaynağı Ankara, Ankara’nınki birinci
elden babanın kendisidir. Ustasından çömezine, büyükbaş köşe yazarından küçükbaş muhabire kad ar herkesin defterinde babanın telefonu vardır. Babanın telefon muhabbeti saatleri bellidir. O saatlerde numarayı çevirirsin, Alo-Baba’nın aksine, sesi
değil, kendisi çıkar karşına… Hükümetin
hal ve gidişatıyla ilgili olarak sorarsın sorunu, alırsın cevabını, döşenirsin haberini,
yazını…”
“Ne var bunda?” der gibi yüzüme baktı arkadaşlar… Devam ettim: “Babanın
mantığı girift, dili lastiklidir. Onun ‘akım’
dediğini herkes öyle anlamaz, oturur, kendi
kafasına göre takılıp babanın ağzından senaryo döşenir. Her duyduğun uza, okuduğunuza inanmayın…”
Arkadaşlar ciddiye almadılar beni…
Güldüler.
Meğer Ankara’da benim bilmediğim
“bisürü” şey oluyormuş…
O O O
Yazmaktan vakit kaldıkça gazete okuduğum için zaten biliyordum, ama, en popüler hükümet senaryosunu bir de İstanbullu arkadaşlardan dinledim.
Güniz Sokak’taki yarım asırlık dergâhı
hemen boşaltmaya, tas-ta rak, yatak-döşek,
bohça-denk, ne varsa, hepsini toplayıp
Çankaya’ya taşınmaya dünden teşneymiş
baba… Hatta, çok yakınlarından birine,
“Çankaya benim hakkımdır!” demiş…
“Saçmalamayınl” dedim, “Zincirbozan’daki zoraki ikamet günleri dışında, bir
Allah’ın gecesi, evinden gayrı yerde yatmadı. Alışmadık yatakta uyku tutmaz. Bu
biir! Baba parlamentodan hoşlanır, başkanlık, yarı başkanlık gibi sistemlerden
hazzetmez. Bu ikii! İnsanoğlunun çiğ süt
emdiğini çok iyi bildiği için, Özal’a yaptıklarının, çektirdiklerinin kendi başına gelmesini istemez. Bu üüç!”
Dinletemedim arkadaşlara… Çankaya
babamn gül hakkıyrnış, o köşke çıkınca, iyi
insan, uyumlu insan İnönü başbakan olacakmış…
Çankaya’nın kime hak, kime nahak ol
TEIIPO 12
‘güvendiği ma nevi evladı C avit beye (ipe çe
KOALİSYON (İki kere delinmesine karşm
bekâretini koruduğu için) ………………. ..3
duğunu bilmem, o andaki duruma göre ya
yüce rabbin, ya seçmenin, ya müsellah güçlerin (silahlı kuvvetler) takdiridir, ama, şunu bilir, şunu söylerim. Babayı Çankaya’ya çıkartacak birinci partiden hiçbir Allah’
BABA (İki kere delinmekle koalisyona bi,
şey olmayacağını bildiği için) …………. ..3
SHP (Yüzü yumuşak olanın kıçı
iii kuiii’ ikinci (veya üçüncü) paiiinin ba_ ıslaklıktan kurtulmadığı için) ………….. ,_0
şını başbakan yapmaz. .. ..
O senaryoyu geçiniz… İkincisi gelsin… ERDAL İNONU “”””””””””” “RAPORLU
Baba kasımda Çankaya’ya çıkacak, çok DENiz BAYKAL isusacak Zamani
kilen İthalatçı Caviı beyle karıştırılmasın) buIduğu için) “””””””””””””””””” “Ü
yerini bırakacak, İnönü de bu sefer onun
yardımcısı olacakmış…
Kıh-kıhhh! Böyle bir’ üçlü işbölümünü ne
DYP örgütü yer, ne SHP ‘liler, ne vergi daireleri… Cavit beye n`e olur bilmem, ama,
İnönü’nün siyasi kellesi gider. ”Bu kadarı
da am” fazla!” dlyem AYVAZ GÖKDEMIR (Kimseye çaktırmadan
° ° ° maarif işlerini yönettiği için) ………….. ..t
Kuzguna yavru su pamuk görünür, ama, . _
benim alternatifli senaryom en iyisi gali- FEVZİ İŞBAŞARAN (Milletvekillerinin
ba… i iki yudum rakısına göz diktiği için)…. …o
Koalisyon hükümetinin bütün başarılarının tek mimarı olarak baba eski evinde
(ve koltuğunda), aynı hükümetin icraatsizliğinin günah keçisi olarak da Özal Çankaya’da (ve Okluk’ta) oturmaya devam
eder. Bana kalırsa, en akla yakını, en kuvvetle muhtemeli budur.
Diyelim, bunlar olmadı, Özal indirildi.
İyi aile (ve devlet) terbiyesi almış olan,
daha Pembe Köşk’ün bahçesinde çelikÇomak oynayıp çember çevirirken devlet
adamlığını babasından öğrenmeye başla
BÜLENT ECEVİT (İstifa ettiğini unutup
kendisini CHP zannettiği için) ….. .. ,o
DYP (“Ortağız” ayağına SHP’yi
guguşlamaya devam ettiği için) ………. ..O
MESUT YILMAZ ……………… ..RAFuı-&LU
ÇANKAYAKÖŞKÜBAŞBAKANLIKKONUTU
KOŞ BABA KUŞ! KAÇANI UNUTMA, YAKALA!
(“AMA” Joker)
(mum YERİ_NE ÇİNİ_TABAK ASi_LDl
AKILLI DANSOZ REY lçİN m aman
yan Erdal bey, Allah’ı var, çok yakışır ora- (HR İ Joker)
ya… Ezeli ve ebe di başbakanımız babadır. ÜOĞANGUREŞNEVZATAYÂZ
İki kere kerh en kaptırdığı koltuğunun kıy- îiiîinfiğßâgîeşıýiioş’ NU ZERZEVAT
metini artık öğrendiği için onu bırakmaz, .
oturak yeiine ,utkai Siiiei_ CAVITÇAĞLARÖMERBARUTÇUYAŞARTOPÇU
NAFIZKURTALİŞENER
UÇURUCU, TAŞARON, YAĞCI, MATRAK.
FAZLA POT KIRAN BEŞLI ÇETE
(“K” Joker)
RAUF DENKTAŞ
KERHEN TUFADA
(“EH” Joker)
VEHBİ DİNÇERLER
VELED-l BIÇARE (mu
(‘^A” Joker)
CAN PULAK
KALP ACUN
TÜRKİYEDE sir ALANLARI _
ıssız, ruııznı, KAHIRLI TALAN YERi
(“HIRSIZLIK” Joker)
ÖYKÇJ OSMA
KÖTU YOSMA
m” Joker)
DYPANAPSHPRPMÇPDSP
DYPANAPSHPRPMÇPDSP
(Hepsi Joker)
Peki, başbakan yardımcısı kim olacak?
Bakın, onu bilmiyorum. Kış uykusundan
kalkabilirse belki ANAP’tan biri, muhtemelen Mesut Yılmaz… Atatürk’ün 7-8 trilyonluk mirası (ve CHP) meselesini halledebilirse SHP’den biri, muhtemelen Hikmet Çetin…
Nasıl senaryo ama?
mir çamı çısıiwıaııi
‘ ENLERDEN çEKrıGı
KADAR
samimi düşündüğümü söyleye- ‘- _Hikmet Çetin şanslı adam… Daı/ßncmlisi, şansları çok iyi kullanan
Bir kere, “etnik”… Yani,
FnpDicle hattının doğusunda doğ”Sübjektif” değilse bile,
fobjektif” Kürt… İkincisi, lylülkiyeli…
gunde, llülkiye’nin ”Mülkiye” oldu
ıamandan kalma “Mülkiyeli”…
hi iktisatı hatmetmiş, iki yabancı dili
“acik Kürt şivesiyle kon uşmakla berawrharbi” tarafından yutmuş, kom,şubeden (Hariciye) bir sürü sınıf arndaşı edinmiş… Yani, Dışişleri Bakanwma geçtikten sonra, etkili ve yetkili
mkamlarda dönem arkadaşlarını bulmuş… Üçüncüsü, tecrübeli bürokrat…
pPTnin DPT olduğu dönemde, “ikßadi planlama dairesi başkanı” sıfauyıa, hem iktisadi bürokrasiyi, hem
uluslararası ekonomik ilişkileri avucu3 ıuniçi gibi ezberlemek için 17 yılını
i mcarnış… Dördüncüsü, kurt politikaa… Ecevit iktidarında başbakan yardımcılığı işin kolay tarafı, SHP gibi bir
gayya kuyusunun genel sekreterliğini
yapmak işin zor tarafı…
Altını çizerek söylüyorum, Hasan
Esat Işık (rahmetli) ve İhsan Sabri Çağlayangil (Allah uzun ömür versin) dahil, hariciye nazırlarının en başarılısıdıtÇetin… Allah koalisyonun ömrürfü
uutsın, olmaya devam edecektir.
Gelelim “sıfırcı hoca” kafasına…
Demirel’e özenmiş olacak , yeğenlerin
nı
*nyana derdi var Çetin’in… İlki Ça._ Bakanlığı’na müsteşar oldu. İkinmsallayi Bakanlığı’nın “finansman
Sorumlu genel müdür yardımcılığı”
ÜÇüncüde zorluklar çıktı. ”Başba
WÜŞa viri” olacaktı çocukcağız,
YI 1nönü’den çıkmıştı, müsteşar
` °I Seckinöfden döndü. Baba da
IfOYdu: “Yeter artık!”
-İ- “IP yetmediğini bilmiyorum, baba
, karar verir, yanlış verdiği karar
&êalýuk tic-iner, ama, bildiğim, söy
üıerğm b” Şey var.. Bu hükümet ye
n” ‘nden çektığınııdüşmandan çek
a T- Allah babayı ıkincisinden, Çe
– _ dördüncüsünden sakısın!
f**
“KÜRTIEIÄN ‘FİŞEK
BABA GAVITE KIZIII BAVII’ BABAYA KÜSTÜ
Dergi okumaktan gazete okumaya vakit
bulanlar iyi bilir, Cavit Çağlarün Demirel’den gelmiş gibi, “Özal’ın ipini kasımda çekeceğiz!” lafına çok bozuldu baba… Tempo’da çıkan “Sakın Baba’ya Söylemeyin. ..” haberine de bozuldu. Bozuk atmaya başladıktan sonra hız kesmedi, Güniz
Sokak’taki evin ikinci katında edilen
“Çankaya benim hakkımdır!” lafının gazetelerde çıkmasını C.C.’den bildi.
Cavit de babaya küstü, Bursa’daki kartal yuvasına çekildi. Çekilmedi, özel helikopteriyle uçtu.
Yeni öğreniyoruz, “hayırlı evlat” vazifesini yaparken “hayırsız evlat” muamelesi görünce hep bozulur, babasına küser
lafata çeker, münzevi hayatına girermiş…
Neyse, bu seferki inziva kısa sürdü. Küstükten iki gün sonra, yine helikopteriyle,
bakanlar kurulu toplantısına katıldı Çağlar… Dediklerine göre, toplantı çıkışında
Çağlar’ı arabasına almış baba… Lokanta
niyetine kullanılan başbakanlık konutuna
kendi makam arabasıyla götürmüş… Yolda da sıkıntısını anlatmış…
“Alınma, ama, o ‘ipe çekme’ lafını sevmedim. DYP’nin hassas karnı MenderesZorlu-Polatkan üçlüsünün idamıdır.
Özal’a ne yapacağımız konusunda başka
laf bulamayacaksan sus bari…”
Sahi, Özal’a başka ne yapacaklar? Çağlar’ı izlemeye devam edin…
amına geldi. Sadece lise mezunu ,
miş Çağlar… Birkaç günlüğüne kendini ka
ORAUIN SES_ _ _
IELLEIIIYLE ILGILI
ONEMLI AÇIKLAMA
Maliye bakanı Sümer Oral’ın
ses tellerinin iki ay içinde iki kere gittiğini, bunun sorumlusunun da habire kötü haber veren,
devamlı yanlış tahmin yapan
maliye bürokrasisi olduğunu
yazmıştık.
Maliyeci dostların açıklaması biraz gecikmeli geldi. Kendi
bürokratlarına değil, kendi partisinin teşkilatına sinirlenmiş
Oral… Pavarotti’yi çatlatacak
yükseklikte bağırıp çağırmış,
sonra da ona iözenipûsesinı aybetmiş… Kopan cayırtının sebebi, Rize’de çay alım fiyatlarını
açıklar ken yuhalanmasıymış…
“Yüzde 100’lük artışı açıkla
dığında delice alkışlanacağıı
zannediyordu bizimki…” diy
anlattı muhbirimiz, “Alkış bel
lerken bolca yuh aldı. Rize’ni
Mesut Yılmaz’ın memleketi ol
duğunu düşünüp ANAP’lıları
yuhaladığını zannetti önceleri..
Meğer ANAP örgütünün tamı
mı şehir dışındaymış o gün..
Sonra SHP’lilerden şüphelend
ama, onlar da 0 sırada Rize’d
yokmuş… Tek ihtimal DYP’l
ler kalınca il binasını bastı, li
yameti kopardı. Ankara’ya döl
düğünde ses telleri gidikti. Bizi
suçumuz vallahi yok…”
Koalisyon daki DYP tarafının
bütün dediklerine “lebbeyk”
buyurdu meclis… Koalisyon
protokolunun iktisadi istekleri
yerine geldi. Sosyal içerikten s0rumlu SHP’ninkiler de elde patladı. Karakolların şeffaflaşması, yargı reformu, üniversitenin
tekrar demokratikleşmesi, YÖK
vaziyetleri “ceviz oldu”, vuslat
öbür bahara kaldı.
Neyse, Cindoruk’un “yaz bekârlığı” (ve nöbetçi amirliği)
şeklindeki çilesi de bitti.
RP’li başkanvekili “çifte
kavrulmuş” trafik kazası geçirmişti. Trafik kazası geçirdikten
sonra ambulansla Ankara’ya getirilirken ambulans kaza geçirmiş, başkanlık koltuğundaki yeri Cindoruk’a kalmıştı. Hemen
sonra, DYP’li başkanvekili Yıldırım Avcı kalp krizi geçirdi,
kendisi de dahil bütün müdahil
doktorların tavsiyesiyle istiraha
te çekildi. Alavere dalavere, kürt
Hüsam nöbete! Derken efendim, ANAP’lı başkanvekili Yılmaz Hocaoğlu “görevli” olarak
yurtdışına gitti, koalisyonun
sosyal içeriğine yapılacak “bypass” operasyonuna nezaretçilik Cindoruk’a fatura edildi.
“Sırada SHP’li başkanvekili
Fehmi Işıklar var… Acaba o ne
bahane bulacak?” diye düşün
YASAMA TATILI HAYIRLI OLSUN!
dü Cindoruk… Demokratikı
jimde bahaneler tükenmez
“Aman abi, benim pilim bil
gibi oluyor… izin yapabilirı
yim?” dedi Işıklar…
Çok çalışan, az aşınan met
tatili hakketti.. ç _
Ama, asıl ‘tatili “nöbt
amir” vaziyetindeki Cindoı
hakketti galiba… Seneye bel
riz, Cindoruk burada efendiıı
13 TEI
”TE
k
i’
ı uurrıurı oıcırı yerde
sap döner, keser döner dediler
Dünya değişiyor, dön İlyqr dediler
şaka foto-şaka
Ama siz lıiç değişnıiyorsunuz dediler
foto-şaka foto
FOTOGRAFLAR: RECEP TANITKAN
Yani, dünyayı verdiler de biz mi durdurduk?
TEMPO 14
ouuı s
DENİZ BAYKAL
(Parti içi muhalefetin
susma; sözcüsü)
Yirmi yedi yıllık dost hukukumuza sığınarak birinci tekil şahısla (“sen”) yazmarru bağışlarsm inşallah…
Inönü’yle su içmeye giderken su
içmeden, içemeden döndüğün
olağanüstü kurultaylardan birinin öncesinde, belki haıırlarsın,
Ankara’nın Köroğlu caddesindeki seçim büronda konuşmuşıuk. ”Sosyal demok. ‘
rasi arayış içindedir, biz bu arayışı simgeliyoruz!” de.
miştin… Ben de pişmiş aşa marksist su kaımıştım;
“Sosyal demokrasinin kendisi zaten arayıştır. Sosya.
list EnternasyonaPin icadıyla birlikte, l889’dan be.
ri, Kautsky arıyor, Bernstein arıyor, kimse ba za.
dı. Mucitleri lO3 yıldır bulamadı, bulmak SHP ,t m1
kaldı?” .
Azıcık atışmış, sonra da dostça (her zamanki gibi)
ayrılmıştık. › g
Aradan az zaman geçti, “Koaîisyonun temelinde
sıkıntı var…” deyip eklemişsin: “Söyleyeceğim çok
şey var, ‘ama, şimdi söyleyemem…”
Önemli kilit adamlarından olduğun CHP açılıyor. ‘
Sizleri piç gibi bırakıp giden Bülent Bey “Pa’îi”în,
hareketin sahib-i hakikisi benim!” diyor. C. . .ni
SHP’ye, SHP mi CHP’ye katılsın, fena halde tartışılıyor. Sense, “Konuşmayacağım zaman susma zamanı!” diyorsun…
Sevgili Deniz, dost Deniz, kızma bana… Zamanlama yeteneğine hayranım… Vakitsiz çıkmayı biliyorsun, zamanlıca huruç yapmayı ne zaman öğreneceksin?
ıunnıııu ııiıtııım
“Kapitalizm güzeldir, çünkü, elin eb/ehi
bile damping veya zam yapmayı bilir.
Kapitalizm pek o kadar iyi değildir, çünkü,
mal üretmek herkesin harcı değildir…”
(Henry Ford, 1908)
HAFTANIN FIKRASİ
“Devlet etmek” zor iştir, her etniğin harc. ışıldir, bayrak gerekir, memur gerekir, hapishane, dafP’
hane gerekir, vergi tahsildarı, işkenceci gerekir_ ”
“Acemi nalbant zenaatını Kürt sanıkta öğrenir
misali, Irak’ın kuzeyinde kurulan bağımsız mı, ozel?
mi bilinmez, işte o devletin sorguç ve işkencecılerı.
“hain ve casus” belledikleri Reşo’yu sorguya almlî’
lar…
“Sorgu” dediysek yanlış anlamayın, kiba’ “Jil”Çin işkencesi” dedikleri şeyden… Yani, sar _. . K3′
fasımn usturaya vurulup tam ortasına şıp-Şıp su Gîm”
latılanı… _
Sanık sorgunun ortalık yerinde ölmüş… SOFSU*
divan-ı harbe gönderilmiş, savunmasını yapimi” .
“He babo! Su yemiş, ıslanmıştır Reşo.. Kuru?”
diye çekmişemdir Çamaşir ipine…”
ı
EDIM’IN ISTANBIILTILBEIIBPNIN
ISTANBIIIJILNURPNIN .ISTANBIIIJII
– haftadır İstanbul ‘dayım, Ankara’yı şimdiden özledim. Dönmek ılstiyonım, kendisi de
ikinci kuşak göçmen ” olan canımdan aziz editörüm izin vermiyor, kafasına beylik iki
laf takmış, tekrar ediyor.
‘ İlki Nedim ‘inki… Hanı’, İstanbul’un tek taşına bütün Acem mülkünü feda etmeye
hazırlanırken damdan düşen bir şair var ya, onunki işte…
İkincisi, Yahya Kemal Beyatlı ‘nınki… 0 zamanın parasıyla “çok kuvvetli” olan
_ş milletvekili maaşını almak için koşar adım Ankara ‘ya giden, aldıktan sonra da dönüş
‘trenine zor yetişen, Ankara’nın en güzel tarafının Istan bul ‘a dönmek olduğunu söyleyen
bir başka şair var ya, onunki işte…
İyisi mi, laf kısa kalsın… Ne zaman İstanbul’a gelsem, ısrarla (ve istikrar/a) sorduğum
soruları tekrar sorayım size… İstanbul ‘u sevenler cevap versin, öbür/eri ya şimdi
konuşsun, ya ebediyete kadar sussun… ‘
SORU 1. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u aldığına, fuhuş başını alıp gitmişti. Kolları sıvadı Fatih… Haliç kıyılarım temizlemeye koyuldu. Onun
döneminde oraya en çok ne yapıldı?
ı.Türbe b. Cami c. Meyhane d. Hepsi
SORU 2. lki nci Beyazıt ilerici padişahtı. Orta Çağ
Avrupa’sında “silahşörlüğün yedi becerisi” sayılınlardan binicilik, silahşörlük ve okçuluğu, Gahtasaray Kışlasrna alınacak öğrencilere “mecburi
ders” olarak koydurıtu. Dördüncü mecburi ders
hıngisiydi? ı
ı. Cimnastik b. Çalgıcılık c. Resim d. Yüzme
SORU 3. Kafayı bulanlar padişaha küfretmeye
bjûşladıkları için, sultan efendilerimiz içkiden, iç_ den hoşlanmazdı. “Bint-ül inebin bikrini Cem
[m9 etti” (Üzümün kızının bekâretini Cem bozdll) lafım kim etti?
E’ n- Beyazıt
‘ “VIII Sultan Selim
â’ &Elini Sultan Süleyman
– ncı Selim
SORU 4- Kanuni Sultan Süleyman ilginç adam- Her türlü müskiratın yapım, alım ve içimini
na arken, mükeyyifat maddelerine bulaşmadı,
kahve ıthalatını serbest bile bıraktı. Bu
,e ” hÜmaYUn üzerine, İstanbul’daki ilk kah._~ “Wide açıldı?
b’ T°Dhane
b. Galata
Ş’ Tİl-‘Itakale
d. Kumkapı
SORU 5. Ikinci Selim içkiciydi: Kendinden ewel
konmuş içki yasağını kaldırırken, geniş kitlelerin
alkışlarını aldı. Oha enrsert tepkiyi kim gösterdi?
a. Annesi b. Kansı
e. Kalıveciler cemiyeti d. Galata kadısı
SORU 6. Üçüncü Murat döneminde, kadınlıerkekli sandal sefaları moda olmuş, özellikle
“pereme” isimli kayıklar geneleve dönüşmüştü.
Hangi tedbirler alındı?
a. Namuslu kadınların kayığa biıımesi yasaklandı
b. Kayıkçılarıı kürek cezası verildi
c. Uzun ve ensiz kayıktan gaynsının yapımı yasaklnndı
d. Hepsi
SORU 7. Üçüncü Murat’tan hemen sonra tahta
çıkan Üçüncü Mehmet bir şeyin ithaline izin verdi. Ne?
a. Tütün b. Prezervatif
c. Vibratör d. Şişme bacı
SORU 8. Içki, tütün ve fuhuşa karşı en acımasız
padişah Genç Osman’dı. Hepsini yasakladığı için,
tahtında ancak dört yıl oturabildi. Onun döneminde Istanbul’da başka ne oldu?
a. Korkunç bir enflasyon
b. Boğaz’ın donması
c. İlk Yeniçeri isyanı
d.’ Hepsi
SORU 9. Yasakçı Dördüncü Murat’ın şerrinden
kurtulmak için başlatılan “dumansız sigara arayışı” sonunda İstanbul’a enfiye geldi. Ilk ne zaman?_
a. 1628 b. 1632 c. 1636 d. 1640
SORU 10. Lale Devri’nin hatunları, muntazam
hatlanm teşhir eden elbiseler giyerlerdi. Devir kapandı, kadınlar da kapandı. Kadın kıyafetinin denetinıi kimin yetkisindeydi?
a. Sadrazam b. Muzır Kurul
c. Yeniçeri Ocağı d. Şeriat Dairesi
CEVAPLAR
1) d, 2) b, 3) b, 4) c, 5) d,
6) d, 7) a, 8) d, 9) c, 10) d
KURTHAN FİŞEK
J
FlSlLil’
“sırıııcı ııocn”
MEcllS
ıuıııuııııtıınıunıı…
On dört yıl önce, bin yıl devam edeceğini sandığımız
(ama 22 ayda tükenen) sosyal
demokrat iktidarın ilk günlerinde televizyonda bir konuşma yapmıştım: “Galatasaray
aristokrasiyi, Fenerbahçe,
burjuvaziyi, Beşiktaş proletaryayı temsil etmektedir…”
Herkesin kahve köşelerinde,
geyik muhabbetlerinde söylediğim devletin televizyonundan tekrarlayınca kıyamet
kopmuş, kendiıçapımda meşhur olmuştum. Ayıptır söylemesi, buna epey bozulmuş,
“Ulan, bugüne kadar dokuz
kitap, dört yüz makale yazdım, kimse tammadı, bilmedi,
iki kelime laf edince herkes üstüme çullandı!” demiaim.
Benzeri bir şey oldu geçenlerde… Hem canımdan aziz
editörüm, hem Mekteb-i Mülkiye’den eski talebem olan
Mehmet Y.Yılmaz’ın yakıştırıp haksız yere (hocalık yıllarımda kimseyi çaktırmadım)
boynuma astığı “Sıfırcı
Hoca” yaftasıyla 1.7.1992 tarihli TBMM tutanaklarına
geçtim. Beni değilse bile sıfatımı ebedileştiren tutanaklann
ilgili bölümünü aynen veriyorum…
UĞUR AKSÖZ (DYP Adana, devamla) -Demin dedim
ki, böyle iki satır yazı yazana
dünyanın bütün okullarında
sıfır verilir. Biz de size sıfır
verdik.
MUSTAFA BAŞ (RP Istanbul) – Biz sıfırsak siz ikisıfırsınız.
UĞUR AKSÖZ (devamla) .
Ama, aynı önergeyi 15 gün
içinde iki kere gündeme geçir.
diğiniz için de biz size iki kere
sıfır veriyor ve Tempo dergisinin meşhur bir sıfırcı hocası
var, Kurthan Fişek, ona sesleniyoruz. Herhalde bu haftaki
sayısında Refah Partisi’nin bu
iki satırlık önergesine sıfır not
vermeyi unutmaz ve tüm
Türkiye de bunu okur umuyorum.
Yine “şöhret” olduk. Ama,
eskilerin deyimiyle, “kâzib
.şöhret”… Tıpkı on dört yıl
önceki gibi…
15 TEMPO