Burası Ankara’nın felaketleri (3)

Burası Ankara’nın Felâketleri (3)

elâket geliyorum demez…
F Ankara hapşırırsa, Türkiye
nezle olur.

Yine şükredelim, kronik bronşit veya zatürree salgını olmadığına…

Neyse, Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin “Ankara’ya
gelen Isparta kökenli ip
cambazları” bölümünde kalmıştık geçen hatta…

Devam edelim…

t**

!spartalı Civelek Ali geldi
Ankara’ya…

Üstad canbazlardan imiş…
Canbazbaşı önünde baş yere koyup duâ ile, o dahi ip üzerine
geldi, bütün pehlivanların marifeti ellerindeki teraziyi beraber
tutarak gitmektir. Ama bu Civelek Ali, teraziyi ucundan sağ eli
ne alıp, bir ucunu aşağıya sarkıtıp bu halde şimşek gibi geçti.
Bütün canbazlar ve seyirciler buna da “insan yapacağı birşey değildir” dediler. Menzil başına bu
şekilde varıp, oradan teraziyi yine ucundan sol eline alarak bir
ucunu aşağıya sarkıtıp dönüp,
gen’ geri gelirken bütün halk
”yârabbi kolay eyle ” diye feryat
ettiler. Hiç korkusuz ve pervasız
halkın hüsnü teveccühü ile geri

_ geri yine menzil başına gelip,

çamııhtan başaşağı sıyrılıp serçeşme önünde el öpdü. Serçeşme de “barekallah pehlivan!”
diye bağrına bastı.

*t*

Felâket elbette geliyorum demez… Ankara’da baskın basanındır.

Etkileri sadece Ankara’nın içi

ve tepeleriyle sınırlı
kalmaz, mücavir alanlarına da sıçrar.

UBASI NBESİ

K_URTl’-_IAN ‘
FIŞEK

“Beypazarı” Ankara’nın talihsiz mücavir alanlanndan biridir.

Ankara’daki yer sıkıntı ve sarsıntılarından etkilenir.

Son bir yıl içinde, kaç deprem
geçirdiler, ne kadar zarara uğradılar, bana değil, Ankara’ya sorun! _

Ben eskiden olup bitenlere
bakarım…

***k

1- YANGINLAR: 1869’da
Beytepe Mahallesi tüm olarak,
1884’te Nerdübandede ve Karcıkaya mahalleleri dışındaki tüm
mahalleler ve çarşının bir bölümü yandı. 1894’te ise, çarşı tümüyle yandı. 8 Mart 1334

(1918) tarihinde, Rusya’nın savaştan çekilmesi ve işgal edilen
yerlerin Türkiye’ye geri verileceği haberi üzerine çarşıda yapılan
şenliklerden sonra, herkes uykudayken Başçeşme (Nerdübandede Mahallesi) yangını çıktı, 148
ev, 2 cami ve 1 tekke yandı.
1928’de Yenimahalle yangınında 10 ev, 28-29 Mart 1940’ta
Kurtuluş Mahallesi yangınında
82 ev tümüyle kül oldu. Son olarak da 1953’de Maşatbayarinda
70 ev tümüyle yandı.

2- SALGIN HASTALIK- LAR: İlçe Merkezi’nin Karcıkaya
Mahallesi’nin üstündeki Karınca
Mahallesi’nde 1851’de çıkan
enfluenza (grip) salgını sonucu,

ÇARŞAMBA, 27 EYLÜL 2000g

::uz za::.

bütün insanlar öldü. Günümüze
bu mahallenin sadece harabeleri
kaldı. Halk arasında enfluenza
hastalığına “Çankçıkartmaz”
adı 0 zaman verildi. 1893,
1911 ve 1918 yıllarında koleradan yüzlerce kişi öldü.

3- ŞİDDETLİ SOĞUKLAR:
1874’te soğuklar, ceviz ağaçları
ve üzüm asmalarını kuruttu,
1910’daki soğuklarda ise çeşmelerin depoları dondu ve bir buçuk metre kalınlığa erişen kar
haftalarca kalkmayarak binlerce
hayvanın ölümüne neden oldu.

i***

1638’de Beypazarı’na gelen
Evliya Çelebi, hissiyatıma tercüman oldu. Ankara ve mücavir ilçelerini güzel anlatır.

İlk kurucusunu bilmiyorum.
Fakat, ilk fatihi Kütahya beyleıinden Genniyanoğlu Yakup Şah’ın veziri Dinar Hezardır. Onun
için şehre “Germiyan Hezar” da
derler. Haftada bir gün, güzel ve

süslü pazar kurulup, bütün kıymetli eşyalar bulunur. Halkın uğraşılan tiftik keçisi olduğundan,
pazarında sof ipliği çok satılır.
Sofu olmaz, fakat güzel mümeyyizı’ olur. Pazarına her hafta etraf köylerden on bin insan toplanır. Şehir Anadolu toprağında
Engüni Sancağı hududunda
olup, İstanbul’da kim şeyhülislam

olursa ona has olur. Padişah ha- r

sından ayrılmadır. Müftü tarafından hakimi subaşıdır. Yüz elli
akçelik kazadır. Senelik, kadısına yedi kese gelir getirir. Damga
emini, Sipahi kethüda yeri ve yeniçeri serdarı vardır. Fakat kale
ağası ve neferi yoktur… ”
**i

Ankara’nın felaketleri anlatmakla, yazmakla bitmez…

Bulaşıcı bir hastalıktır Ankara…

Altmış yıllık bir Ankaralı olarak bağışıklık kazandım, tedbirliyim hiç değilse…